GENEL - 13 Temmuz 2019 Cumartesi 12:19

SUBÜ’de 15 Temmuz paneli gerçekleşti

A
A
A
SUBÜ’de 15 Temmuz paneli gerçekleşti

Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) 15 Temmuz darbe girişiminin 3’üncü yıldönümü kapsamında “15 Temmuz Darbe Girişimi ve Milletin Zaferi” programı düzenledi.

Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) 15 Temmuz darbe girişiminin 3’üncü yıldönümü kapsamında “15 Temmuz Darbe Girişimi ve Milletin Zaferi” programı düzenledi.


SUBÜ Rektörlüğü tarafından gerçekleştirilen programa Sakarya Valisi Ahmet Hamdi Nayir, Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, SAÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Savaşan, Serdivan Kaymakamı Muhsin Çatmadım, İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Aziz Öğütlü, İl Müftüsü İhsan Açık, AK Parti Sakarya İl Başkanı Yunus Tever, Sakaryalı 15 Temmuz Şehidi Özel Harekat Polisi Serdar Gökbayrak’ın kardeşi Soner Gökbayrak, iki üniversitenin rektör yardımcıları, akademisyenler ve öğrencileri katıldı.


15 Temmuz Şehitleri için saygı duruşu ile başlayan programda, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın hazırlamış olduğu 15 Temmuz belgeseli izlettirildi. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Mehmet Sarıbıyık’ın açılış konuşmasıyla başlayan panelde Rektör Sarıbıyık, “15 Temmuz aslında bu milletin sağduyusuna vurulmak istenen bir darbedir. Önce bir şekilde bu milletin çocuklarını ele geçirdiler. Sonra bu çocukların eline bu milletin silahlarını verip bu millete karşı kullandırdılar ve yüzlerce insanımızı şehit edip binlercesini de yaraladılar. Milletimizin duygularıyla oynadılar. Birbirlerine karşı güvenlerini sarstılar. Bu milletin sağduyusundaki birtakım kavramları kirlettiler. Darbe girişimi milletimize büyük zararlar verdi. Hamdolsun başarılı olamadılar. Sağduyulu milletimiz olduğu sürece de hiçbir zaman başarılı olamayacaklar. Zaman bu olaylardan ders alma zamanı” ifadelerini kullandı.



İhmal edersek tekrarlanır


Panelin moderatörlüğünü yapan SETA Genel Koordinatör Yardımcısı Prof. Dr. Kemal İnat 15 Temmuz’un sadece bir darbe girişimi değil terör olayı olduğuna vurgu yaparak, “Türkiye’nin her yerinde 15 Temmuz programları düzenleniyor. Türkiye 15 Temmuz 2016’da darbelerle anılan bir dönemi kapatmış oldu. Bu tip girişimlerin ilelebet sona erdiğini söylemek isterdim ancak böyle bir ihmal yine aynı durumlarla karşılaşmamıza yol açabilir. Bu yüzden milletimizin çok büyük fedakârlıklarla, seçilmiş hükümetinin arkasında durarak karşı koyduğu 15 Temmuz’un konuşulmasının doğru ve gerekli olduğunu düşünüyorum. Gerçekten bunu insanlara ince ve doğru hikayelerle anlatabilmemiz gerekiyor. Türkiye’nin her yerinde 15 Temmuz’un yıl dönümünde toplantıların yapılması anlamlı” dedi.



Görüntüler anlatıyor


Star Gazetesi Yazarı Halime Kökçe de 15 Temmuz darbe girişiminin ardından sadece görüntülerini izleyerek yaşanılan dehşetin boyutlarının ortaya konulduğuna dikkat çekti. Kökçe konuşmasında “İşte bir 15 Temmuz Gazisi misafirimiz var ama aslında gazi olan Türkiye’dir. Bu örgüt, komşuluk ilişkilerine varıncaya kadar akrabalık ilişkilerine varıncaya kadar ciddi birçok tahribata yol açtı. Bunu kabul etmek durumundayız. O gece bizim dışımızda bir ruhla karşı koyduk. Yeni bir darbe teşebbüsü ile karşılaşmayız diyemiyorum. Yeniden bir darbe teşebbüsü ile karşılaşırsak bugün hala o sermayeniz cebimizde mi? Onu sıkıca kontrol etmeliyiz, sormalıyız, yüreğimize sormalıyız. O sermayeyi kaybetmememiz gerektiğini düşünüyorum; çünkü darbeler olmaz diye bir şey yok. Bizler bu hatıraları ülke hafızası haline getirmeliyiz” ifadelerini kullandı.


SETA Toplum ve Medya Araştırma Direktörü İsmail Çağlar da 15 Temmuz’un gelecek kuşaklara aktarılmasında herkesin üstünde sorumluluk olduğunu belirttiği konuşmasında Türkiye’deki zemin askeri darbelere elverişli midir, değil midir sorusunun herkes tarafından tartışılması ve cevaplarının incelenmesinin gerektiğini ifade etti. Programa katılan 15 Temmuz Gazisi Avukat Mehmet Akyazıcı da izlediği belgeselle o geceyi yeniden yaşadığını anlatarak, “Ben o gece, abdestimi aldım, çocuklarımla vedalaştım ve evden çıktım. Acaba ülkemiz tıpkı Suriye gibi olsa, gidecek yerimiz var mı diye sordum, yok cevabını da verdim” dedi. Programa onur konuğu olarak davet edilen 15 Temmuz Şehidinin kardeşi Soner Gökbayrak da annesinin selamını ilettiği konuşmasında abisiyle birlikte şehit olan Albay Sait Ertürk’ü de anarak Allah tüm şehitlerimize rahmet eylesin, o hainler Yunanistan’a kaçtı. 15 Temmuz’u millet unutmasın, devlet yargılamaya devam etsin, yaş ve kuru bir birinden ayrılsın” ifadelerini kullandı.


Programın sonunda Sakarya İl Müftüsü İhsan Açık, 15 Temmuz şehitlerine ve gazilerine dua ederken, SUBÜ tarafından günün hatırası olarak yaptırılan tablolar katılımcılara hediye edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.