- 14 Eylül 2019 Cumartesi 10:16

220 bin kişi uzayı izledi

A
A
A
220 bin kişi uzayı izledi

Türkiye’nin ilk planetaryumu (sanal gökyüzü) ve Karadeniz’in ilk gözlemevi olan Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Planetaryum ve Gözlemevi bugüne kadar 220 bin ziyaretçiyi ağırladı.

Türkiye’nin ilk planetaryumu (sanal gökyüzü) ve Karadeniz’in ilk gözlemevi olan Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Planetaryum ve Gözlemevi bugüne kadar 220 bin ziyaretçiyi ağırladı.


Samsun OMÜ’de Karadeniz’in ilk gözlemevi 2006 yılında, Türkiye’nin ilk ve yerli yapım planetaryumu ise 2009 yılında kuruldu. OMÜ Planetaryum ve Gözlemevi her yıl binlerce uzay meraklısını ağırlıyor. Anaokulundan yetişkin bireye kadar herkes gözlemevine gelerek burada bulunan gelişmiş teleskop sistemi ile gökyüzünü izliyor. Planetaryumda bulunan 360 derece projeksiyon cihazı ile uzayı her yönüyle anlatan belgesellerin gösterimi yapılıyor. Kubbe biçimde bulunan duvara yansıtılan uzay görüntüsü ile insanlar adeta uzayda keşif yaptırıyor.



“Samsun’a ilk defa Türk yapımı bir planetaryum kurduk”


Astronomi alanında birçok çalışmaları bulunan ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumuna (TÜBİTAK) sıklıkla proje yapan Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Kalkan, astronomi alanında yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi. Eğitim fakültesinde bir astronomi dersine girdikten sonra hemen bir proje yapıp üniversiteye teleskop aldırdıklarını belirten Kalkan, "Yanımızda taşımak ve öğrencilere gözlem yaptırmak için teleskopu aldık fakat aldığımız teleskop Türkiye’nin en büyük teleskoplarından bir tanesiydi. Samsun’da ilk olarak onunla başladı. Teleskopu aldıktan sonra nereye koyabiliriz diye araştırma yaptık. Teleskop taşınabilir cinsten değildi çok büyüktü. Gözlemevi araştırması yaptık. Fakat gözlemevinin olmazsa olmazı kubbelerin çok pahalı olduğunu öğrendik. Samsun’da müthiş bir olay gelişti. Samsunlu öğrenciler bizim bu teleskopu aldığımızı duyunca Türkiye’nin ilk kubbesini ucuz bir fiyata yaptılar. Müthiş bir sinerji oluşturdular. Türkiye’nin farklı yerlerinden çağırdığımız astronomi bölümünden profesörler de hayretler içerisinde kaldı. Bu olayın ardından o öğrencilerimiz Türkiye’nin kubbelerinin yapmaya başladılar. Astronomi alanına baktığımızda olağanüstü bir ilgi var. Türkiye’nin her yerinden insanlar bu alana ilgi gösteriyor. Daha sonra araştırdık ve planetaryum diye bir kavram olduğunu duyduk. Almanya ziyareti yaptım ve oradaki planetaryumu gözlemledim. Alman öğrenciler olağan üstü bir şekilde eğitim yapıyorlar. Olaya çok heyecanlı bakıyorlar. Müthiş bir öğrenme aracı olduğunu gördüm. Türkiye’ye döndüğümde hemen yetki kişilerle bu durumu paylaştım. Samsun’a ilk defa Türk yapımı bir planetaryum kurduk. Bu şekilde Türkiye’nin ilk astronomi merkezini kurduk. Hizmet vermeye devam ediyor. Özellikle Samsun ve çevre illerden öğrencilerimiz buraya geliyorlar. Astronomi, bilim, doğa konularında temel bilgiler alıyorlar. Bu da bizi çok mutlu ediyor, sevindiriyor” dedi.



Türkiye’nin kubbeleri Samsun’dan


Kubbe üretiminde Avrupa’ya açılmak istediklerini ifade Kalkan, “Kubbe üretimi ilk olarak Samsun’da başladı. Bu amatörlük şu anda profesyonelliğe dönüştü. Türkiye’de birçok üniversitenin, birçok kurumun gözlemevlerinin kubbeleri Samsun’da üretiliyor. Gözlemevi dediğimiz şeyler evreni, astronomiyi, gökyüzünü inceleme alanıdır. Yıldızlarla, galaksilerle, karadeliklerle ilgili bilgileri toplama yeridir. Teleskoplar ise ışık toplama araçları olduğu için gözlemevlerine ihtiyaçları var. Bu gözlemevlerinin en önemli ortamlarından bir tanesi kubbelerdir. Planetaryum ise 1900 yıllardan sonra teknolojinin gelişmesiyle birlikte ışık kirliliği oluştu. Işık kirliği olduğu yerlerde artık yıldızları göremiyorsunuz. Gökyüzünü görmek aslından zorlaşmaya başladı. Bunu avantaja çevirmek için sanal gökyüzü oluşturulmaya başlandı. Dünyada olağanüstü bir şekilde eğitim aracı kullanılıyor. Düz perdeyi küresel hale getirip sanal ortamda gökyüzünün bugün olması gereken halini tam zamanlı olarak izleyebiliyoruz. Aslında çocukların, gençlerin gökyüzünden ulaşmış hallerini tekrar gökyüzüne çekmek, o alana tekrar ilgi oluşturmak için müthiş bir eğitim ortamları diye düşünebiliriz" diye konuştu.



"Gençlerin ilgisi daha artırılmalı"


Çocuklar küçük yaşlarda evrene karşı meraklı halde olduklarını yaş ilerledikçe çocukların evrene olan meraklarının azaldığını söyleyen Kalkan, “Üniversite öğrencilerimiz yeterli ilgiyi göstermiyorlar. Çok ilginçtir ilkokul ve ortaokul öğrencilerimiz çıldırıyorlar. Bu merkeze gelen öğrenciler çok heyecanlanıyorlar. Bu da bize yeterlidir. Bizim amacımızı burada çocuklara bilimsel bir sinerji vermek, bilimsel bir heyecan oluşturmaktır. Bizler daha çok Samsun ve çevresindeki ilk ve ortaokul öğrencilerinin buraya getirerek onlara astronomi, evren ve daha konusunda onların merak duygularını en üst noktaya getirmeye çalıştırıyoruz ki geleceğin bilim insanları olsunlar. Ülkemizin önünü açsınlar" şeklinde konuştu.



"Astronomide birçok alanda ilk olmasına rağmen Samsun’da bir bilim merkezi yok"


Samsun’da bir bilim merkezi olmaması konusunda üzgün olduğunu fakat çok uğraştığını vurgulayan Kalkan, “Bizler 3 arkadaş Yüksek Öğretim Kurumunun (YÖK) bizi Amerika’ya göndermesiyle oradaki bilim merkezlerini inceledik. Orada gördük ki bir ülkeyi teknolojik ve bilimsel açıdan ayağa kaldıran şey bilim merkezleridir. Türkiye’de hemen hemen hiç olmadığı gördüm.2012 yılında bir sinerji başladı ve hükümet bir karar aldı. 16 büyükşehirde bilim merkezi 2023 yılına kadar da bütün şehirlerde bilim merkezi kurma kararı aldı. Samsun’da bu konunun içindedir. İlk başlayanlardan bir tanesidir. Gaziantep, Konya, Kayseri, Bursa, Kocaeli illeri bilim merkezleri açarken Samsun’da aynı dönemde başlamasına rağmen maalesef bunu beceremedik. Bir takım eksiklerimiz var bunları tamamlamamız gerekiyor. TÜBİTAK desteğini çektiğini söyledi bizlere. Bu durum telafi edilemez durumlar değildir. Samsun halkı aslında çok isteklidir. Karadeniz’de hiçbir bilim merkezi yok. Bunun için çok uğraşıyoruz. Burada ki sinerjiyi biz Samsunumuza vermek istiyoruz. Şu anda Samsun’da bilim merkezi kurulması için çok emeklerimiz var. Bu konuda Samsun’un önde gelen karar vericileri, sivil toplum kurumları (STK) ve gerekli yetkililer birlikte çalışıp bir heyecan oluşturup Samsun’da başlatılmış olan bilim merkezlerinin en kısa zamanda tamamlayıp bütün çevreye olağanüstü bir hizmet vermek en güzel şeydir diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."
İstanbul İsmail Kartal: “Turu geçmek adına her şeyi hak etmiştik” Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, Olympiakos maçında oyuncuların 2. golü bulamamanın stresini yaşadığına dikkat çekerek, “Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı” dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe, sahasında karşılaştığı Yunan temsilcisi Olympiakos’a penaltı atışları sonunda kaybederek turnuvaya veda etti. Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu. İlk yarı iyi futbol oynadıklarını belirten Kartal, "Bugün oyuna çok iyi başladık. İlk devre muhteşem bir Fenerbahçe vardı. Muhteşem taraftar önünde golü de bulduk. İkinci yarı oyun dengelendi. Sonra tempoyu arttırdık sadece 2. golü bulamadık. Oyuncuların turu geçebilmek adına rahatlığı, o golü bulamamanın stresini yaşadık. Uzatmalarda mecburi değişiklikler yaptık. Uzatmalar iki takım adına dengeli geçti. Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı. Sadece 2. golü bulamadığımız için turu geçemedik. Taraftarlarımıza karşı mahcup olduk. Her şeye rağmen önümüze bakıyoruz. Ligde devam edeceğiz" diye konuştu. “Bugün bazı oyuncular karşılık veremedi” Müsabakada yapılan değişiklikler ile ilgili Kartal, “Bazen oyuncuları değiştirirsin, hamlelere karşılık bulursunuz. Bazen de istediğiniz verimi alamazsınız. Bugün de bazıları karşılık verdi, bazıları veremedi. Bunlar futbolun içinde olan doğal şeyler” ifadelerini kullandı. "Mecburi değişiklikler oldu" Tadic’in vuruş stili ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kartal, “Tadic’in çok fazla şut atma değil de ayak içi plase vuruşları var. Onun kendine göre vuruş stili var. 86. dakikada Fred ile konuştuk uzun zaman sakatlık yaşadı. Uzatmaları da düşünerek yerine daha mücadeleci birini alarak tüm planlarımız buydu. Szymanski’ye kramp girdi, Becao’nun kasığında ağrı oldu. Mecburi değişiklikler oldu” şeklinde konuştu. “En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçırdı” Penaltı atışlarını da değerlendiren Kartal, “Bonucci çok kariyerli oyuncu, Cengiz de aynı şekilde. Tadic penaltı atışlarında, kariyerinde kaçırdığı penaltı sayısı çok az. Beni şaşırtan bunlar oldu. En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçıran isimler oldu. Bu kadar mücadele ettik. Bu mücadelenin karşılığında 2. golü atarak turu geçebilmek varken, penaltılarla elenmek üzücü oldu” diyerek sözlerini noktaladı.