SAĞLIK - 26 Haziran 2020 Cuma 10:41

Uzmanlar uyarıyor: ”Geç konuşan çocuk hayata geç başlar”

A
A
A
Uzmanlar uyarıyor: ”Geç konuşan çocuk hayata geç başlar”

Dil ve Konuşma Terapisti Yasemen Şahin, çocukları konuşma zorluğu çeken ailelere önerilerde bulundu.

Dil ve Konuşma Terapisti Yasemen Şahin, çocukları konuşma zorluğu çeken ailelere önerilerde bulundu. Şahin, “Erken müdahale edilmediğinde bilişsel-duygusal gelişimde, sosyal becerilerde, akademik başarıda ek problemlerin ortaya çıkması riski ile karşı karşıya kalınabilmektedir” uyarısında bulundu.



Terapide zamanlama önemli


Gecikmiş dil, artikülasyon-konuşma bozukluğu, inme veya kafa travması sonrası edinilmiş dil ve konuşma bozuklukları (afazi), akıcılık bozuklukları (kekemelik, hızlı bozuk konuşma), ses bozuklukları, yutma bozuklukları gibi durumlarda uzman kişilerden yardım alınması gerektiğini söyleyen Medical Park Ordu Hastanesi Dil ve Konuşma Terapisti Yasemen Şahin, şu bilgileri verdi:


“Dil ve konuşma terapistleri her yaş grubunda görülen dil, konuşma, iletişim, ses ve yutma bozukluklarının önlenmesi, değerlendirmesi, tanının konulması, kişinin ihtiyacına uygun terapi planının hazırlanması ve terapinin uygulanmasından sorumludur. Terapi sürecinde zamanlamanın önemi büyüktür. Erken müdahale edilmediğinde bilişsel-duygusal gelişimde, sosyal becerilerde, akademik başarıda ek problemlerin ortaya çıkması riski ile karşı karşıya kalınabilmektedir.”



18 aylıkken en az 50 kelime kullanmalı


Gecikmiş dil ve konuşmanın çocuğun dil gelişimi basamaklarında akranlarından geri kalması durumu olduğunu ifade eden Dil ve Konuşma Terapisti Yasemen Şahin, “18 ay civarında sözcük dağarcığında en az 50 kelime bulunması ve iki sözcüklü cümle kullanmaya başlamasını, 3 yaş seviyesinde cümlelerin uzaması iki üç sözcüklü cümlelere geçişin başlamasını, 4 yaş seviyesine geldiğinde yetişkinlere yakın dilbilgisi düzeyinde anlaşılır, detaylı, uzun cümleler kurmasını bekleriz” şeklinde konuştu.



İşitme kaybı da gecikmeye yol açar


Konuşma sesi bozukluklarına da değinen Dil ve Konuşma Terapisti Yasemen Şahin, bunların yapısal kökenli olabileceği gibi (dudak- damak yarıklığı, ağız-yüz anormalileri, ortodontik anomaliler, işitme kaybı, zihin engeli, serebral palsi vs.) bir nedene bağlı olmaksızın da görülebilen belli sesleri söyleyememe ya da konuşmada anlaşılırlığın düşük olması ile kendini gösterebileceğini vurguladı.


4 yaşına geldiklerinde çocukların konuşmalarında yüzde 100 anlaşılırlık bekleneceğinin altını çizen Şahin, konuşma seslerinin ediniminde görülen sorunlar ve müdahalenin gecikmesinin ilkokul döneminde okuma-yazma edinimi sürecini de aksatabileceğini belirtti. Şahin, süreçte görülen geriliklerin terapi desteğine dair aileye ipucu vermesi gerektiğini aktardı.



Sık öksürüyorsa dikkat!


Ses bozukluklarının da dil ve konuşma sorunlarına yol açabileceğini sözlerine ekleyen Şahin, şöyle devam etti: “Ses bozuklukları sesin gün içinde kullanımla kısılması, seste kırılmalar, konuşma sırasında nefes koordinasyonunda güçlük, sık boğaz temizleme ve öksürme isteği, sesin cinsiyet ve yaşa uygun olmaması vb. ile kendini gösterebilmektedir. Doğuştan beri var olan bir problemden kaynaklı olabileceği gibi yanlış ve sık kullanım nedeniyle ses tellerinde sonradan meydana gelen nodül, polip vs. gibi nedenlerle de görülür. Özellikler profesyonel ses kullanıcılarında (öğretmenler, çağrı merkezi çalışanları, imamlar, tiyatrocular, şarkıcılar vb.) sıklıkla görülen bir sorundur. KBB hekimleri ve terapist tarafından konan tanı sonrası dil ve konuşma terapisti uygun terapi programı ile müdahalede bulunur. Özellikle 14 günden uzun süren ses kısıklıklarında bir uzmana başvurulmalıdır.”



Akıcılık bozukluklarında erken müdahale önemli


Yutma bozukluklarının ise yeme içme sırasında yutmanın herhangi bir aşamasında görülen güçlükler olduğunu ancak konuşmayı olumsuz etkilediğini belirten Şahin, “İnme, beyin travması, parkinson, serebral palsi, multipl skleroz, alzheimer, kanser, baş boyun cerrahisi sonrası vb. nedeniyle yutma bozukluğu görülebilir. Yeme içme sırasında ya da hemen sonrasında öksürme ve ıslak ses kalitesi, çiğneme ve yutma için çok fazla zaman ve güç harcama, tekrarlayan zatürre ve yemek sonrası nefes alırken zorlanma, ağızdan yemek ve sıvı akması ya da yemeğin ağızda birikmesi vb. belirtilerin erken aşamada değerlendirilmesi ve terapiye başlanması olası bir yetersiz besin ve sıvı alımı durumunun önüne geçmek için önemlidir” dedi.


Son olarak inme veya kafa travması sonrası görülen edinilmiş dil ve konuşma bozukluklarına değinen Şahin, şunları söyledi: “Konuşma fonksiyonunu tamamen ya da kısmen kaybetme, konuşma anlaşılırlığının düşük olması, söylenenleri anlamada güçlük, konuşurken sözcük bulmada zorlanma, belirli bir sözcüğü sıklıkla tekrar etme, söylediği sözcüklerde seslerin yerini değiştirme gibi belirtilerle karşımıza çıkabilir. Görülen belirtiler ve belirtilerin şiddeti hasarın yeri ve boyutuna göre değişmektedir. Erken müdahale kullanılamayan beyin bölgelerinin işlevinin korunması için çok büyük öneme sahiptir. Kekemelik konuşma akıcılığının ses, hece veya sözcük tekrarı, seslerin uzatılması ve/veya bloklar (sıklıkla ve uzun süreli kesintiler) ile bozulmasıdır. Hızlı bozuk konuşma ise aşırı ölçüde hızlı, düzensiz, düzgün olmayan ritim, yanlış-eksik sesleme, sıklıkla konuyla alakasız sözcük veya ifadeler içeren konuşmadır. Akıcılık bozukluklarında erken müdahale, bu sorunun bireye etkilerini önlemek açısından çok önemlidir. Bu problemlerle karşılaşıldığında değerlendirme, tanı ve terapi için bir dil ve konuşma terapistine danışılması gerekmektedir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.