- 28 Kasım 2022 Pazartesi 17:22

OMÜ siber güvenlik ve kriptolojiye öncülük ediyor

A
A
A
OMÜ siber güvenlik ve kriptolojiye öncülük ediyor

SAMSUN (İHA) – Siber güvenlik yol haritasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin (OMÜ) Türkiye’de öncü olduğu vurgulandı.

SAMSUN (İHA) – Siber güvenlik yol haritasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin (OMÜ) Türkiye’de öncü olduğu vurgulandı.


Cumhurbaşkanlığı Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu (BTYPK) bünyesinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı iş birliğinde ve TÜBİTAK’ın teknik desteği ile “Yapay Zekâ, İleri Malzeme, Büyük Veri ve Bulut Bilişim, Motor Teknolojileri, Siber Güvenlik, Biyoteknolojik İlaç alanlarında Teknoloji Yol Haritaları” hazırlandı. Siber Güvenlik Teknoloji Yol Haritasında OMÜ’nün ülkemizde öncü olduğu vurgulandı.


Yapay Zekâ, İleri Malzeme, Büyük Veri ve Bulut Bilişim, Motor Teknolojileri, Siber Güvenlik, Biyoteknolojik İlaç alanlarında Teknoloji Yol Haritalarından biri olan “Siber Güvenlik Teknoloji Yol Haritası”nda OMÜ’nün siber güvenlik ve kriptoloji (gizli yazılar, şifreli belgeler bilimi) alanında ülkemizde öncü olduğu ifade edildi. Yapay Zekâ, İleri Malzeme, Büyük Veri ve Bulut Bilişim, Motor Teknolojileri, Siber Güvenlik, Biyoteknolojik İlaç Alanlarında Teknoloji Yol Haritalarında; teknoloji alanları, BTYPK Teknoloji Önceliklendirme Çalışması, 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi ve 11. Kalkınma Planı’nda yer alan ortak teknoloji alanlarından etki potansiyeli en yüksek olanlar seçildi.



Prof. Dr. Akleylek: “Akademik ve sektörel bakış açısını harmanlayarak problemlere çözüm odaklı yaklaşıyoruz”


Ekibiyle birlikte sürece büyük katkı sağlayan Prof. Dr. Sedat Akleylek, Siber Güvenlik Teknoloji Yol Haritası’nın; siber güvenlik ve bilişim teknolojilerinin hem bilimsel hem de teknolojik açıdan değerlendirilmesi sonucunda sektörel bakış açısı göz önüne alınarak bu konularda çalışan herkese faydalı olması hedefiyle oluşturulduğunu belirtirken, “Günümüzde dijital ortamların kullanımlarının yaygınlaşması sonucunda dönüşüm ihtiyacı ortaya çıktı. Hızlı gerçekleşen bu dijital dönüşüm ile bilgi güvenliği kavramları çerçevesinde önemli problemlerin var olduğu görülmekte. Siber güvenlik ve kriptografik yaklaşımlar ile verinin depolanması, işlenmesi, paylaşılması ve istenilen durumlarda erişilme ihtiyacı problemsiz bir şekilde yapılabilir. Siber güvenlik ve kriptografik çözümler ile gizlilik, bütünlük, kimlik denetimi, inkar edememenin yanı sıra, sistemlerin tanımlandıkları işleri sorunsuz bir şekilde yapabilmesi sağlanabiliyor. Merkez olarak siber güvenlik ve kriptoloji alanında yerli ve millî çözümlerin geliştirilmesine katkı sağlamak adına çalışmalarımızı proje, akademik ve bilimsel yayın, patent ve ürün olarak sürdürmekteyiz. Özetle, akademik ve sektörel bakış açısını harmanlayarak problemlere çözüm odaklı yaklaşıyoruz” dedi.



ASELSAN destekli siber güvenlik projeleri


OMÜ Siber Güvenlik ve Bilişim Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi olarak öncelikle Samsun ve yakın illerde siber güvenlik farkındalığı oluşturmayı amaçladıklarına ve bu kapsamda düzenli olarak eğitim ve seminerler verdiklerine işaret eden Merkez Müdürü Akleylek, bu çalışmalar ve sahip oldukları iş birliği ağına dair şu bilgileri paylaştı:


“Ülkemizde siber güvenlik ve kriptoloji odağında Türkçe kaynak oluşturma ve açık bilime katkı sağlama amacıyla ‘Siber Güvenlik ve Savunma’ kitap serisini Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığının desteği ve Gazi Üniversitesi ortaklığıyla yayınlamaktayız. Şimdiye kadar 6 cilt yayımladık ve bunlar tüm okuyucuların erişimine ücretsiz olarak açık. Üniversitemizde ulusal ve uluslararası destekli projeler ile kuantum sonrası kriptografi alanında öncü çalışmalar yapmaktayız. Bu çalışmalarla standartlaşma süreçlerine katkıda bulunuyoruz. Ayrıca, temel kriptografik algoritmalar ve bu algoritmaların ticari kullanıma hazır teknolojilerde kullanılmasına yönelik yaptığımız çalışmalarla sektörel iş birliklerinin önünü açtık. Bu kapsamda, ASELSAN gibi savunma sanayii firmaları destekli siber güvenlik projeleri yürütülmekte. Aynı zamanda, millî muharip uçak için siber güvenlik çözümleri üzerine çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz.”



“Birçok önemli kurumun iletişim altyapısını saldırılara karşı dayanıklı hâle getirecek projeler üzerinde çalışıyoruz”


Başında olduğu Merkezin uluslararası bağlantı ve iş birliklerinden söz eden Akleylek, “2022’nin Eylül ayında TÜBİTAK BİLGEM Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü, NATO Science for Peace and Security (NATO SPS) programı kapsamında Azerbaycan devletinin önemli kurumlarında görev yapan uzmanlara yönelik kuantum bilgisayarların kriptoloji üzerindeki olası yıkıcı etkileri ve bu etkilere karşı alınması gereken önlemleri kapsayan eğitimlere katkıda bulunduk. Birçok önemli kurumun iletişim altyapısını kriptografik olarak kuantum bilgisayar saldırılarına dayanıklı hâle getirecek projelerin temelini atmaya dair çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Önümüzdeki günlerde farklı kapsamlarda dost ve kardeş ülkelere siber güvenlik ve kriptoloji alanındaki desteğimiz artarak devam edecek. Uluslararası iş birliklerimiz çerçevesinde Estonya, Fransa, İspanya, Almanya, Malezya, Gürcistan, Japonya, Hindistan, Güney Kore, Cezayir, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, ABD’deki araştırmacılar ve kurumlar ile ortak çalışmalar ve projeler yürütmekteyiz. Bunların sonuçlarını hem ulusal hem de uluslararası çapta toplamaya başladık” şeklinde konuştu.



SAHA EXPO 2022’de sergilenmeye değer 3 buluştan biri


Prof. Dr. Sedat Akleylek yanı sıra, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından “SAHA EXPO 2022 Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayi Fuarı”nda sergilenmeye değer görülen 3 buluştan birinin de Trakya Üniversitesindeki araştırmacılarla beraber geliştirdikleri "Simetrik Anahtarlı Şifrelerde İkili Doğrusal Dönüşüm Geliştirilmesi için Bir Yöntem" başlıklı patent olduğuna dikkat çekti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Narin Güran cinayetinde ’bir kısım şahısların hedef saptırma maksatlı suni ihbarları’ mahkeme kararında yer aldı Diyarbakır’da 21 Ağustos’ta kaybolan, 8 Eylül’de cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ı arama kurtarma çalışmalarının, “Bir kısım şahısların hedef saptırma maksatlı suni ihbarlarıyla ve dikkat dağıtıcı eylemleriyle akamete uğratılmaya çalışıldığı, bunun bir kısmı Güran ailesinin bazı fertleri tarafından yapıldığı” sulh ceza hakimliğinin tutuklama gerekçesinde yer aldı. Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedeni bulunan Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldıktan sonra savcılığın talebi üzerine yeniden gözaltına alınan R.A. (15), çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı. Narin Güran’ın tutuklu amcası Salim Güran’ın işçisi R.A, savcılıktaki ifadesinde, olay günü sabah 05.00-06.00 gibi uyandığını, o gün sondajın başında uyuduğunu, aşağı tarlanın ardından yukarı tarlanın da suyunu değiştirdiklerini, Salim Güran’ın yukarı tarlaya geldiğini ifade etti. Sondajın başında kahvaltı yaptıklarını, Salim Güran’ın 1 buçuk-2 saat yanlarında kaldığını, Güran’ın saat kaçta yanlarından ayrıldığını hatırlamadığını öne süren R.A, şunları söyledi: "Babam 13.00 sıralarında diğer tarlalarda çalışan işçileri almaya gitti. Sonra saat 14.00-15.00 sıralarında muhtar (Salim Güran) tekrar yanıma geldi ve babamın nerede olduğunu sordu. Ben de ’İşçileri almaya gitti’ dedim. Yanımda babamı arayıp ’Neredesin?’ diye sordu. Saat kaçta aradığını hatırlamıyorum. Babam da, ’İşçileri dağıtıyordum’ dedi. Bu görüşmeden sonra muhtar yanımda oturdu. Birkaç dakika sonra muhtar tekrardan babamı aradı ve yine ’Neredesin?’ diye sordu. Babam da ’Köyde yemek yiyorum’ dedi. Bu sırada muhtarla çay içiyorduk. 16.00-16.30 sıralarında babam da geldi, bizimle çay içmeye başladı. Babam aşağı tarlaya 16.00-16.30 sıralarında gitti. Ben muhtar ile yukarı tarlada kaldım. Ben bulaşıkları yıkıyordum. 5-10 dakika muhtar burada oturduktan sonra bana ’Ben eve gidip üstümü değiştirip geleceğim.’ dedi. Muhtar yanımdan ayrılmasından sonra ben de suyu değiştirmeye gittim. Muhtar saatini hatırlamadığım zaman diliminde yanımdan ayrılmıştı. 5-10 dakika içinde ben suyu değiştirene kadar muhtar tekrardan sondajın başına gelmişti. Bir süre sonra babam da aşağı tarla suyunu değiştirip geldi. Akşam yemeğini hazırlayıp yedik. Muhtar hiç yanımızdan gitmedi, hep beraber oturduk. Sadece 5-10 dakikalığına muhtar üzerini değiştirip gelmişti. Muhtar akşam yemeğinden sonra bizimle otururken telefonu çaldı. Telefon görüşmesinde muhtara Narin Güran’ın kaybolduğu bildirildi. Bu şekilde Narin’in kaybolduğunu öğrendik. Salim Güran üstünü değiştirmek dışında saat 14.00’ten sonra yanımdan ayrılmadı. Tarladan da ayrılmadık." Savcılıkta, tutuklu amca Salim Güran’ın olay günü öğleden sonraya ilişkin "R.A ile kanal bölgesine geldik. Kayınbabama ait çiftliğe gittik, bu çiftlikte pislikler kanala akıtılıyor, bu sebeple fıskiyeler tıkanıyor, M. de oradaydı, çiftlikte bize kazma kürek getirdiler, saati hatırlamıyorum, M. ile birlikte kazdık, hanımı bize çay getirdi, epey burada kaldık, kazma kürek ile hat açtık, çayımızı içtikten sonra R.A. ile tekrardan tarlaya döndük." beyanı hatırlatılarak, "Salim Güran ile sizin ifadeniz arasındaki çelişkiye ilişkin beyanınız nedir?" sorulması üzeri R.A, "Bu çelişkiye ilişkin söyleyecek bir şeyim yoktur" ifadesini kullandı. Salim Güran ile 21 Ağustos’ta saat 08.33, 15.52, 18.37, 18.51, 18.52, ve 18.54’te yaptığı görüşmelerin içeriğinin sorulması üzerine R.A, hiçbir konuşmayı hatırlamadığını savundu. Tutuklu amcanın eşinin ifadesinde "Salim ile 14.30’da eve geldiklerini, evde beraber yemek yediklerini, Salim’in bir süre evde dinlendiğini, bir süre sonra evden ayrıldığını" söylediği, Salim Güran’ın da "evden sonra H.G’nin evine gittiğini, sonra sondajın oradaki tarlaya geçtiğini" anlattığı hatırlatılan R.A, "Bu çelişkilere diyecek bir şeyim yoktur" dedi. R.A’ya savcılıkta, "Cep telefonlarında yapılan imaj çalışmasında Salim ile aralarında yapılan görüşmede Salim’in ’O sondaki köşede bir şeyin düşmüş ha, sana ait bir şey sondaki yamaçta, yamacın köşesi taş’ şeklinde mesajına karşılık sizin ise ’eeee’ diye cevap verdiğiniz, Salim’in de, ’Biri yerde’ şeklinde cevap verdiği, sizin de tekrar, ’tamam henüz bende değil/tamam daha ölmemiş’ diye cevap verdiğiniz bu konuşmaya ilişkin diyecekleriniz nelerdir?" sorusu da yöneltildi. R.A, soruya "Valla ben böyle bir şey hatırlamıyorum" cevabını verdi. Salim Güran’ın pamuk tarlasındaki kurtlanmayla ilgili M.Ş.G. ile görüştüğünü, tarlaya gittiğini beyan ettiğinin anımsatılması, kendisinin ise tarladan ayrılmadıklarını söylemesiyle ortaya çıkan çelişkinin sorulması üzerine R.A, "Hatırladığım pamuk kurtlanması olayı olay günü gerçekleşmemişti" dedi. Salim Güran’ın, "R.A’nın kız kardeşlerini tarladan köylerine götürdüğü" yönündeki ifadesine ilişkin soruya karşılık da R.A, "21 Ağustos 2024 tarihinden 1 veya 2 gün önce kız kardeşlerim tarlaya gelmişlerdi. Onları Salim arabası ile köye götürmüştü ancak olay günü kardeşlerim tarlaya gelmemiştir" ifadesini kullandı. R.A, savcılıktaki sorgusunda, soruşturma kapsamında tutuklu olan Nevzat Bahtiyar’ı tanımadığını, o köyde sadece muhtarı tanıdığını söyledi. Nevzat Bahtiyar’ın ifadeleri de sorulan R.A, "Bu hususta diyecek hiçbir şeyim yoktur. Konu ile ilgili bilgim yoktur" cevabını verdi. "Tüm bu çelişkiler ışığında neden Salim Güran isimli kişiyi korumaya çalıştığına ilişkin soru yöneltilmesi üzerine de R.A, "Ben Salim’i korumuyorum, Salim saat 14.00’ten sonra kıyafet değiştirmek için gitmesi dışında yanımdan ayrılmadı. Beyanım bundan ibarettir. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum, suçsuzum" savunmasında bulundu. R.A. sevk edildiği nöbetçi sulh ceza hakimliğindeki ifadesinde de savcılıktaki beyanlarını tekrar etti. Salim Güran’ın olay günü tarlada olduğu saatlerle alakalı beyanlarının dosyadaki hiçbir delille tam olarak örtüşmediği konusunun hatırlatılması üzerine R.A, "Salim Güran belirttiğim saatlerde tarlada benim yanımdaydı, hatırladığım kadarıyla sabah 08.00’den itibaren 1-1 buçuk saat yanımızdaydı, daha sonra yanımızdan ayrıldı, 14.00-14.30 arası geldi, ondan sonra yanımızda Narin’in kaybolduğu haberini alana kadar kaldı, bu sürede bir defa üstünü değiştirmek için yanımızdan ayrıldı" dedi. "Kimse ifadelerimi ne şekilde vereceğim hususunda bana baskı yapmadı" Tutuklulardan Birsen Güran’ın 12 Eylül 2024 tarihli beyanlarının hatırlatılması üzerine R.A, "Kimse ifadelerimi ne şekilde vereceğim hususunda bana baskı yapmadı. Beni kimse tehdit etmiyor, Salim Güran’dan korkacağım herhangi bir durum yoktur" şeklinde konuştu. Hakimliğin, R.A’nın tutuklanma gerekçesinde şunlar yer aldı: "Suça sürüklenen çocuk R.A’nın üzerine atılı ’Çocuğu Kasten Öldürmek’ suçunu işlediğine dair, 21 Ağustos 2024 günü kaybolan maktul Narin Güran’ı bulmak için gerçekleştirilen arama kurtarma çalışmalarının bir kısım şahısların hedef saptırma maksatlı suni ihbarlarıyla ve dikkat dağıtıcı eylemleriyle akamete uğratılmaya çalışıldığı, buna göre dosyadaki JASAT tutanağına göre, ’Suriyelilerin kaldığı çadıra yakın bir konumda terlik bulunduğu’ iddia edilerek jandarma personelinin bu kısma yönlendirilmeye çalışıldığı, köyde yangın çıkarıldığı, arama kurtarma çalışmaları esnasında olağan dışı elektrik kesintilerinin yaşandığı, iki şahsın bir kız çocuğunu köyün üst tarafına götürdüğü şeklindeki ihbarda bulunulduğu, yanlış ifadelerle güvenlik birimlerinin yanlış yönlendirildiği, bu gibi eylemlerle jandarma personelinin Eğertutmaz Deresi’nden uzaklaştırılmaya çalışıldığı, bu eylemlerin bir kısmının Güran ailesinin bazı üyeleri tarafından yapıldığı, Diyarbakır 4. Sulh Ceza Hakimliği’nin 13 Eylül 2024 tarihli kararıyla bir kısım şüphelilerin tutuklanmasına karar verildiği, R.A’nın şüpheli Salim Güran’ın tarlada olduğu saatlerle alakalı beyanlarının dosyadaki HTS kayıtlarıyla, diğer şüpheli beyanlarıyla ve dahi şüpheli Salim Güran’ın kendi beyanlarıyla çeliştiği, soruşturmanın henüz tamamlanmadığı, taraflar üzerinde baskı kurulma ihtimalinin eldeki dosya bakımından somut olarak varlığı ve dosyadaki diğer tüm belgeler birlikte değerlendirildiğinde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5. maddesinde öngörülen geçerli şüphe sebeplerinin, 1982 Anayasası’nın 19. maddesinde belirtilen kuvvetli belirtinin ve CMK’nın 100/1 maddesinde öngörülen kuvvetli suç şüphesini gösterir somut delillerin mevcut olduğu, müsnet suç için kanunda öngörülen cezanın alt ve üst sınırı, müsnet suçun CMK 100/3 maddesinde belirtilen katalog suçlardan oluşu, delilerin tamamen toplanmamış olması, verilmesi beklenen cezaya göre R.A’nın kaçma ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğuna dair kanaat ve tutuklama tedbirinin ölçülü olması, bu safhada adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı anlaşıldığından R.A’nın CMK 100 ve devamı maddeleri gereğince tutuklanmasına karar verildi."
İstanbul Arda Güler 11’de başladı, Real Madrid 2-0 kazandı Milli futbolcu Arda Güler’in 11’de başladığı maçta Real Madrid, deplasmanda Real Sociedad’ı 2-0 mağlup etti. İspanya LaLiga’nın 5. haftasında Real Madrid, Real Sociedad’a konuk oldu. Milli futbolcu Arda Güler, sahaya 11’de çıkarken, Modric ve Valverde’nin önünde 10 numara pozisyonunda yer aldı. Karşılıklı ataklarla geçen ilk yarıda gol sesi çıkmazken, ev sahibinin iki topu direkten döndü. Sociedad, karşılaşmanın 2. yarısına da etkili başladı ve ilk dakikada girdiği pozisyon da yeniden direğe takıldı. Müsabakanın 56. dakikasında Arda Güler’in ceza yayı sağından yaptığı vuruşta savunmadan seken topta hakem elle oynama tespit ederek penaltı noktasını gösterdi. Penaltı atışında topun başına geçen Vinicius Junior, meşin yuvarlağı filelere gönderdi. Brezilyalı futbolcu ligdeki 2. golünü kaydetti. Vinicius, 73. dakikada ise bu kez penaltıyı kazandıran isim oldu. Sol kanattan ceza sahasına girerken, savunmanın müdahalesiyle yerde kaldı. VAR uyarısı sonrası hakem Munuera, pozisyonu izleyerek ikinci kez penaltı noktasını gösterdi. Kylian Mbappe, penaltıdan kaydettiği golle takımının 2. golüne imza attı. Arda Güler, müsabakanın 78. dakikasında yerini Lucas Vazquez’e bıraktı. Karşılaşmayı 2-0 kazanan Carlo Ancelotti’nin öğrencileri puanını 11’e yükseltti. Real Sociedad ise 3. yenilgisini aldı ve 4 puanda kaldı.