EKONOMİ - 07 Mayıs 2021 Cuma 10:17

Gambiyalı çay işçileri iş başında

A
A
A
Gambiyalı çay işçileri iş başında

Ramazan Bayramı sonrasında başlaması beklenen yaş çay sezonunda çay toplamak için Rize’ye gelen Gambiyalı 3 genç, çay bahçesine girerek çay toplayacakları bahçenin temizliğini yaptılar.

Ramazan Bayramı sonrasında başlaması beklenen yaş çay sezonunda çay toplamak için Rize’ye gelen Gambiyalı 3 genç, çay bahçesine girerek çay toplayacakları bahçenin temizliğini yaptılar.


Geçtiğimiz yıl bir bilinmezin içerisinde olunduğu için sancılı başlayan çay sezonunda Türkiye’de ancak Türkiye vatandaşı olmayan yabancılar Rize’ye gelerek çay tarlalarında renk cümbüşü oluşturmuştu. Çoğunlukta Afganların çay topladığı görünen Rize’de, Azerbaycan uyruklu çay işçilerinin yanı sıra Senegalli ve Özbek çay tarım işçileri de yer almıştı. Bu yıl da çay sezonunun başlamasına günler kala yabancı uyruklu çay tarım işçileri Rize’de bahçelerde görülmeye başladı.


Batı Afrika ülkesi Gambiya’nın başkenti Banjul’dan Türkiye’ye gelen 3 Gambiyalı arkadaş Muhammed Lamin Manneh, Sheıkh Tıjan Darboe ve Ramazan Gomez, tam kapanma öncesinde İstanbul’dan Rize’ye gelerek daha kaliteli çay toplayabilmek için çay tarım arazilerine girdi. Rize’yi çok sevdiğini ve ortalama 10 gün sonra başlayacağını düşündükleri çay sezonuna şimdiden temizlik işleri ile başladıklarını dile getiren 25 Yaşındaki Gambiyalı Muhammed Lamin Manneh “Çay toplamaya geldim. Şimdi temizlik yapıyoruz. 10 gün sonra çay toplayacağız. 2 yıldır Türkiye’deyim. Normalde İstanbul’da yaşıyorum ama çay sezonunda Rize’ye geliyorum. Rize’yi ve insanını çok seviyorum. Patronumuz Faruk abi, buradaki herkes çok güzel insanlar” dedi.



"Ten rengimizden ötürü hiçbir ayrımcılık yaşamadık"


24 yaşındaki Sheıkh Tıjan Darboe ise Türkiye’de bir çok milletten insan yaşadığını ve Türk halkının kendilerine tenleri siyah olduğu için bir ayrımcılık yapmadığını dile getirerek “Rize’den Faruk ağabey aradı. ’Yasaklar başlıyor buraya gel’ dedi. Bende çay toplamak için Rize’ye geldim. Rize, Türkiye ve buradaki bütün insanlar çok güzel. Türkiye’ye geldim ve ırkçılık olmadığını gördüm. Türkiye’de ırkçılık yok. Rize’nin insanları çok güzel insanlar. Recep Tayyip Erdoğan da öyle. Afrikalıyız ve siyahiyiz yine çok güzel davranıyorlar. Türkiye dünya’da 1 numara. Şimdilik çay bahçelerinde temizlik yapıyoruz, sonra çay toplayacağız. Türkiye’de hiç ırkçılık yok bu çok güzel bir şey. Siyah, beyaz herkes aynı. Patronum Türk, biz burada çalışıyoruz, Suriyeliler var burada. 1 ekmeği bölüşüyor burada herkes. Türkiye’de siyah beyaz yok, Müslümanlık var” ifadelerini kullandı.



"Türk insanları çok güzel insanlar"


27 yaşında olan ve Rize’ye çay toplamaya gelen bir diğer Gambiyalı Ramazan Gomez de Rizeliler’in kendilerine çok sıcak davrandığını ifade ederek “Burada çay toplama işi olduğu için geldik. Şimdi temizlik yapıyoruz, gübre veriyoruz zamanı geldiğinde çay toplayacağız. Türkiye çok güzel, burada herkes müslüman, ırkçılık yok, Suriye burada, Gambiya burada, bir çok insan burada barınıyor. Türk insanları çok güzel insanlar. Patronumuz Faruk ‘Burada siyah beyaz yok hepimiz insanız’ dedi bize. Burada ayrım yok, herkes aynı” şeklinde konuştu.



"Ben Türkçe konuşuyorum, onlar İngilizce konuşuyor; Nasıl anlaştığımızı ben de bilmiyorum ama bir şekilde anlaşıyoruz"


Çay bahçesi sahibi Faruk Aloğlu da Gambiyalılar’ın kendisine çok iyi arkadaş olduğunu ve çok iyi anlaştıklarını dile getirerek “Arkadaşlarımız 10 numara insanlar. İki yıldır gelip burada bizimle birlikte çalışıyorlar. Müslüman insanlar, hile hurda bilmiyorlar, güzel insanlar kısacası. Bizde ırkçılık yok, zaten olsa bizi sevmezler ve yanımızda olmazlar. Hepimiz Müslümanız hepimiz kardeşiz” diye konuştu.


Aloğlu, öğrendikten sonra herkesin güzel çay toplayabileceğinin altını çizerek “Sen öğrettikten sonra bizim gibi topluyorlar. Bizim kadar çok toplayamıyorlar ama topluyorlar. Ne altına dökerler ne üstüne bırakırlar, derin de kesmiyorlar. Sen ne şekilde söylersen o şekilde kesiyorlar. Seneye de çağıracağım. Bundan sonra hep birlikteyiz arkadaşlarla. Bu yöredeki herkes seviyor arkadaşlarımızı. Biz yanımıza gelen insanlara işçidir gözüyle bakmıyoruz. ‘Gitsin çalışsın sadece bir kabuk ekmek ver yesin’ mantığı yanlış. Benim yanımdalar şimdi, bende çalışıyorum, birlikte çalışıyoruz, birlikte gezmeye gidiyoruz, iftarda yine birlikteyiz. İletişim konusunda da bir sıkıntımız yok, ben normal Türkçe konuşuyorum, onlar İngilizce konuşuyor. Nasıl anlaştığımızı ben de bilmiyorum ama bir şekilde anlaşıyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.