- 15 Ocak 2021 Cuma 09:56

FL Communications Kurucusu Furkan Lüleci: “Yeni teknolojiler, sosyal yapıyı hızla dönüştürecek“

A
A
A
FL Communications Kurucusu Furkan Lüleci: “Yeni teknolojiler, sosyal yapıyı hızla dönüştürecek“

FL Communications Kurucusu Furkan Lüleci, insan ve toplum yaşamına hızla giren yeni teknolojilerle sosyal yapının 2021 sonrası köklü değişim ve dönüşüm yaşayacağını söyledi.

FL Communications Kurucusu Furkan Lüleci, insan ve toplum yaşamına hızla giren yeni teknolojilerle sosyal yapının 2021 sonrası köklü değişim ve dönüşüm yaşayacağını söyledi.


Dünyada yakın gelecekte insan hayatına girecek ve günlük hayatta daha sık karşılaşacak teknolojiler hakkında bilgiler veren FL Communications Kurucusu Furkan Lüleci, “Teknoloji baş döndürücü bir hızla hayatın her alanında kendisini net bir şekilde hissettiriyor ve yapay zekâ ile dünya tam anlamıyla büyük bir değişime girdi. 2021 dünyamız için büyük bir değişim dalgası getiriyor. Bir yanda gezegenimiz giderek ısınıyor, devam eden Covid-19 ile yaşam şartları zorlaşıyor ve toplumsal kargaşalar artıyor. Diğer yanda bilim, tıp ve teknoloji hızla ilerliyor. 2021 yılı ve sonrası düzenin ve sosyal yapının dönüşümünü köklü biçimde etkileyecek bir dizi bilimsel ve teknolojik gelişmeye sahne olacak.” diyen FL Communications Kurucusu Furkan Lüleci, yakın gelecekte hayatımızda olacak” dedi.



Otonom araçlarla trafiğin kuralları yeniden belirlenecek


Çalışmaları hala devam eden ve yakın gelecekte hayatımızda olacak otonom, sürücüsüz araçların çalışmalarının ABD merkezli birçok firma tarafından son aşamalarına yaklaştığına dikkat çeken Lüleci şöyle devam etti;


“ 2024 gibi ilk örneklerinin trafikte olacağı otonom araçlar hayatımızı kökten değiştirecek. Bu sayede gideceğimiz yere yorulmadan gidebileceğimiz gibi birçok firma da ürün dağıtımlarını şoförsüz olarak gerçekleştirebilecek. Bu konuyla ilgili olarak Apple, BMW, Tesla, Ford, General Motor, Google ve Samsung gibi markalar çalışıyor.



Yapay zekâ pek çok şeyi değiştirecek


Yapay zekâ son zamanlarda adını sıkça duymaya alıştığımız bir konu. Yapay zekâ birçok şeyi değiştirecek. Onlardan bir tanesi de sinema. Fütüristler 20 yıl içinde yapay zekâ tarafından yazılan bir senaryonun Oscar kazanabileceği iddiasında. Ayrıca yeni yapay zekâ teknolojileri iş hayatında etkisini daha fazla hissettirecek. Karar verme mekanizmalarında etkili olacak ilk yapay zekâ makinesi, 2026 yılında kurumsal yönetim kuruluna katılacak, süreçlerle ilgili görüş sunacak.



Robotik rehber köpekler


Görme engelli kişilere yardımcı olacak robotik rehber köpekleri de 2030’a kadar günlük hayatta göreceğiz. Robotik köpekler, gerçek zamanlı verileri kullanarak, belirlenecek varış noktalarına engelli kişilerin hızlı ve güvenli rotalarla erişmesini sağlayacak.



Kablosuz elektrik


Telefonlar şarj kablolarından kurtuluyor. Ünlü mucit Nikola Tesla’nın havadan elektrik iletme konsepti bu yıl son tüketiciye ulaşacak. Ossia firmasının geliştirdiği Cota teknolojisi, radyo dalgalarıyla birkaç voltluk pilleri onlarca metre uzaktan şarj edebiliyor.



Eliniz bir telefon olacak


İlk implant mobil telefonlar, ticari olarak 2025’te kullanılmaya başlanacak. İmplant telefon, elinizin içine küçük bir operasyonla çip takılması demek. Bu çip, hayatınız boyunca elinizde kalacak ve hem internet hem de fiziki bir cep telefonuyla bağlantılı olabilecek. Çip aynı zamanda sahibinin sağlığını da gözetecek. Biraz uçuk gelecek ama bu çip, beyin dalgalarıyla da iletişim kurabilecek. Bu durumda sözlü komutlara bile gerek kalmıyor. Sevgilinizi düşünmeniz ve onunla konuşma isteğinde olmanız yeter. Çip bunu anlayıp hemen kendisini arayacak.



Sensörler iş başında


2022 yılına kadar bütün dünyada bir trilyon kadar sensör (algılayıcı), internete bağlanmış olacak. Sensörler ucuzladıkça ve bilgisayarların bu sensörlerden gelen bilgileri işleme kabiliyeti arttıkça, internet ağı bu tip cihazlarla enformasyon seline kapılacak. Peki bu sensörler ne işe yarayacak? Çok çeşitli sensör var. Darbe sensöründen alarm sensörüne, güvenlik sensöründen, meteorolojik şartları gözetleyen sensörlere kadar. Örneğin kışın boş kalan yazlığınızı kontrol altında tutmak istiyorsunuz. Sensörler size evinizin su basıp basmadığından, içeri zorla girme teşebbüsü olup olmadığından, evin ısı durumuna, nemlenme ya da küflenme durumuna kadar size sayısız bilgi verebilecek.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara İstanbul’da FETÖ’ye yönelik “Kıskaç-13” operasyonu: 13 gözaltı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul’da FETÖ’ye yönelik düzenlenen “Kıskaç-13” operasyonunda 13 eski askeri öğrencinin gözaltına alındığını açıkladı. Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada İstanbul’da FETÖ’ye yönelik eş zamanlı olarak gerçekleştirilen ’Kıskaç-13’ operasyonunda örgüt mensuplarının mülakat sınavlarında aday numaralarında kodlama yaparak askeri okullara yerleştirdiği tespit edilen 13 eski askeri öğrencinin yakalandığını belirtti. Bakan Yerlikaya paylaşımında, "FETÖ’cülere göz açtırmayacağız. Aziz milletimizin duası ve destekleriyle terör örgütleri ve onların iş birlikçilerinin nefeslerini keseceğiz. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Emniyet Genel Müdürlüğü TEM Daire Başkanlığı ve İstihbarat Başkanlığı koordinesinde İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğünce İstanbul’da FETÖ’ye yönelik 15 farklı adrese eş zamanlı olarak düzenlenen ’Kıskaç-13’ operasyonunda şüpheli eski askeri öğrencilerin örgütün askeri yapılanmasına yönelik ankesörlü hatlardan iletişim kurdukları, haklarındaki beyanlar ve askeri okullara girişte mülakat sınavlarında aday numaraları üzerinden kodlama yapılarak askeri okullara girişte öncelik sağlandığı tespit edildi. Operasyonları gerçekleştiren kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle" dedi.
Zonguldak Karadeniz Ereğli’de ilk çilek hasadı yapıldı Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde ilk çilek hasadı yapıldı. Tarladan pazara inen çileğin üretiminin az olması nedeniyle kilogramı 150 TL’den satılmaya başladı. Kdz. Ereğli ilçesinde demir-çelik fabrikasından emekli olan İsmet Koç eşi Ayşe Koç ile tarlasında bu yılın ilk çilek hasadını yaptı. Geçtiğimiz yıl aşırı yağışlar nedeniyle az üretilen çileğin bu yıl da kuraklık nedeniyle veriminin düşük olduğunu anlatan İsmet Koç, Osmanlı Çileğinin de çok azaldığını söyledi. Koç, "2024 çilek sezonu Kdz. Ereğlimize hayırlı olsun. Bu gün ilk hasadımızı topladık gördüğünüz gibi. Burası Kışla Mahallesi İnallı Sokak. Bu çilek Osmanlı Çileğinin kardeşi alo çileği. Allah nasip ederse 15-20 gün içinde de Osmanlı Çileği çıkar. Geçtiğimiz sene havalar hep yağmurlu gitti, böcekler yedi. Bu senede havalar kurak gidiyor. Hava yağarsa çilek bollaşır" dedi. “Bir baba çalışıp 5 kişi yiyorsa olmaz” Kendilerinin maddi olarak hiçbir ihtiyaçları olmadığı halde üretmeye devam ettiklerini ve insanlara örnek olmaya çalıştıklarını belirten Koç, “Benim maddi olarak bir şeye ihtiyacım yok. Kendim demir-çelik fabrikalarından emekliyim. İnsanları teşvik etmek için üretim yapıyoruz. Şu anda biber, patlıcan, domates dikme zamanı. İnsanlar diksin ki herkes kazansın. Devlet nereye kadar verecek. Bir baba çalışıp 5 kişi yiyorsa olmaz. Sonra çıkıp ‘o pahalı, bu pahalı’ diye bağırıyoruz. Köyde kokuyor diye ineğe bakmazsın, elinde burada köpek gezdiriyorsun. Bu nasıl olacak? Tarlanız yoksa evde mantı yapın, makarna kesin, el işi yapın" dedi. “Asıl terapi tarlada çalışıp, üretmek” İsmet Koç’un eşi Ayşe Koç da 15 yaşından beri üretim yaptığını belirtti. Ayşe Koç, üreterek elde ettiği gelirlerle iki çocuğunu da üniversitede okutup iş ve meslek sahibi olmalarını sağladığını söyledi. Koç konuşmasında şu sözlere yer verdi: "Ben bunu ihtiyacım olduğu için yapmıyorum. Eşim emekli, evim var, kira vermiyorum. Çocuklarımın ikisi de evli ve çalışıyorlar. Bu ürettiklerim sayesinde iki çocuğumu da okuttum, mühendis oldular, kendi işlerini ellerine aldılar. Evde akşama kadar televizyona bakıp bir şey öğrenmiyorum. Akşama kadar ‘O onu demiş, bu bunu demiş.’ Aslında bu bana bir terapi gibi geliyor. Geçenlerde bir düğüne gittim, ara verildi; 7’den 70’e herkesin elinde telefon. Kimse bir biriyle konuşmuyor, telefona bakıyorlar. Asıl terapi gerçekten bu. Ben bu çileği her sene ekiyorum. Gençler bunu her sene ekmez. Çünkü yağmur yağmadığında bu her sene kuruyor. Kuruduğu için Ekim aylarında biz bunu tekrar ekiyoruz. Kdz. Ereğli’de benim çocukluğumdan bu yana yetişen tek çilek Osmanlı Çileğiydi. Sonradan sepetler çabuk doluyor diye alo çileği ortaya çıktı. Osmanlı Çileği üretmeyi çok istiyorum. Fidesi kaç TL’de olsa alacağım ama kimse vermiyor yada bulamıyorum."