EĞİTİM - 22 Haziran 2022 Çarşamba 09:43

ERASMUS projesiyle Rize’ye gelen yabancı öğrenciler Karadeniz’i keşfediyor

A
A
A
ERASMUS projesiyle Rize’ye gelen yabancı öğrenciler Karadeniz’i keşfediyor

ERASMUS projesi çerçevesinde 5 ülkeden Türkiye’ye gelen öğrenciler Rize’ye hayran kaldı.

ERASMUS projesi çerçevesinde 5 ülkeden Türkiye’ye gelen öğrenciler Rize’ye hayran kaldı.


Avrupa’nın birçok ülkesinden ERASMUS Projesi kapsamında Rize’ye gelen öğrenciler, hem eğitimlerini sürdürüyor hem de Rize’nin doğal güzelliklerini geziyor. Macaristan, İspanya, Belçika, Letonya ve Yunanistan’dan gelen 41 kişilik öğrenci grubu ilk olarak Rize Kalesine çıkarken, buradan Rize’nin manzarasını seyrettiler. Daha sonrasında yemek yiyen öğrenciler son olarak Rize’de yeni açılan Çay Çarşısını gezerek çayı tanıdı. Çay bardağının teras katına çıkan öğrenciler Rize’nin manzarasını seyrederken aynı zamanda fotoğraf çektirmeyi de ihmal etmediler.


Rizelilerin dağların ve denizin arasında yaşadıkları için çok şanslı olduklarını ifade eden Gyenizse Zsuzsanna, "Çayın tadını çok sevdim. Belki bu çay tadımının ardından bu çaydan satın alabilirim. Özellikle doğa yönünden Rizeliler çok şanslı. Denizle dağın bir arada yaşıyorlar. Bu yeşilliği tamamen hissediyorlar" dedi.


Rize’ye ERASMUS projesi ile gelenlerin bilmedikleri için Rize’ye karşı ilk önce önyargıda olduklarını sonradan şehrin onları mest ettiğini söyleyen koordinatör öğretmen Adil Tuğyan, "Gelenlerden bazıları önce önyargılıydı Rize için. Çok kirli bir yer olduğunu düşünenler vardı. Rize’nin oldukça temiz, her yerin iyi olduğunu, iyi bir deneyim yaşadıklarını söylüyorlar. Özellikle buraya gelmeleri muhteşem. Gerçekten çay deneyimi yaşadılar. Rize’yi de çok başarılı buldular. Rize Tevfik İleri Anadolu lisesi tarafından yürütülüyor. Bizim her yıl bir projemiz oluyor. Yaklaşık 12 yıldır proje gerçekleştiriyoruz. Bir sürü misafir ağırlıyoruz. Öğrenci öğretmende her yıl buraya gelerek uluslararası eğitim politikalarını, eğitim değiş dokusunu en iyi şekilde yaşıyorlar. Gidip gelen öğrencilerde de müthiş bir gelişim söz konusu. Son yaptığımız proje ile teknolojinin nasıl yarımcı olacağını öngörülere sahip oluyorlar. Dışarıdan gelenlere iyi bir etkileşim yaşarsak farklı ülkelerde erişme şansı yakalarız. Ayrıca muhteşem sonuçlar ortaya çıkıyor. Türkiye’ye bakış açısı değişiyor insanlarda. buda çok başarılı bir şey" ifadelerini kullandı.


Gelen bütün konukların Çay Çarşısını ilgi duyduğunu sözlerine yansıtan Hasan Önder ise "Çay çarşısı Rize veya Karadeniz’in yeni bir cazibe merkezi oldu. Hatta Rize’mizin marka yüzü dediğimiz bir projedeyiz. Gelen bütün konuklarımız ilgiyle karşılıyorlar. Bir misafirimiz çay bardağını görünce şunu dedi Türk kültürü içinde çok önemli bir proje bu projeyi gerçekleştirenleri kutlamamız gerekiyor diyorlar. Çay Çarşısı böyle bir proje. Hem çayımızı hem de kültürümüzü anlatan bir proje. Çay dünyada sudan sonra en çok tüketilen içecek. Sadece çay üreten ülkeler değil. Çay tüketici durumda bulunan ülkelerinde ilgi odağı oldu. Avrupa’ya en yakın çay üreten ülke Türkiye olduğundan dolayı Avrupa’dan gelen konuklarımızın ilgisi daha farklı oluyor" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.