POLİTİKA - 04 Eylül 2021 Cumartesi 19:22

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Meral hanım sen bu geziciler ile berabersin yolun açık olsun”

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Meral hanım sen bu geziciler ile berabersin yolun açık olsun”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in geçtiğimiz 30 Ağustos törenlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu Fatih Sultan Mehmet Han’a benzetmesi ile ilgili olarak tepkisini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in geçtiğimiz 30 Ağustos törenlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu Fatih Sultan Mehmet Han’a benzetmesi ile ilgili olarak tepkisini dile getirdi. Erdoğan, “Biz İstanbul’da şunu görmedik mi ? ‘Zulüm 1453’de başladı’ diye yazanlarla Meral hanım nasıl oluyorsun ? Nasıl onlarla beraber aynı yola giriyorsun. Bizans olayını bu şekle dönüştüren ve ‘Zulüm 1453’te başladı’ ifadesini kullananlarla beraber nasıl oluyorsun ? Dolmabahçe Sarayı’nın makam olarak kullandığım yerde tam karşı duvarına ‘Zulüm 1453’te başladı’ diye yazan Geziciler, Meral hanım işte sen bu geziciler ile berabersin yolun açık olsun” dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2 günlük Rize programında son olarak akşam saatlerinde İsmail Kahraman Kültür Merkezi’nde düzenlenen AK Parti Rize İl Başkanlığı Genişletilmiş Danışma Meclisi Toplantısı’na katıldı. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Diş Hekimliği Fakültesi’nin açılışı sonrasında AK Parti Rize İl Başkanlığı Genişletilmiş Danışma Meclisi Toplantısı’na katılan Erdoğan, burada partililere hitaben bir konuşma yaptı.



"Milletimizin desteğiyle tüm oyunları birer birer bozduk"


“Çıktığımız bu zorlu yolculukta 20 yıldır alnımız ak yürüyoruz. Milletimizin desteğiyle tüm oyunları birer birer bozduk” diyen Erdoğan, CHP’yi ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik eleştirilerde bulundu.


Erdoğan, “Herkesle birlik oldular. Herkesle iş tuttular. Herkesin sözcülüğüne soyundular. 3 günlük siyasi çıkarları için çiğnenmedik hiçbir değer bırakmadılar. Ama son 20 yıl içinde bir kez olsun milletin memleketin ve mazlumların yanında saf tutmadılar. Çukur eylemlerinde teröristleri gösterdikleri sempatinin 10’da 1’ini 3 yıldır evlat nöbeti tutan yüreği yanık Diyarbakır annelerine göstermediler. 15 Temmuz’un hemen ardından FETÖ’cüler için Ankara’dan İstanbul’a yürüyen Kılıçdaroğlu tam 732 gündür evlatlarına kavuşma mücadelesi veren Diyarbakır annelerini bir kez olsun ziyaret etmedi. Sadece Diyarbakır anneleri meselesinden değil ülkenin bekasını, insanımızın geleceğini ilgilendiren hiçbir konuda yerli ve milli bir duruş sergilemediler. Ankara’dan İstanbul’a yürürken kimlerle kol kolaydılar. Terörden dolayı mahkumiyet yemiş ve ya tutuklanmış insanlarla beraber oldular” diye konuştu.



“Karşımızda mankurtlaşmış bir zihniyet var”


Karşılarında mankurtlaşmış bir zihniyet olduğunu ifade eden Erdoğan “Karşımızda kardeşlik iklimini zehirleyen, aklını vicdanın tamamen tatile çıkarmış bir siyaset anlayışı bulunmaktadır. Parti teşkilatlarını saran taciz, tecavüz, arsızlık, yolsuzluk, hırsızlıkların üstünü örtmek için ülkemizdeki barış ve huzur ortamını dinamiklemekten dahi çekinmiyorlar. Esasında bu zihniyet en büyük zararı insanımızın ufkunu ve umutlarını karartarak siyaset müessesine veriyor. Daha önceki anti demokratik müdahalelerde olduğu gibi CHP bir Truva atı misali siyaset kurumunu içerden çökertmeye çalışıyor. CHP nasıl 27 Mayıs’a giden yolu yalan ve provakasyonlarıyla döşemişse bugün de aynısını nefret siyaseti ile yapıyor. Son dönemde yürütülen yalan, çarpıtma ve iftira kampanyalarının amacı 2023’e giden süreçte siyaset dışı aktörlere alan açmaktır. İktidar yüzü göremeyen son 20 senedir girdiği tüm seçimleri kaybeden CHP milletten yediği tokatın acısıyla ateşi kendisini de yakacak tehlikeli bir oyun oynuyor. Bu karanlık senaryoyu kimlerin yazdığını kendi belediye başkanları dahil birçok CHP’li ikrar ediyor. Son 20 yılda defalarca şahit olduğumuz bu oyun daha bozmayı AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak görev addediyoruz" şeklinde konuştu.



“Biz İstanbul’da şunu görmedik mi ?”


Konuşmasında İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in geçtiğimiz günlerde Ekrem İmamoğlu’nu Fatih Sultan Mehmet Han’a benzetmesi ile ilgili Akşener’e göndermede bulunan Erdoğan “Biz İstanbul’da şunu görmedik mi ? ‘Zulüm 1453’de başladı’ diye yazanlarla Meral hanım nasıl oluyorsun ? Nasıl onlarla beraber aynı yola giriyorsun. Bizans olayını bu şekle dönüştüren ve ‘Zulüm 1453’te başladı’ ifadesini kullananlarla beraber nasıl oluyorsun ? Dolmabahçe Sarayı’nın makam olarak kullandığım yerde tam karşı duvarına ‘Zulüm 1453’te başladı’ diye yazan Geziciler, Meral hanım işte sen bu geziciler ile berabersin yolun açık olsunGençler biz yolumuzu iyi bilelim. Bizim yolumuz onların gittiği yol değil. ‘Ya Bizansı alırım, ya Bizans beni alır’ bu ahide bizimdir. Biz bunu Ayasofya’nın açılışı ile ispat ettik. Onlar ise tam aksine ‘Ayasofya nasıl kapalı kalır’ diye gayret ettiler. Hamdolsun ta Fatih’ten bu yanaKapalı alan Ayasofya açıldı ve sahiplerine kavuştu” ifadelerini kullandı.


Rize-Artvin havalimanını bu yılın sonunda açacaklarını, Türkiye’nin sınır ötesi terör operasyonlarını sürdürdüğünü kaydeden Erdoğan, “Teröristlerin tüm kamplarını basıyor tepelerine tepelerine biniyoruz. Biz ‘Akıncılarla dünya harp tarihini yeniden yazıyoruz” ifadelerini kullandı.


Erdoğan, konuşmasının sonunda AK Parti Kadın Kolları üyelerinin kendisine çay içme teklifini kırmayarak 60’şar kişilik gruplarla kültür merkezinin salonunda çay içmek üzere konuşmasını tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.