GENEL - 10 Eylül 2019 Salı 13:11

25 binin üzerinde ziyaretçi beklenen festivalin basın toplantısı gerçekleştirildi

A
A
A
25 binin üzerinde ziyaretçi beklenen festivalin basın toplantısı gerçekleştirildi

19-22 Eylül tarihleri arasında Sakarya Sapanca/Kırkpınar sahilinde 50 bin metrekare alanda yapılacak olan ve yaklaşık 25 binin üzerinde ziyaretçinin katılmasının beklendiği Sakarya Peyzaj ve Süs Bitkiciliği Festivali öncesinde basın toplantısı düzenlendi.

19-22 Eylül tarihleri arasında Sakarya Sapanca/Kırkpınar sahilinde 50 bin metrekare alanda yapılacak olan ve yaklaşık 25 binin üzerinde ziyaretçinin katılmasının beklendiği Sakarya Peyzaj ve Süs Bitkiciliği Festivali öncesinde basın toplantısı düzenlendi.


İlki 26-29 Eylül 2018 tarihleri arasında Sakarya Sapanca/Kırkpınar sahili eski havaalanı olarak bilinen bölgede 50 bin metre kare alanda yapılmış olan beklendiği Sakarya Peyzaj ve Süs Bitkiciliği Festivali, sektörün bölgesel aktörleri tarafınca sektör adına bir fırsat olduğuna kanaat getirilerek düzenlenmişti. Bu çerçevede, 19-22 Eylül 2019 tarihlerinde ikincisi düzenlenecek olan Sakarya Peyzaj ve Süs Bitkiciliği Festivalinin hazırlıkları Sakarya ili Süs Bitkileri Yetiştiriciliği Birliği, S.S Sapanca İli Merkezi ve Kırkpınar Beldesi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, S.S Arifiye İlçesi Tarımsal Süs Bitkileri Kalkınma Kooperatifi’nin girişimleri; Sakarya Valiliği, Sakarya Büyükşehir Belediyesi, Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası’nın destek ve iş birlikteliği ile devam ediyor.


Ortalama 150 katılımcı ve 25 binin üzerinde ziyaretçi beklendiği Sakarya Peyzaj ve Süs Bitkiciliği Festivali öncesinde Sapanca ilçesinde bir basın toplantısı düzenlendi. Programa; Sakarya Valisi Ahmet Hamdi Nayir başta olmak üzere, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Savaşan, Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Akgün Altuğ, Plant Peyzaj ve Süs Bitkiciliği Dergisi’nin İmtiyaz Sahibi ve Festival Koordinatörü Remzi Adıyaman ile basın mensupları katılım gösterdi. Sakarya’daki üreticinin ulusal ve uluslararası rekabetteki gücünü artırmak amacıyla organize edilen festival, 19-22 Eylül tarihleri arasında Sapanca/Kırkpınar sahilinde 50 bin metrekare alanda yapılacak. Festival süresince; çalı ve ağaç grubu süs bitkisi üreticileri, bitki besleme ve ilaçlama tedarikçileri, sulamacılar, aydınlatmacılar, saksı üreticileri, tasarım ve uygulama ofislerini içeren katılımcı profilinin yerel yönetimler, kamu kurum ve kuruluşları, büyük ölçekli yapı şirketleri, peyzaj mimarları ve öğrencilerden müteşekkil iç Pazar tüketici odakları ile Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Irak ve Kazakistan gibi ülkelerden dış pazar tüketici odaklarının buluşturulması hedefleniyor.



Peyzaj artık olmazsa olmaz konumda


Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, "Bu sene bu festivali çok daha görkemli bir şekilde hem ülke çapında hem ülkeler arası çapta bir fuar alanına dönüştürmeyi hedefliyoruz. Bu yıl Sakarya Peyzaj ve Süs Bitkiciliği Festivalinin ikincisini düzenliyoruz. Bu festivalin şehir ve ülke ekonomisine büyük katkıları olacak inşallah. Sakarya’da süs bitkiciliği konusunda uzun çalışmalar yapıldı. Şu an şehrimizde süs bitkisi üretip yurt dışına ihraç ediyoruz. Hem sanayi alanında hem de zirai alanda üretim sağlıyoruz. Şehrimizi Süs bitkiciliği ve peyzaj alanında öncü yapmaya çalışıyoruz ve bunu büyük oranda da başardık. Dünyada uzun süreden beri adımızdan söz edilen bir şehir konumuna gelmenin heyecanını yaşamaktayız. Hem ülkemizde hem de dünyada yeni mimari uygulamalar mevcut. Yeni mimaride peyzaj; artık olmazsa olmaz konumda. Kentsel dönüşümler ülkemizde de hızla yayılıyor. Yaşam alanları hızla yenilenirken dış mekan süs bitkilerine ve peyzaja verilen önemde aynı oranda artıyor. Hedefimiz Sakarya’yı Süs Bitkiciliği ve Peyzaj alanında ülkemizin en büyük ihracatçısı dünyanın da en verimli üreticisi konumuna getirmek. Bu aynı zamanda istihdam anlamına da geliyor. Verimli tarım arazilerimizin artmasını sağlayacak çalışmalarımızı sürüyor. Üreticilerimizi de bu konuda bilinçlendiriyoruz. Daha fazla üretim alanı açarak hem daha çok istihdam alanı oluşmasını hem de sektör liderliğini istiyoruz. Şehrimizde de Sakarya Fidancılık ve Peyzaj A.Ş.’nin kurulumu için adımlarımızı attık" dedi.



Festivali Sakarya’mıza yakışır bir tarzda yerine getirmeye çalışacağız


Vali Ahmet Hamdi Nayir ise, "Göreve başladığımdan bu yana arkadaşlarımız iyi niyetle gelip bu konudaki çalışmalarını, geçen seneki yapılan festivalde başardıkları noktayı bize anlatma gayreti içerisinde oldular. Bundan önce yapmış olduğumuz toplantılarda da bu seneki festivalin daha başarılı olması için neler yapılması gerektiği, kurum ve kuruluşlar arasındaki işbirliğinin ne olması gerektiği konusunda toplantılar yaptık. Zannediyorum ki bu sene geçen senenin de üzerine yeni imkanlar sağlanarak, altyapısı daha düzgün hale getirerek bu bölge zaten tabii bir plato olarak, çok iyi bir festival alanı, fuar alanı olarak burada bize bahşedilmiş bir alan buradan daha iyi ifade edebileceğiniz bir durum ortaya çıkaracağız. Ben, sektöre yapmış olduğumuz ziyaretlerde bunu net olarak gördüm. Arkadaşlar çok büyük bir heyecan içerisinde, şevk içerisinde para kazanmaktan daha çok kredi kazanmak, itibar kazanmak yolunda gayret sarf ediyorlar. Ellerinden tutulması gerekir, daha farklı, daha fazla imkanlar sağlanması gerekir. Bu hem ülkemiz adına yapılan ihracatı düşünürsek hem ilimiz adına önemli bir fayda sağlayacaktır, üretim, istihdam, katma değer ve döviz girdisi olarak düşündüğümüzde bu sektörün mutlaka desteklenmesi gerektiği kanaatini ben sizlerle paylaşmak istiyorum. Buradaki tanıtımda da daha iyisini gerçekleştirmek için, bu festivalin daha canlı, daha sektöre hitap eden tarzda gerçekleştirmek için bir bilgilendirme yapılıyor, inşallah herkes elini taşın altına koyup bu festivali de bize yakışır, Sakarya’mıza yakışır bir tarzda yerine getirmeye çalışacağız" diye konuştu.


Toplantı, festivalin düzenleneceği alanın gezilmesi ve toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Rektör Özölçer Koltuğunu çocuklara devretti ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla makamında ağırladığı çocuklara rektörlük koltuğunu devretti. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle Hacı Mevlüt ve Hacı Sabahat Hamzaoğlu Anaokulu 5 Yaş Minik Kalpler Sınıfı öğrencilerinden Bulut Belen ve Azra Egemen’i makamında ağırladı. Ziyarette çocukların velileri, birim sorumlusu Öğr. Gör. Yasemin Cengiz Demir ve miniklerin öğretmeni Ebru Balçık yer aldı. Ziyarete ellerinde çiçeklerle gelen miniklere sırasıyla makam koltuğunu devreden Rektör Özölçer, onlarla bir süre sohbet etti. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla çocukları makamında ağırlamaktan ve kendilerini dinlemekten büyük keyif aldığını dile getiren Rektör Özölçer, çocukların büyüdüklerinde bu makamlarda oturacak kişiler olduğunu, onları özveriyle ulus ve millet bilinciyle, dayanışma ve yardımseverlik duygularıyla yetiştirmenin büyük önem taşıdığını ifade etti. Rektör Özölçer ayrıca çocuklara kendi kültür ve manevi değerlerinin aktarılması hususunda herkese büyük sorumluluk düştüğünü belirterek çocukların hızlı dönüşen, dijitalleşen dünya karşısında kendi kültür ve manevi değerleriyle bu sürece katılıp çalışmaları, ülkeyi ileri götürme konusunda kararlılık göstermeleri için erken yaşta bu bilincin onlara aktarılması gerektiğine dikkat çekti. Ziyaret toplu fotoğraf çekimiyle son buldu.
İstanbul Beyoğlu’nda berbere “tıraş ücreti” saldırısı kamerada: 150 lira için kurşun yağdırdı Beyoğlu’nda berbere gelen bir şahıs 150 lira olan saç tıraşı ücretini fazla bulunca berberle kavga etti. Berber tarafından tartaklanan şahıs silahını alıp geldiği dükkana kurşun yağdırdı. Olayda ölen ya da yaralanan olmazken, Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği polislerinin yakaladığı şahıs tutuklandı. Beyoğlu Hacıahmet Mahallesi’nde geçtiğimiz 5 Nisan Cuma günü yaşanan olayda, Mustafa D. tıraş olmak için semtte bulunan berbere gitti. Şahıs saç ve sakal tıraşı olduktan sonra ücreti ödemek istedi. Bunun üzerine berber Hikmet Zengin, traş ücretinin 150 TL olduğunu söyledi. Ancak müşteri şahıs ücretin çok olduğunu söyleyerek indirim yapılmasını istedi. Berberde ücreti 120 TL’ye indirdi. Bu ücreti de beğenmeyen şahıs 100 TL çıkartıp berbere verdi. Bu sebeple berber ile şahıs arasında kavga çıktı. Kavga esnasında şahsı tartaklayarak dükkandan kovdu. Bir süre sonra olay yerine silahla gelen şahıs berber dükkanına kurşun yağdırdı. Yaşananlar ise kameralara anbean yansıdı. Saldırının ardından şahıs kaçarken olayda ölen ya da yaralanan olmadı. Beyoğlu Asayiş polisi saldırganı yakaladı Olayın ardından ihbar üzerine çalışma başlatan Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği polisleri görgü şahitlerinin ifadesine başvurarak çevredeki güvenlik kamera görüntülerini incelemeye aldı. Yapılan çalışmalar sonucunda şahsın kimliğini kısa sürede tespit eden polis ekipleri İstiklal Mahallesi’nde onu yakalayarak gözaltına aldı. Olayda kullanılan silahın da ele geçirildiği saldırıyla alakalı emniyete götürülen şahıs ifadesinin alınması ve adli işlemlerinin ardından sevk edildiği kilidi adliyede çıkartıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Türkiye, meyve üretiminde dünyada 4’üncü sırada Türkiye yıllık 25 milyon tonluk üretimiyle dünyada dördüncü ülke konumunda yer aldı. Teknoloji platformu GeeksforGeeks’in Mart 2024 raporunda dünyanın en fazla meyve üreten ülkeleri listelendi. Türkiye yıllık 25 milyon ton üretimle dünyanın dördüncü büyük meyve üreticisi konumunda yer aldı. Dünyanın en fazla meyve üreten ülkesi Çin oldu. Çin, yıllık 253,9 milyon ton üretimle zirvede bulunuyor. İkinci sırada yıllık 107,9 milyon ton üretimle Hindistan gelirken, yıllık 39,8 milyon ton üretimle Brezilya üçüncü sıraya yerleşti. Sıralamada Türkiye yıllık 25 milyon tonluk üretimiyle dördüncü ülke konumunda yer aldı. Raporda Türkiye’de Anadolu ve Ege kıyılarına yakın bölgelerde yetiştirilen kiraz, kayısı ve incir üretilen başlıca meyveler olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin çeşitli iklimi ve verimli toprakları, ülkede portakal ve diğer turunçgiller gibi çok çeşitli meyvelerin yetiştirilmesine yardımcı olmakta olup, Akdeniz iklimi olan Mersin ve Antalya’da yaygın olarak yetiştiriliyor. Diğer ülkelere bakıldığında, Meksika 23,7 milyon ton, Endonezya 23,6 milyon ton, Amerika Birleşik Devletleri 22,6 milyon ton, İspanya 19 milyon ton, İtalya 17,2 milyon ton, Filipinler 16,7 milyon ton üretimle ilk 10’a girdi. Rapora göre meyve üretimi büyük oranda yetiştirildiği bölgenin toprak tipi, iklimi ve sıcaklığına bağlı olarak değişiyor. Ayrıca, tarım teknolojisi ülkelerdeki meyve yetiştiriciliğinde önemli bir rol oynuyor. İlk 10’daki ülkeler verimli toprak, hava ve iklimin yanı sıra teknolojiyi de kullanarak narenciye, yemyeşil muz ve tatlı elma gibi çeşitli meyveler ürettiler. Çin’de en çok üretilen meyveler turunçgiller, üzüm, elma ve muzdan oluştu. Ülkenin geniş toprakları ve subtropikal iklimi, meyve çeşitlerinin üretimine öncülük ediyor Yangtze Nehri boyunca uzanan verimli topraklar Çin’de meyve yetiştiriciliğinde önemli rol oynuyor. Hindistan’da en çok yetiştirilen meyveler mango, muz, portakal ve üzüm olarak gerçekleşti. Özellikle Hindistan’da bulunan Alphanso ve Kesar iki tür mango, meyve pazarında küresel popülerliğe öncülük ediyor. Brezilya’da bulunan egzotik meyvelerden bazıları Acai, Kaju Elması, Mor meyve ve Passion meyveleri olurken bazı yaygın meyveler Guava, papaya ve muz olarak öne çıktı.
Eskişehir Kalp sağlığında yapay zeka tanı imkanını artırıyor Kardiyoloji Uzmanı Dr. Utku Şenol, yapay zeka temelli algoritmanın sağlık alanında çok başarılı sonuçlar verdiğine ve dünyada pek çok merkezde anjiyo yerine öncelikle yapay zeka değerlendirmesi kullanıldığına dikkat çekerek, “Yapay zeka destekli analizin tanı koymadaki başarısı yüzde 95’lere çıkıyor” dedi. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Utku Şenol, kalp krizinin hem erkeklerde hem de kadınlarda önde gelen ölüm sebeplerinden biri olduğuna işaret ederek günümüzde sadece Amerika’da her 34 saniyede bir kişinin kalp krizi nedeniyle hayatını kaybettiği bilgisini verdi. Her beş kalp krizinden birinin hiç şikayet oluşturmadan sessizce yaşandığını belirten Dr. Şenol, “Kalp krizi için risk faktörleri yönetilebilen ve yönetilemeyen olarak ikiye ayrılmaktadır. Bizim kontrol edebildiğimiz risk faktörleri hipertansiyon ve diyabet gibi damarları etkileyen kronik hastalıklar, yüksek kolesterol seviyesi ve sigara içimidir. Yönetilemeyen risk faktörleri ise, yaş, erkek cinsiyet ve genetiktir. Cinsiyetimizi veya genetiğimizi değiştirme şansımız yok ancak diğer risk faktörlerini kontrol etme şansımız elimizde” şeklinde konuştu. “Kalp aktivitelerini 295 ayrı parametrede değerlendiriyor” Kalp krizinin baskı tarzı tüm göğüste hissedilen, her iki kola, sırta, alt çeneye ve üst karına yayılabilen nefes darlığı, bulantı kusma, terleme ve bunalma hissinin eşlik edebildiği bir ağrı ile kendini gösterdiğini anlatan Dr. Şenol kalp, krizi riskini düşürmek için öncelikle risk faktörlerini ortadan kaldırmak gerektiğini söyledi. Yapılan ayrıntılı kalp muayenesi ve tetkikler sonrası hastanın tansiyon, şeker ve kolesterol düzeyinin belirlenerek ardından yaşam tarzı değişiklikleri ile birlikte gerekli tedavilere başlanması gerektiğini dile getiren Dr. Şenol, yönetilemeyen riskler de dahil olduğunda kalp krizinin önlenip önlenemeyeceği sorusuna yanıt olarak, “Günümüzde yapay zeka her alanda hayatımıza girdiği gibi, sağlık alanında da kullanılmaya başlandı. Bugün yapay zeka temelli algoritmaya sahip teknoloji ile yaklaşık 5 milyar adet kalp kası hücrelerinin elektriksel aktiviteleri değerlendiriliyor. Yüzyılı aşkın senedir kullandığımız EKG ile yaklaşık 8-10 parametreyi değerlendirerek kalp hakkında fikir sahibi olabiliyoruz. Yapay zeka teknolojisi ile kalbin etrafına 3 boyutlu olarak yerleştirilen elektrotlar sayesinde, kalbin elektriksel aktiviteleri çok ayrıntılı analiz edilebiliyor ve yapay zeka desteği sayesinde 295 ayrı parametre değerlendirilebiliyor. Bugün yapılan tüm bilimsel çalışmalar bize yapay zeka destekli analizin tanı koymadaki değerinin yüzde 95’ler civarında doğru olduğunu göstermektedir” ifadelerini kullandı. “Anjiyo yerine yapay zeka" Yapay zeka teknolojisi ile çekimin nasıl yapıldığı hakkında bilgi veren Dr. Şenol, çekim öncesi hastanın sırt üstü yatırılarak, EKG elektrotları bağlanıp, hastadan yaklaşık 4 dakika boyunca çekim alındığını belirtti. Cihazın 4 dakika boyunca hastanın kalp atımlarını analiz ederek bu 4 dakikada 295 parametreyi kullanarak 3 milyonun üzerinde hesaplama yaptığını ve verdiği sonuçlar ile hekimlerin yapısal, ritimsel ve damarsal açıdan değerlendirme ile tedaviyi yönlendirdiğini ifade etti. Dünyada pek çok merkezde anjiyo yerine öncelikle yapay zeka değerlendirmesi kullanıldığını vurgulayan Dr. Şenol, “Örneğin Almanya’da aile hekimleri tüm hastalarını taramak için bu teknolojik yönteme başvurmaktadır. Özellikle ileri yaş, efor yapamayan, kontrast madde alması uygun olmayan hastalar için öncelikle tercih edilmektedir. Test hızlı ve güvenilir bir şekilde radyasyon ve kontrast madde olmaksızın istirahat halinde 18 yaşından büyük herkese yapılabilmektedir” ifadelerini kullandı.