GENEL - 28 Mayıs 2020 Perşembe 12:28

Vali Ahmet Nayir: "Virüste düşüş var ancak sıfır vakaya daha ulaşamadık"

A
A
A
Vali Ahmet Nayir: "Virüste düşüş var ancak sıfır vakaya daha ulaşamadık"

Sakarya Valisi Ahmet Hamdi Nayir, cami ve mescitlerde ibadet edilmesi alınan karar sonrası alınacak tedbirler için istişare toplantısı yaptı.

Sakarya Valisi Ahmet Hamdi Nayir, cami ve mescitlerde ibadet edilmesi alınan karar sonrası alınacak tedbirler için istişare toplantısı yaptı.


Sakarya Valisi Ahmet Hamdi Nayir, İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan ‘Cami ve Mescitlerde Cemaatle İbadet Edilmesi’ hakkındaki genelge kapsamında alınan tedbirler ile yapılan çalışmaların ele alındığı istişare toplantısına başkanlık etti. Valilik Toplantı Salonunda gerçekleşen toplantıya Vali Yardımcısı Mehmet Fatih Çiçekli, Adapazarı Kaymakamı Yusuf Ziya Çelikkaya, Serdivan Kaymakamı Muhsin Çatmadım, Erenler Kaymakamı Salih Karabulut, Arifiye Kaymakamı Bekir Dınkırcı, İl Emniyet Müdürü Fatih Kaya ve İl Jandarma Komutanı J. Alb. Cengiz Yiğit, Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu, Merkez İlçelerin Belediye Başkan Yardımcıları, İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Aziz Öğütlü, Büyükşehir Belediye Genel Sekreter Yardımcısı Ziya Cevherli ve diğer ilgililerin katıldı.



Normalleşme sürecine dair adımlar atılıyor


Gerçekleşen toplantıda konuşan Sakarya Valisi Ahmet Hamdi Nayir, “Normalleşme süreci kapsamında gelinen noktada Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında geçen hafta yapılan Kabine Toplantısında cami ve mescitlerin cemaatle ibadete açılmasına yönelik alınacak tedbirler değerlendirilmiş ve Bilim Kurulunun önerileri doğrultusunda 29 Mayıs 2020 Cuma günü belirlenecek kurallar ile hava şartları çerçevesinde öğle ve ikindi namazlarının camilerde, Cuma namazlarının da cami avluları ya da kapalı olmayan uygun yerlerde cemaatle kılınabileceğine ilişkin kararlar alınmıştı. Bizler de bu konuda herhangi bir sıkıntı yaşanmaması için yapılması gerekenler ile ilçelerimizdeki çalışmaların hangi aşamada olduğunu değerlendirmek istedik” dedi.



Vatandaşlarımız duyarlı olmalıdır


İçişleri Bakanlığı tarafından ‘Cami ve Mescitlerde Cemaatle İbadet Edilmesi’ ile ilgili 81 il valiliğine gönderilen genelgede tüm detaylara değinildiğini ifade eden Vali Nayir, “Öncelikle Cuma günkü hava durumu, bu konuda belirleyici bir faktör olacaktır, o günkü şartlara göre düzenlemeler yapılacaktır. Buna dair alınacak tüm kararlar yine vatandaşlarımıza duyurulacaktır. 65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı olan vatandaşlarımızın sokağa çıkma kısıtlaması bulunduğundan namazlara iştirak edemeyeceklerini bilmeleri gerekiyor. Cuma günleri dışarı çıkmalarına izin verilen 20 yaş altı gençlerimizin de sokağa çıkış saatlerinde yine değişikliğe gitmeyi planlıyoruz. Alınan bu tedbirler herkesin sağlığı açısından büyük önem arz ediyor. Vatandaşlarımızdan bu konuda bizlere yardımcı olmalarını ve kısıtlamalara riayet etmelerini talep ediyoruz. Alınan tedbirlere ve kurallara uymayanlar hakkında gereken işlemlerin yapılacağını da belirtmek istiyoruz” diye konuştu.



Yaşlılarımız kıymetlimizdir


Yaşlıların önemine değinen Nayir, “Sakarya’mızda bugüne kadar salgından dolayı hayatını kaybeden vatandaşlarımızın yaş ortalamasının 73 olması, o yaş grubundakileri daha fazla korumamız gerektiğine işaret ediyor. Yaşlılarımızı çok kolay etkileyen bu öldürücü virüsü, onlardan uzak tutma gayretinde olduğumuz için bu kararları almaktayız. Onlar bizim kıymetlilerimiz, hasta olmalarını istemiyoruz. İnşallah uygulanan kısıtlamalar kalktığında, onlar da yine toplu ibadet edebileceklerdir. 20 yaş altı kişiler hareketli oldukları için, çok fazla sirayet ettirebilecek özellikleri bulunuyor. Belki hastalığı çok daha basit atlatıyorlar, ancak dışarıya çıktıklarında her tarafa dokunduklarından virüsü eve getirme ve bulaştırma riskleri daha da yüksek oluyor. Bu açıdan bu yaş grubundaki gençlerimizle de kısıtlamalar kalktığında birlikte sosyal mesafeli saf tutabileceğiz. Cuma günü için izin verilen yaş grubundaki vatandaşlarımıza sosyal mesafe dahil belirli kurallar içerisinde; ‘Seccadeni, maskeni ve abdestini al gel’ diyebiliriz” şeklinde konuştu.



Çok detaylı tedbirler alınıyor


Sıkı denetimlerin alındığını beliren Vali Nayir, “İlk Cuma Namazı deneyimimizi sağlık-sıhhat içerisinde, en güzel şekilde yapmaya özen gösteriyoruz. Bunun için namaz kılınacak yerlerin dezenfekte edilmesi, sosyal mesafe çizgilerinin belirlenmesi, ortak kullanım alanlarının asgaride tutabilmesi için abdesthane, şadırvan ve tuvaletlerin kapalı tutulması, herkesin zorunlu olarak tıbbi bez maske kullanması, salgın/bulaş riskini artırabileceği değerlendirilen tesbih, rahle, ayakkabı çekeceği vb. malzemelerin bulundurulmaması, cami ve mescitlere gelecek kişilerin yanlarında şahsi seccadelerini getirmeleri, dezenfekte edilmesi mümkün olmayan koli, karton, çuval ve hasır vb. yaygıların kullanılmaması, cami ve mescitlerde topluca geçirilecek sürenin mümkün olduğunca kısa tutulması ve namazların sünnetlerinin evde kılınabileceğine, tesbihatın evde yapılabileceğine dair cemaatin bilgilendirilmesi gibi konularda gereken her türlü çalışmayı titizlikle yerine getirmeye gayret göstereceğiz” dedi.



İl olarak iyi durumdayız


Sakarya’nın diğer illere göre iyi durumda olduğunu belirten Sakarya Valisi Ahmet Hamdi Nayir, “Artık yüzde 0.2, 0.3 rakamlarını gördük, ancak sıfır vakaya daha ulaşamadık. Hedefimiz ve temennimiz yeni vakaların olmamasıdır, İnşallah o günlere de ulaşacağız. Elbette bunun garantisi yok, bugün sıfıra ulaştığımızda, ertesi gün yeni vaka görülmesi de bulunuyor. Türkiye’nin birçok ilinde sıfır vakalı günler yaşanıyor, biz de iyi bir durumda sayılırız. Başta büyük bir fedakarlıkla, büyük bir özveriyle görev yapan Sağlık teşkilatımız olmak üzere, Mülki İdare teşkilatımızdaki arkadaşlarımızın bu seviyeye gelmede önemli gayretleri var. Bununla birlikte kolluk birimlerimiz, yerel yönetimlerimiz ve bütün kuruluşlarımız üzerlerine düşeni fazlasıyla yaptılar. Bu bayramda ilimizde huzur içerisinde geçti, herhangi bir sorunla karşılaşmadık. Belki biraz buruk bir bayram oldu, ancak vatandaşlarımız evlerinden çıkmadı ve sosyal mesafe konusuna gereken hassasiyeti gösterdiler. İşte bu bilincin oluşması sevindirici bir durumdur. Belki bir süre birbirimize sarılamayacağız, çok yakın olamayacağız, ama bunlar sağlıklı ve mutlu günlere tekrar ulaşabilmemiz için alınan önlemlerdir. İnşallah en kısa zamanda bu durumdan kurtulup o özlem duyduğumuz günlere kavuşuruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır’da vektörlere karşı ilaçlama çalışmaları sürüyor Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ekipleri, kent genelinde ilaçlama çalışmalarını aralıksız bir şekilde sürdürüyor. Belediyeden yapılan açıklamada, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı Veteriner İşleri ve Halk Sağlığı Şube Müdürlüğü İlaçlama Birimi ekipleri, sivrisinek, karasinek, yakarca, kene ve benzeri haşere popülasyonlarının insan sağlığını tehdit etmeyecek düzeyde tutulması ve bunlardan bulaşabilecek sıtma, tifo, kolera, dizanteri, sarıhumma, şark çıbanı gibi hastalıkların önlenmesi için bilimsel mücadele yöntemleriyle ilaçlama çalışmalarına hız verdi. İlaçlama faaliyetleri; 274 personel, 80 adet araç, 34 adet holder, 1 adet traktör holderi, 15 adet atomizör, 50 ulv cihazı, 200 adet sırt pompası, 1 adet misblower, 5 adet termal sisleme cihazı ile 17 ilçe ve 1046 mahallede sürüyor. İlaçlama çalışmaları, sivrisinek ve karasinek larvalarına karşı havuz, göl, gölet, kanalizasyon, sazlık alanlar, bataklıklar, fosseptikler, birikinti sular, bodrum suları, süs havuzları, hayvan gübrelerinin biriktiği alanlar, ahırlar, organik atıkların toplandığı ve biriktiği yerler, çöplükler, çöp konteynırları, çöp aktarma istasyonları vb. üreme alanlarında belli periyotlarla yapılıyor. İlaçlama hizmetleri, mühendisler gözetiminde yıl boyunca Sivrisinek, karasinek, tatarcık gibi zararlıların erginlerine karşı üredikleri, beslendikleri, barındıkları ve dinlendikleri tüm alanlarda biyosidal ürünler, araç ve cihazlar kullanılarak devam edecek.
Ankara AYM üyeliğine seçilen Çınar için yemin töreni düzenlendi Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeliğine seçilen Ömer Çınar, düzenlenen törenle ant içip, cübbe giyerek görevine başladı. Anayasa Mahkemesi’nin 62. kuruluş yıldönümü ve yeni üye Prof. Dr. Ömer Çınar’ın göreve başlaması dolayısıyla tören düzenlendi. Anayasa Mahkemesi Yüce Divan Salonu’nda gerçekleştirilen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Karaköse ile birçok yargı mensubu katıldı. Törende açılış konuşmasını gerçekleştiren AYM Başkanı Kadir Özkaya, AYM’nin yeni üyesi Ömer Çınar’ı tebrik etti. Ülkeye hayırlara vesile olmasını dileyen Özkaya, ”Liyakatli üyelerden oluşan AYM’nin yeni üyesinin kendisinden beklenen katkıyı sağlayacağını umuyorum” dedi. "Hakimler özgürce karar vermelidirler" Hakimlerin kimsenin etkisinde kalmadan tarafsız bir şekilde karar vermesi gerektiğini ifade eden Özkaya, “Adaletin sağlanması bakımından en önemli sorumluluk hakimlere düşer. Hakimin terazisi hep doğru tartmalıdır. Hiçbir neden onları hakkı ayakta tutmaktan alıkoymamalıdır. Örnek ahlak sahibi olmalı, kişilik ve vicdanlarını kirletmemelidirler. Herhangi bir dışsal etki altında kalmadan özgürce karar vermelidirler. Bağımsız ve tarafsız yargının varlığı bağımsız ve tarafsız hakimlere bağlıdır” diye konuştu. “Gazze’deki ikiyüzlülüğü kabul etmiyorum” İsrail’in Gazze’ye yaptığı zulmü kabul etmediklerini vurgulayan Özkaya, “Millet olarak ortak menfaatlerimiz için kenetlenip çalışmalıyız. Gazze başta olmak üzere zulümlere karşı gösterilen ikiyüzlülüğü kabullenemediğimizi dile getirmeyi bir görev biliyorum. İnsanlığa adaleti anlatan devletlerin zulme ve haksızlığa gözlerini ve vicdanlarını kapatmaları, insanlığı gelecek adına umutsuzluğa sevk etmektedir” dedi. Özkaya’nın konuşmasının ardından AYM’nin yeni üyesi Çınar kürsüde yemin etti.
Erzurum Tarih Derneği ve Türk Ocakları’ndan 24 Nisan tepkisi ABD ve Fransa gibi ülkelerin 24 Nisan’ı Ermeni Soykırımı olarak anma günü olarak kabul etmesine tepki gösteren Erzurum Tarih Derneği Başkanı Prof. Dr. H. Ömer Özden ile Türk Ocakları Erzurum Şube Başkanı Av. Nizam Işık, Ermenilerin Türklere karşı yapmış oldukları soykırımın belgelerle ortada olduğunu söylediler. Konuyla ilgili olarak ortak bir basın açıklaması yapan Prof. Dr. Ömer Özden ile Av. Nizam Işık, 24 Nisan 1915 yılında asıl soykırıma uğrayanların Doğu Anadolu’da yaşayan Türkler olduğunu belirterek, asıl bunun dünya gündemine oturtulması gerektiğini ifade ettiler. ABD, Fransa ve Almanya gibi ülkelerin 24 Nisan’ı Ermeni Soykırımı Anma Günü ilan etmesinin yıl dönümünde ortak bir açıklama yapan Erzurum Tarih derneği Başkanı Prof. Dr. H. Ömer Özden ile Türk Ocakları Erzurum Şube Başkanı Av. Nizam Işık, şu ifadeleri kullandılar: “24 Nisan 1915 tarihinde, Ermenilerin Türklere yönelik tedhiş ve terör eylemlerine karşı bir tedbir olmak üzere Osmanlı Devleti’nin Sevk ve İskân Kanunu, bir tehcir değil, Ermenileri iskân etme kanunudur. Bu kanun gereğince Ermeni nüfus hem güvenli bölgelere nakledilmiş ve orada iskan edilmiş hem de Osmanlı ordusuna karşı yapabilecekleri suikastler önlenmeye çalışılmıştır. Bu iyi niyetli girişim, sonraki zamanlarda ters döndürülerek bir soykırım yapıldığı gibi yalan bir beyanın etrafında insanlar aldatılmaya çalışılmış ve Türk toplumuna ve devletine yönelik bir karalamaya dönüştürülmüştür. 1918 yılında Anadolu coğrafyasında Ermenilerin Türklere karşı yapmış oldukları soykırım ise belgelerle ortadadır. 1915 yılında çıkarılan yasanın bir sevk ve iskan yasası olduğu da yine belgelerle ortadadır. Tarih ise belgelerden yola çıkılarak yapılan bir bilimdir. Belgeden yoksun anlatılan hiçbir olayın kıymeti harbiyesi bulunmamaktadır. Bu bakımdan her 24 Nisan’da karşımıza çıkarılan sözde Türklerin Ermeni kıyımı yaptığı gibi bir yalanı artık bütün ülkelerin anlamasını ve bu yalanın artık tutmadığını görmelerini istiyoruz. Asıl soykırıma uğrayan Doğu Anadolu’da yaşayan Türklerdir ve asıl dünya gündemine oturtulması gereken budur. Doğu Anadolu’nun muhtelif bölgelerinde ortaya çıkarılan toplu mezarlar bunun en önemli kanıtıdır ve batılı ülkelerin özellikle de Amerika ve Fransa’nın artık bunu görüp anlaması gerekmektedir. 24 Nisan’da bir sözde Ermeni kıyımının yapıldığı iddiasını Türk Ocakları Erzurum Şubesi ve Erzurum Tarih Derneği olarak kınıyor ve böyle bir iddianın asılsız olduğunu tüm dünya kamuoyuna açıkça ilan ediyoruz.”