ÇEVRE - 12 Mayıs 2022 Perşembe 20:27

Peyzaj ve süs bitkiciliği için dev adım: 179 dekar alan üretim üssüne dönüştü

A
A
A
Peyzaj ve süs bitkiciliği için dev adım: 179 dekar alan üretim üssüne dönüştü

Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan devraldığı 179 dekarlık Yanık Fidan Üretim ve Teşhir Merkezi’nin tanıtım lansmanı gerçekleşti.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan devraldığı 179 dekarlık Yanık Fidan Üretim ve Teşhir Merkezi’nin tanıtım lansmanı gerçekleşti.


Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan devraldığı Yanık Fidan Üretim ve Teşhir Merkezi’nin tanıtımı gerçekleştirilen törenle yapıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayıyla kurulan Fidan A.Ş bünyesinde hizmet sunan üretim merkezinin altyapı ve üstyapısı yenilendi, 179 dekar alana sahip merkez üretim üssü haline dönüştü. Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’nin ev sahipliği yaptığı programa, Erenler Belediye Başkanı Fevzi Kılıç, AK Parti Sapanca İlçe Başkanı Yunus Gümüşel ve teşkilat üyeleri, büyükşehir ve SASKİ bürokratları, meclis üyeleri, muhtarlar ve davetliler yer aldı. Lansman töreninde konuşan Ekrem Yüce, dünyada süs bitkisi üretim alanları incelendiğinde çin, ABD, İtalya Almanya, Fransa, Hollanda gibi ülkelerin ilk sırada yer aldıklarını belirterek Türkiye’de yapılan üretimin ise Hollanda üretiminin 4’te 1’i kadar üretim yapıldığını aktardı.



“İhracatımızı henüz maalesef istenilen seviyeye getiremedik”


Dünyada süs bitkisi talebinin hızla arttığına yer veren Başkan Yüce, “Avrupa ülkeleri de artık bu talebi karşılayamıyor. Ülkemizde süs bitkisi yetiştiriciliği eskiye göre bir ivme kazansa da belli başlı sorunlar sebebiyle istenilen bir noktaya gelinemedi. Ülkemizin süs bitkisi yetiştiriciliğinde liderliğe oynayan Sakarya olarak bu problemlerin farkındayız. Çok şükür süs bitkisi ithalatımız günden güne azalıyor. Ancak ihracatımızı henüz maalesef istenilen seviyeye getiremedik. Özellikle dış mekan süs bitkisi üretimi geliştirilip desteklendiği takdirde biz çok rahat bir şekilde Avrupa ve Türki cumhuriyetlere ihracat yapabiliriz” dedi.



“Güçlü bir üretim şehri olabiliriz”


Avrupa’dan talebi karşılayamayan firmaların Türkiye’yi tercih ettiğini belirten Yüce, “Bu anlamda Türkiye çok ciddi bir üretim yapabilir. Çünkü yetişmiş personel ve teknik ekipmanları var. Sakarya gibi ekolojisi çok uygun bir üretim sahamız var. Dış mekan süs bitkisi yetiştiriciliği üretimi konusunda, teknik altyapısı yeterli şirketlerimiz var. Bu avantaj ile kooperatiflerimiz ve üreticilerimiz ile dayanışma halinde, Avrupa standartlarında, kaliteden ödün vermeden, planlı üretim yaparak, ihracatımızı katlayarak artırabiliriz. Biz eğer elimizdeki bu ekolojik avantajları ve teknik avantajları kullanabilirsek hatta kooperatiflerimiz eliyle ciddi bir organizasyon kurabilirsek güçlü bir üretim şehri olabiliriz” diye konuştu.



“İhtiyaçlarına yönelik alımlar gerçekleştirebilecekler”


179 dekar alanın üretim üssüne dönüştüğünü aktaran Yüce, “Büyükşehir Belediyesi olarak, tüm dünyada yeni peyzaj uygulamalarındaki ihtiyacı gördük ve bu ihtiyacı gidermeye talip olduk. Üretimde ve kalitede sürekliliğin sağlanması adına, ürettiğimiz ürünlerin tüketiciler tarafından incelenebilmesi ve değerlendirilmesi için Sapanca Yanık’ta bir konsinye satış merkezi kurduk. Toplam 179 dekar olan alanımız mevcut. Bunun 23 dekarlık bölümünü teşhir alanı olarak kullanıyoruz. Bu alanda 40 çeşitten oluşan 12 bin adet saksılı ağaç ve 60 çeşitten oluşan 50 bin adet çalı grubu bitki teşhir etme kapasitesine sahibiz. Tüketiciler burada yapraklı ağaçları, ibreli bitkileri ve çalı grubu bitkileri yerinde görebilecek ve ihtiyaçlarına yönelik alımlar gerçekleştirebilecekler” şeklinde konuştu.



“Yüzde 90 başarıyla 2 buçuk milyon fide yetiştirmeyi hedefliyoruz”


Yanık’ta 720 metrekarelik Bahçem Fidan Satış Merkezini de hizmete aldıklarını belirten Yüce, “Burada hemşerilerimiz perakende alışveriş yapabilecekler, uygulama alanlarında bitki üzerinde çalışabilecekler, arzu ettikleri şekilde aranjman çalışmaları yapabilecekler. Sera alanımız tamamlandığında ise; yüzde 90 başarıyla 2 buçuk milyon fide yetiştirmeyi hedefliyoruz. Bu vesileyle Sapanca Yanık’ta kurduğumuz bu Fidan Teşhir Merkezinin şehrimize hayırlı uğurlu olmasını dilerim” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.