ASAYİŞ - 19 Mart 2021 Cuma 09:38

5 yıl önce sattığı aracın 11 yıl önceki plakası yüzünden başına gelmeyen kalmadı

A
A
A
5 yıl önce sattığı aracın 11 yıl önceki plakası yüzünden başına gelmeyen kalmadı

Rizeli Abdullah Memişoğlu’nun 2016 yılında sattığı aracının 2010 yılına kadar kullandığı plakası yüzünden başına gelmeyen kalmadı.

Rizeli Abdullah Memişoğlu’nun 2016 yılında sattığı aracının 2010 yılına kadar kullandığı plakası yüzünden başına gelmeyen kalmadı.


İstanbul’da yaşayan 60 yaşındaki Abdullah Memişoğlu, 2010 yılında plakasını değişmeye karar verdi. 34 olan plakasını 53 olarak değiştirdi ve aracını 6 yıl daha kullandıktan sonra sattı. Araç el değiştikten sonra ise bir daha görmedi. Bir daha görmediği aracının 2010 yılına kadar olan plakasına ‘Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden geçiş’ ücreti geldi. 2018 yılında gelen geçiş ücretleri ise başına dert oldu. Sattığı arabasına kullanmadığı plaka nedeniyle kendisine gelen 700 liralık cezayı iptal ettirmek isteyen Abdullah Memişoğlu, bugüne kadar avukat masrafı haricinde 5 bin liraya yakın para harcadı.


2010 yılında değiştiği plakasının başına dert olduğunu dile getiren Memişoğlu “2010 yılında plakamı değiştirmişim, 53 yapmışım, 2016’da 53 olarak sattım. 2016 yılının 11. ayından sonra köprüden ben o arabayla 3 yıl boyunca geçiş yaptığım şeklinde bir evrak geldi. ‘Öyle bir geçiş yok’ dedim. Mahkemeye verdim. Mahkeme kararı elimde olduğu halde arkadan tüm mal varlığıma haciz konuldu” dedi.



"3 yıldır köprünün avukatları ile uğraşmaktan bıktım"


700 lira civarındaki bir borç için 5 bin lira kadar bir para harcadığını kaydeden Memişoğlu “Hacizleri kaldırmak için avukata vereceğim ücret hariç 5 bin liraya yakın para ödedim. Borcum 700 lira ile bin lira arası idi. Şuana kadar büyük çapta zararlarım var. İşimden oldum, İstanbul’a gidip geldim. Davalar açtım, burada manevi olarak çöktüm. 3 yıldır köprünün avukatlarıyla uğraşmaktan bıktım” diye konuştu.


Üzerinden geçtiği için kendisine fatura kesilen Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün yerini bile bilmediğini dile getiren Memişoğlu “Yeni yapılan Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara çevre yolları diyor. Böyle bir geçişin olmadığı, hatta böyle bir aracın trafikte olmadığı mahkeme kararlarında da var. Normalde işime ufak arabamla gidiyorum. O köprüyü kullanma şansım yok, nerede olduğunu da bilmem, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün hangi bölgede olduğunu da bilmem. Ben Gazi Osman Paşa’da oturuyorum. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nü kullanırım direk oradan gider gelirim. Oradan geçmem için benim böyle de bir plakam olması gerekiyor. Benim öyle bir plakam da yok” ifadelerini kullandı.



"90 yaşındaki babam ile otobanda çile çektik"


Şuan da kullandığı aracının kendisine ait olmayan borçlar nedeniyle trafikte iken durdurulduğunu ve arabadaki 90 yaşındaki babasını araçtan indirmek zorunda kaldığını dile getiren Memişoğlu “Benim haklarımın savunulmasını istiyorum. Ben mağdur edildim, benim 90 yaşında babam, hiç alakam olmayan bir konu için arabam bağlandığından trafikte arabadan indirildi ve arabaya el konuldu. 90 yaşında babamı otobanda bıraktım ben” şeklinde konuştu.



"Psikolojim bozuldu"


Savcılık ve diğer ilgili kuruluşlardan borcun kendisine ait olmadığına dair belgeleri olmasına rağmen tüm mal varlığına haciz getirildiğini iddia eden Memişoğlu “Savcılık benim lehimde karar vermiş, trafik benim lehimde karar vermiş, Karayolları yanlışı kabul ediyor ama ben hala haciz ediliyorum. Neyin parasını ödeyeceğim ben, olmayan bir şeyin parasını mı ödeyeyim? Çoluk çocuğumun rızkını hacizlere mi yedireceğim ben” dedi.


Borcu yüzünden sürekli arandığını ve kendisinin de bu hukuksuzluğa karşı dava açacağının altını çizen Memişoğlu “Yaklaşık 3 yıldır evimi arıyorlar, çocuklarımı arıyorlar ‘Haciz edileceksiniz’ diyorlar. Psikolojim bozuldu, sağlığım bozuldu, aile huzurum bozuldu benim. Parayı ödesen bir türlü ödemesen bir türlü. Haklı davamda, benim olmayan bir borç için, benim evime, arabama, bütün mal varlığıma el koymak nereden çıkıyor” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Akdamar Adası gündüz ayrı gece ayrı güzel Van Gölü’nde bulunan her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlayan Akdamar Adası, açan badem ağaçları çiçekleriyle ziyaretçilerini mest ediyor. Van’ın tarihi ve kültürel zenginlikleri arasında önemli bir yere sahip olan Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Van Valiliği’nin katkılarıyla yapılan çalışma sonrası Güneş Enerji Sistemi (GES) ile ışıklandırılan Akdamar Adası yeni görünümüyle göz kamaştırıyor. Bahar aylarıyla birlikte badem ağaçlarının çiçek açmasıyla gündüz ziyaretçilere görsel şölen sunan Akdamar Adası, gece ışıklandırmasıyla da yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı oldu. Van’ın önemli tarihi mekanlarından biri olan, yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgi gösterdiği Akdamar Adası’nı ziyaret eden Van Valisi Ozan Balcı, yapılan restorasyon ve bakım çalışmalarını inceledi. Özellikle bahar aylarıyla birlikte badem ağaçlarının çiçeklerinin açmasıyla görsel bir şölen sunan adada, ziyaretçilerin daha güvenli ve konforlu vakit geçirmeleri için bir çok çalışma yapıldı. Vali Yardımcısı Furkan Duman’dan bilgi alan Vali.Ozan Balcı, Akdamar Adası’nın önemli bir değer olduğunu belirterek, “Van, tarihi, doğası, kültürüyle büyük bir zenginlik. Bunlardan en önemlisi de Akdamar Adası. Yerli ve yabancı turistlerin yoğun olarak ziyaret ettiği bir zenginlik. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Valiliğimiz işbirliği ile Akdamar Adası’nda restorasyon ve bakım çalışması yaptık. Bu kapsamda güvenlik yolları yaparak, deforme olan yolları onardık. Yürüyüş yollarını korkuluklarla güvenli hale getirdik. Akdamar Adasını aydınlattık. Adanın belirli yerlerine çeşmeler yaptırdık. Adanın birçok yerine kuş yuvaları bıraktık. Adanın bakımı yapıldı. İskele düzenlendi. Arıtmasını yaptık. Mescit ve WC’ler yenilendi Böylece yerli ve yabancı turistlerin daha güzel vakit geçirmeleri için güzel bir çalışma oldu. Emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum. Hemşehrilerimizi, yerli ve yabancı misafirlerimizi Van’ımızın tarihi ve kültürel güzellikleri ile özellikle de Akdamar Adası’nı ziyaret etmeye davet ediyoruz" dedi. “Bayramda Akdamar Adası ve ören yerlerine ziyaretçi akını” Van’da 9 günlük Ramazan Bayramı tatilinde 17 bin 700 yerli ve yabancı turist Akdamar Adası ve kentteki ören yerlerini ziyaret etti. Van’ın müze ve ören yerleri, 9 günlük bayram tatili boyunca başta İranlılar olmak üzere ziyaretçi akınına uğradı. Eşsiz güzelliğiyle ziyaretçileri mest eden tarihi Akdamar Adası, her dönem olduğu gibi yine en çok ziyaret edilen yerlerden oldu. 12 bin kişi ile en fazla ziyaretçiyi Akdamar Adası ağırlarken ardından onu 3 bin kişi ile Van Müzesi takip ederken, 2 bin 700 kişi ise Van Kalesi’nin ziyaret etti. (EKİP-ŞAK-
Aydın Son siparişini jandarmaya teslim etti, 20 yıl sonra yakalandı Aydın’ın Koçarlı ilçesinde 20 sene önce işlediği cinayet sonrası firar ederek izini kaybettiren ve yemek siparişi yapan bir işletmede kurye olarak çalıştığı öğrenilen firari zanlı, iki aylık çalışmanın ardından jandarmanın verdiği yemek siparişi sonrası yakalanarak cezaevine gönderildi. Edinilen bilgiye göre, Koçarlı ilçesinde 23 Haziran 2004 tarihinde A.B. isimli şahıs, aralarında husumet bulunduğu iddia edilen baba ve iki oğlunun ateşli silahla saldırısında öldü. Olaydan sonra şahıslardan biri yakalanırken, baba ve diğer oğlu K.Ü. kayıplara karışarak izini kaybettirdi. Jandarma özel ekip kurdu A.B.’nin öldürülmesi olayı ile ilgili olarak dosya yeniden ele alınarak İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Aydın İl jandarma Komutanlığı Suç Araştırma Timi (JASAT) ekiplerinden oluşan özel ekip kuruldu. Ekipler dava dosyası üzerinde 06 Şubat 2024 tarihinden itibaren çalışmaya başladı. Ekipler davanın zaman aşım süresinin dolmasına az bir süre kala çalışmalarını yoğunlaştırdı. “Son siparişi jandarmaya teslim edince yakalandı” Aydın jandarmasının özel ekibinin titizlikle çalışmasının ardından A.B. isimli şahsın öldürülmesi olayının firari şüphelisi K.Ü.’nün İzmir’in Bornova ilçesinde yemek siparişi verilen bir firmada kurye olarak çalıştığı, olayın diğer failleri olan babası A.Ü.’nün 2018 yılında vefat ettiği, kardeşi A.Ü.’nün ise olayın ardından yakalanarak tutuklandığı belirlendi. Jandarmanın planı başarıya ulaştı Aydın’dan İzmir’e giden özel ekip olayın firarisi K.Ü.’yü yakalamak için hazırladığı planı devreye koydu. Jandarma müşteri olarak şahsın çalıştığı yemek işletmesinden sipariş verdi. Olaydan habersiz K.Ü. hazırlanan siparişi getirerek, jandarma ekiplerine teslim edince 20 yıl sonra yakalandı. 20 yıl sonra tutuklandı İzmir’de özel ekip tarafından yakalanan şahıs, Aydın’a getirildi. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen K.Ü. mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine teslim edildi.
Ankara Deprem uzmanından uyarı: “Tokat’ın üzerinde bulunduğu fay hattında beklenen büyük şiddetli deprem hala olmadı” Gazi Üniversitesi DEMAR (Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi) Müdürü Prof. Dr. Abdussamet Arslan, Tokat’ın da üzerinde bulunduğu Kuzey Anadolu Fay Hattı’nda beklenen büyük şiddetli depremin hala olmadığını kaydetti. Prof. Dr. Abdussamet Arslan, Tokat’ta meydana gelen ve Samsun, Yozgat, Çankırı ve Çorum gibi çevre illerde de hissedilen 5.6 büyüklüğündeki depreme ilişkin açıklamalarda bulundu. Arslan, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Bingöl çevresinde birleşen Doğu Anadolu Fay Hattı ve Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın birbirleri üzerinde sürekli hareket halinde olduğunu kaydederek, “Son 1 ayda özellikle Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın her iki ucunda hareketlenmeler mevcut. 4’ün üzerinde çok fazla sayıda deprem oldu. Hem Doğu bölgesinde özellikle Adıyaman’ın biraz daha ilerisinde depremler oldu hem de hattın batı ucunda yani Yunanistan’da 4’ün üzerinde depremler oldu. Dolayısıyla bu fay hattının üzerinde bir hareketlenmenin olduğu çok net bir şekilde ortaya çıkıyor” ifadelerini kullandı. Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası Doğu Anadolu Fay Hattı’nın, Kuzey Anadolu Fay Hattı’na doğru 9 metre kaydığını kaydeden Arslan, yukarıya doğru meydana gelen hareket sonucu Kuzey Anadolu Fay Hattı’nda kırılmalar meydana geldiğini ve Tokat’ın da bu hat üzerinde olduğunu kaydetti. Arslan, iki hattın birleştiği noktalarda bulunan Bingöl, Erzincan, Bitlis ve Muş çevresinde stres birikimi yaşandığını kaydetti. Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde ortaya çıkan jeolojik verilere değinen Arslan, 10 yıl içerisinde bu hat üzerinde 7.0 ila 7.5 büyüklüğünde bir deprem olma ihtimalinin yüzde 90 olduğuna dikkati çekti. "Deprem olan bir bölgede bir kırılmanın tekrar yaşanma ihtimalinin neredeyse sıfır" Deprem olan bir bölgede bir kırılmanın tekrar yaşanma ihtimalinin neredeyse sıfır olduğunu belirten Arslan, sözlerine şöyle devam etti: “Ne zamana kadar? Periyodu doluncaya kadar. Kahramanmaraş depreminin periyodu 450 ila 500 yıl civarındadır. Dolayısıyla da Pazarcık bölgesinde fayın tekrar kırılması için 450 yıla daha ihtiyacımız var ancak buradaki kırık meydana geldiğinde hem Elazığ ve Bingöl’e doğru olan bir bölgede hem de Hatay’ın daha güneyinde olan bölgelerde gerilme birikmesi meydana geldi. 9 metreye ileriye doğru giden hareket, Malatya civarında durdu. Sonra bu hareket bir türlü devam edecek, kırılmayı tamamlayacak.” “Önümüzdeki 10 yılda Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde 7.0 ila 7.5 civarında deprem beklemek yanlış olmaz” Bingöl civarında büyük şiddetli depremin hala olmadığını ifade eden Arslan, “İki fay hattının buluştuğu kavşak nokta olan Bingöl’de henüz beklediğimiz deprem olmadı. Bu depremi de hakikaten bekliyoruz. Kuzey Anadolu Fay Hattı boyunca 7.0 ila 7.5 büyüklüğündeki depremi beklememek çok hata değil ama zamanlamasını söyleyebilmek çok zor. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde kesinlikle 7.0 ila 7.5 civarında deprem beklemek yanlış olmaz” değerlendirmesinde bulundu.