ÇEVRE - 17 Mayıs 2022 Salı 11:50

Türkiye’de tek parça halindeki en büyük longoz: Yenilenen yüzüyle hayran bırakıyor

A
A
A
Türkiye’de tek parça halindeki en büyük longoz: Yenilenen yüzüyle hayran bırakıyor

Dünyada ikinci, Türkiye’de ise tek parça halindeki en büyük longoz olma özelliği taşıyan saklı cennet Acarlar Longozu, yenilenen yüzüyle uzun bir süreden sonra ziyaretçilerine kapılarını açıyor.

Dünyada ikinci, Türkiye’de ise tek parça halindeki en büyük longoz olma özelliği taşıyan saklı cennet Acarlar Longozu, yenilenen yüzüyle uzun bir süreden sonra ziyaretçilerine kapılarını açıyor. Longozun resmi açılışını 15 gün içerisinde yapacaklarını müjdeleyen Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, “Böyle bir güzellik dünyada nadir yerlerde var. Dünya çerçevesinde çok sayılı mahtut longozlar var. Türkiye’de iki tane, dünyada da birkaç yerde var. Netice itibari ile hepsi güzel ama Sakarya’da ki longoz ise görülmeye değer” dedi.


24 kilometrelik alanda 200 çeşitten fazla göçmen kuşa ve 2 bin 300 civarında bitki türüne de ev sahipliği yapan Acarlar Longozu, son yıllarda sadece Sakarya’nın değil, Türkiye’nin gezilip görülmesi gereken turistik noktalarından biri haline geldi. Nilüfer ve göl laleleri, endemik bitki örtüsü, başta dişbudak olmak üzere diğer ağaç türleri, kuş ve balık çeşitleri, hepsinden önemlisi adeta cennetten bir köşe görünümüyle kendine hayran bırakan longoz, yılın her döneminde farklı bir güzelliğe bürünüyor.



“Saklı cennet yeni yüzüne kavuşuyor”


Yeşilin her tonunun buluştuğu, hem doğa harikası hem önemli bir oksijen kaynağı olan ve dünyanın en büyük su basar ormanlarından biri olan Acarlar Longozu, Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile yapılan protokol sonrasında Sakarya Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilmeye başlanıldı. Özelikle sakin ve sessiz bir ortamda tatillerini geçirmek isteyenlere ev sahipliği yapan longoz, ‘Acarlar Longozu Sulak Alanı Ekoturizm Geliştirme Projesi’ çerçevesinde yapım ve bakım işlemleri sebebiyle belli bir süre ziyaretçilere kapısını kapattı. Proje çerçevesinde 12 milyon liraya mal olacak çalışmalar devam ederken 7 Şubat 2019 tarihinde ’Ulusal Öneme Haiz Sulak Alan’ olarak ilan edildi. Mevcut potansiyelin ekolojik açıdan değerlendirilmesi amacıyla hazırlanan projede çalışmalarda sona gelindi. 2021 yılında inşaat faaliyetlerine başlanılan Acarlar Gölü Longoz Ormanı Ekoturizm Projesinde; giriş kontrol birimi, kafeterya-sergi-tabiat eğitim birimi, ziyaretçi merkezi, satış birimi, kayık iskelesi, platform ve çevre düzenleme, seyir-gözlem kulesi yapılırken 600 metre olan yürüyüş yolu 2 kilometreye uzatıldı.



“İnternet üzerinde gezilecek yerleri araştırırken burayı gördük”


Ankara’dan akraba ziyaretine gelen ve internet üzerinde gördüğü longozu ziyaret eden Tuğba Gökşen, “Çok beğendik burayı, ailemle gezmek güzeldi. Tabiat çok güzel. Biz Ankara’da yaşıyoruz ve oradan geldik. Eşimin kardeşi Adapazarı’nda yaşıyor. İnternetten gezilecek yerleri araştırırken burayı gördük. Karasu’ya gelmişken de uğramak istedik. İnternette fotoğrafları zaten güzeldi. İnternet üzerinde gördüklerimizi şimdi gerçek olarak görüyoruz. Nilüferler, su, yeşillik olsun bu yürüme yolu güzeldi. Trafiğin, araçların gürültüsü yok. Buranın trafikten uzak olması çok güzel. Tekrardan buraya gelmek isterim. Doğa ile iç içe bir yer, doğasever herkes gelip burayı görebilir” dedi.



“Resmi açılışımızı 15 gün içerisinde gerçekleştireceğiz”


Longozun resmi açılışına sayılı günler kaldığını müjdeleyen Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce ise, “Doğanın adeta cenneti, bir doğa varlığı. Cenabı Mevla’nın bu güzel şehre en büyük ikramı. Böyle bir güzellik dünyada nadir yerlerde var. Dünya çerçevesinde çok sayılı mahtut longozlar var. Türkiye’de iki tane, dünyada da birkaç yerde var. Netice itibari ile hepsi güzel ama Sakarya’da ki longoz ise görülmeye değer. Burası artık su basar ormandan öteye gitmiş. Görüntü, huzur, huşu, kuş sesleri, hava yani çok farklı bir ambiyans mevcut. 10 milyonun üzerinde bir yatırım yaptık. Bunun çoğu Milli Parklar Genel Müdürlüğümüz tarafından karşılandı. Teslim aldık ve ondan sonra biz devam ettik. 1 senedir devam ediyoruz, dört etap bu proje ve birinci etabını yaptık. Hizmete açıyoruz. Zaten şuanda longozda gezinti serbest ama resmi hizmete açılışımızı 15 gün içerisinde gerçekleştireceğiz inşallah. Acarlar Longozu, Sakaryamız ve ülkemiz için cazibe merkez, turizm destinasyonu ve hattıdır. Görmeden olmaz. Aklınıza ne gelirse var orada. Yani orada yok yok, ne arzu eder ve istersen var” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Psikososyal gelişimin eğitimdeki önemi Bursa’da düzenlenen ’Türkiye yüzyılda öğretmen olmak’ konulu panelde konuşan Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Feyyat Gökçe, “Okullarda akademik eğitimin yanında psikososyal gelişim için programların yeniden düzenlenmesi ve daha fazla yer verilmesi önem arz ediyor” dedi. Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Orhangazi Salonunda gerçekleştirilen panelin sunuculuğunu Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Feyyat Gökçe yaparken, Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Çepni, Gazi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şeref Tan ve Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İrfan Erdoğan, salonu dolduran akademisyen ve öğretmenlere bilgi birikimlerini aktardı. "Okullarda akademik eğitimin yanında psikososyal gelişime önem verilmeli" Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Feyyat Gökçe, “Dünyanın çok hızlı bir biçimde değiştiğini hepimiz biliyoruz. Bu hızlı gelişen dünyadaki bilgileri, becerileri, davranış kalıpları farklılaşıyor. Bu duruma etkili olarak hızlı cevap vermek için çocuklarımızı bu dünyaya hazır hale getirmemiz gerekiyor. Yeni dünyanın dijital dünya olduğunu iyi biliyoruz. Bir yandan çocuklarımıza dijital becerileri kazandırırken, öbür taraftan da onların psikososyal gelişimlerini de sağlayacak bir biçimde bir eğitim yapılanmasına ihtiyaç var. Okullarda akademik eğitimin yanında psikososyal gelişim için programların yeniden düzenlenmesi ve fazla yer verilmesi önem arz ediyor. Eğitimde ve toplumsal refahı üst düzeyde olan milletlere bakıldığında onların eğitim sistemlerinde bu gelişime, akademik gelişimin dışında çok önem verildiğin görüyoruz. Japonya ve Güney Doğu Asya ülkelerinde de bunu görüyoruz. Bunun içinde üniversitelerden ve akademik dünyadan yardım alınması önem kazanıyor. Bugün burada üniversite ve il milli eğitim müdürlüğü işbirliğiyle Türkiye’de öğretmen olmak adı altında yaptığımız panelin faydalı olduğunu düşünüyorum” dedi. "Bursa Uludağ Üniversitesi olarak Türkiye’ye örnek iş birliği yapıyoruz" Panelde konuşma yapan Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Çepni, “Uludağ Üniversitesi olarak gerçekten Türkiye’ye örnek olabileceğimiz iş birlikleri yapıyoruz. Sizlerin eğitim öğretim sürecinde problem olarak gördüğünüz her şeyi biz eğitim fakültesinde bir proje olarak kabul edip sizlerle birlikte projeleri yürütüyoruz. Bugün burada Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğünün kurmuş olduğu öğretmen akademisi ile güzel bir çalışma içindeyiz. Fakültemize yeni bir program geldiğinde o programdaki tüm becerileri, tüm kavramları bizler akademik olarak çalışıyoruz. Öğretmen akademisi çerçevesinde yürütülen çalışmaları da çok gecikmeden, geciktirmeden Bursa’daki öğretmenlere bu konuda kısa sürede farkındalık kazandırmış olacağız” diye konuştu. "Bu panellerin devamında da katkımız olacak" Arena Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Celal Arslan, “Bu yıl ikincisini düzenlediğimiz panelle eğitime katkımız olsun istiyoruz. Bursa Uludağ Üniversitesi ve Bursa İl Milli Eğitim müdürlüğünün birlikte yürüttüğü çalışmaya bizde destek olmaya çalışıyoruz. Türkiye’nin, Bursa’nın kazanmasını istiyoruz. Öğretmen ve öğretmen adaylarımızın mesleki gelişimlerine destek olmak için bu panellerin devamını getirmeyi planlıyoruz. Ne kadar gelişirsek, öğrencilerimize o kadar katkı sunarız diye düşünüyorum. Korana virüs salgınında yaşadığımız sorunları ileride yaşamamak için çalışmalar yürütüyoruz. Öğrenmek için sınır yok. Öğrenmeye devam ediyoruz. Ben 20 yılı geride bıraktım. Biz öğrencilerimize ve velilerimize dokunmak istiyoruz. Şu anda da belli bir yol aldık. Ülkemize yani memleketimize olan borcumuzu ödüyoruz. Biz eğitim kurumumuzda Finlandiya ve Japonya ile işbirliği halindeyiz. Onların uyguladığı eğitim modelerlerinden faydalanıyoruz. Teknolojinin nereye varacağını bilemiyoruz. Ancak öğrenciye ne kadar dokuna bilirsek o kadar faydalı olacağımızı düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Mersin Mersin Üniversitesi’nde SEECO projesi tanıtıldı Mersin Üniversitesi’nde (MEÜ) Sosyal Girişimcilik, Güçlendirme ve Uyum Projesi (SEECO) projesi tanıtıldı. Çukurova Kalkınma Ajansı SEECO proje ekibinden Murat Ertanıroğlu, Mersin Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) koordinatörlüğünde çevrim içi gerçekleştirilen toplantıda, projenin amacı, ana bileşenleri ve temel çıktıları hakkında katılımcılara bilgi verdi. Projenin temelinin toplumsal uyuma dayandığını belirten Ertanıroğlu, "Projenin amacı sosyal girişimcilik yoluyla kadınların ve gençlerin sosyal ve ekonomik yönden güçlendirilmesine ve toplumsal uyumunun sağlanmasına katkıda bulunmak, kadınlar ve gençler için yeni istihdam alanları oluşturmaktır" dedi. Projenin ana hedeflerini sosyal girişimcilik, geçim kaynağı tesisleri ve ekosistem olarak sıralayan Ertanıroğlu, projenin temel çıktılarının ise sosyal ve ekonomik yönden güçlü kadınlar ve gençler, topluluklar arasında toplumsal uyum ve gelişmiş sosyal girişimcilik ekosistemi olduğunu kaydetti. Ertanıroğlu, "Proje kapsamında kadın ve genç girişimcilere yönelik 2 bin 266 eğitim ile bin 905 küçük, orta ve büyük ölçekli hibe verildi. Ayrıca 25 kapasite geliştirme faaliyeti gerçekleştirilirken, 70 sosyal girişimcilik tesisi kuruldu" diye konuştu. Ertanıroğlu, katılımcılardan gelen soruları da yanıtladı. MEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Hakan Öztürk de üniversitede projenin duyurusunun geniş kitlelere ulaşmasını sağlayacaklarını, kadın ve genç girişimcilere yönelik yapılabilecekler konusunda çalışmalar yürüteceklerini kaydetti. Toplantıya, Mersin TTO Koordinatörü Abdi Kurt, TTO Yürütme Kurulu Üyeleri ve TTO çalışanları katıldı. SEECO Projesi hakkında SEECO Projesi, Avrupa Birliği’nin Türkiye’deki Mülteciler için Mali Yardım Programı (FRIT) kapsamında, Dünya Bankası ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonuyla ’Girişim Hayalin Gerçek Olsun’ sloganıyla yürütülüyor. Yerelde ise kurumsal uygulama kapasitesi yüksek kalkınma ajansları ile iş birliği yapılıyor. Proje, 5 kalkınma ajansının görev bölgesinde bulunan 11 ili kapsıyor. Projede yer alan kalkınma ajansları ve uygulama ortakları arasında Çukurova Kalkınma Ajansı da bulunuyor.