EKONOMİ - 09 Haziran 2021 Çarşamba 09:59

Uçak pisti, terminal binaları ve çay bardağı şeklinde olacak olan kule kendini göstermeye başladı

A
A
A
Uçak pisti, terminal binaları ve çay bardağı şeklinde olacak olan kule kendini göstermeye başladı

Rize-Artvin Havalimanı inşaatında alt yapıda yüzde 90, üst yapıda yüzde 30 seviyesine ulaşılırken, havalimanı pisti kendini göstermeye başladı.

Rize-Artvin Havalimanı inşaatında alt yapıda yüzde 90, üst yapıda yüzde 30 seviyesine ulaşılırken, havalimanı pisti kendini göstermeye başladı.


Doğu Karadeniz bölgesi için büyük önem taşıyan ve Ordu-Giresun Havalimanı’ndan sonra deniz dolgusuna yapılan 2. havalimanı olma özelliği taşıyan Rize-Artvin Havalimanı projesinde çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. 100 milyon tonluk dolgunun gerçekleşeceği projede 93 milyon tonluk dolgu tamamlanırken, pist, terminal binaları ve çay bardağı şeklinde olacak olan kule de şekillenmeye başladı.


3 bin metre uzunluğu ve 45 metre genişliğe sahip olacak olan Rize-Artvin Havalimanı’nda 400 kamyon her gün dolgu malzemesi taşırken, aynı zamanda 2 adet alt kısmı dolguya göre açılabilen ve bu sayede nokta atışlar ile dolguyu gerçekleştiren 2 adet de gemi 24 saat aralıksız çalışıyor.



"Her alan kendine özgü dolgu malzemesi ile dolduruluyor"


Yapılan çalışmalar ile ilgili bilgiler veren Rize Valisi Kemal Çeber, dolgu için sıradan toprak veya taş taşınmadığını, her alanın kendisine göre dolgu malzemesi ile doldurulduğunu dile getirdi. Vali Kemal Çeber “Çalışmalarımız son sürat devam ediyor. Alt yapıda yüzde 90, üst yapıda da yüzde 30 seviyesine geldik. Havalimanımız 2 büyük etaptan oluşuyor. Bir bölümü alt yapı inşaatları bir bölümü de üst yapı inşaatları. Aslında üst yapı olarak gördüğünüz o devasa terminal binaları, viyadükler, güç binaları, hepsinin toplamı bizim inşaatımızın sadece yüzde 8-10’unu oluşturuyor. Yüzde 90’lık bir bölüm dolgudan ibaret olan altyapı inşaatları. Burada toplam 100 milyon ton dolgumuz var yapılacak ve bunun 93 milyon tonunu yaptık. Diğer bileşenleriyle beraber yüzde 90 seviyesinde. Her gün yaklaşık 400 kamyonumuz dolgu malzemelerinde taşıdığımız taş ocaklarından, her gün 6-7 kilometre mesafelerinde kendileri için özel yapılmış yolda 24 saat boyunca bu dolgu malzemeleri getiriyor. İki tane gemimiz var, bunlar alt kısmı dolgu malzemesi boyutunda açılabilen ve dolguyu direkt yerine yapabilen gemilerdir. O gemilerle de dolgularımız yapılıyor. Tekrar belki vurgulamak lazım; dolgu demek bu tip inşaatlarda bulduğumuz taşı toprağı denize doldurmak değil, birçok özel çalışmalar yapılıyor. Önce denizin dibinde sismik araştırmalar, birçok jeolojik testler, etütler yapıldıktan sonra alanda doldurulacak yerler tespit ediliyor. Her bir yerin kendisine özgü, dolgu karakterine göre malzemeler taşınıyor ve dediğim sistemde de bu dolgular yapılıyor” dedi.



"Cumhurbaşkanımıza verdiğimiz sözü tutacağız"


Havalimanının 2021 yılı sonuna kadar hava ulaşımına açılmasını hedeflediklerini belirten Çeber “Bizim vaadimiz havalimanını bu yılın sonunda uçuşlara açmak. Rize’nin kendine özgü özellikleri var. Bir sözümüz var ‘Rize’de haftada 2 kere yağmur yağar. Birisi 3 gün birisi 4 gün sürer’ diye. Olağan üstü hava koşulları bizi engellemedikçe, Allah korusun pandemi gibi olağan üstü bir durum bizi engellemedikçe bizim iş planımız yıl sonu itibariyle havalimanımızı hava ulaşımına açmaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı ve bizim de ona verdiğimi söz bu şekildedir ve inşallah yetişecek” diye konuştu.



"Bir çok teknoloji ilk kez kullanılıyor"


Bir çok teknolojinin Rize-Artvin Havalimanı’nda ilk kez kullanıldığın altını çizen Çeber “Bazı şeyler bu havalimanında ilk kez uygulanıyor. Terminal binamızı yapacağız ve terminal binamızın kütle ağırlığı 650 ton diyelim. Biz 650 tonluk dolgu malzememizi terminalin yayılımına göre alana döküyoruz. O bir iki ay orada kalıyor ve dolgunun maksimum çöküş trendini takip ediyoruz. İstediğimiz bilimsel verileri aldıktan sonra ön yükleme için oraya koyduğumuz dolgu malzemesini oradan taşıyor ve terminal binamızın inşaatına o zaman başlıyoruz. Yani orada bu mühendislik işlerini yaparken, birçok şeyle de mücadele ediyoruz. Hepsi çok planlı, çok sistematik olarak gidiyor” ifadelerini kullandı.



"Dolgudan kaynaklı esnemeye karşılık çok özel bir plastik malzeme olan ’Geogrid’ kullanılıyor


Rize Valisi Kemal Çeber, Ordu-Giresun Havalimanı’nın yapımı esnasında sadece terminal binasında bir bölümde kullanılan ve faydası görülen ’Geogrid’ isimli malzemenin geliştirilmiş şeklinin Rize-Artvin Havalimanı’nın pistinin altında uygulandığı ve dolgudan kaynaklı herhangi bir esnemeye karşı bu şekilde önlem alındığını söyledi. Rize Valisi Çeber, açıklamalarını şöyle sürdürdü:


"Pist dolgusunun üzerine ’Geogrid’ diye bir malzeme seriyoruz. Bu havalimanında ilk kez uygulanıyor. Bütün dolgu işlemi bittikten sonra pisti yapmaya başladığınızda ’Geogrid’ dediğimiz malzeme çok özel bir plastik malzeme, pistin altına seriyorsunuz. Havalimanı var olduğu müddetçe diyelim ki hesap etmediğimiz çökmeler oluyor, bu ’Geogrid’ bir bohça gibi bizim pistimizi hep havada tutuyor ve bu çökmelerden etkilenmemesini sağlıyor. İşte bu tip özellikleri, dijital ve elektronik sistemleri de düşündüğümüzde dolgunun yüzde 93’ünü bitirdik yani 93 milyon tonunu ama bunlarla birlikte yüzde 91’lerdeyiz. Üst yapıda da yüzde 30 seviyelerinde olduğumuzu düşününce ve üst yapının da bizim işimizin sadece yüzde 8-10’unu kapsadığını düşününce yıl sonuna yetiştirebileceğimizi düşünüyoruz. Geogrid malzemesi ilk bir havalimanı pistinde kullanılıyor. Daha önce Ordu-Giresun Havalimanı’nda terminal inşaatının altında bir bölüm olarak ve farklı bir özellikte kullanılmış. Orada terminal binasının altında kullanıldı ve faydası görüldü. Burada daha gelişmiş bir özelliğini biz burada pistin altında kullandık. Olur ya 1-2 santimetre esneme olursa Geogrid dediğimiz malzeme altta bizim pistimizi tutarak hiçbir esnemeye fırsat vermeyecek. Havalimanımızda durduğu sürece burada duracak."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.