GENEL - 27 Kasım 2020 Cuma 13:14

Bakan Karaismailoğlu: “321 kilometresi tamamlanan Kuzey Marmara otoyolu tamamen akıllı bir otoyol olarak dizayn edildi”

A
A
A
Bakan Karaismailoğlu: “321 kilometresi tamamlanan Kuzey Marmara otoyolu tamamen akıllı bir otoyol olarak dizayn edildi”

21 Aralık tarihinde açılması planlanan Kuzey Marmara Otoyolu’nun son kesimi olan Sakarya Akyazı şantiye alanına gelen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, “Otoyolumuz, tamamen akıllı bir otoyol olarak dizayn edildi.

21 Aralık tarihinde açılması planlanan Kuzey Marmara Otoyolu’nun son kesimi olan Sakarya Akyazı şantiye alanına gelen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, “Otoyolumuz, tamamen akıllı bir otoyol olarak dizayn edildi. Kuzey Marmara Otoyolu tamamen fiberoptik altyapı ile donatıldı. Otoyolu, bu yılın sonunda 21 Aralık gibi hizmete almayı hedefliyoruz” dedi.


Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, İstanbul-Kocaeli ve Sakarya trafiğini oldukça rahatlatması beklenen ve 21 Aralık 2020’de tamamlanacak Kuzey Marmara Otoyolu’nda çalışmaların büyük bir kısmının tamamlanmasının ardından son olan 6’ncı kesim Akyazı Şantiyesi’ne geldi. Yetkililerden çalışmalar ile ilgili bilgi alan Bakan Karaismailoğlu, iki kıtayı birleştirerek aynı anda 4 aracın yan yana geçebileceği tünelleriyle dünyada bir ilk olan Kuzey Marmara Otoyolu’nda çalışmaların büyük bir kısmının tamamlandığını belirtti. Otoyol çalışmalarında sona gelindiğini belirten Bakan Karaismailoğlu, Türkiye’nin kalitesini yükseltmek için özverili çalışan bir ekibin olduğunu ve ileriki zamanlarda çok daha büyük projelerle vatandaşların hayatına katkıda bulunacaklarını belirtti.


Türkiye’nin gelecek hedeflerine katkı sağlamak için 400 bin kişilik ekiple çalıştıklarını dile getiren Karaismailoğlu, tamamlanan otoyolların zaman, yakıt ve çevre konusunda sağladığı tasarruflar ile vatandaşlara hizmet olarak geri döndüğünü vurguladı. Konuşmalarının sonunda ise Kuzey Marmara Otoyolu’nun güzergah planını inceleyen Karaismailoğlu, otoyolun 21 Aralık 2020 tarihinde tamamlanıp vatandaşların hizmetine açılacağını ifade etti.



400 bin kişilik bir ordu ile çalışıyoruz


Kuzey Marmara Otoyolu Projesi İzmit Kavşağı-Akyazı Hattı şantiyesinde açıklama yapan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, “Bugün Akyazı Şantiyesindeyiz, ülkemiz ve dünya için en büyük projelerden bir tanesi olan Akyazı kesiminde yani 6’ncı kesimde bulunmaktayız. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak ülkemizin her köşesine yayılmış olan 3 binin üzerindeki şantiyemizde özverili çalışma var. Şantiyelerimizde salgın ile ilgili tedbirlerimizi aldık ve çalışmalarımız aksamaksızın devam ediyor. Hakkari’de, Çanakkale’de ve şimdi bulunduğumuz 6’ncı kesim Akyazı şantiyesinde de büyük bir özverili ile birlikte arkadaşlarımız ile birlikte ülkemizin; gelişmesi ve kalkınması için gayret ve çaba ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bütün amacımız vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştırmak, ekonomik canlılığa destek olmak ve ülkemizin gelecek hedeflerine katkı sağlamak için 400 bin kişilik bir ordu ile çalışıyoruz. Her bir yol, yapım aşamasından başlayarak artan istihdama, yeni yatırımlara, sosya ve ekonomik gelişmelere ortam hazırlıyor. Tamamlanan otoyollarımız zaman, yakıt ve çevre konusunda sağladığı tasarruflar ile vatandaşlarımıza hizmet olarak geri dönüyor” dedi.



Yılda 18 milyar TL tasarruf


28 bin kilometre otoyol ve bölünmüş yol ağının yapılması ile birlikte yılda yaklaşık 28 milyar TL’lik tasarruf sağladıklarını aktaran Bakan Karaismailoğlu, “28 bin kilometre otoyol ve bölünmüş yol ağımız var. Bunun 3 bin 200 metresi şuanda otoyol olarak çalışmakta. 28 bin kilometrede mevcut trafiğin yüzde 75’i bu 28 bin kilometre bölünmüş yolda seyretmekte. 28 bin kilometrenin bölünmüş yolun yapılması ile yıllık yaklaşık 18 milyar 596 TL’lik tasarruf sağladık. Bunun yaklaşık 6 milyar 905 milyon lirası yakıttan, geri kalan 11 milyar 596 milyon TL’si de 3 milyon 877 bin 289 ton daha az karbon emisyonu sağladık. Yani bu karbon emisyonunun azalması 130 bin ağaca eşdeğer bir karbon salınım azalması 28 bin kilometrelik otoyol yapımı ile. Kuzey Marmara Otoyolu gibi pek çok projemizde kamu ve özel sektör işbirliği modellerinden yararlanarak en kısa sürede tamamlayacak ve vatandaşlarımıza hizmet sunacağımız diğer projelere de başlayacağız. Bizler bu yolları, bu köprüler ve tünelleri yaparak Edirne’den, Kars’a, Hakkari’den, Denizli’ye ulaşımı her modda kesintisiz hale getiriyoruz” diye konuştu.



Ulaşım ve iletişime 18 yılda 910 milyar TL yatırım


18 yılda ulaşım ve iletişime 910 milyar TL’lik yatırım yaptıklarını aktaran Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, “Bütün bunların yanında, her ulaşım modunda Dünya’nın köprüsü olmak bize ticari rotaların, coğrafyamızda odaklandığı bir dönemde benzersiz avantajlar sağlıyor Bu strateji doğrultusunda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde son 18 yılda ulaşım ve iletişim modlarına 910 milyar TL’lik yatırım yaptık. Bu yatırımların yüzde 62’si karayollarında. Bundan sonraki yatırımlarımız hep demiryolu ağırlıklı olarak devam etmeye başlayacak. Bugüne kadar demiryolu yatırımlarında yüzde 18 olan payı ilk aşamada yüzde 50’lere daha sonrasında yüzde 60’lara çıkartmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.



2020 sonunda 5A’yı uzaya fırlatacağız


2020 sonunda 5A’nın, 2021’in Haziran ayında ise 5B’nin uzaya fırlatılacağını söyleyen Bakan Karaismailoğlu, "Dünya ticaretimizde Mavi Vatanımızda önemi her gün artan limanlar, gemiler inşa ediyoruz. Uydularımızı bir bir uzaya gönderiyoruz. 2020 sonunda 5A’yı uzaya fırlatacağız, 2021’in Haziran ayında 5B’mizi uzaya fırlatacağız. 2022 yılları başlarında yerli ve milli uydumuz 6A’yı uzaya fırlatmak için canla, başla bütün arkadaşlarımız ile birlikte özverili çalışmalarımız devam ediyor” ifadelerini kullandı.



Otoyolu 21 Aralık tarihinde hizmete almayı hedefliyoruz


2013 yılı sonunda başlayan Kuzey Marmara Otoyolu projesinin 321 kilometresinin tamamlandığını belirten Karaismailoğlu, “Kuzey Marmara Otoyolunu’da bu inanç ve kararlılık ile son haline getiriyoruz. Bağlantı yolları ile birlikte yaklaşık 400 kilometre uzunluğunda olan Kuzey Marmara Otoyolu yapım çalışmalarına 2013 yılı sonlarında başladık ve bugüne kadar 321 kilometresini tamamlayarak halkımızın hizmetine sunduk. Kurtköy-Akyazı projesinde yaklaşık 73 kilometre uzunluğunda 6’ncı kesimin 68 kilometre uzunluğundaki son bölümü olan TEM İzmit 1 Kavşağı ile proje sonu olan TEM Akyazı Kavşakları arasını bu yılın sonunda 21 Aralık gibi hizmete almayı hedefliyoruz. Burasıda tamamlandıktan sonra D100 ve TEM Otoyollarına alternatif şehrin trafiğinden, karmaşasından kurtularak tamamen yeni 400 kilometrelik bir alternatif Kuzey Marmara Otoyolunu hizmete almış bulunuyoruz. Mevcut yolun açılışa hazır olan kesimlerine incelemelerde bulunacağız” dedi.



Akıllı bir otoyol olarak dizayn edildi


Yakın zamanda hizmete girecek otoyol projesi hakkında bilgiler aktaran Bakan Adil Karaismailoğlu, “400 kilometrelik Kuzey Marmara Otoyolunda 47 kilometresi çift tüp viyadük, 16 kilometresi de çift tüp tünelden oluşmakta. Dünyanın en uzun 4 şeritli otoyol tünelleri bulunmakta ve kalitesi itibari ile dünyanın en kaliteli işlerini yaparak, dünyanın en kaliteli yollarını vatandaşımızın hizmetine sunuyoruz. Otoyolumuz, tamamen akıllı bir otoyol olarak dizayn edildi. Kuzey Marmara Otoyolu tamamen fiberoptik altyapı ile donatıldı. 134 tane değişken mesaj sistemi kullanıldı, bunun gibi 193 tane de değişken trafik işareti kullanıldı. Yine aynı şekilde 344’ü izleme, bin 102’si olay algılama olmak üzere 3 bin 46 adet akıllı ulaşım sistemleri kameraları ile donatıldı Kuzey Marmara Otoyolu. 36 adet meteorolojik ölçüm istasyonu ile de tüm iklim şartlarına hazır bir otoyol inşa ettik. Ben bütün çalışma arkadaşlarıma bu özverili çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum” diye konuştu.



Değerli projelere hep birlikte eşlik edeceğiz


Ulaştırma ve altyapı projeleri bir akarsu gibi olduğunu ve geçtiği yerlere haraketlilik ile canlılık getirdiğini ifade eden Karaismailoğlu, “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde dünyanın en büyük projelerini yapan ülkemiz ve bakanlığımız bundan sonra da yine vatandaşlarımıza hizmet edecek çok değerli projelere hep birlikte eşlik edeceğiz. Bu projeler bir bir tamamlandığında yine vatandaşımıza hem çalışma aşamasında ki sağladığı istihdam ve ekonomik katkı hem de bittikten sonra ticarete, üretime ve turizme sağlayacağı katkıları ile yatırım maliyetlerinin çok çok üzerinde kısa sürede yan ve direk faydaları ile birlikte ülkemize hizmet edecekler. İnşallah yarın da Tekirdağ’da olacağız, yine önemli bir yatırımıza orada da imza atıp vatandaşımızın, milletimizin hizmetine sunacağız. Ulaştırma ve altyapı projeleri bir akarsu gibidir, geçtiği yerlere hareketlilik getirir, canlılık getirir. Üretim, istihdam ve ekonomiyi artırır. O yüzden sürekli şantiyelerdeyiz. Arkadaşlarımıza güç ve kuvvet veriyoruz. İşlerimiz titizlikle takip ediyoruz ve işlerimizi biran önce bitirip vatandaşımızın hizmetine sunmak için özveri ile çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa YÖK Başkanı Erol Özvar: "Türkiye’deki üniversitelerin yüzde 99.8’i dolu" Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, Bursa Teknik Üniversitesi’nin düzenlemiş olduğu ‘Arama Konferansı’ programına katılmak için Bursa’ya geldi. Bursa Teknik Üniversitesi’nin düzenlemiş olduğu konferans, saygı duruşu sonrası İstiklal Marşı’nın okunmasıyla beraber BTÜ Rektörü Profesör Doktor Naci Çağlar’ın konuşmasıyla başladı. Çağlar, YÖK Başkanı Erol Özvar’ı ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti belirterek, "Bugün burada üniversitemizin ‘Arama Konferansı’ için toplandık. Üniversitemizin mevcut durumunu, şehrimizin ve bölgemizin potansiyelini, ülkemizin yeni yüzyıldaki yerini ve dünyadaki trendleri dikkate alarak bu arama konferansında ‘2030 yılı ve sonrasında üniversitemizi nerede görmek istiyoruz’ sorusuna cevap arayacağız. Hepinize, katılımınızdan dolayı teşekkür ederim" dedi. “Üniversitelerimizde 4 milyonu örgün olmak üzere toplam 7 milyon öğrencimiz var” Bursa Teknik Üniversitesi’nin düzenlemiş olduğu konferansta konuşan YÖK Başkanı Erol Özvar, "Yükseköğretim Kurulu olarak, mümkün olan her fırsatta Yükseköğretim Sistemi’nin paydaşlarıyla bir araya gelmeye ve fikir alışverişinde bulunmaya büyük bir gayret verdiğimi söyleyebilirim. Başlıca hedefimiz olan Türk yükseköğretiminin dünya üzerinde rekabetçi, yenilikçi, sürdürülebilir ve nitelikli bir yapıya sahip olması için ortaya koyulan her türlü görüş ve önerinin çalışmalara katkı sağlayacağına yürekten inanıyorum. Burada da fevkalade neticeler alacağımızın kanaatindeyim. Bugün ülkemiz 208 üniversitesi yaklaşık 185 bin akademisyeni ve 4 milyonu örgün eğitim olmak üzere 7 milyona ulaşan öğrencisi ile son derece büyük bir kapasiteye ulaşmıştır. Bu kapasite ile Avrupa üniversiteler alanının en önemli paydaşlarından bir tanesidir. Bu kapasiteye ulaşılmasında başta sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde son 20 yılda Yükseköğretim Sistemi’ne yapılan yatırımların katkısı müstesnadır. Ülkemizde yükseköğretime erişim talebi güçlü bir şekilde devam etmektedir. 2023 yılında 3 buçuk milyondan fazla öğrencimiz üniversite sınavlarına başvurmuş, üniversite kontenjanlarının doluluk oranı yüzde 99.8 gibi son derece yüksek bir seviyeye ulaşmıştır. Bu yoğun ve güçlü talebe, doğru politikalar ile cevap vermek Yükseköğretim Kurulu’nun en temel hedeflerinden biridir. YÖK olarak bir taraftan ülkemizin yükseköğretimde sahip olduğu kapasitenin ve gücün önemini vurgularken, diğer yandan yükseköğretimimizin kalitesini daha da yükseltme irademizi her platformda ifade etmeye devam ediyorum. Üniversitelerimizin uluslararası alandaki saygınlıklarını ve görünürlüklerini yükseltmek, akademisyenlerimizin projelerini artırmak AR-GE faaliyetlerini teşvik etmek ve nihayetinde ülkemizin her alanda ihtiyaç duyduğu nitelikli beşeri sermayeyi artırmak başta olmak üzere kaliteyi önceleyen bir anlayış ile YÖK olarak hareket ettiğimizi buradan paylaşmak isterim. Üniversitelerimizdeki kalite süreçlerini yakından takip etmemiz, bu süreçlerde üniversiteleri her şekilde desteklememiz bu anlayışımızın bir tezahür olarak görülmelidir" ifadelerine yer verdi. "Yükseköğretim Kurulu, üniversiteler için vardır" Türk yüksek eğitiminde misyon farklılaşması ve ihtisaslaşma konularında son yıllarda çok önemli mesafeler katedildiğini belirten Özvar, "2016 yılında YÖK tarafından bölgesel kalkınma odaklı misyon farklılaşması programı hayata geçirilmiştir. Bu program sayesinde 25 devlet üniversitesinin genel ve geleneksel çalışmaları dışında bulundukları bölgelerin dinamiklerini esas alarak projeler hazırlamaları ve bölgesel kalkınma odaklı misyonlar edinmeleri sağlanmıştır. Bu bakımdan, son yıllarda Anadolu’nun dört bir yanında bu misyon ile hareket eden üniversitelerimizde önemli gelişmeler kaydedildiğini, bölgesel kalkınma üniversitelerimizin çokça görünür katkılar sağladığını görmekten sadece YÖK değil, bölge insanlarımızın da memnuniyet ile ifade etmiş olması bu alanda yapmış olduğumuz çalışmaların ne kadar isabet kaydettiğini göstermektedir. YÖK’ün gelecek vizyonunda önemli yer tutan bir diğer husus ise ‘İstihdam’ konusudur. Çeşitli vesileler ile ifade ettiğimiz üzere piyasayla, istihdamla, kültür-sanat ve edebiyatla bağı azalmış programları kademeli olarak dönüştürmeye devam ediyoruz. Bu vesile ile toplantının hazırlanmasında ve organizasyonunda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Sivas Maraş ve Tokat depremlerini önceden bildirmişti, İstanbul için rahatlatan tahmin Kahramanmaraş depreminin uyarısını 2 hafta öncesinden yaparak gündem olan Deprem Uzmanı ve Maden Teknolojisi ve Yer Bilimi Uzmanı Serkan İçelli, geçtiğimiz gün gerçekleşen Tokat depremini de 3 saat öncesinden haber vererek yeniden gündem oldu. İçelli’den bu kez İstanbul’u azda olsa rahatlatacak bir açıklama geldi. Deprem Uzmanı ve Maden Teknolojisi ve Yer Bilimi Uzmanı Serkan İçelli, 7 büyüklüğün üstünde beklenen İstanbul depremiyle ilgili yaptığı açıklamada kendi çalışmalarına göre beklenen depremin en fazla 6 ila 6.5 büyüklüğünde olabileceğini söyledi. İcelli, “İstanbul’da büyük bir deprem beklentim yok. Orada bulunan fay 180-190 kilometre uzunluğunda. Bu fay 123 yıl içerisinde 3 kez kırıldı. 2 kez 7 üzeri bir kez de 6 büyüklüğünde. 1912’de Mürefte depremi, 1999 Gölcük depremi zaten burayı rahatlatmıştı, 1963’te de 6.3’lük bir depremle Çınarcık fayı yırtılmıştı ve neticesinde Marmara genel olarak rahatladı. Burada yırtılmayan sadece 30-35 kilo metrelik bir kırığımız kaldı. Buda 6-6,5 büyüklükte deprem oluşturabilecek bir potansiyele sahip. Sismik kesitlere baktığımızda, 12 kilo metrenin altında bir sürünme olduğu zaten bariz olarak bellidir. Deprem silsilesine baktığımızda da bunu teyit edebiliyoruz” dedi. “Sulusaray depremi Kuzey Anadolu zonunu tetiklemez” Tokat’ın Sulusaray ilçesinde yaşanan depremlerin yine Tokat sınırları içerisinden geçen Kuzey Anadolu fay zonunu tetiklemeyeceğini belirten İçelli, “Tokat’ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen depremlerin Kuzey Anadolu fayını tetikleme gibi bir durum yok. Çünkü depremi oluşturan küçük bir fay. Böyle küçük depremler büyük fayları tetikleyemez. 7 büyüklüğün üzerinde bir deprem olsaydı bunu düşünebilirdik. Özellikle depremlerin odak mekanizma çözümlerini çok iyi incelememiz gerekiyor. İki gündür biz bunu inceliyoruz. Özelikle Buğdaylı fayının üzerinde, 23 kilo metrelik bu fayın sağına ve soluna her hangi bir baskı uygulamadığını düşünüyoruz“ diye konuştu. “Beklenen büyük Tokat depremi en fazla 6.2 büyüklükte olabilir” Tokat’tan geçen Kuzey Anadolu Fayında beklenen depremle ilgili değerlendirmede bulunan İçelli, “Bölgemizde bir çok kırığımız var. Özellikle Merzifon Esençay fayı 6.5 büyüklükte deprem üretebilecek potansiyele sahip. Faylar tesadüfen depremler üretmiyor. Belli bir deformasyon enerjisini biriktirip, kinetik enerjiye çevirmesi gerekiyor. 1939 yılındaki Erzincan depremi vardır. 42-43 depremleri o bölgeyi zaten rahatlatmıştı. Yıllık 2.5 santimetrelik yamulma hızını hesap ettiğimizde şuanda odada ki potansiyel enerji 6-6.2 büyüklükte deprem üretebilecek potansiyeldedir” ifadelerini kullandı. “Sulusaray’da 5 büyüklükte yeni depremler beklenebilir” İçelli 2 gündür depremlerle sallanan Tokat’ın Sulusaray ilçesindeki fayda 5 büyüklükte yeni depremler beklenebileceğinin altını çizerek şunları söyledi. “Tokat Sulusaray’da halen 5 büyüklüğünde depremler bekliyoruz. Panik yapmaya gerek yok. Özellikle Tokat buradaki depremleri çok fazla hissediyor. 5.6’lık depremlerde 4.5’lik artçılar gelmeni normaldir. 5 büyüklükte depremlerde oluşabilir ama daha büyük bir deprem beklemiyoruz.”
Yozgat Yozgat’ta depremin izleri gün ışıyınca ortaya çıktı Tokat’ın Sulusaray ilçesinde dün meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki depremin ardından Yozgat’ta sabahın erken saatlerinde hasar tespit çalışmaları yapıldı. Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan, depremde 147 ev, 14 ahır ve 8 camide hasar oluştuğunu söyledi. Tokat’ın Sulusaray ilçesinde dün saat 18.11’de meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki deprem, Yozgat merkez ve ilçelerinde de hissedildi. Özellikle Kadışehri ilçesinde ve köylerinde hissedilen deprem nedeniyle vatandaşlar büyük panik yaşarken, depremin izleri gün ışıyınca ortaya çıktı. Bölgede çok sayıda yapı hasar görürken, cami minarelerinin yıkıldığı ve ahırlarda hasar oluştuğu görüldü. Ekipler Kadışehri, Aydıncık ve Çekerek ilçelerinde hasar tespit çalışmalarına hızla devam ederken, bölgelere yardım ulaştırılması için koordinasyon sağlanıyor. Yozgat’ın Kadışehri ilçesi Yelten köyünde kimi vatandaşlar AFAD tarafından verilen çadırlarda kalırken, kimi vatandaşlar da traktör römorklarını çadıra dönüştürerek geceyi geçirdi. Yozgat Valiliği öncülüğünde depremden etkilenenlere 200 çadır ve bin battaniye dağıtılarak, vatandaşların yemek ihtiyacı karşılandı. “200 çadır, bin battaniye dağıttık” Depremde herhangi bir can kaybı ve yaralanmanın yaşanmadığını söyleyen Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan, şu ana kadar 147 ev, 8 cami ve 14 ahırda zarar oluştuğu yönünde ihbar geldiğini belirtti. Vali Özkan, “Arkadaşlarımız sahada günün ışımasıyla birlikte tekrardan görev aldılar ve hasar tespit çalışmaları bir yandan binalarda, bir yandan tarımsal hasar tespit çalışmaları, bir yandan da bina içlerindeki mal zararına dönük hasar tespit çalışmalarımız devam ediyor. Çok şükür çok ciddi denilebilecek bir sorunumuz, bir problemimiz yok. Gerek evinde oluşan hasardan gerekse endişeden dolayı evine giremeyen insanlarımız vardı. Bu surette de derhal çadır dağıtımını AFAD ve Kızılay üzerinden gerçekleştirdik. Gece sabaha kadar kurulumların çoğunu bitirdik. Bunların yanı sıra battaniye dağıtımlarımızı yaptık. Şu ana kadar 140 çadırın kurulumunu yaptık. Tabii sabah gidince orta çadırlar da isteyen oldu. Onlarla beraber 200’e yaklaştı çadır sayımız. Bine yakın da battaniye dağıtımımız oldu. Gelen talepleri de karşılıyoruz. Hiçbir problemimiz yok” dedi. Depremden etkilenen Yelten köyü sakinlerinden Bekir Taşkın, “Evimizin arka tarafı komple çökmüş, eşyaları annem ve babam dışarı çıkarmış. O eşyaları başka yere taşıyacağız” dedi. “Evden çıkmakta zorlandım” İzzet Balta ise hasarın çok olduğunu, evden çıkmakta zorlandığını söyleyerek, “Evimizin duvarları komple döküldü, ahırımız zarar gördü. Geceyi çadırda geçirdik. Rabbim devletimizin yokluğunu vermesin” şeklinde konuştu. “Rabbim kimseye bu durumu yaşatmasın” Sefer Sağlamer ise, “Rabbim kimsenin başına vermesin bu durumu, çok kötü sallandık. Ben Ankara’dan buraya misafirliğe gelmiştim, şiddetli deprem oldu. Köylerde hasar çok oldu. İki gündür geceyi dışarıda çadırlarda geçiriyoruz. Rabbim devletimizden razı olsun” ifadelerini kullandı.