ÇEVRE - 04 Aralık 2020 Cuma 11:26

Botanik bahçesi ile kampüste görsel bir şölen oluşacak

A
A
A
Botanik bahçesi ile kampüste görsel bir şölen oluşacak

1993 yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Kampüsü’ne kazandırılan botanik bahçesinin, OMÜ Rektörü Prof.

1993 yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Kampüsü’ne kazandırılan botanik bahçesinin, OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal ve üst yönetim tarafından başlatılan yeni doğa ve çevre vizyonu dâhilinde önemli bir bileşen olması planlanıyor.


OMÜ’yü doğal kaynakları, ekosistemi, florası (bitki örtüsü) ve doğal güzellikleriyle bir cazibe merkezi hâline getirmeyi öngören sürdürülebilir çevre hamlesi doğrultusunda botanik bahçesinin de ihya ve imar edilerek kampüsün çekici mekânlarından biri olması hedefler arasında.


Bu amaçla Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recep Sancak; Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Emin Kasap ile Biyoloji Bölümü öğretim üyeleriyle online toplantıda bir araya gelerek bu sürecin nasıl işleyeceğine dair fikir ve değerlendirmelerini paylaştı. Toplantıda ilgili bölümlerin görüşleri alındı, fikirler tartışıldı.


Rektörlük Yönetim Toplantı Salonu’nda Biyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Erkan Yalçın ve Biyoloji Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Hasan Korkmaz, Prof. Dr. Yasemin Özdener Kömpe, Doç. Dr. Zakire Tülay Aytaş Akçin ile on-line görüşen Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal’a ayrıca; Rektör Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Yener Aksoy, Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkan Vekili Nail Çelik ile Orman Mesul Müdürü Şenol Koç eşlik etti.



“Botanik bahçesi, üniversitemizin marka değeri hâline gelmeli”


Toplantının açılışında söz alan Biyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Erkan Yalçın, üniversitede botanik bahçesi altyapısının bulunduğunu ancak bakımsız olduğunu belirterek yapılacak çalışmayla bu bahçenin, üniversitenin marka değeri hâline gelmesini arzuladıklarını söyledi. Botanik bahçesi konseptiyle uyumlu bir bina yapılması talebini de Rektör Ünal’a ileten Bölüm Başkanı Yalçın, “Botanik bahçesi, farklı türleri kapsayan bir bitki çeşitliliğini barındırıyor. 20 dönümlük bir arazimiz var ve bu alanı canlandırıp her yönüyle katkı sunacak bir merkeze dönüştürmek arzusundayız” dedi.


Bölüm Başkanı Yalçın, konuşmasında Türkiye’deki bazı üniversitelerde ve dünyanın farklı ülkelerinde öne çıkan botanik bahçelerinden örnekler verirken İstanbullular için bir nefes alma noktası olmasının yanı sıra, bir araştırma ve eğitim-öğretim merkezi olan Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’nin videosunu da Rektör Ünal ve diğer katılımcıların dikkatine sundu.



“Hedefimiz; arboretum oluşturup bir doğa tarihi müzesi kurmak”


“Aslında biz, söz konusu alanda arboretum (ağaç parkı) oluşturmak ve bir doğa tarihi müzesi kurmak istiyoruz” diyen Prof. Dr. Yasemin Özdener Kömpe de düşündükleri plana ilişkin şöyle konuştu: “Burada çok çeşitli faaliyetler olacak. Zira şehrimizden Botanik Bahçesi’nin ziyaret edilmesiyle ilgili çok fazla talep geldi. Elimizde 10 bin civarında bitki örneği var ve farklı böcek türleri ile fosil örneklerine sahibiz. Dolayısıyla ilk ve ortaöğretim ile lisedeki çocuklarımıza çeşitli bilimsel kurslar vermek istiyoruz. Çok farklı alanlarda yaşama adapte olmuş bitkiler için uygun habitatlar hazırlayarak faydalı olmak niyetindeyiz” ifadelerini kullandı.



“Tehdit altındaki bitkilerin tohumları ile gen kaynaklarını saklamayı düşünüyoruz”


Türkiye’nin endemik bitkiler bakımından zengin bir ülke olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kömpe devamında şunları kaydetti: “Ülkemizde aynı zamanda doğal alanların tahribatı nedeniyle nesli tehlikede olan bitkiler de fazla. İşte bizler tasarladığımız bu çalışmayla tehdit altında olan bu bitkilerin tohumlarını ve gen kaynaklarını saklamayı düşünüyoruz. Ayrıca orkidelerle ilgili olarak da çeşitli çalışmalar yapmak istiyoruz ki bu faaliyet hem bilimsel bakımdan hem de üretim açısından olacak.”



“Botanik Bahçesi, halkla ilişkilerde öncü konuma sahip olacağını umuyoruz”


Botanik bahçesi ile ilgili olarak Biyoloji Bölümünün hem uygulamalarla hem de bu uygulamaların sunulmasında önemli bir rolü olacağına değinen Prof. Dr. Hasan Korkmaz ise, “Botanik Bahçesi ayrıca, halkımıza değişik bitki türlerinin, böcekler ve diğer örneklerin sunulması noktasında önemli bir mekân olarak öne çıkabilir. Böylelikle üniversitemizin halkla ilişkileri üst seviyeye çıkarmasında botanik bahçesinin öncü konuma sahip olacağını umuyoruz” sözlerine yer verdi.



“Farklı kademelerdeki öğrenciler için uygulama alanı olabilir”


Bir diğer katılımcı Doç. Dr. Zakire Tülay Aytaş Akçin, botanik bahçesinin fonksiyonuna ilişkin şunları söyledi: “Botanik bahçesinin farklı kademelerdeki öğrenciler için bir uygulama alanı olacağını umut ediyoruz. Burayı bir doğa tarihi müzesine dönüştürebilirsek çok mutlu olacağız. Bütün çabamız; gerek bitki türlerinin gerekse böcek türlerinin sergilenebileceği bir alan olması yönünde. Umarım sizlerin de desteğiyle güzel bir sonuca ulaşırız.”



“Botanik bahçesini salt ihya etmeyi değil, farklı yaşam alanlarının buluşturulabileceği bir mekâna dönüştürmeyi amaçlıyoruz”


“Yeşil Üniversite” mottosunun gereklerini yerine getirmek için var güçleriyle işe koyulduklarını kaydeden Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal da, “Arzu ettiğimiz şudur: Kampüsün tamamının yaşam alanına dönüştürülmesi. Zaten şu ana kadar yaptığımız çalışmalar lokal değil, aksine bütüncül olarak faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Nitekim lojmanların altındaki alan temizlendi ve projelendirildi. Kampüste 5 farklı etapta imar açısından çalışmalar başladı. Botanik bahçesini de sadece sembolik bir alan olarak değil, eğitim ve öğretimin de bir parçası olarak görüyoruz. Burası örneğin, çevre illerden okul turlarının yapılabileceği bir merkez olarak dikkat çekmeli. Yani botanik bahçesini salt ihya etmeyi değil, farklı yaşam alanlarının buluşturulabileceği bir mekâna dönüştürmeyi amaçlıyoruz. Yer olarak bir ucu gölete kadar uzanan bir aks üzerinde yoğunlaştık. Bu çalışmalar ışığında çalışmalarımızı hızlandırıp kararımızı vereceğiz. Eğer bunları gerçekleştirebilirsek, kampüste görsel bir şölen oluşacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir’de doktor ve sağlık çalışanları kendilerini odaya kilitledi, tehdit şüphelisi tutuklandı İzmir Şehir Hastanesinde “katliam” yapacağını söyleyen ve sağlık çalışanlarını tehdit ettiği iddiasıyla hakkında "beyaz kod" verilen, aracında yapılan aramalarda ise pompalı tüfek, fişek ve bıçak ele geçirilen zanlı, emniyetteki işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Alınan bilgiye göre, bir süre önce İzmir Şehir Hastanesinde tedavi gören ve psikolojik sorunları olduğu ileri sürülen C.Y.’nin (50) dün öğlen saatlerinde pompalı tüfekle hastaneye geleceği ihbarı üzerine hastane polisi ve jandarma ekiplerince çevrede güvenlik önlemleri alındı. Gelen aracı tespit eden polis ve jandarma ekiplerince C.Y. hastane otoparkında etkisiz hale getirildi. Yapılan aramalarda aracın bagajında pompalı tüfek, fişek ve bıçak ele geçirildi. Emniyete götürülen C.Y. buradaki işlemlerinin ardından cumhuriyet savcısının talimatıyla serbest bırakıldı. Tutuklandı Akşam saatlerinde tekrar hastaneye gelen C.Y.’nin "C Blok Kat 9 da katliam yapacağım" demesi üzerine durum 112 Acil Çağrı Merkezine ihbar edildi. Adrese gelen polis ekipleri, acil girişin önünde otoparkta sandalyede oturan C.Y.’nin yanına gitti. Burada polislere ‘gırtlak kanseri kontrolü için patoloji örneği verdiğini, 12 saatte bir defa aspire edilmesi gerektiğini ve kendisi ile ilgilenilmediğini’ söyleyen C.Y. muhafaza altına alındı. Doktor ve diğer sağlık çalışanlarının kendilerini odaya kilitleyerek “beyaz kod” verdiği ileri sürülen olayda, hastanenin acil nöbetçi doktoru B.G.’nin kendisini tehdit ettiğini söylediği C.Y.’den şikayetçi olduğunu beyan etmesi üzerine şüpheli gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen C.Y. çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklandı.
Ankara AK Parti Grup Başkanvekili Akbaşoğlu: “Bugünün önemine uygun olarak bir görüşme oldu ve bayramlaşıldı” AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in TBMM’de görüşmesi hakkında “Bugünün önemine uygun olarak bir görüşme oldu ve bayramlaşıldı” dedi. AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Özel’in görüşmesi hakkında gazetecilerin sorularını cevapladı. Akbaşoğlu görüşme ile ilgili, “Bu konuyla ilgi tabi ki daha önceden de kamuoyuna yansıyan bir talep söz konusuydu. Bu sene inşallah yerine gelmiş olacak. Karşılıklı olarak görüşüp netleştirilecek. Bugüne ilişkin bir resepsiyon. Milli egemenliğin tecelligahı olan meclisimizin 104’üncü yaşında hep beraber burada güzel bir ambiyans oluşturduk. Bütün milletimizin temsilcileri bu birlikteliği ortaya koydu. Cumhurbaşkanımızın resepsiyona teşrifleri ile hep beraber, bütün milletvekilleri ve davetliler ile Cumhurbaşkanımız bir araya geldiler. Daha sonra da içerideki odada değerli siyasi partilerimizin genel başkanları ve temsilcileri ile görüştü. İçeride milletvekillerimiz, CHP Genel Başkanı, Hüda-Par Genel Başkanı, DSP Genel Başkanı AK Parti Grup Başkanı, Meclis Başkanvekillerimiz ve Meclis Başkanımız tabi ki, MHP Grup Başkanvekili vardı. Bugünün önemine uygun olarak bir görüşme oldu ve bayramlaşıldı” şeklinde konuştu.
Çorum Trafik kazası, 4 yaşındaki Zeynep’i ailesinden ayırdı Çorum’un Alaca ilçesinde iki otomobilin çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında 1 çocuk hayatını kaybederken, 4 kişi de yaralandı. Kaza, Çorum-Yozgat karayolunda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Yozgat istikametinden Çorum’a seyir halinde olan Mustafa Fansa (51) yönetimindeki 31 U 3003 plakalı otomobil ile Muhammed Y. idaresindeki 19 ACH 630 plakalı otomobil Boğaziçi köyü kavşağında çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle Fansa yönetimindeki otomobil yol kenarında bulunan tarlaya uçtu. Yoldan geçen sürücülerin ihbarı üzerine olay yerine polis ekiplerinin yanı sıra 112 ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Kazada sürücü Mustafa Fansa ve araçta bulunan Muhammed Emin Fansa (17), Emine Fansa (42), Yunus Emre Fansa (10) ve Zeynep Fansa (4) yaralandı. Yaralılardan 4 yaşındaki Zeynep, sağlık ekiplerinin tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Olay yerinde ilk müdahalesi yapılan yaralılar Alaca Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Yaralılardan Emine Fansa, Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Kazanın ardından Muhammed Y., araçla olay yerinden kaçtı. Bölgedeki kameraları inceleyen polis ekipleri kaçan sürücüyü Yıldızhan Mahallesi Edebali Sokak’ta terk edilmiş halde buldu. Yaptıkları çalışmalar sonucu Muhammed Y.’ye ulaşan polis ekipleri sürücüyü gözaltına aldı. Depremzede olduğu öğrenilen Fansa ailesinin Çorum’da görev yaptığı öğrenildi. Kazayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
Ankara Emre Belözoğlu: “Sosyal medya lağım çukuru” MKE Ankaragücü Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, “Sosyal medyanın benim için hiçbir anlamı yok. Gerçek olduğunu düşünmüyorum. Hiçbir karşılığı olmadan bir lağım çukuru olduğunu düşünüyorum” dedi. Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final ilk maçında MKE Ankaragücü, konuk ettiği Beşiktaş ile golsüz berabere kaldı. Maçın ardından düzenlenen basın mensuplarına açıklamalarda bulunan MKE Ankaragücü Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, bütün futbolcuları ile gurur duyduğunu belirterek, “Bugün Beşiktaş’a net bir üstünlük kuran oyuncu grubum vardı. İnşallah finale çıkan takım oluruz. Bu takımın çok daha iyi yerleri hak ettiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Üzgün olduğu tarafları açıklayan Belözoğlu, sezon genelini değerlendirerek, “Skorlar gelmedi. Çok fazla beraberlik var. Ama yine de oyuncu arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” diye konuştu. "Bu takımın ligde sıkıntı yaşayacağını düşünmüyorum" Sarı-lacivertlilerin teknik patronu, skor üretemediklerinden dolayı üzgün olduklarını kaydederek, şunları söyledi: “Lige hemen döneceğiz. Ligde de kendimizi sağlam pozisyona alacak skorlara ihtiyacımız var. Bu takımın sıkıntı yaşayacağını düşünmüyorum. Taraftarlarımıza, oyuncularıma teşekkür ederim. Skor gelmedi ama oyun anlamında çok yüksek bir dominasyon vardı.” "İnşallah Morutan’ın büyük bir sakatlığı yoktur" Maçta sakatlanarak oyundan çıkmak zorunda kalan Morutan ile ilgili konuşan Belözoğlu, "İnşallah Morutan’ın büyük bir sakatlığı yoktur. Tendonda bir kopma varsa o zaman altı ayı bulur. Ümit ediyorum öyle bir haber almayız. Böyle bir şey inşallah yaşamaz. Ama yaşarsa da çok iyi dönebilecek karaktere sahip bir oyuncu" dedi. “Sosyal medya lağım çukuru” Bir basın mensubunun, ‘MKE Ankaragücü futbolcularının sosyal medyada eleştirildiğini’ söylemesi üzerine, Belözoğlu, şu ifadelere yer verdi: “Sosyal medyanın benim için hiçbir anlamı yok. Gerçek olduğunu düşünmüyorum. Hiçbir karşılığı olmadan bir lağım çukuru olduğunu düşünüyorum sosyal medyanın. Alex bugün elinden geleni yapmaya çalıştı. Ben bir oyuncu transfer ederken, ondan bir performans bekleyerek ediyorum. Bugün performansında eleştirilecek bir şey bulamıyorum. Benim adıma sosyal medyanın hiçbir karşılığı yok. Bizim ailemize küfür edecekler, biz şikayetçi olduğumuzda bize yalvaracaklar yok öyle bir dünya. Bu ülkede, bu düzelmedikten sonra benim oyuncum ve ben mücadele etmek zorundayız. Sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.”