Matematik öğretmeninin hobi olarak başladığı arı sütü üreticiliği yoğun talep nedeniyle mesleğine dönüştü.
Niğde’de ailesiyle birlikte 2015 yılında hobi olarak bal üretimine başlayan matematik öğretmenliği mezunu Ayhan Güngör, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından düzenlenen Genç Çiftçi Projesi kapsamında da desteklenen arı sütü yetiştiriciliğini artık gelir sağlamak için yapıyor.
350 kovanda bal, propolis ve polen üretimi yapan Güngör, kovanlardan 100 tanesinden ise arı sütü elde ediyor.
Dünyanın en yüksek besin değerine sahip olduğu ifade edilen ve ilaç niyetine tüketimi her geçen yıl artan arı sütü, arı yetiştiricilerinin bal, propolis ve polen üretiminin yanında büyük bir gelir kapısı oldu.
İlaç ve kozmetik sektörlerinde kullanılan arı sütü, vücuttaki ölü hücreleri canlandırması, bağışıklık sistemini güçlendirmesi ile de biliyor.
Kraliçe arı olmayan kovanlara yerleştirilen içine larva bırakılmış peteklere işçi arıların ürettiği arı sütü, özel kaşık kullanılarak, metal ile temas ettirilmeden hasat ediliyor, ardından çok bekletilmeden dondurucularda muhafaza altına alınıyor.
Meşakkatli bir sürecin ardından kovanlardan gramla alınan arı sütünün kilosu 7 bin liradan alıcı buluyor.
Boş zamanlarını değerlendirmek için başladığı arı sütü üretiminin yoğun talep görmesiyle mesleği haline geldiğini anlatan arı sütü üreticisi Ayhan Güngör, arı sütü üretiminin aşamalarını anlattı.
Niğde’de ilk defa yapıldı
Güngör, "Başlangıçta sadece bal üretimi yapıyorduk arı sütüyle de boş zamanlarımızı değerlendirmek istedik ki ilgi daha fazla olduğunu gözlemledik arı sütüne ve böylece arı sütü üzerine yoğunlaştık bal üretimimizde var ancak arı sütü üzerine daha yoğun çalışıyoruz. Bunun yanında polen, propolis üretimlerimiz mevcut ama arı sütünün üretimlerini Niğde’de ilk defa biz gerçekleştirdik. Kademeli bir üretim yaptık geçen yılki üretimimiz 7.5 kg bu yıl 10 kg üretmeyi planlıyoruz" dedi.
Arı sütünün sağlık açısından temel fonksiyonunun bağışıklık güçlendirici, ve hücre yenileyici özelliğe sahip olduğunu belirten Güngör, arı sütünün birçok hastalığın tedavisinde kullanıldığını söyledi.
Güngör açıklamasının devamında şunları söyledi:
"Kovanda yavrular kısa bir süreliğine arı sütüyle besleniyor kraliçe arı ise ömrü boyunca arı sütüyle besleniyor ve bu sayede normal işçi arılar 6 hafta yaşarken kraliçe arı 6-7 yıl yaşama sahip oluyorlar buda arı sütü sayesinde olduğu uzmanlarca söyleniyor çünkü arı sütü hücre yenileyici, uzun ömür, gençlik iksiri olarak, sağlıklı yaşam ürünü olarak bilinen bir ürün dünyada.Arı sütü üretimimiz ise şöyle gerçekleşiyor. Normal işçi, yavru larvalarını arı sütü gözlerimize transfer ediyoruz, transferimizden 66 ile 72 saat sonra arı sütü hasat zamanı gelmiş oluyor. 3 gün sonra hasatlarımızı yapıyoruz tekrar aynı gözlere larva transferi yaparak tekrar kovanlara veriyoruz yani 3 günde bir hasat var arı sütünde."
Hem üretim hem de hasat işlemi esnasında zorlu bir süreçten geçen arı sütünün gramı 7 liradan alıcı buluyor.
