EKONOMİ - 05 Mayıs 2021 Çarşamba 10:25

Çiftçi olmadıkları halde çiftçi kayıt belgesi almak istediler hüsrana uğradılar

A
A
A
Çiftçi olmadıkları halde çiftçi kayıt belgesi almak istediler hüsrana uğradılar

Tam kapanma kararı sonrası geçtiğimiz hafta Türkiye’nin birçok bölgesinde olduğu gibi Rize’de de Ziraat Odaları önlerinde Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıt olmak isteyenler yoğunluk oluştururken, bazı vatandaşların hakkı olmayan belgeyi almak istemeleri hüsranla sonuçlandı.

Tam kapanma kararı sonrası geçtiğimiz hafta Türkiye’nin birçok bölgesinde olduğu gibi Rize’de de Ziraat Odaları önlerinde Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıt olmak isteyenler yoğunluk oluştururken, bazı vatandaşların hakkı olmayan belgeyi almak istemeleri hüsranla sonuçlandı.


Yaklaşan çay sezonu öncesinde meslekleri nedeniyle Rize merkezde ikamet eden fakat çay tarım arazileri köylerinde veya nüfusa kayıtlı olduğu ilçelerde olan çay üreticileri, çay tarım arazilerine gidebilmek için ÇKS belgesi almak zorundaydı. Bu nedenle kapanma öncesinde Rizeli çay üreticileri Ziraat Odaları’nın önlerinde yoğunluk oluşturmuş ve bu durum uzun kuyruklara neden olmuştu. Şimdilerde ise Ziraat Odası yetkileri il dışından gelmek isteyen üreticiler için mail üzerinden ÇKS belgesi gönderme hizmetine başladı.


ÇKS’nin üreticilere getirdiği ayrıcalığa sahip olmak isteyen fakat üretici olmayan vatandaşlar da bu durumdan faydalanmak için harekete geçerek odalara belge başvurusunda bulundu. Fakat Ziraat Odaları kendi sistemlerinde üretici kaydı olmayan hiç kimseye belge veremediğinden kurnazlık yaparak durumu kendi lehlerine çevirmeye çalışan vatandaşlar hüsrana uğradı.


Çiftçi belgesine çok yoğun bir talep olduğunu belirten Rize Ziraat Odası Başkanı Nevzat Paliç, “Çiftçi belgesine talep çok fazla. Rize merkezde bizim 40 bin üyemiz var. Talepler de devam ediyor. Vatandaşlarımızın mağdur olmaması için, çiftçilerimizin üretime devam edebilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Tabi köyde olduğu zaman, çayını topladığı zaman güvenlik güçlerimizden hiç kimsenin tarlasında çay toplarken bir şey diyecek hali yok. Sonuçta tarım durmaz, bu yapılacak. Her şeyi erteleyebilirsin ama tarımı erteleyemezsin. ‘Çayı 15 gün daha erteleyelim’ deme şansımız yoktur. Çay geçer ve yok olur” ifadelerini kullandı.



“Odamıza ‘Ben belge alabilir miyim?’ diye çok teklifler var”


Çiftçi olmayıp da Çiftçi Kayıt Sistemi’nden kendi adına çıkartılacak belge ile sokağa çıkma kısıtlamasından muaf olmayı düşünenlerin de Ziraat Odası’nı arayarak "Ben belge alabilir miyim?" diye sorduğunu ve kendilerinin ise sistemlerinde kayıtlı olmayan hiç kimseye belge veremediklerini dile getiren Paliç “Odamız da resmi kaydı olmayan kişiye belge verme şansımız yok ama ‘Ben belge alabilir miyim?’ diye çok teklifler var. Onlara belge verme şansımız yok. Rize’de 11 tane Ziraat Odası var. Biz Rize’deyiz ve burada üyelerimiz var. Biz bu üyelerimize belge verebiliriz. İlçeden buraya müracaat etseler bile bizim belge verme yetkimiz yok. O kişi bizim kayıtlarımızda yok. Kuyruğa girip ‘Sen Çayeli’nden alacaksın, sen Derepazarı’ndan alacaksın’ diyerek geriye gönderdiğimiz vatandaşlarımız bile var” şeklinde konuştu.


Ziraat Odaları’ndan Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) üzerinden alınan belgeler ile sadece belge üzerinde ibraz edilen güzergah üzerinde muaf olunduğunu dile getiren Paliç, “Şuan da yasaklardan dolayı vatandaşlarımızın gelmeleri güçleşiyor. Gelebilmeleri için, çay tarlalarına ulaşabilmeleri için mecburen odamızdan alınacak çiftçi belgesine ihtiyaçları var. Çünkü onunla beraber Rize’ye gelmeleri için izin alacaklar. Çitçi belgesini alanlar, bu belgeyi ikamet ettiği yer ile kendi çay bahçesi arasındaki istikamette kullanabilecek. Bunun dışında çiftçi belgesinden yararlanamazlar. Yani çiftçi belgesini alan bir kişi köyü neredeyse, çay tarım arazisi hangi köydeyse o güzergahı kullanabilir. Başka bir güzergah üzerinde bu belgeyi gösterdiğinde belgesini kabul etmezler hem ceza yazarlar. Çünkü sen bu belgeyi bahçene gitmek için, çayını toplamak için alıyorsun. Belgelerde onlar yazılıdır, nerede nasıl kullanacağı bellidir” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Trafikte önem taşıyan sürücüler tarafından çok bilinmeyen levha: ’Yol ver’ Önüne geçilemeyen trafik kazalarının nedenleri arasında ilk sıralarda kural ihlalleri geliyor. Sürücülerin birçoğu kavşaklarda bulunan "yol ver" trafik tanzim levhasının anlamını bilmediği için kural ihlali yaparken, uzmanlar kurallara uyulduğunda kazaların azalacağına, can ve mal kaybının önüne geçilebileceğine dikkat çekiyor. Her gün bir çok kişi trafik kazalarında hayatını kaybederken, bir çok kişi yaralanıyor, maddi kayıplar meydana geliyor. Önüne geçilemeyen kazaların nedenleri arasında kural ihlalleri öne çıkıyor. Sürücülerin küçük ihmal olarak bildiği, özellikle şehir içi trafiğinde çok sık karşılaşılan "yol ver" trafik tanzim levhası, kazalarının önlenmesi noktasında büyük görev üstleniyor. Trafik tanzim işaretlerinden "yol ver" anlamına gelen ters üçgen şeklindeki işaretin bulunduğu yol katılımları ve kavşaklarda sürücülerin diğer araçlara yol vermesi gerekiyor. Sürücülerin birçoğunun kavşaklarda bulunan bu önemli ’yol ver’ levhasının anlamını bilmemesi ise dikkat çekiyor. Bazı sürücüler, "yol ver" trafik levhasını "yol boyu yasak işareti", "yaya yok", "girişi olmayan yol" olarak bildiğini belirtirken; trafik işaretinin anlamını bilen sürücüler ise kuralları uyduklarını ifade etti. "Araçlar birbirine yol vermediği takdirde sıkıntılar meydana gelir" Kavşaklardaki kazaların azaltılması için ’yol ver’ levhasını gören sürücülerin diğer araçlara yol vermesi gerektiğine dikkat çeken Sürücü Kursları ve Eğitimcileri Federasyonu Başkan Yardımcısı ve İleri Sürüş Uzmanı Ramazan Ceylan, "Yol ver levhası ters üçgen trafik levhalarının içerisinde tek ters üçgendir. Başka ters üçgen levhamız yoktur. Bu levha ne işe yarar denildiği zaman, yolun kesiştiği kavşaklarda diğer araçlara yol vermesi gerektiği anlamını taşır. Yani döner kavşağa yaklaşıyorsunuz, bir kavşağa gireceksiniz ya da ana yola çıkacaksınız burada da bu levha vardır. Bu levhayı gören sürücüler kesinlikle diğer araçlara yol vermesi gerekir. Araçlar birbirine yol vermediği takdirde sıkıntılar meydana gelir. Trafik kazaları meydana gelir, can ve mal kaybına sebep olur" dedi. "Aracınızın hızlı olması kazaları atlatır anlamına gelmez" Sürücülerin birçoğunun hızlı, agresif, sinirli ve çok umursamaz olduğunu söyleyen Ceylan, "Bazı sürücülerimiz, benim arabam hızlı, ben hemen geçerim diye düşünüyor. Belki senin araban güçlü olabilir, hızlı olabilirsin ama burada yol hakkı var. Yani geçiş hakkı var. Kimin geçiş hakkı varsa ona yol verilmesi gerekir. Yani sizin aracınızın hızlı olması kazaları atlatır anlamına gelmez. Orada başka büyük bir tehlikeyi meydana getirebilir. Bir kavşakta siz hızlı dönerseniz, kavşağa hızlı girerseniz ya da virajı hızlı dönerseniz başka bir kazaya sebebiyet verebilirsiniz. Belki yol vermediğiniz kişiyle kaza yapmazsınız ama orada başka bir kaza meydana gelir" şeklinde konuştu. "Kanuni bir düzenleme yapılarak levhaların anlamlarının tamamen hatırlatılması faydalı olur" Trafik kurallarına uyulmadığı zaman trafik kazalarının meydana geldiğine değinen İleri Sürüş Uzmanı Ramazan Ceylan, "2017 yılından sonra sürücü belgesi sahibi olanlar bu kuralların hepsini biliyorlar ama 2017’den önce sürücü belgesi almış olan sürücülerimiz yeni eklenen daha sonradan eklenen derslerden ve levhalardan haberi olmuyor. Dolayısıyla şu da var, 5 ila 10 yıl hiç araç kullanmamış sürücülerimiz de var. Yani 10 yıl sonra araç sahibi olmuş, trafiğe çıkmış. Sonra trafik levhalarını ve kurallarını unutmuş olabiliyor veya o levhayı hiç fark etmeyenler de var, aracı çok dalgın kullananlar da var. Dolayısıyla kanuni bir düzenleme yapılarak hem bu levhaların anlamlarının tamamen hatırlatılması, unutulanların tekrar öğrenilmesi şeklinde sürücü belgeleri değiştirilirken bir tamamlayıcı eğitim almasını önemsiyoruz. Yol levhasına ve diğer trafik kurallarına uymadığı zaman trafik kazaları meydana geliyor. Burada can ve mal kayıpları meydana gelebilir" diye konuştu.