YEREL HABERLER - 14 Şubat 2013 Perşembe 15:29

BURSA`DA ŞANLIURFA RÜZGARI ESTİ

A
A
A
BURSA`DA ŞANLIURFA RÜZGARI ESTİ

Osmangazi Belediyesi tarafından, farklı kültürleri buluşturup kaynaştırmayı hedefleyen proje kapsamında düzenlenen Urfa Sıra Geceleri renkli görüntülere sahne oldu.
Osmangazi Belediyesi`nin davetlisi olarak Bursa`ya gelen, Şanlıurfa Belediye Konservatuarı Sıra Gecesi Topluluğu sanatçılarının sahne aldığı geceye, Şanlıurfa Belediye Başkan Yardımcısı İbrahim Güllüoğlu, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar`ın yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Bursa ve Urfa arasında son günlerden artan dostluk ve kardeşlik rüzgarını pekiştirmek, sıra gecesi coşkusunu Bursalılara yaşatmak amacıyla tertip edilen organizasyonda sahne alan, Urfa Belediye Konservatuarı Sıra Gecesi Topluluğu, Urfa ezgileri ile Türk Halk müziğinin dillerden düşmeyen birbirinden değerli eserlerini, salonu dolduran Bursalılarla birlikte seslendirdi.
Gecenin sonunda konuşan Şanlıurfa Belediye Başkan Yardımcısı İbrahim Güllüoğlu, Urfa ve Bursa arasında bir gönül köprüsü kurulduğunu söyledi. Güllüoğlu, ``Son günlerde iki kent arasında yaşanan dostluk ve kardeşlik rüzgarını pekiştirecek bu etkinliği düzenleyen, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar`a teşekkür ediyorum. Bu tür organizasyonlar, hem kültürlerimizin daha iyi tanınmasını, hem de insanlarımız arasındaki dostluk ve kardeşlik bağını güçlendirecektir`` dedi.
Geceyi düzenleyen Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Bursa`nın dünyada 600 yıl hüküm süren Osmanlı İmparatorluğunun doğduğu şehir olduğunu söyledi. Zengin tarihi ve kültürel geçmişe sahip Bursa`da düzenledikleri etkinlikle, Urfa`nın sıra gecesi kültürünü tanıtıp yaşatmayı hedeflediklerini söyleyen Dündar, ``Urfa`nın sıra gecesi kültürünü Bursalılarla buluşturup, Bursa ile Urfa arasında var olan dostluk ve kardeşlik bağını güçlendirmeyi hedefledik`` dedi.
Şanlıurfa Belediye Konservatuarı Sıra Gecesi Topluluğu tarafından seslendirilen yöresel ezgilerle çınlayan Tayyare Kültür Merkezini dolduran Bursalılar, türkülere ayakta eşlik etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.