SPOR - 13 Ocak 2022 Perşembe 19:00

Joel Pohjanpalo: “Şans bulduğum zaman onu gole çevirmem lazım”

A
A
A
Joel Pohjanpalo: “Şans bulduğum zaman onu gole çevirmem lazım”

Çaykur Rizespor’un golcüsü Joep Pohjanpalo, “Çok fazla gol pozisyonuna giremediğimiz zamanlar oluyor.

Çaykur Rizespor’un golcüsü Joep Pohjanpalo, “Çok fazla gol pozisyonuna giremediğimiz zamanlar oluyor. Bu yüzden benim de şans bulduğum zaman onu gole çevirmem lazım” dedi.


Çaykur Rizespor, Spor Toto Süper Lig’in 21. haftasında deplasmanda Karagümrük ile oynayacağı maçın hazırlıklarını Mehmet Cengiz Tesisleri’nde sürdürdü. Teknik Direktör Hamza Hamzaoğlu yönetiminde gerçekleştirilen antrenmana ısınma hareketleri ile başladı. Çift kale maç ile devam eden antrenman taktik çalışmayla ile son buldu.


Antrenmandan önce gazetecilerin sorularını yanıtlayan golcü oyuncu Joel Pohjanpalo şehre ve Süper Lig’e uyum sağladığını dile getirerek, “Almanya’da benim oynadığım futbolda topla pek haşır neşir olmuyorsunuz. Daha çok bir dokunuş, iki dokunuş yapıp gol pozisyonuna giriyorsunuz. Fakat burada işler biraz daha farklı tabii. Burada daha çok topla buluşmanız lazım, daha çok boğuşmanız lazım. Buna alışma sürecim oldu. Tabii ki biz de pek fazla oyuna hükmeden bir takım değiliz. Top çok fazla bizde kalmıyor. Çok fazla gol pozisyonuna giremediğimiz zamanlar oluyor. Bu yüzden benim de şans bulduğum zaman onu gole çevirmem lazım. Hem bu alışma sürecini Almanya’dan buraya gelişimi ve şehre uyum sağlama aşamasını bitirdiğimi düşünüyorum. Bunlarla beraber goller de geliyor. Son 5 maçta 5 gol attım. İnşallah bundan sonra da böyle devam eder” dedi.



"Bu aldığımız puanlar bize umut veriyor"


Ligin kalan haftalarında daha fazla gol kaydedebilmek için mücadelesini sürdüreceğini ifade eden Pohjanpalo “Sezona kötü başladığımızı hepimiz biliyoruz. Ne yazık ki kötü başladık devamı da kötü geldi. Hamza Hocamız geldikten sonra her şey değişti. Futbol olarak da geliştiğimizi düşünüyorum. Özellikle ilk yarının son maçlarında içerideki maçlarda çok kuvvetliydik. İyi maçlar çıkardık, puanlarımızı topladık. Her zaman ilk yarılar biter ikinci yarılar başlar. Bizim için de bir umut olur. Bu aldığımız puanlar bize umut veriyor. Özellikle iç saha maçlarında her karşılaşmadan 3 puan alabilecek güçte olduğumuzu düşünüyorum. Kendimle alakalı konuya gelecek olursam Almanya’dan geldiğim için bazı şeyler benim için farklı. Bunlara alışma evremi geçtim. Türkiye’de şöyle bir durum da yaşanıyor; bazı maçlarda sizler de görüyorsunuz. Aynı anda 2-3 oyuncuyla boğuşmak zorunda kalabiliyorum. Tabii bu alışmak zorunda olduğunuz bir şey. Almanya’da bu bazen böyle olamayabiliyor. Hücumda oynayan arkadaşlarınız size daha yakın oluyor. Tek paslarla veya duvar paslarıyla işi çözebiliyorsunuz. Ama burada bazen sizden beklentiler yüksek oluyor. Beklentiler yüksek olsa da ben elimden geldiği kadar karşılayabildiğimi düşünüyorum. Çünkü golleri nasıl attığınıza değil, kaç tane attığına bakılıyor günün sonunda. Bu attığınız gollerin takımınızın ligde kalmasına yarayıp yaramadığı dikkate alınıyor. Ben de alışabildiğim süre içerisinde bunu başarabildiğimi düşünüyorum. Daha fazla alıştığım için de ilerleyen zamanlarda daha da iyi olacağımı düşünüyorum” şekline konuştu.



"Şu andaki bulunduğumuz pozisyondan acilen kurtulmamız gerekiyor!


Karagümrük deplasmanından 3 puan ile dönmek istediklerinin altını çizen Pohjanpalo, “Bulunduğumuz nokta itibariyle zaten bundan sonraki her maçımız çok önemli olacak. Şu andaki bulunduğumuz pozisyondan acilen kurtulmamız gerekiyor. O yüzden iki maçlık veya üç maçlık düşünmek yerine maç maç düşünmemiz gerekiyor. Yani tamamen konsantrasyonumuz İstanbul’daki Karagümrük maçına verildi. Ben şu ana kadar iyi hazırlandığımızı düşünüyorum. Eğer yaptığımız antrenmanları sahaya yansıtabilirsek oradan iyi bir sonuçla ayrılacağımızı düşünüyorum. Tek düşündüğüm Karagümrük maçı. Az önce dediğim gibi bulunduğumuz konum itibariyle maçları tek tek düşünüp geçmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.