EĞİTİM - 11 Ekim 2018 Perşembe 10:58

“4. Ortadoğu’da Siyaset ve Toplum Kongresi” SAÜ’de başladı

A
A
A
“4. Ortadoğu’da Siyaset ve Toplum Kongresi” SAÜ’de başladı

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Ortadoğu Enstitüsü tarafından düzenlenen “4.

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Ortadoğu Enstitüsü tarafından düzenlenen “4. Ortadoğu’da Siyaset ve Toplum Kongresi” başladı.


SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde 10-12 Ekim tarihleri arasında yapılacak kongrenin açılışına Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Savaşan, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Temel Gürdal ve Prof. Dr. Barış Tamer Tonguç, Ortadoğu Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Tuncay Kardaş, akademisyenler, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Ortadoğu konusunda önde gelen bilim insanlarını bir araya getiren kongrede, Ortadoğu siyasetindeki önemli gelişmeler üç gün boyunca 27 ayrı panelde ele alınacak. Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Savaşan kongrenin açılış konuşmasında, Ortadoğu ile ilgili şifreleri çözmüş uzmanlara ihtiyaçları olduğunu dile getirdi. Ortadoğu’nun siyasal ve toplumsal gerilimi yüksek bir coğrafya olduğuna vurgu yapan Rektör Savaşan, “Bizim Ortadoğu ülkelerinin başka coğrafyaya benzemediği son olaylarda bile görülüyor. Bu olaylar bile gerilimin yüksek olduğunu gösteriyor. Ortadoğu Enstitüsü çok sayıda genç akademisyen ile hedefleri tamamlamaya aday bir enstitü olarak faaliyetlerine devam ediyor. Yapılacak çalışmaların bu söylediğim doğrultuda sonuçlanacağına inanıyorum” dedi.


Kongrenin açılışında konuşan Ortadoğu Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Tuncay Kardaş da akademisyenler olarak Ortadoğu’nun siyasal ve toplumsal sorunlarıyla ilgilenmenin ve sorunların kaynaklarının ne olduğunu göstermeye çalışmanın görevleri arasında olduğunu kaydetti. Ortadoğu’nun eski parlak günlerine döneceği umudunu taşıdıklarını dile getiren Doç. Dr. Tuncay Kardaş, “Günümüzdeki durumu ile eski durumu karşılaştırdığımızda insanın içi gerçekten acıyor. ‘Ne yapmalı’ sorusuna cevaben bugün burada toplanmış bulunuyoruz. Bu kongrede bunun izlerini göreceğinize inanıyorum. İnsanların en hayırlısı, onlara faydalı olandır. Umuyorum ki bu kongre hepimize fayda getirecektir ve Ortadoğu’nun daha güzel, daha ileri, daha mutlu bir diyar olması için hepimize sorumluluğumuzu hatırlatacaktır” diye konuştu.


Katar Georgetown Üniversitesi öğretim görevlisi Rory Miller ise konuşmasında Katar’a 2017 yılında uygulanan ambargo konusunu ele aldı. Katar’ın dış politikada önemli adımlar atmasının Ortadoğu’da rahatsızlığa yol açtığına işaret eden Rory Miller, Katar’ın bu süreçte Türkiye ile olan ilişkilerine önem verdiğini belirterek, “Katar, dünyada nüfus ve yüz ölçümü olarak en küçük ülkelerden biri. Askeri güç olarak ise Birleşmiş Milletlerin verilerine göre 100’üncü sırada yer alıyor. Katar bu kadar küçük bir devlet olmasına rağmen dış politikada proaktif (koşulları beklemek yerine öncelikli davranmak) bir dış politika uygulayıp, güçlü devletler ile ortaklık yaptı. Küçük bir devletin dış politikada önemli adımlar atması Ortadoğu’da rahatsızlığa yol açtı. Suudi Arabistan, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin başını çektiği bir ambargo başladı. Katar, ilk psikolojik ve mali şoku atlattıktan sonra, Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye ile güvenlik ilişkilerini ikiye katladı. Dünya çapında eski ve yeni ortaklıklarla diplomatik ve ticari ilişkilerini genişletti. Yeni ticaret yolları için 35 milyar dolar harcadı. Ambargo, bölgeler arası ticaret, yabancı yatırımcı çekme, seyahat iletişim, lojistik ve finans alanlarında küresel bir merkez olma yolunda atılan adımları sekteye uğrattı” şeklinde konuştu.


Üç gün boyunca sürecek kongrede “Türkiye Dış Politikası ve Ortadoğu” , “Arap Devrimleri Sonrası Ortadoğu”, “Küresel Siyaset”, “ABD’nin Ortadoğu Politikası”, “Arap Devrimleri”, “Türkiye-Ortadoğu İlişkileri”, “Körfez Siyaseti” gibi konularda Türkçe, Arapça ve İngilizce olarak birçok panel düzenlenecek. Kongrede İbn Haldun Üniversitesi’nden Heba Raouf Ezzat, Hamad bin Halife Üniversitesi’nden Steven Wrigt, Kahire Amerikan Üniversitesi’nden Robert Mason, Katar Üniversitesi’nden Abdullah Baabood ve Tahran Üniversitesi’nden Homeira Moshirzadeh gibi Ortadoğu konusunda uzman davetli konuşmacılar yer alıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İş Sanat’tan 23 Nisan etkinlikleri İş Sanat, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı rengarenk çocuk atölyeleriyle kutluyor. İş Sanat, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nde ‘Türk Resmini İzlemek’ ve ‘İstanbul’un Resmi’ sergilerinden ilhamla hazırlanan rengarenk çocuk atölyeleriyle kutluyor. Beyoğlu’nda bulunan müzede 20-28 Nisan tarihleri arasında devam edecek atölyeler hakkında bilgi almak ve rezervasyon yaptırmak için rhm.atolye@issanat.com.tr adresiyle iletişime geçilebileceği belirtildi. Cumhuriyet ressamlarımızın izinde Bu atölyede çocuklar Cumhuriyetin kuruluş döneminde her alanda yapılan inkılap ve yeniliklerle birlikte sanatın ele alınış şekli, Mustafa Kemal’in sanat ve sanatçıya verdiği önem ve bu dönemin temsilcisi sanatçılarıyla tanışacak. Batı’da alınan sanat eğitimi ve tekniklerin coğrafyamızın yaşam tarzı, doğası ve karakterleri doğrultusunda yorumlanacağı atölyede örnek işler incelenip atölye alanında uygulamalı olarak ele alınacak. 20 Nisan Cumartesi saat 16.00 Yaş Aralığı: 7-10 yaş Sanatçı Şapkaları Atölyesi Sanatçı Şapkaları Atölyesi’nde genç katılımcılar, Feyhaman Duran’ın resimlerini inceleyecek; renklerin dansını, kompozisyonların uyumunu ve detayların büyüsünü keşfedecek. Atölyede Feyhaman Duran’ın eserlerinden ilhamla renkli ve özgün şapkalar da tasarlanacak. 21 Nisan Pazar saat 13.00 Yaş Aralığı: 6-9 yaş Kartpostal Atölyesi Bu atölyede, çocuklar Resim Heykel Müzesi’ndeki eserlerden ilham alarak kendi kartpostallarını tasarlayacak ve bayram coşkusunu kartpostallarına yansıtacak. 23 Nisan Salı saat 13.00 Yaş Aralığı: 6-9 yaş Renkli Kapılar Resim Heykel Müzesi’nin kalıcı sergisi ‘Türk Resmini İzlemek’teki eserlerin incelenmesiyle başlayacak bu etkinlikte çocuklar ‘Bodvi Apartmanı Anısına’ başlıklı eser odağında atölye çalışması gerçekleştirerek kendi kapılarını tasarlayacaklar. 23 Nisan Salı saat 14.00 Yaş Aralığı: 7-12 yaş Benim Kumbaram Bu atölyede, çocuklar “Kumbaralı Çocuk” eserinden yola çıkarak İş Bankası’nın ikonik kumbarasını konuşacak ve sergideki eserlerden ilhamla kendi kumbaralarını tasarlayacak. 23 Nisan Salı saat 15.00 Yaş Aralığı: 7-12 yaş Renklerin Dansı Çocukların temel renkleri alternatif öğrenme araçlarıyla keşfedeceği bu atölye, sergi alanında renk avı ile başlayacak. Ardından, renkler eğlenceli bir boyama tekniği ile çocukların ellerinde bir araya gelecek. Türkiye’nin ilk kadın ressamlarından Fahrünnisa Zeid’in ‘Mevleviler’ isimli eserinden ilhamla, kelimelere ihtiyaç duymadan kendini anlatan, hareket eden renkli bir oyuncağa dönüşecek. 27 Nisan Cumartesi saat 11.00 Yaş Aralığı: 3-5 yaş (Bir yetişkin eşliğinde gerçekleşecek) Şehirde kutlama var Bu atölyede önce Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nin koleksiyonunda yer alan Fikret Mualla, Fahir Aksoy gibi sanatçıların şehir hayatını konu alan resimleri çocuklarla birlikte incelenecek; ardından çocuklar, mukavva şablonları şekillendirip boyayarak, yaşadığı mahallede kendi hayal ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamasını üç boyutlu bir üretici çalışmaya dönüştürecek. Atölyenin sonunda çocukların ürettiği tüm mahalleler bir araya getirilerek kocaman, rengarenk bir bayram kutlamasına dönüştürülecek. 27 Nisan Cumartesi saat 15.00 Yaş Aralığı: 6-9 yaş Suluboya Atölyesi: İstanbul’un Bahar Çiçekleri Bu atölyede genç katılımcılar ‘İstanbul’un Çiçekleri’ teması altında sergi turu yapacak; ardından renkleri, malzemeleri ve temel suluboya tekniklerini konuşarak atölye alanında kendi çiçeklerini renklendirecek. 28 Nisan Pazar saat 11.00 Yaş Aralığı: 9-12 yaş
Bartın Tarak yerine elbise fırçası kullanıyor Bartın’da 14 metrekare alana sahip dükkanına kurduğu torna tezgahlarında ağacı oyarak şekil veren Devlet Sanatçısı Ali Rıza Vatandaşlar, iş yerinde ise tarak yerine elbise fırçası kullanıyor. Ali Rıza Vatandaşlar saç, bıyık ve kaşlarına ise elbise fırçası ile şekil veriyor Bartın’ın Amasra ilçesinde bulunan 14 metrekare alana sahip dükkanında ağacı oyarak, bardak, tabak, kül tablası, havan ve hediyelik hayvan figürleri gibi çeşitli sanat eserlerine dönüştüren 65 Ali Rıza Vatandaşlar, yaptığı ürünleri ise aynı dükkanda sergileyerek satışa çıkarıyor. Kültür Bakanlı Devlet Sanatçısı unvanı da bulunan Ali Rıza Vatandaşlar, tarak yerine ise elbise fırçası kullanıyor. Ağacı sanat eserlerine dönüştürürken toz ve talaş içerisinde kalan ağaç ustası Vatandaşlar, saç, bıyık ve kaşlarına elbise fırçası ile şekil veriyor. Vatandaşlar, iş yerine her müşteri geldiğinde ise kesme, oyma gibi işlemini yarıda bırakarak hemen fırça ile yüzünü, saç, bıyık ve kaşlarına yapışan talaş ile tozdan temizliyor. Ardından müşterisi ile ilgilenen Vatandaşlar, müşterisini uğurladıktan sonra sanatına devam ediyor. Eserlerinde insan hayatını tehlikeye sokacak vernik gibi kimyasal maddeler kullanmadığı belirten Vatandaşlar, mesleğin en kötü yanının ise sürekli toz ve talaşa maruz kalmak olduğunu kaydetti. Sürekli öksürük ve hapşırma ile karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Vatandaşlar, ’’Bir kaç kez doktora gidip, ciğerlerimin durumuna baktırdım. Çok şükür şimdilik sağlam gözüyor’’ diye konuştu. Tarak yerine elbise fırçası kullanmak zorunda olduğunu anlatan Vatandaşlar, mecbur fırçayı yüzüme süreceğim. Benim gözümde şuan toz var. Gözlük taksan da olmuyor, toz giriyor. Fırçayla temizler, birazdan da yıkarız. Toz gider. Ben fırçayı kolay buldum. Hemen onla tarıyorum. Zaten saç da kalmadı. İllaki gözlerimin altı, kaşlarda, kirpikler toz oluyor. Fırça çıkarır bu tozu ve talaşı. Daha sonra da yıkarsın, geçer gider’’ diye konuştu. Mesleği babasından öğrendiğini belirten Vatandaşlar, babasının 4.5 yılda 3 ayrı mesleği öğrendiğini, kendisinin ise anahtar çekimi, çilingirlik, ağaç oyma, gözlük, çakmak tamiri, gibi 5-6 meslek ve zanaat sahibi olduğunu da kaydetti. Önceden sokakların meslek ve zanaat sahipleri ile dolu olduğunu ama artık insanların kolay para peşinde koştuğunu belirten Devlet Sanatçısı Vatandaşlar, artık çalıştıracak çırak bulamadıklarını kaydederek, mesleklerin önümüzdeki yıllarda unutulabileceğini ifade etti. Kendisinin yaklaşık 8-10 yaşlarında öğrendiği meslek ile yarım asırdan fazla zamandır kendisinin ve ailesinin geçimini sağladığını, çocuklarını okuttuğunu, araba ve evler alabildiğini sözlerine ekledi.