EKONOMİ - 29 Haziran 2020 Pazartesi 11:58

Fabrika testleri başlatılan yerli ve milli trenin ilk sürüşü Cumhurbaşkanı tarafından yapılacak

A
A
A
Fabrika testleri başlatılan yerli ve milli trenin ilk sürüşü Cumhurbaşkanı tarafından yapılacak

Sakarya’da TÜVASAŞ tesislerinde yerli ve milli kaynaklar ile tasarlanarak üretimi tamamlanan trenin fabrika testleri Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun katılımıyla gerçekleştiriliyor.

Sakarya’da TÜVASAŞ tesislerinde yerli ve milli kaynaklar ile tasarlanarak üretimi tamamlanan trenin fabrika testleri Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun katılımıyla gerçekleştiriliyor. Bakan Varank, “Sıkıntılı günlere rağmen tüm önlemler alınarak çalışmalara devam edildi, o gayret sayesinde bugün itibari ile fabrika testlerine başlıyoruz. Fabrika testlerinin ardından Ağustos sonunda yol testlerine geçilmiş olacak” dedi.


Türkiye Vagon Sanayisi Anonim Şirketinde (TÜVASAŞ) üretilen milli elektrikli tren setinin maksimum hızı 160 kilometreye ulaşıyor. 2013 yılında alınan kararla milli elektrikli tren setlerini üretmek için görevlendirilen TÜVASAŞ, yılda 240 adet alüminyum gövdeli araç üretmek için hazır duruma geldi. Milli elektrikli tren setlerinin yapım aşamalarını 15 Haziran’da yerinde inceleyen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, yaptığı inceleme sonrasında yerli ve milli sermaye ile üretilen Yüksek Hızlı Tren’in raylara 30 Ağustos tarihinde ineceğinin müjdesini vermişti.


TÜVASAŞ tesislerinde yerli ve milli kaynaklar ile tasarım ve üretimi tamamlanan trenin fabrika testleri başta Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu olmak üzere TÜVASAŞ Genel Müdürü Sayın Prof. Dr. İlhan Kocaarslan, TCDD Genel Müdürü Ali İhsan Uygun ve çok sayıda misafirin katılımıyla gerçekleşti.



Ağustos sonunda yol testlerine geçilmiş olacak


Bakan Varank, “Bugün tam anlamıyla tarihi bir günü yaşıyoruz. Sıkıntılı günlere rağmen tüm önlemler alınarak çalışmalara devam edildi o gayret sayesinde bugün itibari ile fabrika testlerine başlıyoruz. Fabrika testlerinin ardından Ağustos sonunda yol testlerine geçilmiş olacak. Şehirler arası seyahatlere uygun tasarlanan tren yüzde 20 uygun maliyetle üretilebilecek.


Ulaşılan yerlilik oranları, tedarikçiler ile birlikte muazzam bir sinerji yakalandı. Trenin beyni olarak tabi edebileceğimiz kontrol sistemi, izleme sistemi ASELSAN ile birlikte gerçekleştirildi. Böylelikle ilk defa donanım yazılım ve algoritma içeriğiyle birlikte yerli sanayimiz ile birlikte üretilmiş oldu. İç giydirme ve aydınlatma sistemlerine kadar 30’un üzerindeki bileşen yerli firmalarımız tarafından tedarik edildi. Prototipte yüzde 60 yerlilik oranına kavuşmuş oldu, seri üretim ile birlikte bu oranı yüzde 80’lere çıkarabilmek mümkün. Raylı sistemlerde büyük bir potansiyele sahibiz, küresel pazardan çok rahat bir şekilde pay alabiliriz. Gelecek 10 yılda raylı sistemlerde 15 milyar avroluk harcama yapacağız. Çok önemli bir ölçek. Raylı sistemler sektörünü geliştirmek için asla kaçırılmaması gereken bir dönem var. Bunu en iyi şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Bu alanda atacağımız adımlar sanayileşme hedeflerimize ve milli teknoloji hamlemize doğrudan etki edecek. Burada her birimize görevler düşüyor. Başarı hiçbir zaman kendiliğinden gelmiyor, savunma sanayinin geldiği nokta asla bir tesadüf değil. Eğer Cumhurbaşkanımızın savunma sanayinde hazır alım modeline dur demeseydi bugün kendi İHA ve SİHA’larımızı kullanamaz ve milli güvenliğimizi başka ülkelere teslim etmeye devam ederdik. Aynı başarıyı raylı sistemler konusunda da çok kolay şekilde gösterebiliriz. Yatırımların planlaması ve yerli ürünler ile hayata geçirilmesi için sanayi işbirliği projelerini uygulayabiliriz. Raylı sistemler alanındaki kabiliyetlerin sürdürülebilirliği sağlanması gerekiyor. Bugün TÜVASAŞ benzersiz bir adımı geride bırakmış oluyor. Yeni kurulan TÜRASAŞ’ında sektörde büyük güç oluşturacağına inanıyorum. Bakanlık olarak raylı sistemler sektörüne ciddi destekler sürdük ve bundan sonra da sunmaya devam edeceğiz. Testlerin durumuna göre yıl içinde trenimiz inşallah vatandaşımızın hizmetine girecek. Milli elektrikli tren projesinde kazanılan yetkinlikler inşallah yüksek hızlı trenin yapılmasında işlerimizi kolaylaştıracak. Bu gururu bize yaşatan TÜVASAŞ’ın kıymetli yönetici, mühendis ve tüm emekçi kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Kısa sürede bu önemli başarıyı sahiplenerek bu işi liderliğiyle Türkiye’ye kazandıran Ulaştırma Bakanımız ve ekibine teşekkür ediyorum. Bu başarıda öncü olan Sakarya ve Sakaryalılara’da teşekkür ediyorum” dedi.



Amacımız, raylı sistem aracı üretiminde önemli merkez haline gelmek


Yerli ve milli araçların üretimi ile atılımları sürdürmekte kararlı olduklarını ifade eden Bakan Karaismailoğlu, “Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak, Türkiye’nin büyük başarılarla bugüne gelen yenilikçi ulaştırma ve altyapı geleneğini devam ettiriyor, güçlendiriyor ve geleceğe taşıyoruz. Bu yaklaşımın en büyük adımını da yerli ve milli tren setimizin test sürecine geçeceğimiz bu önemli günde atıyoruz. Ulaştırma ve altyapıda sağlayacağımız vizyoner projelerle Türkiye’yi kuralları belirleyen ülke konumuna getirmek için var gücümüzle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Artık ’Türkiye Raylı Sistem Araçları Sanayii Anonim Şirketi’, kısa adıyla TÜRASAŞ çatısı altında hizmetlerine devam edecek TÜVASAŞ, ülkemizin ihtiyaçlarını karşıladığı gibi dünyanın ihtiyaçlarına da cevap verebilecek kapasitesi ile bugün bir dünya markası olmuştur. Bu önemli gelişmeler ışığında, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak, önümüzdeki dönemde ağırlık vereceğimiz demir yolları projelerimizin yanı sıra, demir yolu teknolojisinde yerli ve milli araçlarımızın üretimi ile atılımımızı sürdürmekte kararlıyız. Amacımız; Türkiye’nin raylı sistem aracı üretiminde önemli merkez haline gelmesidir. Bunun için de gece gündüz demeden çalışacağız” dedi.



225 kilometrelik Tren seti projesi, 2021 yılında raylara indirilecektir


Kısa bir sürede yolcu taşımacılığına başlayacaklarını aktaran Bakan Karaismailoğlu, “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde her alanda olduğu gibi yerli ve millî demir yolu sanayinin gelişimi kapsamında da çok büyük mesafeler kat ettik. Tasarım ve üretim sürecini tamamlayarak fabrika testi aşamasına getirdiğimiz Yerli ve Milli Elektrikli Trenimiz de bunun en güzel kanıtı oldu. Tren setlerimizin fabrika testlerinin ardından yol testlerini de yapacağız. Bu yıl sonunda raylara indirilecek ve Allah’ın izniyle de kısa bir sürede yolcu taşımacılığına da başlayacağız. Trenlerimiz yolcu taşımacılığına başladığında milletçe yaşayacağımız mutluluğu hep birlikte paylaşacağız. Hayata geçirdiğimiz bu teknolojilerle, geçmişte olduğu gibi artık söz dinleyen Türkiye değil, söz dinleten Türkiye olduğumuzun altını özellikle çizmek istiyorum. Şu an burada yer alan Yerli ve Milli Trenimiz büyük bir özveri ile oluşturuldu. Proje kapsamında öncelikli olarak altyapıyı kurduk. Trenimizin alüminyum gövde üretim, boyama, kumlama testleri 2019 yılında devreye alındı. Yerli ve milli tren setlerimiz saatte 160 kilometre işletme hızına, 176 kilometre tasarım hızına sahip olarak üretildi. Seyir emniyeti ön planda olmak üzere yolcu memnuniyeti ve konforu bakımından istek ve beklentileri üst düzeyde karşılayacak özelliklerdedir. 5 araçtan oluşan bir setin toplam koltuk kapasitesi 324 olup bunlardan iki adedi engelli yolcular için ayrılmıştır. Araç gövdeleri işletme sırasında oluşabilecek yüklere, darbelere ve herhangi bir kaza anında çarpışmalara mukavim şekilde tasarlanmış alüminyum ekstürizyon profillerden üretilmiştir. TÜVASAŞ’ın Adapazarı fabrikasında üretilen Yerli ve Milli Tren’in raylara inmesi, üretim kapasitemizi, çevreci ve yenilikçi teknolojilere hakimiyetimizi kanıtlamakla birlikte, hedeflerimize, kendi mühendislerimizin ve işçilerimizin yetkinlikleriyle ulaşmaktaki kararlılığımızı da göstermektedir. Emeği geçen herkesi bir kez daha gönülden kutlarım. Saatte 160 kilometre hızındaki bu projenin tasarım çalışmalarının tamamlanmasının ardından başlatılan 225 kilometrelik Tren seti projesi, 2021 yılında raylara indirilecektir. Ülkemizin artık Hızlı Tren ve Yüksek Hızlı Trenlerini kendisi üretebilecek duruma gelmiştir. Bundan sonraki süreçte Türkiye’nin yurt dışından araç temin etmesine gerek kalmamıştır” diye konuştu.



Son 18 yılda 880 milyar lira yatırım


Bakan Karaismailoğlu, “Yerli ve millî tren setlerimiz saatte 160 kilometre işletme hızına, 176 kilometre tasarım hızına sahip olarak üretildi. Seyir emniyeti ön planda olmak üzere yolcu memnuniyeti ve konforu bakımından istek ve beklentileri üst düzeyde karşılayacak özelliklerdedir. 5 araçtan oluşan bir setin toplam koltuk kapasitesi 324 olup bunlardan iki adedi engelli yolcular için ayrılmıştır. Araç gövdeleri işletme sırasında oluşabilecek yüklere, darbelere ve herhangi bir kaza anında çarpışmalara mukavim şekilde tasarlanmış alüminyum ekstürizyon profillerden üretilmiştir. TÜVASAŞ’ın Adapazarı fabrikasında üretilen Yerli ve Milli Tren’in raylara inmesi, üretim kapasitemizi, çevreci ve yenilikçi teknolojilere hakimiyetimizi kanıtlamakla birlikte, hedeflerimize, kendi mühendislerimizin ve işçilerimizin yetkinlikleriyle ulaşmaktaki kararlılığımızı da göstermektedir. Emeği geçen herkesi bir kez daha gönülden kutlarım. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak, ulaştırma ve iletişim altyapısı için son 18 yılda 880 milyar Lira yatırım yaptık ve bunun 162 milyar Lirasını demir yollarına harcadık. Aslan payını verdiğimiz demir yollarımız çok hızlı bir gelişim sürecine girdi. 150 yıldır el değmeyen demir yollarının tamamını yeniledik. Milletimizin yarım asırlık hayali olan Yüksek Hızlı Tren hatlarını inşa ettik. Ülkemizi, Avrupa’da 6. dünyada ise 8. Yüksek Hızlı Tren İşletmecisi konumuna yükselttik” şeklinde konuştu.


Konuşmaların ardından tren gezildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde 4 bölüm daha akredite edildi Atatürk Üniversitesi, çağdaş eğitim modelini benimsemek ve topyekün kalkınmayı sağlamak amacıyla başlattığı Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm Projesinin karşılığını almaya devam ediyor. Bu kapsamda verdiği eğitimin kalitesi bağımsız kurullarca tescillenen Atatürk Üniversitesinde; Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkiler, İktisat, Kamu Yönetimi ile Uluslararası İlişkiler Bölümleri akredite edilerek önemli bir başarı elde etti. Yapmış olduğu değişim ve dönüşüm yapılanması ile Araştırma Üniversitesi statüsü kazanan Atatürk Üniversitesinde gerek verdiği eğitimin tamamı gerekse program bazlı akreditasyon süreçleri de olumlu şekilde ilerliyor. Programları akredite olan üniversiteler sıralamasında Türkiye’deki toplam 208 üniversite arasında birinci sıraya yerleşen Atatürk Üniversitesi, 129 devlet üniversitesi, 23 araştırma üniversitesi ve 53 kurumsal akreditasyon alan üniversite arasında toplamda 55 programı akredite olan Atatürk Üniversitesi, en fazla programı akredite olan üniversite olarak adını zirveye yazdırmıştı. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi bünyesinde eğitim veren 4 programın daha akredite olmasıyla birlikte bu sayı 59’a ulaştı. Rektör Çomaklı: “Tercih yapılırken akredite olan bölümlere öncelik veriliyor” 27 programın da akreditasyon sürecinin devam ettiğini vurgulayan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Önlisans ve Lisans Eğitim Koordinatörlüğü ile Kalite Koordinatörlüğünün araştırmaları ve çalışmaları sonucunda Türkiye çapında önemli bir başarı elde ettiklerini ve bu başarı çıtasını da her geçen gün daha da yukarı taşıdıklarını ifade etti. Akreditasyon sürecinin fakülte ve bölümler için oldukça büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Rektör Prof. Dr. Çomaklı: "Üniversite bölümlerinin akredite edilmesi, eğitim kalitesinin güvence altına alınması ve uluslararası tanınırlığın artırılması için önem taşıyor. Akredite bir bölüm, öğrencilere daha güvenilir bir eğitim sunarken, mezunların iş bulma şansını da artırıyor. İşverenler, akredite bir bölümden mezun olan adayları tercih ederken daha güvende hissediyorlar. Ayrıca, akredite bölümler öğrenciler ve aileleri için de güvenilir bir rehberlik kaynağı oluyor. Bu nedenle, öğrenciler tercih yaparken ve kariyer planları oluştururken akredite edilmiş bölümlere öncelik veriyorlar. Biz de bu bilinçle hareket ederek üniversitemizin verdiği eğitimi daha kaliteli hale nasıl getirebiliriz sorularına cevaplar arayarak adımlar atmayı sürdürüyoruz. Bu düşüncelerle; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültemiz ile onlara rehberlik eden Kalite Koordinatörlüğümüze teşekkür ediyor, bizimle birlikte üniversitemizin başarısı için gayret gösteren tüm mensuplarımıza kolaylıklar diliyorum” diye konuştu.
İstanbul Gençler için ‘Küresel Beceriler Programı’ başlıyor UNICEF ve Türkiye Bilişim Vakfı gençlere 21. yüzyılın meslekleri için gerekli becerileri kazandırmak ve fırsat eşitliği sağlamak amacıyla ‘Başlangıç Noktası’ aracılığıyla ortak eğitim ve mentorluk programı başlattı. UNICEF ve Türkiye Bilişim Vakfı gençlere 21. yüzyılın meslekleri için gerekli becerileri kazandırmak ve fırsat eşitliği sağlamak amacıyla ‘Başlangıç Noktası’ aracılığıyla ortak eğitim ve mentorluk programı başlattı. İş birliği kapsamında 18-24 yaş arası gençler dünya çapında rekabetçi ve etki düzeyi yüksek liderler olmaya dönük eğitimler alacak. Teknik eğitim ve mentorluk oturumlarının yer aldığı üç haftalık program, 20 Mayıs - 7 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Alanında tanınmış uzmanlar, yapay zeka, sürdürülebilirlik, girişimcilik, kişisel gelişim gibi pek çok konuda atölye çalışmaları gerçekleştirecek. Programın bir parçası olarak sunulacak mentorluk bölümünde ise sektör profesyonelleri öğrencilere kariyer planlaması konusunda rehberlik edecek, gerçek dünya deneyimleri sunacak ve önemli ağ kurma fırsatları sağlayacak. 20’si kız, 20’si erkek olmak üzere seçilen 40 öğrenci ‘Küresel Beceriler Programı’na katılacak. Katılımcılara Dünya Ekonomik Forumu tarafından belirlenen yetkinlikler listesi doğrultusunda sağlanacak asenkron eğitimlerin yanı sıra, küresel gençlik platformlarında yer alma fırsatları da sunulacak. Program, coğrafi avantajlardan bağımsız olarak her genç için kapsayıcı eğitim fırsatları oluşturma nihai hedefiyle, tüm katılımcıların küresel işgücü piyasasında rekabet avantajı kazanmaları ve potansiyellerini gerçekleştirmelerine olanak sağlamak için titizlikle tasarlandı. Adaylar, 26 Nisan 2024 tarihine kadar youthall.com/tr/turkiyebilisimvakfi/kuresel-beceriler-programi_17/ üzerinden başvuru yapabilecek.