Sabah saatlerinde Türkiye’ye gönderilmeye başlanan S-400 hava savunma sistemlerinin teslimatı ile ilgili açıklamalarda bulunan SETA Genel Koordinatör Yardımcısı Prof. Dr. Kemal İnat, “Türkiye kendi çıkarları ve güvenliği açısından gerekli olan şeyi yapmış oldu. S-400’lerin Türkiye tarafından teslim alınmış olması Türkiye’nin egemen bir ülke olduğunu ispatlamış oldu” dedi.
Sabah saatlerinde Rusya’dan kalkarak Ankara’daki askeri Mürted Havaalanı’na iniş yapan An-124 tipi kargo uçaklarının S-400 teslimatının sürdüğü sırada Rusya’dan konuyla ilgili Rusya Askeri - Teknik İşbirliği Servisi (FSVTS) tarafından yapılan ilk açıklamada, S-400’lerin teslimatının resmen başladığı ifade edilerek, "FSVTS, S-400 sisteminin Türkiye’ye teslimatının başladığını doğrulamaktadır. Teslimatlar tarafların üstünde mutabık kaldığı tarihlerde gerçekleştirilecektir" denilmişti.
SETA Genel Koordinatör Yardımcısı Prof. Dr. Kemal İnat, Sakarya Üniversitesinde (SAÜ) düzenlenen katıldığı program öncesinde S-400 hava savunma sistemlerinin teslimatı ile ilgili açıklamalarda bulundu. S-400’lerin teslimatının beklenen bir gelişme olduğunu ve aksinin de düşünülemeyeceğini vurgulayan İnat, hava savunma sistemlerinin Türkiye tarafından teslim alınmış olmasının Türkiye’nin egemenliğini ispatlamış bir ülke olduğu anlamına geldiğini söyledi.
Türkiye, S-400’leri teslim alarak egemenliğini ispatladı
Dışarıdan ve içeriden gelen baskılara rağmen S-400’lerin Türkiye’ye teslim edilmiş olmasını değerlendiren İnat, Türkiye’nin kendi çıkarları ve güvenliği açısından gerekli olan şeyi yapmış olduğunu ifade etti. Prof. Dr. İnat, “S-400’ler teslim edildi, zaten beklenen bir gelişmeydi aksi de düşünülemezdi aslında. Çünkü Türkiye, kendi savunma ihtiyaçları doğrultusunda bu füze sistemlerini almak için uzun zaman önce teşebbüste bulunmuştu. Daha önce Amerika Birleşik Devletleri ve Çin’den benzer teşebbüslerde bulunmuştu ama bunlar başarılı olmamış, sonuca ermemişti. O yüzden Türkiye bu savunma ihtiyacını gidermek için S-400’ler konusunda Rusya ile gerekli girişimleri yaptı. Ve bunun anlaşması yapıldı, ödemesi yapıldı belli bir kısmının ve S-400’ler dışarıdan ve içeriden gelen baskılara rağmen Türkiye’ye teslim edildi. Bundan sonra Türkiye’de konuşlandırılacak, Türkiye’nin ihtiyaçları nerede gerekliyse orada konuşlandırılacak. Bu S-400’lerin teslim edilmiş olması ne anlama geliyor dersek; her şeyden önce Türkiye’nin egemen bir ülke olduğunu ispatlamış oldu, S-400’lerin teslim edilmiş olması. Zira bu konuda dışarıdan gelen baskılar, özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde ki bazı kesimlerden çünkü Amerika Birleşik Devletleri’nde en son G-20 Zirvesi’nden de bildiğimiz gibi aslında Amerika’nın başkanı o kesimlerle hem fikir değil, orada Türkiye’nin bu konuda ki haklılığını teyit etti, Türkiye’ye haksızlık yapıldığını kendisi ikrar etti. Amerika Birleşik Devletleri’nde ki o bahsettiğim bazı kesimlerden gelen baskılara rağmen S-400’lerin Türkiye tarafından teslim alınmış olması Türkiye’nin egemenliğinin tescil edilmiş olması anlamına geliyor. Bu baskılara rağmen Türkiye kendi çıkarları ve güvenliği açısından gerekli olan şeyi yapmış oldu” dedi.
Türkiye aynı yolunda devam edecek
Türkiye’nin S-400’leri alarak egemenliğini kanıtladığını ve bundan sonra ki süreçte de aynı yolda devam edeceğini söyleyen Prof. Dr. Kemal İnat, “Bundan sonraki süreç nasıl olur diye bakarsak, Amerika Birleşik Devletleri Başkanının bu konuda ki açıklaması, Türkiye’ye yönelebilecek olan baskıyı hafifletmiş oldu. Bu konuda Türkiye’ye bu meseleyi bahane ederek Türkiye’ye yüklenmek isteyen kesimlerin eli zayıflamış oldu her şeyden önce. Ama bu onların vazgeçeceği anlamına gelir mi, elbette ki gelmeyecek. Onların niyetleri bugünlerde 15 Temmuz’un 3’üncü yıldönümü ile ilgili toplantılar düzenleniyor, 15 Temmuz ile Amerika Birleşik Devletleri arasında ki bağlantıyı da kurarsak, düşünürsek ABD’de ki bu bahsettiğimiz S-400’ler konusunda bunu krize dönüştürüp, Türkiye’yi zora sokmak isteyen kesimlerin aynı kesimler olduğu yani 15 Temmuz’un arkasında ki kesimler olduğunu ve hedeflerinin de Türkiye’de ki iktidara yönelik saldırı olduğunu; iktidarı zayıflatmak ve mümkünse ortadan kaldırmak, değiştirmek olduğunu düşünürsek bu hedeflerinden vazgeçmeyecekler. S-400’ler konusunda problematize etmeye devam edecekler, bu konuda Türkiye’ye baskı yapmaya devam edecekler. Maalesef içeride de ortaklar bulacaklar kendilerine, içeride de birileri bu meselenin krize dönüşmesini ve Türkiye’nin bu meseleden dolayı zarar görmesini arzu ediyor. Ama Türkiye aynı yolunda devam edecektir. Yani nasıl S-400’leri alarak egemenliğini kanıtlamışsa bundan sonra da aynı yolda devam edecektir” diye konuştu.
