EKONOMİ - 01 Ekim 2019 Salı 11:19

Ordu, liman ve demir yolu istiyor

A
A
A
Ordu, liman ve demir yolu istiyor

Ordu Ticaret ve Sanayi Odası (OTSO) Başkanı Servet Şahin, Ordu’nun gelişen dünyada liman ve demir yolu yatırımlarından yararlanması gerektiğini söyledi.

Ordu Ticaret ve Sanayi Odası (OTSO) Başkanı Servet Şahin, Ordu’nun gelişen dünyada liman ve demir yolu yatırımlarından yararlanması gerektiğini söyledi.


Başkan şahin, yaptığı açıklamada, Ordu’nun Doğu Karadeniz Bölgesi’nde her geçen gün ekonomik ve sosyal potansiyelini yükselttiğini ancak bunun yeterli olmadığını belirtti. Başkan Şahin, “Ordu-Giresun Havaalanı, hem Ordu’ya, hem Giresun’a müthiş bir değer kattı. Şimdi sırada kara yolu, demir yolu ve deniz yolu vardır. Ordu’dan başlayan Karadeniz-Akdeniz yolunun tamamlanmasıyla, Ordu yalnızca Akdeniz’e değil, Orta Doğu pazarına da bağlanmış olacak” dedi.


Ordu’nun artık potansiyeli ve ekonomik hacmi yüksek bir limanı hak ettiğine inandığını, bunun yanında Samsun-Sarp demir yolunun da bir an önce devreye alınmasını beklediklerini kaydeden Şahin, “Liman ve demir yolu yatırımından artık bizler de faydalanmak istiyoruz. Bölgemizde üretilen ürünlerin demir yolu ile Doğu-Batı dağılımının sağlanmasını, Liman inşası ve Karadeniz-Akdeniz Otoyolu avantajının kullanılarak 5 bölge, 45 ildeki ürünleri dünyaya taşımak ve satmak istiyoruz. Sanayi ve ticarette atılım yapmak, turizm ve hizmetler sektörünü geliştirmek istiyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tekin, koltuğunu 12 yaşındaki Genç’e devretti Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, TBMM’nin açılışının 104’üncü yıl dönümü ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla çeşitli okullardan gelen öğrencileri makamında kabul etti. Kendisini ziyarete gelen öğrencilerle bir süre görüşen Tekin, makamını temsili olarak İnönü Ortaokulu öğrencisi 12 yaşındaki Irmak Genç’e bıraktı. ‘ Bu anlamlı günde bakanlığımızı ziyaret ettiğiniz için bugünkü Milli Eğitim Bakanı olarak çok mutlu oldum’ diyen Genç, ‘Bu buluşmanın bizim için son derece anlamlı olduğunu bu koltukta oturunca daha iyi fark ettiğini milyonlarca çocuk ve gencin geleceği için çalışmak, birçok değişkeni göz önünde bulundurmayı, dengeleri gözeterek, adil ve yenilikçi olmayı gerektirdiğini söyledi. Deneyimin sadece bir anı olarak zihinlerde kalmayacağını söyleyen Genç, “Milletimiz için biz ne yapabiliriz sorusuyla yetişkin yaşlara gelene kadar bizi bekleyen güzel günler için umutla ve azimle çalışacağız. Sizi daha iyi anlamanın verdiği yakınlıkla şahsım ve tüm arkadaşlarım adına size teşekkür ederim. Değerli arkadaşlarım bugün Dünyanın en güzel ülkelerinden birinin varisleri olarak burada bulunmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu makama geçtiğim andan beri Türkiye Cumhuriyeti’nin Milli Eğitim Bakanı olmanın bu sorumluluğu taşımanın heyecanını biraz da olsa anlama imkanı buldum. Elimden gelse ben de bütün çocukları, tüm arkadaşlarımı hemen en iyi standartlara kavuşturmak isterim. Burada nasıl çalışıldığını gördüm. Ve eğitim imkanlarının her geçen gün daha iyiye gideceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı. Genç, bugünün 23 Nisan olduğunu ve bir çağırısı olduğunu Atatürk’ün bize armağan ettiği bu güzel günde tüm dünya çocuklarının sevincimize ortak olmaya ve birlikte dünyamızı daha sürdürülebilir, daha adil, daha mutlu bir yer yapmaya davet etti. Genç, bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 104’üncü yılını kutlamanın onurunu ve mutluluğunu ülkemdeki her çocuk gibi doyasıya yaşadığını vurguladı. Çocuklara armağan edilen bu özel günde Gazze’de yaşananlar hakkında da birkaç cümle kurmak istediğini ifade eden Genç, “Gazze’deki arkadaşlarımızın acılı günlerinin son bulmasını diliyorum. Tüm dünya çocukları için barış diliyor ve hiçbir çocuğun böylesi acılar yaşamamasını temenni ediyorum. Miras olarak devraldığımız bu cennet vatanı daha da ileriye taşımak, emanetlerini korumak ve geliştirmek bizim görevimizdir. Bu görevi yerine getirirken birlik ve beraberlik içinde olmalı, birbirimizden güç almalıyız. Sevgili arkadaşlarım, ancak bu şekilde geleceğe umutla bakacağımızı hepimiz biliyoruz. Her 23 Nisan bastığımız toprağın kıymetini, onun için ödenmiş bedelleri daha iyi anlamamız, birlik ve beraberliğimizi pekiştirmemiz için bir fırsat olmalı. Milli iradenin her şeyin önünde olduğunun ifade edildiği bu anlamlı günde başta Cumhuriyetimizin ve Türkiye Büyük Millet Meclisimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere silah arkadaşlarını aziz şehit ve gazilerimizi minnetle anıyorum. Bana bir günlüğüne bu koltuğu emanet eden Sayın Bakanımıza çok teşekkür ederim. Okullarımız, öğretmenlerimiz ve bizler için yaptığınız her çalışmaya minnettarız. Son olarak en içten ve en yüksek sesimle söylemek isterim ki milli egemenliğin bu şanlı bayramı hepimize kutlu olsun” diye konuştu.
Hatay Bilim adamından korkutan açıklama, "Akdeniz iklimi sıcaklık artışlarıyla birlikte karasal iklime doğru ilerliyor" İskenderun Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Abdulla Sakallı, bu yıl sıcaklıkların geçtiğimiz yıllara oranla 4 ila 6 derece arttığını belirterek hava sıcaklıklarındaki artışlarla birlikte Akdeniz ikliminin karasal iklime doğru ilerlediğini söyledi. Doğu Akdeniz ve Hatay’da ilkbahar mevsimine girmesiyle sıcaklıklar artmaya başladı. Depremin vurduğu Hatay’da, gündüz saatleri adeta yaz mevsimini aratan sıcaklık varken gece saatlerinde kış mevsimini hissettiren hava durumu yaşanıyor. İskenderun Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Abdulla Sakallı, yaşanan hava değişimine ilişkin açıklamalarda bulundu. İskenderun Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Abdulla Sakallı, bu yıl yaklaşık 4 ila 6 derece arasında sıcaklık artışının olduğuna dikkat çekerek Akdeniz ikliminin yavaş yavaş karasal iklime doğru ilerlediğini dile getirdi. Ayrıca iklim değişikliğinin zaman geçtikçe daha da artacağını ifade eden Sakallı, hava kirliliğinin artması ve doğa tahribatına devam edilmesi iklim değişikliğini arttırdığını söyledi. “Yağış miktarında değişikliğin olmamasına rağmen bu yağışın düşme periyotların da çok büyük değişiklikler var” Yağış miktarının değişmemesine rağmen yağış periyodunun değiştiğine dikkat çeken Doç. Dr. Abdulla Sakallı, “Özellikle son 30 yılda sıcaklık artışı, diğer aylara göre ortalamanın bayağı üzerinde seyrediyor. Bu yıl yaklaşık 4 ila 6 derece arasında bir sıcaklık artışı gördük. Bu durum Akdeniz ikliminin yavaş yavaş karasal çölleşen bir iklime doğru ilerliyor. Çünkü bizim en büyük sıkıntımız yağış aralıklarının değişmesi ve yağış rejiminin değişmesidir. Bir yılda buraya düşen yağış miktarında, çok fazla değişiklik yok. Son 30 yılı incelediğimizde global su bütçesini modellediğimiz yayınımıza göre özellikle, İskenderun ve Akdeniz bölgesinde düşen yıllık yağış toplamında herhangi bir değişiklik yok. Bu değişikliğin olmamasına rağmen bu yağışın düşme periyotların da çok büyük değişiklikler var. Yağış periyotlarındaki değişim beraberinde güçlü kurak periyotları doğurmaktadır” dedi. “İklim değişikliğini etkileyen faktörler artarak devam ediyor” İklim değişikliğinin çeşitli etmenlere göre artığını belirten Doç. Dr. Abdulla Sakallı, “İklim değişikliğini etkileyen faktörler artarak devam ediyor. İskenderun ilçesindeki; hava kirliliği , doğanın tahribatı, taş ocaklarının faaliyet göstermesi ve buna benzer etmenlerle iklim değişikliğinin etkilerini daha da artırarak karşımıza çıkaracaktır” ifadelerini kullandı.