SAĞLIK - 13 Şubat 2020 Perşembe 08:53

Çocuklarının hastalığına teşhis konulup, tedavi ettirmek istiyorlar

A
A
A
Çocuklarının hastalığına teşhis konulup, tedavi ettirmek istiyorlar

Ordu’da yaşayan evli genç çift, 6 yaşındaki çocuklarına tam anlamıyla teşhis konulup, tedavi edilmesini istiyor.

Ordu’da yaşayan evli genç çift, 6 yaşındaki çocuklarına tam anlamıyla teşhis konulup, tedavi edilmesini istiyor. Serebral palsi hastası olduğu düşünülen çocuk, akranları gibi yürüyüp oynayamadığı gibi şırınga ile özel mama ile besleniyor.


Ordu’da yaşayan Nazmiye-Durmuş Bodur çifti, yaklaşık 7 yıl önce aldıkları bebek haberiyle mutlu oldu. Anne karnında yapılan kontrollerde hiçbir sorun görülmeyen ve dünyaya gelen bebeğe Metehan adı verildi. Genç çift, yaklaşık 5 aylık olan bebeklerinin herhangi bir tepki vermediğini ve akranları gibi göz teması kurmadığını fark edince hasta olabileceğini düşündü. Farklı hastanelerde ameliyat da olan ve şuanda 6 yaşında olan Metehan, gittikleri doktorlar tam olarak teşhis koyamadı, tedavi de edemedi. Aile, şuan yüzde 100 engelli raporu bulunan çocuklarının hastalığına teşhis koyup tedavi edebilecek bir doktor bulabilmek için yetkililerden yardım bekliyor.



“Anne karnında iken herhangi bir sorun yoktu, 6 yaşında halen tanısı yok”


Anne Nazmiye Bodur, bebeklerinin anne karnında herhangi bir sorunu olmadığını belirterek, “Anne karnında iken herhangi bir sorunu yoktu, tüm tetkikleri de yaptırmıştık. Doğum esnasında mı yoksa genetik bir hastalık mı olduğu bilinmiyor. Şuan 6 yaşında ve halen bir tanısı yok. Gelen durumu ‘serebral palsi’ olarak geçiyor ama tam olarak ne olduğuna dair bir tanı yok. Sürekli olarak fizik tedavisine ve özel eğitime gidiyor. Evde özel dik durması için sehpası var onunla durabiliyor. Kullandığı birçok ilaç var. Beslenmesi de 3 saatte bir oluyor, bir mamayı vermek yaklaşık bir saat sürüyor. Dinlendirerek vermek zorundayız” dedi.



“Hasta olduğunu 4-5 aylıkken öğrendik”


Çocuklarının, yaşıtlarına göre tepki vermediğini görünce hasta olduklarını düşündüklerini ifade eden anne Bodur, “Emsalleri ile aynı tepkiyi vermiyordu, göz teması yoktu, hareketleri çok kısıtlıydı. Ben sadece tedavi olmasını istiyorum. Bir tanı konulsun ve eğer tanısı konulduktan sonra varsa eğer tedavisinin yapılmasını istiyorum. Bir doktorun ilgilenmesini istiyorum. Biz sadece kontrol için Samsun’a gidiyoruz, orada da yeteri kadar tedavisi uygulanamıyor. Bu konuda yetkililerden yardım bekliyoruz” şeklinde konuştu.



“Hastalığını bilmiyoruz”


Baba Durmuş Bodur da bebeklerinin ilk doğduğunda nefes almakta güçlük çektiğini ve ses tellerinden dolayı Ankara’da ameliyat geçirdiğini belirterek, “Ordu’ya getirdiğimizde nöbet geçirmeye başladı. Sonrasında Samsun’da kontrol altına aldılar. Ardından da boynunu tartamadığını öğrendik. Şuanda hastalığını tam olarak bilemiyoruz. Serebral Palsi deniliyor ama tam olarak teşhisi konulmadı. Teşhis konulması ve tedavi edilebilmesi adına yetkililerimizden yardım bekliyoruz” şeklinde konuştu.



Serebral palsi hastalığı nedir?


Serebral palsi, kas hareketini ve koordinasyonu etkileyen bir grup bozukluğu olarak bilinen, birçok durumda, görme, duyma ve his de etkileyen bir hastalık. Serebral kelimesi, beyin ile ilgili anlamına gelirken, palsi kelimesi de vücut hareketi ile ilgili zayıflık veya problemler anlamına gelir. Dünyada her bin çocuğun yaklaşık 2 ile 3’ünde görülen hastalık, çocukluktaki motor engellerin en yaygın nedenidir.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.