GENEL - 19 Mayıs 2019 Pazar 10:21

(Özel) Uzmanlar Mavi Balina ve Momo’ya karşı ebeveynleri uyardı

A
A
A
(Özel) Uzmanlar Mavi Balina ve Momo’ya karşı ebeveynleri uyardı

Teknoloji bağımlılığının artmasıyla beraber çocuklar üzerinde travmatik etkilere sahip olan Mavi Balina ve Momo gibi sanal oyunlar hakkında aileleri uyaran Uzm.

Teknoloji bağımlılığının artmasıyla beraber çocuklar üzerinde travmatik etkilere sahip olan Mavi Balina ve Momo gibi sanal oyunlar hakkında aileleri uyaran Uzm. Dr. Fatma Turna, "Mümkünse interneti kapatmak, sınırlamak ve çocukların neye ulaştığını bilmiyorsak onu kontrol etmek önemli. Çocuklar kendi başına kaldığı zaman nereye ulaşabileceğini, nereye gideceğini bilemeyiz" dedi.


Mavi Balina, oyuna katılan kişilerden çoğu şiddet içeren 50 talimatı yerine getirmesini istiyor. 50 günlük bir süreyi kapsayan bu komutlar arasında derin olmayacak şekilde kol ve bacaklara kesici aletle resimlerin çizilmesi, yüksek sesli olarak müzik dinlenilmesi gibi aşamalar yer alıyor. 50. günün sonunda da kişiye son aşama olan ’yüksekten atlayarak ya da kendini asarak’ intihar etme komutu veriliyor. Oyunun hızla yayılmış olmasında sosyal medya önemli rol oynarken, oyunla özellikle 10-14 yaş arasındaki gençler hedef alınıyor. Çocukların her zaman için olumlu içeriğe ulaşamayacaklarını ya da kendileri için neyin zararlı veya yararlı olacağını fark edemeyeceklerini söyleyen Uzm. Dr. Fatma Turna, Mavi Balina ve Momo gibi sanal oyunlar hakkında aileleri uyardı. Çocuklar için keyif almanın öncelik olduğunu ve genellikle bir şeyden keyif alıyorlarsa onu sürdürdüklerini dile getiren Turna, ailelerin çocuklarının teknoloji konusunda ne ile ilgilendiklerini bilmeleri ve o içerik hakkında fikir sahibi olabilmelerinin önemine değindi.



"Çocuklar teknolojiye ulaşırken aileleri ile aynı ortamda bulunmaları gerekir"


Genellikle 3 yaş öncesindeki çocukların teknolojiye ulaştığı anlarda aileleri ile birlikte olmaları gerektiğini ifade eden Uzm. Dr. Turna, “Ailelerin aslında çocukların teknoloji konusunda ne ile ilgilendiklerini fark etmeleri önemli. Çünkü çocuklar her zaman için olumlu içeriğe ulaşamayabilirler ya da kendileri için neyin zararlı veya yararlı olacağını fark edemeyebilirler. Çocuklar için keyif almak önceliktir, bir şeyden keyif alıyorlarsa, hoşlarına gidiyorsa onu sürdürürler genellikle. O yüzden genellikle 3 yaş öncesinde çocuklar teknolojiye ulaşırken aileleri ile aynı ortamda bulunmaları gerekir. Ailelerin o içerikle ilgili fikir sahibi olabilmeleri önemli. Onun dışında mümkünse interneti güvenli paketler olarak almak, çocuklara uygun paketler olarak almak iyi olabilir. Zaman zaman çocukların neyle ilgilendiğini beraber izleyelim diyerek takip etmek yerinde olabilir. Çocuklara aslında nasıl sokakta kendilerini korumaları ile ilgili bazı önerilerde bulunuyorsak teknolojiyi güvenli kullanmak ile ilgili de bazı önerilerde bulunulabilir. Çocuklar henüz öz denetimleri yetersiz olduğu için kendileri için iyi ve doğru olanı ayırt etmek yerine keyif almak, eğlenmek, meraklarının arkasından gitme konusunda eğilimli olurlar” dedi.



“Teknolojiyi çocuğun tek başına kullanması çok uygun değil“


Özellikle çocukları hedef alan ve karakterin fotoğrafının yer aldığı numaradan bazı mesajların gönderildiği Momo isimli oyunun etkilerinin ülkemize kadar uzandığını da ifade eden Turna, “Momo, özellikle 5 yaş altı çocuklarda daha korkutucu olabiliyor. Oyunların arasına girebilen görüntü ve içerik olarak karşımıza çıkabiliyor. Bu dönemde yani 5 yaş altı dönemde teknolojiyi çocuğun kendi başına kullanması çok uygun değil. Çünkü oradan bir verim alabilmesi için aslında onu bir ebeveyn veya bir yetişkin ile birlikte izliyor olması lazım. Eğer ki çocuk tek başına izliyorsa mümkünse interneti kapatmak, sınırlamak ve neye ulaştığını bilmiyorsak onu kontrol etmek önemli. Çocuklar kendi başına kaldığı zaman nereye ulaşabileceğini, nereye gideceğini bilemeyiz. Onların da neyi ne kadar paylaşacağını tahmin edemeyebiliriz” diye konuştu.



“Çocukları yavaş yavaş intihara sürüklüyor“


Çocukların davranışlarında değişiklikler gözlemleyen ebeveynlerin çocukları neyin etkilediğini öğrenmeleri gerektiğini dile getiren Dr. Turna, “Mavi Balina sıkıntılı bir oyun gerçekten. Çocukları oyun aşamalarında intihara kadar sürükleyebilen tehlikeli bir oyun. Bu oyunun sinyallerini aslında çocuklar veriyorlar. Mavi Balina süreci çok kısa bir süreç değil çünkü. Çocuklar yavaş yavaş daha fazla odalarına kapanmaya, oradaki hedeflere ulaşabilmek için daha saçma davranışlar veya daha kendi başına davranışlarda bulunmaya başlıyorlar. Bu yüzden çocukta davranışsal bazı değişiklikler olduğunda, teknolojiyle çok uzun zaman geçirmeye başladığında bu çocuğun daha öfkeli davranması, içine kapanması, günlük işlevlerinde bozulmalar olmasına neden olduğunda acaba neyi izliyor diye düşünmesi lazım anne babaların. O nokta da çocuk neye ve kime ulaşmış, bu çocuğu ne etkilemiş ona bakmak gerekiyor” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Maltepe’de saz üstatları için 30 yıldır bağlama üretiyor Maltepe’de Erzincanlı bağlama ustası Cihan Doldur, 30 yıldır saz üstatları için bağlama üretiyor. İstanbul Maltepe’de yaşayan Erzincanlı bağlama ustası Cihan Doldur, 30 yıldır saz üstatları için bağlama üretiyor. Halk müziğinin önemli enstrümanlarından biri olan el emeği bağlama üretimi, teknolojik imkanların artması ve çırakların yetişmemesi nedeniyle son demlerini yaşıyor. Maltepe’de küçük bir atölyede 30 yıla yakındır bağlama yapan Cihan Doldur, ağacın cinsine göre ayda ortalama 5-6 bağlama yapıyor. Bağlama yapmak için maun, dut ve kırmızı ardıç ağaçlarını tercih eden Doldur, bazı bağlamaları ise yaklaşık 6 ayda tamamladığını söyledi. Bağlama yapımını aşama aşama anlatan Doldur, zahmetli ve bir o kadarda emek isteyen bir çalışma olduğunu dile getirdi. 30 yıldır Maltepe’de saz üreten Cihan Doldur, “Kursa yazılmıştım, yengemin bir sazı vardı. Kurs sonrası yengem sazını geri isterdi, dolayısıyla çalışamazdım, yapamazdım. Hiç sazım olmamıştı, zaman ve süreç bizi buralara getirdi. 30 yılı aşkındır bu meslekteyim. Bağlama enstrümanı her şeyden önce beni sesiyle cezbettiği için, amcamın da bağlama ustası olmasından dolayı onun yanında başladım. Ahşapa dokunmak çok farklı bir şey. Ben bu işi bir. Meslek gibi görmedim, severek yaptığım bir iş bu. Yeni jenerasyon gençlik biraz daha rahat. Buraya geliyorlar ve ilk başlarda hoşlarıma gidiyor. Tozu, zımparayı zorlukları gördükleri zaman geri adım atıyorlar. Bu iş meşakkatli bir iş, bedenen ve ruhen bu işe kendinizi vermeniz gerekiyor. Gençlerimizde kültürümüze ilgi daha az daha çok batı kültürüne yakınlar ama batıdaki gençlere baktığımızda bizim kültürümüze daha çok meraklılar. Müşteri portföy olarak Çin’e, Afrika’ya, Ruslar’a ve Avrupa’nın bir çok ülkesine saz ürettik. Amerikalı bir arkadaş bizlere Muhlis Akarsu’yu anlattı, eserlerini çaldı. Biz utandık açıkçası" diye konuştu.