EKONOMİ - 11 Mayıs 2021 Salı 13:04

Fındıkta zararlılar ile mücadele sürüyor

A
A
A
Fındıkta zararlılar ile mücadele sürüyor

Türkiye’nin önemli ihracat ürünlerinden olan fındık, 2013 yılından bu yana ’külleme’ hastalığı ile mücadele ediyor.

Türkiye’nin önemli ihracat ürünlerinden olan fındık, 2013 yılından bu yana ’külleme’ hastalığı ile mücadele ediyor. Üreticiler, külleme hastalığı ve zararlılara karşı bahçelerde önlem alıyor.


Her geçen yıl üründe rekolte düşüklüğüne yol açan hastalık yüzünden fındık üreticisi son yıllarda sorunlar yaşamaya devam ediyor. Fındıkta en önemli hastalıklardan olan ve yaklaşık 8 yıldır mücadele edilen külleme, beraberinde zararlılar ile birlikte ciddi rekolte kaybına yol açabiliyor. Üreticiler, pandemi döneminde daha çok girdikleri fındık bahçelerinde bakımlarını yaparak ilaçlamalarını sürdürüyor.



“Şuanda fındık kurdu ve külleme ile mücadele zamanı”


Ziraat Mühendisi Haluk Şensoy, fındık hasat sezonuna yaklaşık 3 aylık bir süre kaldığını söyledi. Bu süre zarfında, fındık kurdu mücadele zamanının olduğunu ve külleme hastalığı ile üreticilerin mücadele ettiğini kaydeden Şensoy, “Külleme hastalığı coğrafyamızı dövmeye başlamıştı. Onunla ilgili mücadeleler sürüyor. Bu hastalık ve zararlılar fındığımızda hem nitelik hem de nicelik olarak kayba sebep oluyorlar. Bu pandemi sebebiyle üretenlerimiz fındık bahçelerinde geçen yıllara göre daha fazla bakım yapabildiler. Bunlar da bizi sevindiriyor. Dönem olarak fındık kurdu mücadelesi ve külleme ile mücadele yapılabilir” dedi.



“Her bahçeye fındık kurdu ilacı atılmamalı”


“Fındık kurdu ile mücadele zamanı geldi diye tüm üreticilerimiz hemen tüm bahçelerine fındık kurdu ilaçlarını atmasınlar” diyen Ziraat Mühendisi Şensoy, “Çünkü sayım metotları vardır, bu metotları bahçelerinde uygulayarak ona göre atılacağına karar verilecektir. Ancak külleme zaten hangi bölgede mevcutsa, maalesef bir yıl sonra yeniden tekrarlıyor. Amacımız külleme kendini belli etmeden mücadele etmek. Üreticilerimiz bitki koruma ürünleri ile birlikte külleme ile mücadele edebilirler” şeklinde konuştu.


Şensoy, fındıkta gübreleme ve bakımın, zararlı otların temizlenmesinin de faydalı olacağını ve mahsulü rahatlatacağını söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Beyaz eşya satışları Mart ayında yüzde 24 arttı Beyaz eşya sektörü 2024 yılı ilk çeyreğinde iç satışlarda yüzde 28 artış yaşadı. İhracat ise yüzde 5 azaldı. Aylık bazdaki verilere göre ise bu Mart ayında geçen yılın Mart ayına kıyasla iç satışlarda yüzde 24 oranında artış görüldü. Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD), sektörün 2024 yılı ilk çeyrek değerlendirmesinde bulundu. Paylaşılan bilgilere göre, 2024 yılının ilk üç ayında yurt içi satışlar geçtiğimiz yıla göre yüzde 28 arttı. Beyaz eşya sektöründeki ihracat düşüşü ise devam ederken, bu dönemde de yüzde 5 oranında gerileme gösterdi. 2024 yılı ilk çeyreğinde 6 ana üründe ihracat ve iç satışlardan oluşan toplam satışlar yaklaşık 8,3 milyon adet olarak gerçekleşti ve geçen yıla göre yüzde 5 oranında artış gösterdi. Buna paralel olarak üretim miktarı da bir önceki yıla göre yüzde 1 artarak benzer seyretti. Aylık bazdaki verilere göre ise bu Mart ayında geçen yılın Mart ayına kıyasla iç satışlarda yüzde 24 oranında artış görülüyor. Üretim 3 milyon adet ile geçen yılın Mart ayına kıyasla yüzde 2 oranında azalırken, ihracattaki düşüş trendi bu ay yüzde 11 seviyesinde devam etti. "Sektörümüz 33 milyon adetlik üretim ve 23 milyon adetlik ihracat kapasitesiyle önemli bir aktör" TÜRKBESD Başkanı Gökhan Sığın, “Türkiye beyaz eşya sanayisi Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise ikinci en büyük üretim üssü konumunda. Sektörümüz 33 milyon adetlik üretim ve 23 milyon adetlik ihracat kapasitesiyle önemli bir aktör. 60 bin kişiye doğrudan istihdam sağlarken, Ar-Ge, dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüm yatırımlarıyla dünyayla rekabet ediyor” dedi. Sığın, altı ana üründe ihracat ve iç satışlardan oluşan toplam satışların yaklaşık 8.3 milyon adet olarak gerçekleşerek geçen yıla göre yüzde 5 oranında artış gösterdiğini kaydetti. Son iki yılda ihracatın sürekli düşüş kaydettiğini ve bu seyrin kısa dönemde değişmeyeceğini ön gördüklerini belirten Gökhan Sığın, sektörün küresel pazarlardaki daralmaya rağmen iç pazarda istikrarlı bir trend gösterdiğini dile getirdi ve ekledi: “İhracattaki düşüşün temel nedeni küresel pazarlardaki daralma oldu. Buna karşılık üretim ve istihdam seviyelerimizi iç pazardan aldığımız bu güç ile korumaya devam ediyoruz. Bu noktada, iç pazar canlılığını sürekli kılmak büyük önem taşıyor." Gökhan Sığın, ihracat bazında değer dağılımını aktarırken, Avrupa’nın hala ana ihracat pazarlarından biri olduğunu belirtti ve ürünlerin AB standartlarına uygunluğu konusunda ülkemizin teknik ve hukuki altyapısının gelişmeye devam ettiğini vurguladı. Ulusal mevzuatın AB’nin yeşil ve dijital dönüşüm politikalarını da kapsayacak şekilde güncellenmesinin sektör için önemli olduğunu dile getiren Sığın, bu tür revizyonların ihracata olumlu yansıyacağını düşündüklerini ifade etti ve sözlerini şöyle noktaladı: “Enerji verimli ürünlerin Türkiye’de daha da yaygınlaşmasını arzu ediyoruz. Bu durum ülke kaynaklarımızın korunmasının yanı sıra tüketicilerimize de tasarruf imkanı sağlıyor. Enerji verimli ürünlerin kullanımının artması sanayimizin varlığı ve sürekliliği için olduğu kadar ülkemizin ve tüketicilerimizin refahı için de büyük önem taşıyor.” TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Özkadı, "Ülkemizin ve çevrenin korunmasına yönelik uzun vadeli hedefleri perspektifinde çevre uygulamalarındaki gelirlerin ilgili sektör bazında yeşil dönüşüm ve enerji verimliliği projelerine, teknoloji gelişimine aktarılmasını temin edecek bir mekanizma en kısa sürede kurulmalıdır" dedi. Özkadı ayrıca Türkiye’ye geçici olarak ithal edilen ve işleme tabi tutulan eşyanın, işleme sonrasında tekrar ihraç edilmesini sağlayan Dahilde İşleme Rejimi’nin teşvikinin (DİR) Türkiye’nin ihracatına büyük katkı sağladığına değindi. Sektörün önemli temel girdilerinden yassı çelik ürünleri ile ilgili olarak da TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yavuz şunları söyledi: “Uluslararası konjonktür nedeniyle hammadde maliyetleri değişkenlik göstermektedir. Bu da, tahmin edilebilirliği düşürerek üreticileri daha ihtiyatlı satın almalar yapmaya yöneltmektedir." “Yetkili servisler için en doğru kaynak firmaların resmi websiteleri ve servis.gov.tr” Son olarak toplantıda yetkili servislerin önemine değinen TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Semir Kuseyri, 3 bin 500’ü aşkın yetkili servisin her gün binlerce tüketiciye çözüm ve destek sunduğunu hatırlatırken ‘aldatıcı’ nitelikli yani yetkili olmadığı halde kendilerini yetkili servis gibi tanıtan kişilerin çok sayıda tüketici mağduriyetine ve ürün kaybına neden olduğuna dikkat çekti. Kuseyri sözlerine şöyle devam etti: “Tüketicilerimize şirketlerimizin resmi web sitelerinden ya da Ticaret Bakanlığımız tarafından uygulamaya konulan servis.gov.tr üzerinden yetkili servis bilgilerine ulaşmalarını tavsiye ediyoruz.”