GENEL - 14 Şubat 2020 Cuma 14:12

SUBÜ DAMER tarafından Elazığ depremi raporu açıklandı

A
A
A
SUBÜ DAMER tarafından Elazığ depremi raporu açıklandı

Deprem bölgesi Elazığ’da yaptıkları incelemeler sonrası hazırladıkları raporu açıklayan Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Deprem Çalışmaları ve Uygulama Merkezi (DAMER) Müdürü Dr.

Deprem bölgesi Elazığ’da yaptıkları incelemeler sonrası hazırladıkları raporu açıklayan Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Deprem Çalışmaları ve Uygulama Merkezi (DAMER) Müdürü Dr. Osman Kırtel, “Ortaya çıkan tabloya baktığımızda malzeme kalitesi, işçilik uygulamaları, denetim yetersizliğinden kaynaklı büyük bir yapı hasarının ve can kaybının meydana geldiğini gördük. Hem Malatya hem Elazığ illerinde yıkık, yıkılacak, ağır hasarlı ve orta hasarlı toplamda 19 bin binanın şu anki tespitlerle bulunduğunu görmüş olduk” dedi.


SUBÜ Deprem Çalışmaları ve Uygulama Merkezi tarafından Elazığ’da meydana gelen deprem sonrasında "Elazığ Deprem Raporu ve Sakarya Deprem Değerlendirmesi" toplantısı gerçekleşti. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Esentepe Kampüsü Spor Bilimleri Fakültesi Dekanlığı lokalinde düzenlenen toplantıya SUBÜ Rektör yardımcısı Prof. Dr. Naci Çağlar, DAMER Müdürü Dr. Osman Kırtel, Dr. İsa Vural, Dr. Yusuf Sümer ve Dr. Ali Sarıbıyık katıldı.


Hazırladıkları rapor hakkında bilgi veren Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi DAMER Müdürü Dr. Osman Kırtel, “Elazığ Sivrice merkezli meydana gelen deprem sonucu bölgede yapmış olduğumuz incelemeler sonucunda betonarme yapılar ve yığma yapılar ile ilgili görmüş olduğumuz hasarlar ve kusurları kısaca özetlersek eğer bölgedeki incelediğimiz yapı stoğunda beton kalitesinde ilgili standart ve yönetmeliklere uymayan beton karışımlarının yapıldığı, yerinde beton karışımlarının çoğunlukla yapıldığı, beton içerisinde doğal malzeme ve çok farklı çaplarda doğal malzemelerin kullanıldığını, yeterli seviyede paspayları bırakılmayarak donatıların korozyona uğratıldığını, beton basınç dayanımları testlerinden çıkan sonuçlarda ilgili yönetmeliklerin, 1975 Deprem Yönetmeliği’nin dahi koymuş olduğu sınıra yaklaşılamadığını görmüş olduk malzemeler ile ilgili. Kolonlarda özellikle kullanılması gereken etriye, donatısını incelediğimizde yer yer birçok kolonda sıklaştırma yapılarak kullanılma zorunluluğu olmasına rağmen sarılma, birleşim bölgelerinde etriyelerin kullanılmadığını, yönetmeliklerin öngördüğü kanca ve bağlamaların yeterli şekilde yapılmadığını, ayrıca kolon donatılarında kenetlenme ve bindirme boylarının yetersiz, hatta bazılarında hiç olmadığını gördük. Yığma yapı diye tabir edilen yapı stoğunu incelediğimizde birçoğunun hiçbir şekilde mühendislik hizmeti almadan alelade geleneksel yöntemler olan kerpiç, taş tuğla vs. gibi yapıldığını tespit ettik. O sebeple mühendislik hizmeti almış olsaydı belki yığma yapılar daha az hasarla atlatılabilirdi. Ortaya çıkan tabloya baktığımızda malzeme kalitesi, işçilik uygulamaları, denetim yetersizliğinden kaynaklı büyük bir yapı hasarının ve can kaybının meydana geldiğini gördük. Hem Malatya hem Elazığ illerinde yıkık, yıkılacak, ağır hasarlı ve orta hasarlı toplamda 19 bin binanın şuan ki tespitler ile bulunduğunu görmüş olduk” dedi.



"Müdahale vakti geldi ve geçiyor"


SUBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Naci Çağlar ise biran önce depreme hazır hale gelinmesi gerektiğini ifade ederek, “Biz maalesef her bir deprem sonrası benzer sorunları gözlemliyoruz, bu sorunları rapor ediyor ve bu raporu da yayınlıyoruz. Artık müdahale vakti geldi ve geçiyor aslında. Biran önce var olan mevcut yapılarımızın depreme güvenli hale getirilmesi gerekiyor. Riskin belirlenmesi ve riskin azaltılması gerekiyor. Yeni yapılacak binalarda da artık depreme, deprem yönetmeliğine uygun yapılması gerekiyor. Dolayısıyla Sakarya ölçeğinde baktığımızda, Sakarya tabii hem depremselliği hem de zemin yapısı dikkate alındığında özel bir şehre karşılık geliyor. Depremin yakın bölgelerde olması durumunda Yalova’da, Bolu’da veya İstanbul’da da olsa Sakarya muhtemelen çok büyük etkilenecek. Dolayısıyla Sakarya ilinin vakit kaybetmeden bu sorunları gidermesi gerekiyor, iyileştirme çalışmalarını biran önce tamamlaması gerekiyor. Depreme hazır hale gelmemiz gerekiyor” diye konuştu.


24 Ocak Cuma günü saat 20.55 sıralarında merkez üssü Elazığ Sivrice olan 6.8 büyüklüğünde deprem meydana gelmişti. Deprem sonrasında SUBÜ Deprem Çalışmaları ve Araştırmaları Uygulama Merkezi (DAMER) öğretim üyelerinden oluşan deprem inceleme ve araştırma ekibi, oluşan yapı hasarlarını ve depremin etkilerini yerinde incelemek için bölgeye gitmişti. Heyet, Elazığ merkez ve Sivrice, Malatya Kale, Pötürge, Doğanyol ilçelerinde incelemelerde bulunarak, geniş kapsamlı bir deprem raporu hazırladı. Raporda, malzeme kalitesi, işçilik uygulamaları ve denetim yetersizliğinden kaynaklı büyük bir yapı hasarı ve can kaybının meydana geldiğinin altı çizildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yapay zeka ekonomisi 10 yılda 20 kat büyüyecek Bahçeşehir Üniversitesi Global Başkan Yardımcısı Dr. Serdar Şenel, “AI ekonomisinin önümüzdeki on yılda yirmi kat büyüme potansiyeli barındırdığı açık. Bu büyüme, doğru politikalar, yatırımlar ve eğitim stratejileri ile desteklenirse gerçekleşebilir. Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomiler için bu bir fırsat penceresi” dedi. Bahçeşehir Üniversitesi ev sahipliğinde Kemerburgaz’daki Future Campus’te iki gün boyunca gerçekleştirilen Uluslararası Yapay Zeka Zirvesi, akademi ile birçok sektörü bir araya getirdi. Binlerce kişinin katıldığı zirvede, yapay zekanın (AI) gelecekteki yol haritası çizildi. Türkiye ve MENA bölgesinin en kapsamlı yapay zeka zirvesinin çıktılarının önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşılacağını dile getiren BAU Global Başkan Yardımcısı Dr. Serdar Şenel, “Geleceğin ekonomik dönüşümü, yapay zekanın sürüklediği inovasyon dalgasıyla şekilleniyor. Önümüzdeki on yıl içinde AI ekonomisinin yirmi kat büyümesi, birçok analistin öngördüğü bir senaryo. Bu, sadece bir tahmin olmakla kalmayıp AI teknolojilerinin şimdiden endüstrileri nasıl dönüştürdüğüne ve iş modellerini nasıl yeniden tanımladığına dair güçlü göstergelerle destekleniyor. AI’nin ekonomik potansiyeli, otomasyondan veri analitiğine, kişiselleştirilmiş tüketici deneyimlerinden akıllı şehir çözümlerine kadar geniş bir yelpazede kendini gösteriyor. Şirketlerin verimliliğini artırıyor, yeni gelir akışları oluşturuyor ve rekabet avantajı sağlıyor. Araştırmalara göre, yapay zekanın işletmelere sağladığı ek değer 2022 yılında 3.4 trilyon doları buldu ve bu rakamın her yıl artarak devam etmesi bekleniyor” dedi. Ekonominin yapı taşları değişebilir Zirvenin düzenleyici komite başkanlığını da yapan Şenel, “Veri, yapay zeka ekonomisinin büyüme potansiyelini tetikleyen ana faktörlerden biridir. Büyük veri setlerini analiz etme ve bunlardan anlamlı iç görüler çıkarma kapasitesi, yapay zekayı güçlü bir araç haline getiriyor. AI, bu verileri kullanarak iş süreçlerini iyileştiriyor, kişiselleştirilmiş ürün ve hizmetler sunuyor ve böylece tüketici memnuniyetini ve sadakatini artırıyor. Pek çok ekonomist ve sektör analisti, yapay zekanın ekonomik büyüme üzerindeki etkisinin, internetin ilk ortaya çıktığı döneme benzer bir etki oluşturabileceğini öngörüyor. Yapay zekanın getireceği dönüşüm, iş modellerini ve tüketici beklentilerini yeniden şekillendirerek, ekonominin yapı taşlarını değiştirme potansiyeline sahip” diye konuştu. Ekonomik refahın artışını tetikleyecek Şenel, “AI ekonomisinin önümüzdeki on yılda yirmi kat büyüme potansiyeli barındırdığı açık. Ancak bu büyüme, doğru politikalar, yatırımlar ve eğitim stratejileri ile desteklenirse gerçekleşebilir. Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomiler için bu bir fırsat penceresi olarak görülebilir, zira AI teknolojileri dünya genelinde ekonomik katma değeri artıran anahtar bir rol oynayacak. Sonuç olarak, yapay zeka ekonomisinin önümüzdeki on yılda beklenen büyümesi, dünya genelinde ve Türkiye’de ekonomik dönüşümlere zemin hazırlayacak ve yeni iş alanları, sektörel iyileşmeler ve genel ekonomik refahın artışını tetikleyecektir. Bu potansiyeli tam olarak gerçekleştirmek için, ilgili tüm tarafların, hükümetler, iş dünyası, akademi ve sivil toplum - etkin bir iş birliği ve koordinasyon içinde hareket etmeleri gerekmektedir” dedi.
Muğla Yeniköy Kemerköy Enerji’den; Milaslı çocuklara 23 Nisan’da gezici tiyatro hediyesi Yeniköy Kemerköy Enerji, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında Milas bölgesindeki okullarda çevre temalı gezici çocuk tiyatro gösterileri düzenledi. 16-18 Nisan tarihleri arasında Ören, Çamköy ve Yeniköy TEK İlköğretim Okulları’nda profesyonel tiyatro oyuncuları tarafından sergilenen oyunlarla çocuklar coşku dolu bir bayram geçirdi. Yeniköy Kemerköy Enerji, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı Milaslı çocuklarla birlikte coşkuyla kutladı. 23 Nisan Çocuk Bayramı kapsamında gezici bir tiyatro rotası oluşturan şirket, tiyatroyu çocukların ayağına götürdü. Hayatlarında ilk kez tiyatro oyunu izleme şansını yakalayan çocuklar, interaktif bir özelliğe sahip oyunu hem izlediler hem de oyun içerisinde rol alarak eşsiz bir deneyime sahip oldular. 16, 17 ve 18 Nisan tarihlerinde Ören, Çamköy ve Yeniköy TEK İlköğretim Okulları’nda profesyonel tiyatrocular tarafından sergilenen ’Hayalci Tırtıl’ isimli tiyatro oyunu ile çocuklar gün boyu doyasıya eğlendi. Masal kahramanları ile sohbet edip interaktif şekilde oyuna dahil olarak oyun içerisinde yer alan çocuklar, etkinlik boyunca gönüllerince eğlendiler. Keyifli bir gün geçiren çocuklar, gösteri sonunda kendilerine sunulan ikramlar ve minik hediyelerle evlerine döndüler. Çocuklara sanatı, sosyalleşmeyi ve tiyatro kültürünü aşılamanın çok kıymetli olduğunu söyleyen Yeniköy Kemerköy Enerji Genel Müdürü Erol Demir, “Yeniköy Kemerköy Enerji olarak, uzun süredir bölgemizdeki okulları destekliyoruz. Özellikle köy okullarının fizikselşartlarının iyileştirilmesinin yanı sıra öğrencilerin daha geniş bir perspektifle dünyayı algılamaları için çalışmalar yapıyoruz. Bu kapsamda profesyonel tiyatro oyuncularının sergilediği; çevre bilincini ve hassasiyetini artıran ’Hayalci Tırtıl’ isimli çocuk oyununu bölgemizdeki ilkokul öğrencileri ile buluşturduk. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında oyun bölgemizdeki 3 okulda sergilendi ve yaklaşık 500 ilkokul öğrencisine ulaşmış olduk. Yeniköy Kemerköy Enerji olarak, bölgemizdeki okullara nitelikli eğitim prensipleri çerçevesinde yaptığımız çalışmalarla destek olmaya devam edeceğiz" dedi.