ASAYİŞ - 08 Eylül 2019 Pazar 01:48

Ev yıkıldığında içinde bulunan Alparslan o anları anlattı

A
A
A
Ev yıkıldığında içinde bulunan Alparslan o anları anlattı

Sabah saatlerinde başlayan şiddetli yağış Rize’nin Hemşin ilçesinde etkili oldu.

Sabah saatlerinde başlayan şiddetli yağış Rize’nin Hemşin ilçesinde etkili oldu.


İlçeye bağlı bir çok mahalle ve köy yolu kapanırken, ilçe merkezinde TOKİ sitelerinin istinat duvarının çökmesi sonucu, 20 konutlu apartman, 1. Katını su ve balçık basması nedeniyle tahliye edildi.


Yaltkaya köyünde ise bir şiddetli yağmurdan ötürü 85 yaşındaki Mecit Alparslan ve oğlu Önder Miktat Alparslan’ın içerisinde bulunduğu ev yıkıldı. Oğlunun Miktat Alparslan’ın çabaları sonucu enkaz altından çıkartılan Mecit Alparslan Pazar ilçesi Kaçkar Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Burada yapılan ilk müdahalenin ardından Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi.


‘Babamın sesi enkazın altından geldi’


Babasıyla evde bulunduğu sırada bir anda büyük bir sesle evlerinin başlarına yıkıldığını, ne olduğunu anlayamadıklarını dile getiren Önder Miktat Alparslan İHA muhabirine korku dolu anlarını anlattı. Evin kendisi banyodayken yıkıldığını ve bir anda babasının aklına geldiğini dile getiren Alparslan “Ben banyodaydım, birden bire gürültü koptu. Kıyamet kopuyor sandım, dünya batıyor sandım. Çok büyük bir gürültüydü, hala daha kulaklarımda. Bir anda babam aklıma geldi. Babama bağırmaya başladım ‘Baba neredesin’ diye, ses gelmiyordu. O arada ev koptu gitti, kafamın üstünden uçtu gitti. Babama seslendim ve enkazın dibinden sesini duydum. ‘Buradayım’ dedi. Gittim üzerindeki tahtaları, ağaçları kaldırdım. Babamı yerde yatarken buldum. Çıkardım onu oradan. Çok fazla yağmur yağıyordu olay böyle oldu” ifadelerini kullandı.


‘Bulunduğumuz yere ambulans çıkamadı’


Şiddetli yağmurdan ötürü ambulansın köylerine çıkamadığını ve enkazın altından kendi imkanlarıyla çıkarttıkları babasını komşusunun aracıyla otoyola kadar indirdiklerini dile getiren Alparslan “Ambulans gelemedi yollarda kopma vardı. Kendi imkanlarımızla komşumuzun arabası vardı onu çağırdık onunla beraber götürdük hastaneye. Aşağı yola kadar asfalta kadar onla indirdik asfalttan sonra ambulans geldi ambulansla hastaneye indirdik” dedi.


Baba Alparslan’ın sağlık durumu iyi


Babasının sağlık durumunun iyi olduğunu sözlerine ekleyen Alparslan “Şu anda iyi Allaha şükür bir sıkıntımız yok şu anda. Biraz korkmuş ufak tefek sıyrıklar var. Sırtında ve kaburgalarında incinme var” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.