GENEL - 05 Temmuz 2021 Pazartesi 15:45

Niğde’de İl Afet Risk Azaltma Çalıştayı’nın 2.’si düzenlendi

A
A
A
Niğde’de İl Afet Risk Azaltma Çalıştayı’nın 2.’si düzenlendi

Niğde Valiliği Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) koordinasyonunda ve paydaş kurumların katılımıyla "İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) 2.

Niğde Valiliği Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) koordinasyonunda ve paydaş kurumların katılımıyla "İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) 2. Çalıştayı" yapıldı. 3 gün sürecek çalıştayın tamamlanmasının ardından ‘İl Afet Risk Azaltma Planı’ kitapçığı hazırlanacak.



Çalıştaya Niğde Valisi Yılmaz Şimşek, Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhsin Kar, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Planlama ve Risk Azaltma dairesi Başkanı Abdulkadir Tezcan, Niğde İl Afet ve Acil Durum Müdürü Selami Kılıçel, kaymakamlar, ilçe belediye başkanları, ve İRAP eylemlerinden sorumlu kurum temsilcileri katıldı.



Niğde Valisi Yılmaz Şimşek, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Kongre Merkezi’nde düzenlenen çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada, “Malumunuz Afetler, hayatımızın bir parçası, bir gerçeğidir. Bu gerçekten kaçamayacağımıza göre bu gerçeklerle yüzleşmek ve gerekli tedbirleri almak durumundayız” dedi.



Afet öncesinde ve afet sırasında alacak tedbirlerin bizi hedefe götüreceğini ifade eden Vali Şimşek belirten Şimşek, şunları söyledi:



“İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu önderliğinde 2021 yılı “Afet Eğitim Yılı” olarak ilan edilmiş durumdadır. Bizler de ilimizde kurum ve kuruluşlarımızın kapasitelerini arttırmak, onları her yönüyle afete hazır hale getirmek ve halkımızı bilinçlendirmek amacıyla gerekli çaba çalışmalara ilimizde de başladık. Niğde’ de afet riskini azaltmak amacıyla planlama yapmak ve bu planları hayata geçirmek oldukça önem arz etmektedir. Amacımız, vatandaşlarımız için güvenli bir yaşam inşa etmektir. İlk hedefimiz de afetlerden dolayı oluşabilecek kayıpları önlemektir. Bu doğrultuda; tüm paydaşlarımızdan toplumumuzun her bireyine kadar iş birliğini artırmak ve afet risk azaltma bilincini oluşturmakla mükellefiz. Özellikle afetlerin verebileceği zararı artırma potansiyeli olan yapılaşmaya karşı önlem almak, başta yereldeki sorumlu kuruluşlarımız olmak üzere hepimizin dikkat etmesi gereken bir konudur. Paydaşlarımızla yükümlü olduğumuz en önemli sorumluluklardan biri de “risk odaklı” bir anlayış çerçevesinde çalışmalar yapmaktır. Bu kapsamda ilimizde afet risklerinin azaltılmasını ve can-mal kayıplarının en aza indirilmesini hedefleyen İl Afet Risk Azaltma Planı’na (İRAP); bu konudan yapılan çalışmalara büyük önem veriyoruz. Temel hedefimiz kentlerimizin ve diğer yerleşim birimlerimizin , tüm yaşam alanlarımızın meydana gelebilecek afetlere maruz kalmasını ortadan kaldırmak veya azaltmak amacıyla kısa, orta ve uzun vadeli eylemlerin belirlenmesi, hedeflerin konulması ve böylece dirençli toplum ve güvenli yaşam alanlarına ulaşılmasıdır”



Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Planlama ve Risk Azaltma dairesi Başkanı Abdulkadir Tezcan ise asıl görevlerinin afet olduğunda can ve mal kayıplarını en aza indirmek olduğunu belirtti. Tezcan, “Başlıca görevimiz afet olduğunda can ve mal kayıplarını en aza indirmek ancak bunları daha güçlü yapabilmenin yolu da afetin öncesinde gerekli hazırlıkları yapabilmektir. Afet öncesinde yapabileceğimiz hazırlıkların tamamı aslın da afet anındaki can ve mal kayıplarını en aza indirecek sürece götürüyor. Dolayısıyla Afet öncesinde yapacağımız İl Afet Risk Azaltma Planları büyük önem arz etmektedir” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Botulinum toksini uygulaması sonrası, sıcak banyo ve saunadan kaçının Dermatolog Hacer Köksal, botulinum toksini uygulamasının sadece estetik amaçlı değil bazı rahatsızlıkların tedavisinde de kullanıldığını, ancak etkisinin zayıflatılmaması için dikkat edilmesi gereken noktalar olduğunu vurguladı. Uzman Dr. Köksal, “Bu uygulamayı ister estetik ister tedavi amaçlı uygulatmış olanlar işlem sonrası belirli bir süre ağır egzersizlerden, sıcak banyo ve saunadan kaçınmalı, uygulama bölgesine masaj yapmamalı, yaptırmamalı” dedi. Acıbadem Kent Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Hacer Köksal son yıllarda kozmetoloji sektöründe en çok tercih edilen işlemlerden olan Botulinum toksini uygulaması ile bilgi verip, uyarılarda bulundu. Botulinum toksin uygulamalarını, hastane ortamında, uygun dozlarda ve Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı ilaç kullanımı ile yaptıklarını, bu şartları sağlamanın işlemin başarısında önemli olduğunu belirten Uzm. Dr. Köksal şöyle konuştu: “Botulinum toksini, yüzümüzdeki mimik kaslarını geçici olarak etkisiz hale getirir. Bu işlem, geri dönüşlü bir işlem olup, günümüzde en etkili kozmetik işlemlerden biri olarak kabul edilmektedir. Botulinum toksini uygulaması, danışanların mevcut asimetrilerini düzeltmek, düzenli uygulama ile mimik kullanımına bağlı kırışıklıkların oluşumunu engellemek ve yüze aydınlık bir görünüm kazandırmak amacıyla kullanılmaktadır. Ayrıca, botulinum toksini uygulamasıyla çiğneme kaslarının gücünü azaltmaktayız. Bu, gece uykuda diş sıkma problemi yaşayan hastalarımız için iyi bir tedavi seçeneğidir. 4 ay ara ile 3 kez yapıldığında oldukça faydalı sonuçlar alıyoruz. Güldüğünde diş etlerinin aşırı görünmesinden rahatsızlık duyan kişileri de memnun eden bir uygulama. Terleme tedavisinde ise botulinum toksini, koltuk altı, el ve ayak terlemesi gibi durumlar için oldukça etkili bir çözüm sunuyor.” “Etki süresi, kişiden kişiye değişiyor” Dermatolog Köksal, botulinum toksininin etki süresinin, kişiden kişiye değişiklik gösterse de ortalama 4 ay sürdüğünü, 6 ayda bir tekrar uygulama önerdiklerini söyledi. Bu uygulamanın hastane ortamında, uygun dozlarda ve Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı ilaç kullanımı ile yapılması gerektiğinin altını çizen Dr. Köksal, “Elbette ki deneyimli sağlık profesyonelleri tarafından yapılmalıdır. Kişilerin ihtiyaçlarına ve beklentilerine özel olarak tasarlanmış tedavi planları çerçevesinde gerçekleştirilmelidir. Her uygulama öncesi, detaylı bir cilt analizi ve danışanın medikal geçmişi göz önünde bulundurularak, en uygun tedavi yöntemi belirlenmelidir” diye konuştu. “Uyarıları mutlaka dikkate alın” Botulinum toksini uygulamalarının sadece estetik amaçlarla değil, aynı zamanda kronik migren tedavisi gibi bazı medikal durumlar için de tercih edilen bir tedavi yöntemi olduğunu kaydeden Köksal, uygulama sonrası için şu uyarılarda bulundu: “Uygulama sonrasında da tedavinin etkinliğini artırmak ve muhtemel yan etkileri minimize etmek için özel bakım önerilerine de uyulması gerekiyor. İşlem yaptıranlar uygulama sonrasında belirli bir süre ağır egzersizlerden kaçınmalı. Uygulama bölgesine masaj yapmamalı ve yaptırmamalıdır. Ayrıca saunaya girmemeli, sıcak banyo yapmamalıdır. Bu dikkatli yaklaşım, botulinum toksini uygulamalarından en iyi sonuçların alınmasını sağlamak için kritik öneme sahiptir.”