POLİTİKA
19 Nisan 2024 Cuma - 20:36 Emine Erdoğan: "Şifanın arandığı en kadim kaynaklardan biri hiç şüphesiz hala keşfedilmemiş bitkiler alemidir" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, "Şifanın arandığı en kadim kaynaklardan biri hiç şüphesiz hala keşfedilmemiş sayısız türü bünyesinde barındıran bitkiler alemidir. Bugün fitoterapi olarak bilinen bitkilerle tedavi, bilimsel geçerliliği olan, kanıta dayalı bir tedavi yöntemi halini almıştır" dedi. Emine Erdoğan, İstanbul’da Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ev sahipliğinde düzenlenen "Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) - Bitkisel İlaçlar İçin Düzenleyici İşbirliği Ağı (IRCH) 15. Yıllık Toplantısı ile Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Kılavuz ve Strateji Geliştirme Çalıştayı’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’den ve dünyanın farklı yerlerinden gelen, bilim insanları ile buluşmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu söyledi. Sağlığı korumanın ve hastalıklardan arınmanın, var olduğu günden bu yana insanlığın ortak derdi olduğunu dile getiren Erdoğan, bu yolda birbirine eklenerek kar topu gibi büyüyen tecrübelerin insanlık tarihinin tüm birikiminden izler taşıdığını belirtti. Erdoğan, sahip oldukları bu hazinenin, Doğu’nun ve Batı’nın, geleneksel ve modernin ahenk içinde yoğurulmasının eşsiz bir sembolü olduğunu kaydederek, "Yüzyıllar boyunca hekimler, ’Biz insanı en güzel biçimde yarattık’ ayeti kerimesinin bir tezahürü olarak, kutsal kabul edilen sağlığı korumak ve bu uğurda tedavi yöntemleri geliştirmek için tabiatı incelemiş, yaratılan her şeyi hikmet nazarıyla satır satır okumuştur. Şifanın arandığı en kadim kaynaklardan biri hiç şüphesiz hala keşfedilmemiş sayısız türü bünyesinde barındıran bitkiler alemidir. Bugün fitoterapi olarak bilinen bitkilerle tedavi, bilimsel geçerliliği olan, kanıta dayalı bir tedavi yöntemi halini almıştır" diye konuştu. "Sayısız alimin keşifleri ve kaleme aldıkları eserler hala bilim insanlarımız tarafından keşfedilmeyi beklemektedir" Bugün birçok hastalığın tedavisinde bitkilerden elde edilen ilaçlar kullanıldığını bildiklerine dikkati çeken Erdoğan, "Anadolu toprakları, sahip olduğu 3 bini endemik, toplam 12 bin bitki türüyle bitkilerle tedavi alanında müstesna bir yere sahiptir. Sadece bitki çeşitliliği açısından değil, üzerinde birçok önemli hekim ve bilim insanının yaşamış olması hasebiyle de Anadolu toprakları kadim tıp kaynakları açısından önemli bir konumdadır. Razi’den İbni Sina’ya, Hipokrat’tan Galen’e sayısız alimin keşifleri ve kaleme aldıkları eserler hala bilim insanlarımız tarafından keşfedilmeyi beklemektedir" ifadelerini kullandı. Emine Erdoğan, buna bir örnek olarak, geçen yıllarda tercümesini gerçekleştirdikleri "Kitabül Cemi Fil Edviyetül Müfrede" kitabından bahsetmek istediğini aktararak, şöyle devam etti: "13. yüzyılda yaşayan ve botanik biliminin kurucusu olarak kabul edilen İbnü’l Baytar’ın bu değerli eserinin ne yazık ki Türkçe tercümesi bulunmuyordu. 19. yüzyılda Batılı bilim insanları tarafından önemi fark edilerek çeşitli dillere çevrilmiş olan bu eseri Türkçeye kazandırmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ancak elbette yeterli görmüyoruz. Ülkemizin bu anlamda büyük bir potansiyeli ve mirası var. Bu mirasın modern bilimin süzgecinden geçerek günümüze kazandırılmasının, insan hayatına eşsiz bir katkı sunacağı kanaatindeyim." "DSÖ geleneksel ve tamamlayıcı tıp yöntemlerinin ülkelerin sağlık sistemlerine dahil edilmesini teşvik etmektedir" Tıp alanında miras aldıkları bu köklü geçmişe sahip çıkmayı, milli ve vicdani bir sorumluluk olarak gördüklerine işaret eden Erdoğan, bu nedenle yürüttükleri çalışmaların bu sorumluluk duygusunun bir sonucu olduğunu söyledi. Emine Erdoğan, hastalıklarla mücadelenin, biçim değiştirse de her dönem insanlığın temel uğraş konularından biri olduğunu dile getirerek, "Teknolojinin gelişmesiyle teşhiste kat edilen mesafenin önemini yadsıyamayız. Ancak diğer taraftan artan kronik hastalıklar ve aşırı ilaç kullanımı tüm dünyada sağlık politikalarını yeniden gözden geçirmenin zorunlu olduğu kanısını güçlendirmiştir. Bu noktada DSÖ geleneksel ve tamamlayıcı tıp yöntemlerinin ülkelerin sağlık sistemlerine dahil edilmesini teşvik etmektedir" ifadelerini kullandı. Tarihi öğretilerin gün yüzüne çıkarılıp, modern uygulamalara entegrasyonunda üzerlerine düşeni yerine getirmek için 2012 yılında Sağlık Bakanlığı bünyesinde Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Daire Başkanlığı kurulduğunu aktaran Erdoğan, gerekli mevzuat düzenlemesi yapıldığını vurguladı. "GETAT uygulamalarının bilimsel ve akademik bir zeminde yürütülmesi son derece önemli" Emine Erdoğan, 2014 yılında yürürlüğe giren Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği’nin bu çerçevede önemli bir adım olduğundan bahsederek, şunları söyledi: "Bu sayede Sağlık Bakanlığı öncülüğünde, birçok üniversitede Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları (GETAT) eğitim ve uygulama merkezleri açıldı. Ancak GETAT uygulamalarının bilimsel ve akademik bir zeminde yürütülmesi son derece önemli. Bu minvalde geçtiğimiz aylarda ülkemizin saygın araştırma kuruluşlarından biri olan TÜBİTAK Başkanlığımız tarafından geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın araştırılmasına yönelik proje çağrısına çıkıldı. Akademik çalışmaların ve bilim insanlarının GETAT uygulamalarına gösterdiği ilginin son derece önemli olduğunu düşünüyorum." Bu sayede Türkiye’nin GETAT uygulamalarında önde gelen ülkelerden biri ve tüm dünya için bir cazibe merkezi olacağına emin olduğunu vurgulayan Erdoğan, topraklarının zengin şifa birikiminin, Sağlık Bakanlığınca patenti alınan "Anadolu Tıbbı" markası altında daha da geliştirilerek, insanlığın istifadesine sunulacak olmasının ümit verici bir gelişme olduğunu dile getirdi. Emine Erdoğan, başta Sağlık Bakanlığı ve DSÖ olmak üzere organizasyonda emeği geçen herkese ve katılımcılara katkıları için teşekkür etti. Hazreti Muhammed’in "Sağlık, vücutları sağlam insanların başına konmuş bir taçtır. Onu ancak hastaların gözü görür" Hadis-i Şerifi’ni aktaran Erdoğan, "Hastalığın değil, şifanın merkeze alındığı, geleneğin hak ettiği itibara yeniden kavuşarak, hayatımıza hikmeti ve şefkati kazandırdığı bir dünyayı, hep birlikte inşa edebilmeyi diliyorum" şeklinde konuştu. Emine Erdoğan, katılımcılarla aile fotoğrafı çektirdi Emine Erdoğan, programa katılan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sağlık Bakanı Yardımcısı Huzeyfe Yılmaz, Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. İhsan Ateş, DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Dr. Hans Kluge, DSÖ Geleneksel, Tamamlayıcı ve Entegratif Tıp Birimi Sorumlusu/ Dünya Sağlık Örgütü Bitkisel İlaçlar İçin Uluslararası Düzenleyici İşbirliği Ağı (DSÖ-IRCH) Sekreterya Grup Başkanı Dr. Kim Sungchol ve DSÖ-IRCH Sekreterya Grup Başkan Yardımcısı Dr. Charles Wu ile aile fotoğrafı çektirdi. Türk Musikisini Araştırma ve Tanıtma Grubu (TÜMATA) tarafından mini konser verilen programda, çalıştayla ilgili tanıtım videosu izletildi. Programda, Sağlık Bakanı Koca ve DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Dr. Kluge konuşma yaptı. Konuşmaların ardından, Sağlık Bakanı Koca Emine Erdoğan’a geleneksel tıbbın simgesi olan "hayat ağacını" hediye olarak takdim etti. Emine Erdoğan daha sonrasında beraberindekilerle, Sağlık Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığınca hazırlanan "Anadolu’da Tıbbın Tarihi" sergisini ziyaret etti. Sergide, geleneksel tıp yöntemlerinin yer aldığı kitaplar ve bitkiler tanıtılıyor.
Dışişleri Bakanlığı: "Türkiye-AB ilişkilerinde ilerleme sağlanmasıyla Kıbrıs sorununun ilintilendirilmesi tarafımızdan hiçbir zaman kabul görmeyecektir"
18 Nisan 2024 Perşembe - 14:14 Dışişleri Bakanlığı: "Türkiye-AB ilişkilerinde ilerleme sağlanmasıyla Kıbrıs sorununun ilintilendirilmesi tarafımızdan hiçbir zaman kabul görmeyecektir" Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği (AB) Devlet ve Hükümet Başkanları Özel Zirvesi sonuçlarına ilişkin, "Türkiye-AB ilişkilerinde ilerleme sağlanmasıyla Kıbrıs sorununun ilintilendirilmesi tarafımızdan hiçbir zaman kabul görmeyecektir" açıklamasını yaptı. Dışişleri Bakanlığı, 17-18 Nisan’da gerçekleştirilen AB Devlet ve Hükümet Başkanları Özel Zirvesi sonuçları hakkında yazılı açıklama yaptı. Yapılan açıklamada AB Devlet ve Hükümet Başkanları Özel Zirvesi’nde Türkiye’ye ilişkin kabul edilen kararlara yönelik, "AB’nin ülkemize ve küresel gelişmelere dair stratejik vizyon eksikliğinin yeni bir örneğidir" denilerek, şunlar kaydedildi: "Dışişleri Bakanlığı, 17-18 Nisan 2024 tarihli AB Devlet ve Hükümet Başkanları Özel Zirvesi sonuçları hakkında açıklama yayımladı. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada zirve sonuçlarında Türkiye’nin iş birliği ve karşılıklı fayda sağlamaya yönelik bir ilişki geliştirilmesinin AB’nin stratejik menfaatine olduğu vurgulanmaktadır. Buna karşın, AB Komisyonu Başkan Yardımcısı, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Borrell ve AB Komisyonu tarafından hazırlanan AB-Türkiye ilişkilerine dair Ortak Bildirim’de yer alan tavsiyelere ilişkin somut bir karar alınamaması ciddi bir tutarsızlıktır." "AB’nin önümüzdeki dönemde Türkiye’ye yönelik adımlarının hızı, düzeyi ve kapsamına göre ele alacağız" "Türkiye-AB ilişkilerinde ilerleme sağlanmasıyla Kıbrıs sorununun ilintilendirilmesi tarafımızdan hiçbir zaman kabul görmeyecektir" denilen açıklamada, "Çok yönlü Türkiye-AB ilişkilerini Kıbrıs meselesine indirgeyen anlayıştan vazgeçilmesi gerekmektedir. Böylesi bir zihniyet, Kıbrıs sorununa veya diğer bölgesel ve küresel meselelere olumlu ve yapıcı bir katkı sunamaz. Aday ülke Türkiye, AB üyeliği konusunda kararlılığını korumaktadır. Bununla beraber iş birliğimizin seçici bir anlayışla bazı alanlarla sınırlanmasını reddediyoruz. AB ile diyaloğumuzu mütekabiliyet çerçevesinde AB’nin önümüzdeki dönemde Türkiye’ye yönelik adımlarının hızı, düzeyi ve kapsamına göre ele alacağız" ifadelerine yer verildi.
Başkan Tepe: “Belediyeyi 787 milyon lira borçla devraldık”
18 Nisan 2024 Perşembe - 12:59 Başkan Tepe: “Belediyeyi 787 milyon lira borçla devraldık” Altınordu Belediye Başkanı Ulaş Tepe, ‘borçsuz belediye’ olarak lanse edilen Belediyeyi 787 milyon lira borçla devraldıklarını açıkladı. Başkan Ulaş Tepe yaptığı açılamada, göreve başlar başlamaz belediyenin işleyişiyle ilgili her birimden brifing aldığını, belediyenin mali durumla ilgili raporu görünce şaşırdığını belirtti. Başkan Tepe, “Yıllardır mali disiplinden, beytülmaldan bahsedenlerin belediyenin ekonomik durumunu getirdiği noktayı şaşkınlıkla karşılıyoruz. Yürütülen ‘borçsuz belediye’ algısına tüm kamuoyu gibi biz de inanmıştık. 787 milyon TL borçla belediyeyi devraldık. Bu açıklamamız bir mağdur edebiyatı yapmak için değil. Ancak halkımızın gerçekleri bilmesi gerekiyor. Tüm seçim kampanyasını şeffaflık ve ilkeli devlet yönetimi üzerine inşa edenlerin belediyeyi soktuğu çıkmazı görünce bu durumu kamuoyuyla paylaşmak durumunda kaldık” dedi. “Mali durum içler acısı bir halde” Mali durumla ilgili ortaya koyulan tablonun ayrıntılarını paylaşan Başkan Tepe, “Kredi borçlarının toplamı 582 milyon TL’yi geçmiş durumda. Piyasa borçları ise 220 milyon TL. Bu borç yüküne karşılık kasamızda 15 milyon TL civarında bir para var. Devraldığımız toplam borcumuz 787 milyon TL. 2024 yılı bütçesinin yüzde 60’lık kısmı 3 ayda harcanmış. Mali durum gerçekten içler acısı bir hâlde” diye konuştu. "Mali tabloya rağmen projelerimizi gerçekleştireceğiz" Mali tablonun gösterdiği ekonomik tahribata rağmen hızlıca mali disiplini sağlayarak verilen sözleri yerine getirmek istediklerini belirten Başkan Tepe, şöyle konuştu: “Hemşehrilerimiz müsterih olsunlar. Biz bu süreçlere yabancı değiliz. Belediyemizin kaynaklarını artıracağız ve hizmet kalemlerindeki gereksiz harcamaları kısacağız. Belediyemizin öz gücüne güveniyoruz. Verimliliği ve etkin yönetim anlayışını öne çıkarmak zorundayız. Bugüne kadar mazeretlerin arkasına sığınmadık. Mazeret değil marifet üreterek Altınordumuzun sorunlarını bir bir çözeceğiz ve hemşehrilerimizin yaşamaktan keyif aldığı bir kent sözümüzü yerine getireceğiz. Kadromuzu yavaş yavaş şekillendiriyoruz. Liyakatli bir yönetimle karamsarlığa kapılmadan her işimizi yoluna koyacağız. Gece gündüz demeden çalışıyoruz. Hiç şüphesiz bu süreçte daha fazla mesai harcayacağız.”
Başkan Kotan, "Konyaaltı halkına birlikte hizmet edeceğiz”
18 Nisan 2024 Perşembe - 12:54 Başkan Kotan, "Konyaaltı halkına birlikte hizmet edeceğiz” Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan, merkez binada görev yapan personelle bir araya geldi. Başkan Kotan, “Sizlerden tek isteğim işinizi layıkıyla yapmanız. Konyaaltı halkına hep birlikte hizmet edeceğiz” dedi. Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan, belediye hizmet binasında görev yapan personelle toplantı yaptı. Her ay personelle bir araya geleceğini, personelin sıkıntı ve isteklerini dinleyeceğini, ayrıca ilçeye yaptıkları hizmetler hakkında görüş alışverişinde bulunacaklarını dile getiren Başkan Kotan, “Sizlerden tek isteğim işinizi layıkıyla yapmanız. Cem Kotan olarak 30 yıldır Antalya’da yaşıyorum. 20 yıldır Cumhuriyet Halk Partisi’nde siyaset yapıyorum. 10 yıldan fazladır da belediyelerin içerisinde, yöneten-yönetilen noktasında çalışmış, emek vermiş bir çalışma arkadaşınız olarak, bir belediye başkanı olarak karşınızdayım. Seçim süreci, seçim sürecinde kalmıştır, bizler önümüze bakacağız. Beni Konyaaltı halkı seçti. Onların oylarıyla buradayım. Onlara karşı da hizmet borcum var. Konyaaltı’nı daha güzel hale getirmek için çalışacağız. Bunu elbette tek başıma değil, sizlerle beraber yapacağız. Benim ekibim sizlersiniz. Sizlerden özveriyle çalışmanızı bekliyorum’’ dedi. “Örnek bir belediye olmalıyız” Konyaaltı Belediyesi’nin personelinin davranışlarıyla, giyim kuşamıyla ve iş disipliniyle örnek teşkil edecek bir belediye olmasını istediklerini kaydeden Başkan Kotan, “Sizler bana güvenin, ben size güveneyim. Ben her şartta yanınızda olurum. Burası bir devlet kurumu. Devlet kurumuna yakışır vizyonda bir ekip olmamız lazım. Her şeyiyle örnek bir belediye olmalıyız’’ diye konuştu. “Tasarruf tedbirleri alacağız” Konyaaltı Belediyesi olarak gerekli tasarruf tedbirlerini alacaklarını da dile getiren Başkan Kotan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemiz ekonomik bir sıkıntıdan geçiyor. Belediyeler de doğal olarak ekonomik olarak buhrandan etkileniyor. Bizler yönetim kademesi olarak tasarruf tedbirleri almak zorundayız. Çünkü biz Konyaaltı’ndaki halkımızın vergisiyle hizmet etmekle yükümlüyüz. Bunları yaparken de en adil, en şeffaf, en disiplinli şekilde yapmakla mükellefiz.”
Başkan Yazıcıoğlu; “Belediyecilik aşkla sorunlara odaklanmaktır"
18 Nisan 2024 Perşembe - 12:37 Başkan Yazıcıoğlu; “Belediyecilik aşkla sorunlara odaklanmaktır" Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu, birim ziyaretlerinde belediyeciliği aşkla sorunlara odaklanmak olarak tanımladı. Göreve başlamasının ardından hızlı bir şekilde teşkilat yapılandırması yapan Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu, her gün farklı birim müdürlükleriyle bir araya gelerek brifing almaya devam ediyor. İmar ve Şehircilik Müdürlüğü ekipleri ile bir araya gelen Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu, birim faaliyetleri hakkında brifing alırken bir yandan da startını verdiği kentsel dönüşüm projelerine ilişkin değerlendirme toplantısını gerçekleştirdi. Birim müdürleri ile toplantılarının sürekli devam edeceğini belirten Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu; kentsel dönüşüm projelerine ilişkin önemli bir müjde vermeye hazırlandıklarını söyledi. Başkan Yazıcıoğlu, değerlendirme toplantısı sonrası yaptığı açıklamada; “Bizler Tokat’ımıza hizmet için varız. Tokat’ımıza sevdalıyız. Bizim belediyecilik anlayışımızda aşkla sorunlara odaklanmak, dokunmak, üretmek ve hissetmek vardır. Çünkü belediyecilik gülümseyen yüzdür. Bizler bu anlayışla yolumuza devam edeceğiz. Bayram haftasının hemen sonrasında bir yandan hemşerilerimizin tebrik ziyaretlerini kabul edip, gönüllerde yer edinirken bir yandan da Tokat’ımızın en önemli sorunlarına neşter vurmak için ekiplerimizle birlikte çalışmalarımıza başladık" dedi. "Kentsel dönüşümde müjdemize hazır olun" Anlayışlarının bütüncül yaklaşım olduğunu ifade eden Yazıcıoğlu, " Bizim anlayışımız birlikte yönetim anlayışıdır. Bu anlayıştan yola çıkarak Tokat Belediyesi bünyesinde yer alan birimlerimizin değerli çalışanları, birim müdürlerimizle bir araya geliyor, birim faaliyetleri hakkında brifing almaya devam ediyoruz. İmar ve Şehircilik Müdürlüğümüzle 1 Nisan’dan sonra hızlı bir şekilde çalışmamıza başladık. Tokat’ımızın en önemli ve acil ihtiyaçlarından biri olan Kentsel Dönüşüm Projelerimizin çalışmalarına başladık. Bugüne kadar Kentsel Dönüşüm noktasında çok önemli mesafeler kat ettik. Tokat’ımıza önümüzdeki günlerde Kentsel Dönüşüm konusunda çok önemli bir müjdeyi vermeye hazırlanıyoruz. Şehrimizin sorunları için, insanlarımızın huzuru için, daha yaşanabilir bir Tokat için, babamın bıraktığı Tokat’ı tekrar altın yıllarına kavuşturmak için çözümler üretmeye, çalışmaya devam edeceğiz. Hiçbir mahallemizi, hiçbir hemşerimizi ayırmadan, ayrıştırmadan Üretken Belediyecilik anlayışımızla hizmet götürmeye gayret edeceğiz. Herkes için herkese göre belediyecilik yapacağız. Tokat’ımız için canla başla, durmadan, yorulmadan dinlenmeden çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Başkan Ahmet Kaya: “Bu kapılar milletin kapısıdır, bu kapıları sonuna kadar millete açtık”
18 Nisan 2024 Perşembe - 11:32 Başkan Ahmet Kaya: “Bu kapılar milletin kapısıdır, bu kapıları sonuna kadar millete açtık” 31 Mart Mahalli İdareler Yerel Seçimleri’nden sonra başkanlık koltuğuna oturan Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya’ya tebrik ziyaretleri yoğun bir şekilde devam ediyor. Bir yandan sivil toplum örgütleri temsilcileri, siyasi parti temsilcileri, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcilerini kabul eden Başkan Kaya, diğer yandan 7’den 70’e her yaş grubundan vatandaşlarla da görüşerek hem ‘tebriklerini’ kabul ediyor. Hem de yeni dönemde belediyeden beklentilerini ve taleplerini dinliyor. Halkın, Başkan Kaya’ya gösterdiği sıcak ilgi ve samimiyet dikkatlerden kaçmıyor. Her yaş grubundan vatandaşla samimi sohbetler gerçekleştiren Kaya, “Trabzonlu hemşehrilerimin iradesiyle belediye başkanlığı görevine geldim. Hemşehrilerim beni bu göreve lâyık gördüler, ben de onların bana güvenini ve sevgisini hiçbir suretle karşılıksız bırakmayacağım. Kapımız her gün ve her saat vatandaşlarımıza sonuna kadar açıktır. Bu kapılar milletin kapısıdır, bu kapıları sonuna kadar millete açtık. Halkımız ter türlü talep ve sorununu hiç çekinmeden bize iletebilir. Bunları karşılamak bütün imkânlarımızı sonuna kadar kullanacağız. Halkımızın iradesi ve tercihleri her şeyin üstündedir. İnşallah yeni dönemde halkımıza taahhüt ettiğimiz bütün projeleri hayata geçirerek Ortahisarımızı daha güzel bir hale getireceğiz” dedi. Vatandaşlara her anlamda Ortahisar’ı daha güzel ve daha yaşanabilir hale getireceğine vurgu yapan Başkan Kaya, “Her bir sözümüzün, her bir taahhüdümüzün arkasındayız. Verdiğimiz hiçbir söz siyaseten verilmiş sözler değildir. Çalışma arkadaşlarımla birlikte yeni dönemde kısa ve uzun vadede hayata geçireceğimiz bütün proje ve faaliyetlerle ilgili analizler yapıyoruz. Öncelikle yapılması gereken projelerimiz var bir de zamana yayarak yapmayı planladığımız projeler var. Bütün vatandaşlarımız emin olsun ki Ortahisar her anlamda daha güzel olacak ve daha yaşanabilir bir hale gelecek” diye konuştu.
Bakan Uraloğlu, Dünya Bankası’nın etkinliğinde doğu-batı ve kuze-güney aksındaki ulaşım projelerini anlattı
18 Nisan 2024 Perşembe - 11:26 Bakan Uraloğlu, Dünya Bankası’nın etkinliğinde doğu-batı ve kuze-güney aksındaki ulaşım projelerini anlattı Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Asya’dan ve Orta Doğu’dan gelecek yüklerin akışını sorunsuz şekilde sağlamak için Marmaray’dan sonra Gebze-Yavuz Sultan Selim Köprüsü-İstanbul Havalimanı-Çatalca Demiryolu Projesi’ni hayata geçirmeyi planladıklarını belirterek, Basra Körfezi’ni Türkiye üzerinden Avrupa’ya ve Orta Asya’ya bağlayacak Kalkınma Yolu Projesi’nin de büyük önem taşıdığını söyledi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dünya Bankası tarafından düzenlenen Orta Koridor’un Ticaret ve Lojistik Potansiyelinin Gerçekleştirilmesi Etkinliği’ne videokonferans yöntemi ile katıldı. Doğu ile batı arasındaki önemli bir kara ve su köprüsü olarak hizmet veren Orta Koridor’un Orta Asya ve Kafkasya ülkeleri, hatta Orta Doğu ülkeleri için de eşsiz bir ekonomik büyüme vaadi taşıdığının altını çizen Uraloğlu, “Bugün üzerinde konuştuğumuz Dünya Bankası çalışması, stratejik politikalar, hedefli yatırımlar ve iş birliği çabalarının Orta Koridor’da ticaret hacmini üçe katlama ve taşıma sürelerini 2030’a kadar yarıya indirme gücünü vurgulamaktadır” ifadelerini kullandı. “Orta Koridor potansiyelini gerçekleştirmek için kararlı eylemler şart” Orta Koridor’da ticaret ve lojistik potansiyelini tam anlamıyla gerçekleştirmek için kararlı eylemlerin şart olduğunu belirten Bakan Uraloğlu, bu çalışmanın atılması gereken adımları önceliklendirmeye ışık tutacak nitelikte olduğunu söyledi. Türkiye’nin demiryolu altyapısının halihazırdaki talebi karşılamakta yeterli olduğunu söyleyen Uraloğlu, “Bakü-Tiflis-Kars hattından gelen yükün Edirne’ye kadar sevkiyatında herhangi bir kapasite problemi ile bugüne kadar karşılaşmadık. Ulusal taşıyıcımız TCDD Taşımacılık, Kars’ta çeken ve çekilen araçların doğudan gelecek yük akışını karşılayacak şekilde daima hazır olmalarını sağlamaktadır. Değerlendirmenin aksine Kars’ın batısında altyapı ve araç arzının altında bir yük akışı olduğunu yeri gelmişken belirtmek isterim” dedi. “Orta Koridor’un kapasitesini arttıracak ve darboğazları ortadan kaldıracak önlemleri ele alıyoruz” Orta Koridor paydaşlarının bir araya gelerek pürüzleri gidermenin yoluna bakmaları ve çözümleri önceliklendirmeleri gerektiğini belirten Uraloğlu, “Bu anlayışla Orta koridor ülkeleriyle sıkça bir araya geliyor, üçlü mekanizmalar çerçevesinde koridorun kapasitesini arttıracak ve darboğazları ortadan kaldıracak önlemleri ele alıyoruz. Azerbaycan-Kazakistan veya Azerbaycan-Gürcistan ile kurduğumuz mekanizmalar buna birer örnektir. Diğer taraftan bu ülkelerle çeşitli uluslararası örgüt çatısı altında bir araya geliyoruz. Türk Devletleri Teşkilatı, TRACECA, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ve Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu çerçevesinde taşımaların, gümrük işlemlerinin, lojistik duraklardan geçişin kolaylaştırılmasına yönelik uyumlaştırma yöntemleri arıyoruz” şeklinde konuştu. “Ortak anlayışa vararak engelleri kaldırmak mümkün olacaktır” Koridor boyunca yakından koordinasyonu sağlayacak yeterli platformun halihazırda mevcut olduğunu söyleyen Uraloğlu, ortak anlayışa vararak engelleri kaldırmanın hızlıca mümkün olacağını ifade etti. Usul ve işlemlerin kolaylaştırılması noktasında transit yükün olabildiğince engellere takılmaksızın hedefine ulaşması için idari birtakım prosedürleri geride bırakmanın gerekliliği konusunda ortak anlayışa varılması gerektiğinin altını çizen Uraloğlu, doğu-batı yük potansiyeli demiryolu kapasitesinin çok üzerindeyken demiryolunun da tamamlayıcı niteliğindeki karayolu için kotaların liberalleştirilmesinin önemli olduğunu ifade etti. Orta Koridor’un bölge ülkeleri için önemli bir ticari ve ekonomik potansiyele sahip olduğunun altını çizen Uraloğlu, koridorun Asya ve Avrupa arasında stratejik bir bağlantı sağlayarak ticaretin artmasına, ekonomik büyümeye ve kalkınmaya katkı sağlayacağını söyledi. Türkiye olarak Orta Koridor’un geliştirilmesi ve güçlendirilmesi konusundaki kararlılığı sürdürdüklerini vurgulayan Bakan Uraloğlu, bölge ülkeleri arasındaki ticaretin ve iş birliğinin artması için çaba gösterdiklerinin altını çizdi. “Demiryolu yük taşıma payını yüzde 22’ye çıkarmayı hedefliyoruz” Raporda 2021 yılına kıyasla 2030 yılına gelindiğinde Türkiye üzerinden konteyner yüküne olan talebin artacağının öngörüldüğünü belirten Bakan Uraloğlu, “Bunun oldukça yerinde bir tespit olduğunu ve 2053 vizyonumuzla örtüştüğünü düşünüyorum. Ulaştırma alanında 2053 yılına kadar gerçekleştirmeyi hedeflediğimiz yatırımlarımızın önemli bir kısmını demiryolu sektöründe yapmayı planlıyoruz. Demiryolu üzerinden yük taşıma payını 2053’e kadar yüzde 22’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Dolayısıyla karayolundan demiryoluna yükün kaymasını sağlamış olacağız. Orta Koridor’da yükün konteyner olarak taşınması için gereken ilave kapasiteyi de sağlamış olacağız” dedi. Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile demiryolu bağlantısı 2053 vizyonu doğrultusunda Asya, Avrupa, Afrika ve Ortadoğu arasında artan ticarete daha fazla ulaşım altyapısı sağlamayı ve ulaştırma bağlantısallığını artırmayı hedeflediklerini açıklayan Bakan Uraloğlu, “Gerek Asya’dan, gerekse Orta Doğu’dan gelecek yüklerin akışını sorunsuz bir şekilde sağlamak için Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile Asya ve Avrupa kıtaları arasında Marmaray’dan sonra ikinci demiryolu bağlantısını tesis ediyoruz. Bu kapsamda Gebze-Yavuz Sultan Selim Köprüsü-İstanbul Havalimanı-Çatalca Demiryolu Projesi’ni hayata geçirmeyi planlıyoruz. Buna ilave olarak şu anda inşa edilmekte olan Halkalı-Kapıkule Yüksek Hızlı Demiryolu Projesi tamamlandığında İstanbul ile Türkiye-Bulgaristan sınırı arasında yüksek hızlı tren işletmeciliğine başlanacaktır. Böylece bölgeler arasında kesintisiz ticarete daha yüksek kapasite ve hız ile katkıda bulunacağız” şeklinde konuştu. Divriği-Kars Demiryolu Rehabilitasyon Projesi hayata geçiyor Ayrıca Bulgaristan ile artan demiryolu potansiyelini de dikkate alarak ikinci bir demiryolu geçiş noktası kurulması konusunda Mutabakat Zaptı imzaladıklarının altını çizen Bakan Uraloğlu, ikinci demiryolu hattı ile doğu-batı yönlü yük taşıma kapasitesinin artacağını, bunun Orta Koridor’un demiryolu potansiyeline de önemli ölçüde katkıda bulunacağını ifade etti. Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu’nun devamı olan Divriği-Kars Demiryolu Rehabilitasyon Projesi ile mevcut demiryolu altyapısını modernize ederek doğu-batı bağlantılarını güçlendireceklerini, ayrıca kapasite artışı da sağlayacaklarını söyleyen Uraloğlu, “Diğer taraftan açık denizlere erişimi olmayan Orta Asya ülkelerinin kendi aralarındaki yük akış artışının yanı sıra, küresel ticarete erişim noktaları çeşitlendirilmiş olmaktadır. Ülkemizin doğusunda yeni bir bağlantı olarak Zengezur Koridoru’nu ulusal ağımıza bağlamak için yeni bir demiryolu inşa edeceğiz. Bu bağlantı, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı ile birlikte Orta Koridor’u tamamlayacak bir hat niteliğinde olacaktır” dedi. Kalkınma Yolu ile yeni hat Uraloğlu, sadece doğu-batı güzergahında değil, aynı zamanda kuzey-güney aksında da planlamaların devam ettiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Basra Körfezi’ni Türkiye üzerinden Avrupa’ya ve Orta Asya’ya bağlayacak olan Kalkınma Yolu Projesi büyük önem taşıyor. Bu yeni güzergâh, bölgedeki yüklerin Avrupa ve Orta Asya’ya erişiminde ciddi kolaylıklar sağlayacak. Kalkınma Yolu olarak adlandırılan bu yeni güzergâh Irak tarafında yaklaşık bin 200 kilometrelik hem çift hat demiryolu hem de otoyol yapımını içeriyor. Türkiye tarafında ise ulusal demiryolu ve karayolu ağımıza yaklaşık 130 kilometrelik demiryolu ve 300 kilometrelik otoyol ile bağlamak için gerekli teknik çalışmaları tamamladık. Kalkınma Yolu, Orta Doğu ülkeleri ile Orta Koridor ülkeleri arasındaki karşılıklı ticaretin çeşitlendirilmesi ve yeni pazarlara erişimi destekleyici ve tamamlayıcı bir girişim olması açısından önemli bir potansiyele sahiptir. Görüleceği üzere artması beklenen yük hacmine göre gerekli kapasite artışlarımızı planlıyor ve çalışmalarına başlıyoruz. Türkiye olarak bölgesel planlamalara ve düzenlemelere çok önem veriyoruz. Ulaştırma sektörüne yapılan yatırımların etkin kullanımı için bölgesel iş birliklerine ihtiyaç var.”
Çameli Belediye Başkanı Arslan muhtarlarla buluştu
18 Nisan 2024 Perşembe - 09:34 Çameli Belediye Başkanı Arslan muhtarlarla buluştu DENİZLİ(İHA) – Çameli Belediyesi Konferans Salonu’nda Belediye Başkanı Cengiz Arslan Başkanlığında, Muhtarlar Toplantısı gerçekleştirildi. Başkan Arslan, “Çameli’mizi ileriye götürmek için yapacak olduğumuz çalışmalarda gösterecek oldukları emekler için şimdiden teşekkür ederiz” dedi. Çameli Belediyesi Konferans Salonu’nda Belediye Başkanı Cengiz Arslan, Belediye Başkan Yardımcıları İsmail Durmaz ve Fethi Uğur, belediye birim müdürleri, personeller ile mahalle muhtarlarıyla Çameli Belediyesi Konferans Salonu’nda “Muhtarlar Toplantısı” gerçekleştirildi. Toplantıda yeni seçilen ve tekrar seçilerek görevine devam eden muhtarlara ilk olarak görevleri için hayırlı olsun dileklerinde bulunuldu. Muhtarların birbirleriyle tanışması sağlandı. Görevleri hakkında bilgilendirme yapıldı. Başkan Arslan, “Mahallelerimiz hakkında istişarede bulunduk. Muhtarlarımızın belediyemizle halkımız arasında bir köprü görevi gördüğü ve vatandaşlarımıza ihtiyaçları doğrultusunda isabetli ve güzel hizmetler yapabilmek için en büyük yardımcılarımız muhtarlarımızdır. Önümüzdeki 5 yıllık süreçte Çameli’mizi mahallelerimizi daha ileri götürmek ve geliştirmek için birlik ve beraberlik içinde gerçekleştireceğimiz projelerimizle ilçemize yeni değerler kazandıracağız. Muhtarlarımıza görevlerinde başarılar diler; birlik, beraberlik ve dayanışma içinde hep birlikte Çameli’mizi ileriye götürmek için yapacak olduğumuz çalışmalarda gösterecek oldukları emekler için şimdiden teşekkür ederiz.” şeklinde konuştu.
Başkan Mustafa Önsay’dan Milletvekili Kasap’ın Şehir Hastanesi açıklamasına tepki
18 Nisan 2024 Perşembe - 08:22 Başkan Mustafa Önsay’dan Milletvekili Kasap’ın Şehir Hastanesi açıklamasına tepki AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, Saadet Partisi Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap’ın "Şehir Hastanesi göstermelik açıldı" şeklindeki sözlerine sert tepki gösterdi. Basın toplantısı düzenleyen Önsay, Kasap’ın Kütahya’ya yapılan her hizmetti "Görmezden gelip" kıyasına eleştirdiğini ifade etti. Önsay, "Bütün emekleri görmezden gelip, üstünü kapatıp, ’AK Parti’ye gol atacağım’ diye ’Tayyip Bey’e laf edeceğim’ diye gelip Kütahya Şehir Hastanesini konuşmak bence bu şehre yapılmış büyük bir kötülüktür. Bu noktada tekrar uyarıyorum, bunu yapmasınlar, yoksa bu ifadelerimi daha da sertleştireceğim" diye konuştu. Önsay, Kasap’ın geçmişte de Kütahya Zafer Havalimanı yatırımını da sürekle eleştirerek, şehri zor durumda bıraktığını dile getirdi. Önsay, "Bugün duyuyoruz, bir tane Kütahya milletvekilimiz ‘Ya oradaki makineyi buraya mı getiriyorlar? ‘ diyor. Şunu anlamaları gerekiyor, yani sen bir milletvekili olarak mesele nedir, burada yapılan iş nedir, bunu bir konuşmadan araştırman lazım. Burada kamu - özel ortaklığı ile yapılmış bir hastane var ve bu hastane Sağlık Bakanlığı’na devredildi. Şu anda Sağlık Bakanlığı yönetiyor, yani Sağlık Bakanlığı hem Evliya Çelebi Eğitim Araştırma Hastanesine hem Şehir Hastanesine sahip ve biz bugün bir başhekimle ikisini beraber yönetiyoruz. Burada yapılan işi başka türlü göstermeye çalışmak hakikaten büyük bir aciziyet. Biz vekilimizden şunu beklerdik. Bütün bunlar konuşulurken halk ‘Devlet Hastanesi yıkılıyor, neden yıkılıyor?’ dediğinde ‘ben defalarca bunun önüne geçtim, burası depreme dayanıksız, burayı bir an önce yıkın, yıkmıyorsunuz diye hükümeti eleştirmiştim, en sonunda yıktılar’ diye söylemesi lazım ama onun yerine Şehir Hastanesine bir şekilde kara çalma noktasına gidiyor. İşte Kütahya’nın problemi bu, yani bu şehre bir şey kazandırma noktasında muhalefetin, iktidarın, vekillerin, muhalefetin il başkanları, iktidarın il başkanları, teşkilatlar, tamamen aynı hedefte yürümesi lazım, seçim bitmiş daha on gün olmuş yirmi gün olmuş, bir seçim yokken bile, yakın gelecekte bir seçim gözükmezken bile, bir siyaset yapıyorum diye Şehir Hastanesini karalamanın, bu şekilde hareket etmenin, ben bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. Bunlar şehre zarar veriyor. Şimdi yine başladı, duymuşsunuzdur, görüyorsunuzdur, bizim Türkiye’nin her yerinde Kütahya’daki Zafer Havalimanı’na benzer birçok havalimanı var ama bunların hiçbirisi Türkiye’de gündem olmazken sağ olsun bizim bu muhalefet olduğunu söyleyen vekiller sayesinde, sanki Türkiye’de Zafer Havalimanı’ndan başka o konumda olan başka bir yapı yokmuş gibi devamlı bunu ortaya çıkararak örnek haline getirdiler. Şimdi 23 ilde Şehir Hastanesi var. Hiçbir ilde Şehir Hastanesi, efendim şöyle mi oluyor, oraya hasta gidince böyle mi oluyor şeklinde söylentiler yokken, bizim burada bu başladı. Bu yanlış arkadaşlar, bunu yapmayalım. Bu şehre bunu yapmaya Kimsenin hakkı yok. Sonra biz Kütahya’dan bir taleple gittiğimizde bize bürokrasi diyor ki, ‘Sizin orada zaten bir havalimanı yaptık başımıza gelmeyen kalmadı’ şimdi de, ‘Bir Şehir Hastanesi yaptık, başımıza gelmeyen kalmadı’ diyecekler. Buna ne hakkınız var, bu nasıl bir memleket sevdasıdır. Bu nasıl Kütahya’yı sevmektir. Bu nasıl Kütahya’ya hizmet etmektir. Ben bunu hiç anlamıyorum. Bunu ne Afyon milletvekili yapar, ne Eskişehir milletvekili yapar, ne Uşak Milletvekili yapar. Bunu yaparsa ancak maalesef Kütahya milletvekilleri yapar. Yazıktır ya, bu şehri bu şekilde kötülemeye, bu şekilde kötü örneklerin şehri haline getirmeye izin vermeyelim. Bu kadar Zafer Havalimanı’nı kötüledin eline ne geçti senin. Çok şükür Sağlık İl Müdürlüğümüz çalışanlarımız büyük bir gayretle bugün orayı açıp öbür gün diğerini kapatıp, ertesi gün orada işe devam ettirebilirler. Ne yaşadık, hiçbir şey yaşamadık ama bütün bu gayretleri bütün bu emekleri görmezden gelip üstünü kapatıp AK Parti’ye gol atacağım diye Tayyip Bey’e laf edeceğim diye gelip Kütahya şehir Hastanesine konuşmak bence bu şehre yapılmış büyük bir kötülüktür. Bu noktada tekrar uyarıyorum, bunu yapmasınlar yoksa bu ifadeleri daha da sertleştireceğim. Biz bu şehre yeni bir hastane yapmak istiyoruz, 8 yataklı bir hastane hedefimiz var. Bir şey söyleyeceksen bununla ilgili söyle, bir artı koymak için çalış. Olan her şeyi yok saymak, olan her şeyi kötülemekle bu milletin bu Kütahya’nın moralini bozmaktan başka yaptıkları hiçbir şey yok. 10 yıldan beri bu şehir, Şehir Hastanesi bekliyor, açıyoruz, aynı gün tezvirata başladılar. Yok ‘Seçimi alelacele açtılar’ ne alakası var. Biz orada 28 Mart’ta gelip açılış töreni mi yaptık. AK Parti bayrakları mı astık, ne yaptık yani. Eğer biz acele açacak olsaydık Sayın Cumhurbaşkanımız Buraya geldiğinde 28 Şubat’ta açardık" ifadelerini kullandı.
Alanya Belediyesi’nin borç bakiyesi afişine MHP’den alacak kalemli afişle cevap
17 Nisan 2024 Çarşamba - 23:17 Alanya Belediyesi’nin borç bakiyesi afişine MHP’den alacak kalemli afişle cevap Antalya’nın Alanya ilçesinde CHP’den belediye başkanı seçilen Osman Tarık Özçelik, belediye binasına borç listesi ve aylık gelir gider dengesi afişi astı. Önceki dönem Belediye Başkanı Adem Murat Yücel’in partisi MHP ise buna cevap olarak içinde alacakların da bulunduğu aylık gelir gider dengesi afişini teşkilat binasına astı. Alanya Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik, 31 Mart yerel seçimleri öncesinde belediyenin borç listesi ve aylık gelir gider dengesi afişini belediyenin ana binasına asma vaadinde bulunmuştu. Başkan Özçelik, verdiği sözü tutarak belediyenin borç listesini ve aylık gelir gider dengesi afişini ana binaya astı. Asılan listeye göre Alanya Belediyesi’nin kısa vadede ödenmesi gereken toplam borcu 1 milyar 122 milyon 258 bin 556 lira. İki afişte yazılan borçta 673 milyon 627 bin 208 lira fark var Önceki dönem Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel’in partisi MHP’nin binasına ise belediyenin borç listesinin yer aldığı başka bir aylık gelir gider denge afişi asıldı. Afişte yazılan borcun 448 milyon 631 bin 348 lira olduğu görüldü. MHP Alanya İlçe Teşkilatı’ndan konuyla ilgili yapılan açıklamada, “2014 yılında bütçesi kadar borcu ile devralınan Alanya Belediyesi, 10 yıllık süre zarfında bütçesini 40 kat büyüterek, bütçesinin yüzde 10’unun altında bir borç ile ve halihazırda silinemez, yıkılamaz mega projeleri ile devretmiş bulunmaktadır. Alacak kalemi eklenmiş Alanya Belediyesi ‘Mali Durum Göstergesi’ ektedir” ifadelerine yer verildi.