SAĞLIK - 13 Ekim 2021 Çarşamba 10:14

Uzmanından ‘dikkat eksikliği ve hiperaktivite’ uyarısı

A
A
A
Uzmanından ‘dikkat eksikliği ve hiperaktivite’ uyarısı

Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr.

Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Seçil Özoğlu Turhan, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun (DEHB) kişinin zekâsı ve yeteneklerinden yoksun olduğu anlamına gelmediğini ancak üzerinde durulmazsa kişinin zekâsını ve yeteneklerini sabote edebileceğini söyledi.


Medical Park Ordu Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Seçil Özoğlu Turhan, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) hakkında açıklamalarda bulundu. Uzm. Dr. Seçil Özoğlu, yakınmaları çocukluk döneminde başlayan DEHB için genellikle çocuk psikiyatristine başvurulurken erişkinlerde DEHB olmayacağına dair yaygın bir kanının mevcut olduğunu belirtti.


Yapılan araştırmalara göre çocukluk çağında DEHB olanların yarısından fazlasının erişkin yaşlarda da DEHB belirtilerini göstermeye devam ettiğini Uzm. Dr. Seçil Özoğlu Turhan, “Erişkinlerde DEHB sıklığı yüzde 2.5-4.9 arasında bildirilmiştir. Temel olarak dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik ve dürtüsel belirtilerini içerir ancak bu 3 bulgunun her zaman birlikte olması gerekmez” dedi.


Gelişimsel özellikler nedeniyle erişkinlerde görülen belirtiler ve sorunlar çocuklardan farklı olduğunu belirten Uzm. Dr. Seçil Özoğlu Turhan erişkinlerdeki belirtilere değindi. “Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Seçil Özoğlu Turhan erişkinlerdeki dikkat eksikliğinin; dikkatin kolayca çelinmesi, odaklanma güçlüğü, unutkanlıklar, güdülenmede yetersizlik, dağınıklıklar ve zaman yönetimindeki sorunlar biçiminde görüldüğünü söyledi.


DEHB’li bireylerin odaklanmada, odaklansalar bile bunu sürdürmede güçlük çektiğini vurgulayan Uzm. Dr. Seçil Özoğlu Turhan şu uyarılarda bulundu:


“DEHB’li kişilerde görülen problemlere örnek olarak konuşmaları dinleyememe, dalıp gitme, söylenenleri unutma, bir metni okuyamama, ayrıntılara özen gösterememe gösterilebilir. Uzun süre dikkat ve odaklanma gerektiren işler (proje yazma, kâğıt işleri) DEHB’li kişiler için zorlayıcı olabilir. Odaklanmanın başarılması sorununun bir diğer yönü de dikkatin aşırı şekilde dağılabilir olmasıdır. Dış uyaranlarla (gürültü, çevrede olup biten olaylarla, zihnine gelen düşüncelerle) DEHB’li kişilerin dikkati kolayca çelinebilir. Bu haliyle çevresi tarafından kendisine doğru konuşulurken dinlemiyor gibi görünebilirler. Tahmin edilenin aksine, aşırı odaklanma kavramı da DEHB’yi düşündürmektedir. Mesela tuttuğu takımın maçını izlerken veya bilgisayarda sevdiği oyunu oynarken DEHB’li erişkinin dikkatini çelmek çok zordur.”



İşlerini ertelerler


DEHB sendromlu kişilerin genelde ilgi alanlarına girmeyen işlere başlayamadıklarından şikâyet ettiklerini söyleyen Uzm. Dr. Seçil Özoğlu Turhan, “Bu tür insanlar yapmaları gereken işleri son ana kadar erteleyebilirler. DEHB’de zamanın geçişini doğru bir biçimde algılamada ve zamanı yönetmede zorluklar yaşayabilirler. (Zamanı planlayamama, geç kalma, ödevleri zamanında yetiştirememe gibi)” diye konuştu.



Dürtüsellik belirtileri


“Dürtüsellik, düşünmeden harekete geçme, davranışın olası sonuçlarını kestirememe, gecikecek ama daha yararlı bir ödül yerine hemen gelebilecek bir ödülü tercih ederek ödülü erteleyememe olarak tanımlanabilir. Dürtüsellik belirtileri erişkinlerde sabırsızlık, acelecilik, beklemede güçlük (sıra bekleme, karşısındakinin konuşmasını bekleme, trafikte bekleme), ani kararlar alma, riskli davranışlarda bulunma, kontrolsüz para harcama şeklinde görülebilir.”



Hiperaktivite belirtileri


Temel olarak hiperaktivite hakkında bilgilendirmelerde bulunan Uzm. Dr. Seçil Özoğlu Turhan şunları söyledi: “Hiperaktiviteli çocuklar tabiri caizse düz duvara tırmanabilir ancak erişkinlikte bu durum gerileyerek içsel bir huzursuzluk, uzun süreli yerinde oturamama, oturduğu yerde sürekli kıpırdanma şeklinde kendini gösterir. Sürekli çalışma isteği ya da yoğun spor yapma hali olabilir. Hiperaktivite konuşmaya yansıdığında hızlı ve çok konuşma, konuşurken sözcükleri yutma görülebilir.”


Uzm. Dr. Seçil Özoğlu Turhan, DEHB’nin belirtilerinin herkeste görülebildiğini ancak bu belirtilerin kalıcı, yaygın olması ve kişinin yaşamını önemli ölçüde etkilemesi durumunda tanı konulduğunu söyledi. Turhan, “Depresyon, alkol-madde kullanım bozuklukları, anksiyete bozukluğu, yeme bozuklukları ve kişilik bozuklukları DEHB’ye eşlik edebilir” dedi.



Eğitim hayatı olumsuz etkileniyor


DEHB’nin kişinin zekâ ve yetenekten yoksun olduğu anlamına gelmediğini ancak üzerinde durulmazsa kişinin zekâsını ve yeteneklerini sabote edebileceğini söyleyen Uzm. Dr. Seçil Özoğlu Turhan, “DEHB kişinin zeka ve yetenekten yoksun olduğu anlamına gelmez ancak üzerinde durulmazsa kişinin zekasını ve yeteneklerini sabote edebilir. Tanı konmayan ve tedavi edilmeyen DEHB olan erişkinlerde eğitim, iş ve sosyal hayatları olumsuz etkilenmektedir. Ayrıca iş kazası ve trafik kazası yapma, işsiz kalma, obezite, bağımlılık ve suç işleme ihtimali bu kişilerde artmaktadır. Bununla birlikte dikkatlice sorgulanarak ortaya çıkarılan DEHB’de ilaç desteği ya da bilişsel davranışçı terapi yöntemleriyle kişilerin sosyal, ailevi, mesleki ve akademik işlevselliklerinde önemli bir iyileşme sağlanmaktadır” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ağrı Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü, Mahalli İdareler seçimleri için hazır 31 Mart 2024 Mahalli İdareler seçimlerine sayılı günler kala Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü, seçim tedbirleri ve güvenlik çalışmaları ile alakalı toplandı. Ağrı İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar başkanlığında İl Emniyet Müdür Yardımcıları ve ilgili Birim Amirlerinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, seçimlerde alınacak tedbirler detaylı şekilde ele alındı. Oy kullanılacak okullarda görev yapacak personelin belirlenmesi ve gerçekleştirilecek güvenlik uygulamaları hakkında bilgi sunumları yapıldı. Toplantının ardından açıklamada bulunan Ağrı İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar, 31 Mart 2024 Mahalli İdareler seçimlerine hazır olduklarını vurguladı. İpar, "Ağrı’da huzurlu ve güvenli bir seçim ortamı sağlamak için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Seçim boyunca tüm sandıklar ve oy kullanma yerleri 7/24 emniyet güçlerimiz tarafından korunacak" dedi. İpar, şunları kaydetti: "Seçimlerde herhangi bir provokasyona ve yasa dışı faaliyete izin vermeyeceğiz. Vatandaşlarımız oy kullanırken rahat ve huzurlu bir ortamda oy kullanabilecekler. Tüm hemşehrilerimizden de seçimlere demokratik olgunluk içinde katılmalarını ve herhangi bir olumsuzluğa mahal vermemelerini rica ediyoruz." Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü, 31 Mart 2024 Mahalli İdareler seçimlerinin huzur ve güven içinde tamamlanması için tüm imkanlarını seferber etmeye devam edeceğini bildirdi.
İstanbul Bakan Tunç: "Mehmet Selim Kiraz’a sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu, adalete, hukuka sıkılan kurşundu" Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz anısına düzenlenen iftar programında hakim ve savcılarla bir araya gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Mehmet Selim Kiraz’a sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu. Ona sıkılan kurşun adalete, hukuka sıkılan kurşundu. Hakim ve savcılarımız, yargı mensuplarımız şehidimizin emanetine sahip çıkma noktasında hep beraber mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. Çağlayan’da 2015 yılında İstanbul Adalet Sarayı’ndaki makam odasında DHKP-C’li teröristlerce şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz anısına Haliç Kongre Merkezi’nde iftar yemeği düzenlendi. İftar programına Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz, bakan yardımcıları, HSK üyeleri ve İstanbul’da görev yapan 500 hakim ve savcı katıldı. Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz anısına tertip edilen iftar yemeğindeki konuşmasına Selim Kiraz’ı yad ederek başlayan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Bugün şehidimiz Mehmet Selim Kiraz’ın şehadete ulaşmasının 9. yıldönümü münasebetiyle İstanbul Adliyesi’ndeydik. Bir anma programı gerçekleştirdik, onu dualarla yad ettik. Terörle mücadelemizdeki kararlılığımızdan taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz. Ona sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu. Ona sıkılan kurşun adalete, hukuka sıkılan kurşundu. Hakim ve savcılarımız, yargı mensuplarımız şehidimizin emanetine sahip çıkma noktasında hep beraber mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Adaletin tecellisi hususunda hem fiziksel kapasite hem yargı reformları gerçekleştirildiğini belirten Tunç, “Sizler kürsüde adaletin tecellisi için fedakarca çalışıyorsunuz. İstanbul’daki yargı hizmetlerinin aksamadan devam etmesi, adaletin tecellisi ve sizlere destek olma noktasında gerek Adalet Bakanlığımız gerekse Hakimler ve Savcılar Kurulu olarak yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Fiziki mekanların teknoloji ile donatılması önemli. Ama kürsüde görev yapan insan unsuru, adaletin tecellisi noktasında sizlerin gayretleri her şeyden daha önemli. Kıymetli yargı mensuplarımız, ülkemiz 22 yıldan bu yana güvenilir adalet sisteminin tesisi bakımında önemli mesafe kat etti. Fiziki mekanların, kapasitenin artırılması konusunda önemli mesafe aldık. Müstakil adliye sarayları bakımından bakıldığı zaman, 500 bin metrekare kapalı alandan bugün 6 milyon metrekare kapalı alana çıktık. Sadece fiziki kapasite yargı teşkilatımızın, güvenilir bir yargı sisteminin tesisi bakımından elbette yeterli değil. İyi ve ihtiyaca cevap veren bir mevzuatın olması gerekiyor. Dolayısıyla bu konuda da temel kanunlarımızı çağın ihtiyaçlarına uygun hale getirdik. Hukuk fakültelerinde kontenjanın azaltılıp kalitenin yükseltilmesi, hukuk fakültesi mezunlarının hukuk mesleklerine giriş sınavlarını kazandıktan sonra hakim, savcılık sınavlarına katılabilmesi, avukatlık stajına başlayabilmesi 2024’ten itibaren uygulamaya geçecek. Hem savunmayı güçlendireceğine hem de hakim savcı sınavından önce bir ön elemenin yapılması gerektiğine inanıyoruz. Mevzuatımızın iyileştirilmesi bakımında yargı reformu strateji belgemizi de seçimden sonra inşallah Sayın Cumhurbaşkanımız açıklayacak. Hazırlıklarımızı tamamladık. Sizlerle beraber vatandaşımızın yargıya güvenini daha üst noktaya taşımanın gayreti içerisinde gece gündüz çalışacağız. Hedefimiz daha güvenilir bir adalet sistemini tesis etmek ve bu uğurda da sizlerin gayretlerine müteşekkiriz” şeklinde konuştu.
İzmir Karşıyaka, stadyum için taraftar mitingi düzenledi Yıllar önce yıkılan stadyumunu geri isteyen Karşıyaka taraftarı, bir ilke imza atarak taraftar mitingi düzenledi. Mitingde açıklamalarda bulunan Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı İlker Ergüllü, “10 yıl önce burası bilmediğimiz bir sebepten dolayı yıkıldı ve artık biz stadyumumuzu geri istiyoruz” dedi. İzmir’in en köklü kulübü olan Karşıyaka, 31 Mart Yerel Seçimlerine az bir süre kala yönetim, sporcular, camia ve binlerce taraftar birleşip, senelerdir yapımını bekledikleri yeni stadyum için Türkiye’nin ilk taraftar mitingini gerçekleştirdi. 2015 yılında yeni stadyum projesi kapsamında yıkılan eski Karşıyaka İlçe Stadı’nın atıl kalan arazisinde düzenlenen mitingde açıklamalarda bulunan Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı İlker Ergüllü, “Öncelikle değerli vaktini ayırıp buraya gelen herkese çok teşekkür ediyorum. Taraftarımızın bu hafta başı yaktığı ateşe biz de yönetim olarak eşlik ettik. Sonucu da şu anda gördüğüm kadarıyla muhteşem oldu. Karşıyaka Spor Kulübü her şeyden önce bir eğitim öğretim kurumudur. Yıllarca birçok gence spor hayatıyla birlikte kötü alışkanlıklara bulaşmadan büyüme imkanı sağlamıştır. Birçok sporcu yetişmesini sağlamıştır. Burası da bizim okul binamızdır. 10 yıl önce burası bilmediğimiz bir sebepten dolayı yıkıldı ve biz artık geri istiyoruz. İzmir’in önde gelenleri bize destek olmalı ve Karşıyaka stadyumunu geri almalı. Sizlere de bunun için büyük bir iş düşüyor. Hep beraber bunu başaracağız” dedi. “Karşıyaka’nın stada ihtiyacı var” Söz hakkı verildiği için mutlu olduğunu ifade eden Karşıyaka Spor Kulübü Kaptanı Haydar Yılmaz, “Bu tarz konuşmalara çok alışık değilim. Karşıyaka’nın bu stada çok ihtiyacı var. Bu haklı bir isyan ve haklı bir direniştir. Karşıyaka stadını istiyor. Hep birlikte bunu başaracağız” dedi. “Yeter diyoruz” Karşıyaka Voleybol oyuncusu Selen Naz Kıran, “Kulübümüzün stadyumu yıkıldı maalesef yıllar geçmesine rağmen yerine bir türlü yeni tesis yapılmıyor. Artık bu duruma sessiz kalmak mümkün değil. Yıllardır umutla gelecek günleri bekliyoruz fakat artık sabrımız tükeniyor. Buradaki o eski heyecanı yıkıntılar ve umutsuzluklar almış durumda. Yıllarca emek verdiğimiz ter döktüğümüz ve ruhumuzu verdiğimiz bu alanı geri istiyoruz. Sadece bir spor tesisi değil aynı zamanda topluluk merkezi olacak stadyumumuz için yetkililerden bir adım bekliyoruz. Karşıyaka Spor Kulübü olarak artık yeter diyoruz” şeklinde konuştu. “Stadyumu hak ediyoruz” Karşıyaka’da doğup büyüdüğünü ve bu kulüpte yetiştiğini dile getiren Mert Celep: “Buradaki herkese verdikleri desteklerden dolayı teşekkür ediyorum. Çok mutluyum. Tüm çocukluğum bu stadyumda geçti. Çoğu zaman idmanlarımızı burada yaptık. Ama maalesef bilmediğimiz sebeplerden dolayı birkaç sene önce bu stadyumu yıktılar. Artık bize yıllardır verilen sözlerin tutulmasını istiyoruz. Ben Karşıyaka Spor Kulübü’nün ve taraftarının bu stadyumu sonuna kadar hak ettiğini düşünüyorum. Öte yandan düzenlenen taraftar mitingine CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, İYİ Parti Adayı Ümit Özlale, İYİ Parti Karşıyaka Belediye Başkan Adayı Yetkin Hafızoğlu AK Parti Karşıyaka Belediye Başkan Adayı İsmail Çiftçioğlu katılım gösterdi.
Diyarbakır DTSO’da “Gençlerin Dijital Sektörlerde İstihdamın Artırılması Projesi” düzenlenen etkinlikle başladı Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Bilim Eğitim Vakfı bünyesinde yürütülen AB destekli "Gençlerin Dijital Sektörlerde İstihdamının Arttırılması Projesi" açılışı düzenlenen etkinlikle gerçekleştirildi. Diyarbakır Gastro İnovasyon Merkezin’de düzenlenen DTSO Başkanı Mehmet Kaya, DTSO Yönetim Kurulu Üyeleri Kamu Kuruluş Temsilcileri ve Sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan DTSO Başkanı Kaya, "Ticaret ve Sanayi Odası olarak kentte işletmelerin büyümesi, yeni girişimlerin kurulması ve daha katma değerli üretim ve hizmet sunumu için insan kaynağının oldukça önemlidir. Bu nedenle kendi kurduğumuz merkezlerde gençlere ve kadınlara yönelik çalışmalara son yıllarda öncelik vermeye başladık” dedi. “Ekonomimiz için oldukça önemli bir avantaj olan gençlerimizin ve kadınlarımızın işgücüne katılımının düşük olması en temel sorunlarımızdan biri” diyen Kaya, “Gençlerimiz iş bulmakta zorlanıyor. İşletmelerimiz de son yıllarda artan bir şekilde çalışan bulmakta zorlanıyor. Bunun nedenlerine odaklanmak, çözümler üretmek ve projeler geliştirmek önceliğimiz oldu. Bu kapsamda da Diyarbakır Sanayi Mektebi başta olmak üzere merkezlerimiz bünyesinde eğitimler, farkındalık çalışmaları, etkinlikler düzenliyoruz. Şimdi de işletmeler tarafında eşleştirme, gençler ile bir araya getirmeye odaklanmaya başlayacağız” ifadelerinde bulundu. Genç nüfusun kalıcı işsiz olması, ev genci denilen, görünmeyen, iş aramayan gençlerin sayısında artışın kent için önemli toplumsal ve ekonomik sorunlar barındırdığına değinen Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gelecek dönemde en çok eğilmemiz ve üzerinde durmamız gereken hususun gençlerimizin iyi eğitim alması, eğitimlerden sonra desteklenmesi ve istihdama aktif ve sürdürülebilir bir şekilde katılması olmalı. Elbette bu sadece oda olarak bizim işimiz değil ve tek başımıza da yapabileceğimiz bir husus değil. Biz iki yıldır farklı işbirlikleri ile bu alanda çalışıyoruz ve hem gençlerin hem de işletmelerin karşılaştıkları sorunları kısıtları daha iyi görüyoruz. Şimdi tüm STK’larımızın ilgili kurumlarımızın ve yerel yönetimlerimizin bu soruna birlikte daha çok odaklanması gerektiğini düşünüyoruz. Bugün aldığımız hibe desteği ile başlattığımız çalışmaları sizlerle paylaştık. Bunları yaparken de yerelde işbirlikleri sağladık. Ben proje süresince işbirliği sağladığımız İŞ-KUR Müdürlüğümüze, Milli Eğitim Müdürlüğümüze, Yenişehir Halk Eğitim Müdürlüğüne, Karacadağ Kalkınma Ajansına, Gençlik ve Değişim Derneğine çok teşekkür ediyorum." Daha sonra konuşan DTSO Bilim Eğitim Vakfı Başkan Yardımcısı Faruk Korkmaz, “Genç nüfusumuz ilimiz ekonomisi için en önemli avantajlardan biri. Ancak gençler sürdürülebilir bir şekilde istihdama katılamıyor ve iş aramaktan vazgeçiyor. Bu sorunun çok fazla nedeni var elbette. Önemli yapısal sorunlarımız da var. Ancak yerelde çözümler üretilmesi ve yerel dinamiklerin bu sorunu sahiplenmesi oldukça önemlidir. Diyarbakır Sanayi Mektebi’ni 2019 yılında açtık. Önceleri yaygın nitelikli eğitimler ile başladık. KOBİ’ler, çalışanlar, kadın girişimciler için 100’ün üzerinde eğitim düzenledik ve yaklaşık 5 bin kişiye ulaştık. 1,5 yıldır eğitimde, istihdamda ve mesleki eğitimde olmayan gençlere yönelik çalışma yapıyoruz. Moda tasarım, aşçı yardımcılığı, barista, yazılım dilleri gibi eğitimler düzenledik ve sonrasında da işletmeler ile nasıl eşleştirebileceğimize bakmaya başladık. Sanayi Mektebi’nde düzenlediğimiz eğitimleri, İŞ-KUR İl Müdürlüğü, Milli İl Eğitim Müdürlüğü, Karacadağ Kalkınma Ajansı, Yenişehir Halk Eğitim Merkezi, Gençlik Değişim Derneği ile yapıyoruz. Şu an Sanayi Mektebinde animasyon, web tasarım, kısa film ve grafik tasarım eğitimlerimiz var” şeklinde konuştu.