GENEL - 10 Temmuz 2019 Çarşamba 11:10

Yer altı şehrinde 800 yıllık kilise bulundu

A
A
A
Yer altı şehrinde 800 yıllık kilise bulundu

Dünyanın en büyük yeraltı şehrinde ortaya çıkartılan 13.

Dünyanın en büyük yeraltı şehrinde ortaya çıkartılan 13.yüzyıla ait kilise ve kilisenin yanında bulunan mezarlar geçmişe ışık tutacak.


Nevşehir Belediyesi tarafından ortaya çıkartılan dünyanın en büyük yeraltı şehrinde gün yüzüne çıkartılan kilise ve kilisenin yanında bulunan mezarlar tarih severleri heyecanlandırdı. Nitekim kilisenin hemen yanı başında bulunan mezarlar içerisinde o döneme ait papaz kıyafetleri, haç işaretleri ve gözyaşı şişeleri ortaya çıkartıldı.


Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı: "Dünyanın en büyük yeraltı şehrinde mezarlar hemen kiliselerin yanına yaptırılmış ve yanına definler yapılmış. Burada yatanların huzurlu bir şekilde yatmaları ve huzura kavuşmaları için yaptıkları bir şeydir. Bu ise 13. yüzyıldaki kilisenin eserleri olduğu ve o döneme ait definlerin yapıldığını ifade etmektedir. Tabi ortaya çıkan bu mezarlarda çok sayıda rahip kıyafetleri, gözyaşı şişeleri ve o döneme ait ciddi enstrümanlar ve tarihi kalıntılar ortaya çıkarılmış oluyor. Bu da bu bölgedeki tarihin bir parçasınında 13.yüzyılda da yaşandığının en büyük işaretlerinden bir tanesidir” dedi. Belediye Başkanı Arı, “Şimdi yeraltı şehrinde her gün farklı bir unsur ile karşı karşıya geliyoruz. Her birisi yaşamın hangi çağlara dayandığını, hangi yüzyıla dayandığına ait bize ciddi veriler vermektedir. İşte at ahırlarıyla ilgili veriler, farklı dönemlere ait lüle taşı ile ilgili veriler, ortaya çıkan kiliseler farklı dönemi anlatıyor. Bize tarihi bir vesika olarak bu şehirde ve bölgede yaşayan insanların tarihini aydınlatma açısından çok önemli veriler elde etmekteyiz. Şimdi bunlardan bir tanesi de kiliseler. Mezarlar hemen kiliselerin yanına yaptırılmış ve yanına definler yapılmış. Burada yatanların huzurlu bir şekilde yatmaları ve huzura kavuşmaları için yaptıkları bir şeydir. Bu ise 13. Yüzyıldaki kilisenin eserleri olduğu ve o döneme ait definlerin yapıldığını ifade etmektedir. Tabi ortaya çıkan bu mezarlarda çok sayıda rahip kıyafetleri, gözyaşı şişeleri ve o döneme ait ciddi enstrümanlar ve tarihi kalıntılar ortaya bırakmış oluyor. Bu da bu bölgedeki tarihin bir parçasında 13.yüzyılda da yaşandığının en büyük işaretlerinden bir tanesidir” dedi.



“Dünyanın en büyük yeraltı şehrini hizmete açacağız”


Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı, Nevşehir’de bulunan dünyanın en büyük yeraltı şehrinde yapılan çalışmaların aralıksız sürdüğünü ifade ederken burasını çalışmaları tamamlanmasının ardından yerli ve yabancı turistlerin ziyaretine açacağı dedi. Arı, “Tabi bu bölgedeki yaşantının ve tarihin ortaya çıkarılmasıyla ilgili bütün çalışmalarımızı tamamlayıp turizme açtığımız andan itibaren yerli ve yabancı turistler, yerli ve yabancı tarih severler hem bu dönemlere ait zaman dilimlerini yaşamış olacaklar hem de keyifli bir zaman geçirecekleri çok özel bir alanı inşallah şehrimizle birlikte yaşamış olacaklar. Bu açıdan da farklı verilerin zaman dilimi ile birlikte bizim elimize geçmiş olması şehrin turizmine ciddi katkılar sağlaması açısından bizim elimizi güçlendirmektedir. Bu manada çalışmalarımız son hız devam ediyor. Yakın bir zamanda da bu bölgeyi turizme açmayı hedefliyoruz. Yerli ve yabancı turistlerin şimdiden heyecanlanacağı bir bölge olarak inşallah Türkiye turizmine kazandırmış olacağız” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Minibüsün devrilerek sürücüsünün altında kaldığı kaza anı kamerada Konya’da U dönüşü yapmak isteyen minibüs sürücünün hayatını kaybettiği kaza anına ait kamera görüntüleri ortaya çıktı. Kaza, 22 Nisan’da saat 17.30 sıralarında merkez Meram ilçesi Konya Isparta-Karayolu Akyokuş mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, merkez istikametinden Beyşehir ilçesi istikametine seyir halinde olan Yakup Bütün idaresindeki 42 VP 898 plakalı minibüs, merkez istikametine U dönüşü yaptığı sırada Mustafa H. idaresindeki 64 FS 591 plakalı otomobilin çarpması sonucu yan yattı. İhbarı üzerine olay yerine sevk edilen sağlık ekipleri, minibüsün altında kalan sürücü Yakup Bütün’ün hayatını kaybettiğini belirledi. Kazada otomobil sürücüsü ile araçta yolcu olarak bulunan E.H. ve minibüste bulunan A.Y. yaralandı. Yaralılar yapılan ilk müdahalenin ardından kent merkezindeki çeşitli hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. Kazada hayatını kaybeden Yakup Bütün’ün cenazesi ailesine teslim edilmesinin ardından merkez Selçuklu ilçesi Tepekent Mahallesi’nde defnedildi. Kaza anı kamerada Kaza anına ait kamera görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde, minibüsün sağ şeritte yavaşladığı, birkaç araç geçtikten sonra U dönüşü yapmak için manevra yaptığı, bu sırada arkadan gelen otomobilin minibüse çarptığı, savrulan minibüsün devrildiği anlar görülüyor.
Iğdır Iğdır’da 23 Nisan kutlamaları ikinci günde devam etti 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile TBMM’nin açılışının 104. yıl dönümü kutlamaları dün tüm yurtta olduğu gibi Iğdır’da da büyük coşku ile kutlanırken bugünde bazı okullarda eğlence programları düzenlendi. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının 104. yıl dönümü dün şehir genelinde Zübeyde Hanım Bulvarı’nda büyük bir coşku ile kutlandı. Bugünde şehrin farklı yerlerinde bazı okullarda müzikli eğlenceler düzenlendi. O okullardan biri olan okulunda yöneticiler tarafından düzenlene eğlencede veliler çocukları ile doyasıya eğlendi. Çocuklar düzenlenen program ile hem eğlendi, hem de bilgi oyunları ile öğrendi. Okul müdürü Resul Akkuş düzenledikleri programa çok yoğun bir katılımın olduğunu belirterek, “Yıl boyunca yoğun geçen eğitim- öğretim programından sonra çocuklarımızın streslerini atlatmaları, eğlenmeleri için böyle bir program düzenledik. Velilerimizi de bu programa davet ettik Sağ olsunlar velilerimiz de yoğun bir katılım sağladılar. Emeği geçen bütün arkadaşlara teşekkür ederim" dedi. Öğrenciler den Elanur Araklı, oyunlar ile çok eğlendiğini söyleyerek, "Çok eğlendim birçok oyun vardı. Öğretmenlerimize teşekkür ederiz" dedi. Öğrencilerden Harun Erçik ise farklılığın güzel olduğunu dile getirerek; "Burada halat çekme, çuval gibi birçok oyun oynadık. Sürekli derse giriyorduk şimdi eğleniyoruz çok güzel oldu" dedi.
Sakarya Hulusi Akar: "Cin şişeden çıktı, artık bizim savunma sanayiinde, ’yapamayız’ dediğimiz tek bir şey bile kalmadı” Sakarya’da düzenlenen ‘Ülkemizin Savunma ve Güvenlik Meselelerine Bir Bakış’ konferansına katılan TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, “Savunma sanayiinde yüzde 80’lere geldik. Uçağımız, tankımızı, İHA ve SİHA’mızı yapacak hale geldik. Biz TSK’nın gücüne her zaman muhtacız bunun için savunma sanayi çok önemlidir. Cin şişeden çıktı, artık bizim savunma sanayiinde, ’yapamayız’ dediğimiz tek bir şey bile kalmadı” dedi. ‘Ülkemizin Savunma ve Güvenlik Meselelerine Bir Bakış’ isimli konferansa konuşmacı olarak katılan TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar burada gençlere, Türkiye’nin milli savunma stratejilerini, güvenlik politikaları ve ülkenin savunma alanındaki güçlü yanları hakkında bilgiler aktardı. Hukuk Fakültesi’nin Sabahattin Zaim Konferans Salonu’nda gerçekleşen konferansta Akar, İsrail-Filistin arasındaki savaşa değinerek Türkiye’nin izlediği politikalar hakkında bilgiler verdi. Akar, “Devletlerin iki temel hedefi var biri devletin bekası diğeri insanlarının refahı bunun için büyük ve güçlü ülke diyerek çalışmalarımızı gece gündüz demeden yaptık. Şu anda yaptığımız çalışmalar neticesinde uluslararası alanda özne halinde geldi. Etki alanımız üç kıta, ilgi alanımız ise tüm dünya oldu” dedi. “Mehmetçik, teröristleri kazdıkları çukurlara gömdü” Terör hususuna değinen Akar, “Biz terör meselesini ortandan kaldırmak için çözüm süreci başlattık ama gerçek teröristler bunun peşini bırakmamak için azgınlaştılar. Bunun üzerine ise 24 Temmuz 2015 tarihinden itibaren bugünkü yapmakta olduğumuz operasyonlar başladı. Dağlarda hava saldırılarıyla teröristler çukurlara gömüldü, barınaklar yıkıldı. Mehmetçik karşısında dağlarda duramayanlar illerde ve ilçelerde halkı siper ederek çukur kazıp bir yere varacaklarını zannettiler. Mehmetçikler sadece ve sadece teröristleri kazdıkları çukurlara gömdüler. 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra artık bu ordu bir şey yapamaz denildiği bir noktada Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı harekatları gerçekleşti ve en sonda da Bahar Kalkanı yapmak suretiyle göçü engelledik. Teröristlerin hevesleri de kursaklarında kaldı ve onları destekleyenlerin de eylem yapmasına müsaade etmiyoruz. 4 bin 500 DEAŞ’lı Suriye’nin kuzeyinde TSK tarafından etkisiz hale getirildi ve diğer tarafta da PKK ve YPG bunların birbirinden hiçbir farkı yok bunlar tamamen uluslararası oyunlar isimleri değiştirmek suretiyle kendilerine bir alan açmaya çalışıyorlar bunda biz müsaade etmiyoruz. Biz kimseyi dininden, renginden dolayı ayırt etmedik, edemeyiz böyle bir yetkimiz yok bizim inanç olarak. Türkler, Kürtler, Zazalar, Araplar kardeştir, 85 milyon biriz, tek yumruk ve tek yüreğiz. Bunun da en güzel kanıtı biz yüz yıllarca beraber yaşadık, ekmeğimizi bölüştük, kız aldık, kız verdik bu alçaklar ortaya çıkıp aramıza fitne sokuncaya kadar ve en değerli olanı da Cumhuriyeti berber kurduk, teröristlere ve darbelere karşı beraber durduk bununda kanıtı şehitliklerdir” diye konuştu. “Bu savaş değil; bir tarafta nükleer silah dahil her şey var diğer tarafta sapan taşları var” İsrail ve Filistin arasındaki savaşa değinen Akar, “Filistin konusu çok konuşuldu ve bu savaş değil bir tarafta nükleer silah dahil her şey var diğer tarafta sapan taşları var. Oradaki insanların direnişini, masum insanların katledildiğini görün. 6 ay geçti orada direniş devam ediyor oradaki vatandaşlar bu yapılan zulme karşı çıkıyor. Bu durum artık katliamı aştı etnik temizliğe, soykırıma doğru gidiyor ve bunu da kimse görmek istemiyor. Rüşvetle, tehdit ve şantajla bazı yönetimler susmakla beraber birazcık aklı ve vicdanı olan bütün insanlar ayakta” şeklinde konuştu. “Savunma sanayiinde ’yapamayız’ dediğimiz tek bir şey bile kalmadı” Savunma sanayi hakkında konuşan Akar, “Savunma sanayiinde yüzde 80’lere geldik. Uçağımız, tankımızı, İHA ve SİHA’mızı yapacak hale geldik. Biz TSK’nın gücüne her zaman muhtacız bunun için savunma sanayi çok önemlidir. Savunma sanayi konusunda üniversitelerimiz, vakıf şirketlerimiz, özel sektör ve kamu büyük bir azimle çalışıyor. Cin şişeden çıktı, artık bizim savunma sanayiinde, “Yapamayız” dediğimiz tek bir şey bile kalmadı. Bunu sadece kendimiz için değil dostlarımız, müttefiklerimiz için onların da haklı davalarını desteklemek için ihtiyacımız var. Nereye giderseniz gidin herkes Türkiye diyor Bunun bir övüncü birde sorumluluğu var bu çerçevede bizim daha çok çalışmamız lazım. Bu memleket bizim kimse kendini ötekileştirmesin tarihte başarılarımız var ilham alacağız, sıkıntılarımız var ibret alacağız. Bu millet, bu vatan, bu bayrak bizim dolayasıyla 85 milyonun tek yumruk olarak bu istikamette çalışmasıyla inşallah başaramayacağımız iş, görev yok” ifadelerini kullandı.