SAĞLIK - 16 Ocak 2020 Perşembe 10:24

Çocuklarda ’erken ergenlik’ alarmı

A
A
A
Çocuklarda ’erken ergenlik’ alarmı

Ergenliğin, çocukluktan erişkinliğe geçiş dönemi olduğunu söyleyen Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Dr.

Ergenliğin, çocukluktan erişkinliğe geçiş dönemi olduğunu söyleyen Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Gülsüm Figen Oltulu, hem Türkiye’de hem de dünyada ’erken ergenliğe’ daha sık rastlanmaya başladığını belirterek, “Kızlarda 8, erkeklerde ise 9 yaşından önce ergenliğe ait belirtiler görülüyorsa, vakit kaybetmeden bir uzmana danışılmalı” dedi.


VM Medical Park Samsun Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Gülsüm Figen Oltulu, dünyada ve Türkiye’de son yıllarda erken ergenlik olguları artışa geçtiğini söyledi. Ergenlikte çocukta fizyolojik, psikolojik ve sosyal açıdan birçok değişim gözlendiğinin altını çizen Figen Oltulu, "Uzmanlar tarafından bu artıştan gıdaların içinde bulunan hormon ve katkı maddeleri, iklim değişiklikleri, kullanılan plastik malzemeler ve oyuncakların içindeki hormon benzeri etki oluşturan kimyasallar sorumlu tutuluyor. Fast food tarzı ve yapay endüstri ürünleri ile beslenme alışkanlıkları obeziteye neden olarak vücut yağ oranını artırıp erken ergenliğe neden olabilir” diye konuştu.



“Kızlarda daha sık görülüyor”


Kızlarda 8, erkeklerde ise 9 yaşından önce ergenliğe ait belirtiler görülüyorsa çocuğun erken ergenliğe girmiş olabileceğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Gülsüm Figen Oltulu, “Erken ergenlik kız çocuklarında daha sıktır ve genellikle nedeni bilinmez. Ancak bazen altta yatan çok önemli bir tıbbi problem olabilir. Meme gelişimi başlayan bir kız çocuğunun yaklaşık 2 yıl sonra adet kanamaları başlar. Erkek çocuklarda ise erken ergenliğin nedeni beyin apseleri ve enfeksiyonları, beyin tümörleri, yumurtalık-testis tümörleri, böbrek üstü bezlerinin tümörleri ve hastalıkları olabilir" şeklinde konuştu.



“Erken teşhis önemli”


Erken ergenliğe giren çocukların yaşıtlarından önce büyümeye başladığını ve cinsiyet hormonlarının etkisi ile kemiklerindeki büyüme noktalarının erken kapandığını, bu nedenle yetişkinlikte boylarının kısa kalacağını vurgulayan Oltulu, “Erken ergenliğe giren çocukların ayrıca yaşıtlarına göre daha gelişkin görünmelerinin de psiko-sosyal sorunlara yol açabiliyor. Kızların normalden erken dönemde yaşamak zorunda kaldıkları adet kanamasıyla baş etmelerinin de zor olabiliyor. Eğer altta yatan tıbbi bir problem bulunuyorsa (beyin tümörleri gibi) ve tanı konulmakta geç kalınırsa, hayati tehlikenin de söz konusu olabilir” ifadelerini kullandı.



Tanının nasıl konulacağı ve tedavi konusunda da bilgiler aktaran Oltulu şunları söyledi:


“Erken ergenlik tanısının araştırılması için fiziki incelemeden sonra kemik yaşını değerlendirebilmek adına el- bilek grafisi; iç genital organları değerlendirmek içinse kızlarda pelvik ultrasonografi, ergenlikle ilgili hormon tetkikleri ve hormonal uyarı testleri yapmak gerekir. Ayrıca tanı kesinleşince hipofiz MR da çektirerek beyinde bir sorun olmadığından emin olmak gereklidir. Erken ergenliği hormonları baskılayan ilaçlar ile durdurabilir. Kızlarda 11, erkeklerde 12 yaşına kadar tedaviye devam edilir. Genellikle 28 günde bir aşı şeklinde yapılan bir ilaç kullanılır. Tedavi sonlandırıldıktan sonra normal ergenlik süreci yeniden başlamaktadır. Tedavinin ilaca karşı alerji gelişme riski dışında belirgin yan etkisi saptanmamıştır."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Şiddet uygulanarak çenesi kırılan kedinin tedavisi sürüyor Zonguldak’ta şiddet uygulanması sonucu çenesi kırıldığı değerlendirilen sahipsiz kedinin veteriner kliniğindeki tedavisi sürüyor. Zonguldak’ta sahipsiz bir kedinin çenesinin kırık, dişlerinin ise dağıldığı görülen vatandaşlar; durumu hayvansever Seda Mercan’a iletti. Mercan’ın yönlendirmesi üzerine yaralı kedi kutu ile veteriner kliniğine getirildi. Şiddet görmesi sonucu çenesinde kırık olduğu değerlendirilen kedi; sağlık durumunun ağır olması sebebiyle bir süre gözlem altında tutuldu. Ameliyata alınan kedinin çenesine plak uygulaması yapılırken serklaj telleriyle sabitleme işlemi de gerçekleştirildi. Kedinin sağlık durumu hakkında konuşan veteriner hekim Fatih Yaman, “İlk geldiği zaman operasyonu kaldırabilecek bir durumda değildi. Çok özel bir şekilde, bir bebekle nasıl ilgileniyorsak onunla o şekilde ilgilendik. Çok güçlü bir kedi. O bizden vazgeçmedi, biz de ondan vazgeçmedik. Çenesine hem plaka uygulandı hem de serklaj telleriyle sabitleme işlemi gerçekleştirildi. Düşündüğümüzden çok başarılı bir sonuç elde ettik. Operasyondan sonra 2-3 gün boyunca sıvı gıdalarla beslemeye devam ettik. Şimdi eski gücüne kavuştu. Daha da iyi olacak. Şimdi yemek yiyebiliyor. Her şey yolunda gidiyor. Tedavinin tamamen sonuca ulaşmasının belli bir yolu var. Tedavisi şu an iyi gidiyor” dedi. Kediyi ilk gördüğünde durumuna ağladığını anlatan hayvansever Seda Mercan, "Uzun bir tedavi süreci var. İnanılmaz şekilde düzeldi. Aldığımda çok üzülmüştüm, hatta ağlamıştım. Hayvanın halini gördüğümde inanamadım. ’İmkansız, düzelmeyecek.’ derken hayata tutundu. Veteriner hekimlerimiz inanılmaz bir özveri ve titizlikle çalıştılar. Gece gündüz baktılar ve şimdi bu halde. Ağzı da düzeldi, yemek yemeğe başladı, suyunu içiyor" ifadelerine yer verdi.
Muş Varto’da atlı ve eşekli 23 Nisan kutlaması Muş’un Varto ilçesine bağlı köy okulunda yapılan atlı ve eşekli gösteriyle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlandı. Varto ilçesine yaklaşık 20 kilometre mesafede bulunan 35 haneli ve 400 nüfuslu Dutözü köyünde 16 öğrencisi bulunan Dutözü Köyü İlkokulunda düzenlenen etkinlikle 23 Nisan kutlandı. Köy Muhtarı Cengiz Aktaş ve Okul Müdiresi Nida Kazanç’ın hazırlamış olduğu etkinlikte, öğrencilerin hayvan sevgisini daha iyi anlamaları bakımında eşekli ve atlı kutlama yapıldı. Çocukların köyde yaşamalarını göz önüne alarak hayvan sevgisini daha iyi aşılamak üzere böyle bir etkinlik yapmayı düşündüklerini söyleyen Dutözü Köyü İlkokulu Müdiresi Nida Kazanç, “Bugün 23 Nisan’ın 104. yıl dönümü nedeniyle toplandık. Çocuklarla birlikte bir yürüyüş yaptık. Şimdide gösterilerimize devam edeceğiz. İnşallah güzel bir etkinlik çıkaracaklar. Çok çalıştılar, güzel çalıştılar. Tüm çocukların bayramı kutlu olsun. Bu çocuklar köy çocukları, özellikle atlı ve eşekli bir kutlama yaptık. Çocukların hayvan ve doğa sevgisi olduğundan dolayı onları bu sevgiden mahrum etmedim” dedi. Köyde yapılan etiklikten sonra ilçe merkezinde yemek yiyen öğrenciler, daha sonra Varto Kaymakamı Musa Ayyıldız’ı makamında ziyaret ettiler. İlçe Milli Eğitim Müdürü Yalçın Süne’nin de hazır bulunduğu ziyarette, öğrenciler yaptıkları etkinliklerle ilgili Kaymakam Ayyıldız’a bilgiler verdiler. İl Jandarma Komutanlığında bomba arama köpeğinin gösterisini de izleyen öğrenciler, daha sonra Milli Eğitim Müdürlüğü ve İlçe Emniyet Müdürlüğünü de ziyaret ederek köylerine döndüler. İlçe Milli Eğitim Müdürü Yalçın Süne, tüm Vartoluların bayramını kutlayarak, Dutözü köyündeki çocukların 23 Nisan ile ilgili güzel bir etkinlik yaptıklarını dile getirdi.
Adana DAİMFED Genel Başkanı Karslıoğlu: "Öncelikli hedefimiz kentsel dönüşüm" Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhit Birlikleri Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu, öncelikli hedeflerinin kentsel dönüşüm, yerinde dönüşüm ve imar çalışmaları olduğunu söyledi. Karslıoğlu, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte 31 Mart Mahalli İdareler Seçiminde yeniden Adana Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Zeydan Karalar’ı ziyaret ederek tebrik etti. Karslıoğlu, ziyaret sırasında yaptığı konuşmada, "Adana Büyükşehir Belediye Başkanımıza başarılar diliyorum. Kendisi çalışkan ve kentimizin meselelerine vakıf birisidir. Geçtiğimiz dönemde yaptıklarının, yapacaklarının teminatı olacağından kuşku duymuyoruz. Yeni görevinin hayırlı olmasını diliyoruz. Öncelikli Adana hedefimiz olan kentsel dönüşüm, yerinde dönüşüm ve imar çalışmaları konuları olacaktır. Bu konularda sektör olarak Zeydan Başkanımıza desteğimiz sürecektir. Zeydan Başkanımıza Adana için yapacağı çalışmalarda başarılar diliyoruz." ifadelerine yer verdi. Karalar ise, “DAİMFED çalışmalarını yakından takip ettiğimiz başarılı bulduğumuz önemli bir oluşum. DAİMFED Sektör temsilcilerini bir çatı altında toplayarak bizlere de önemli katkılar sağlamıştır. Geçtiğimiz çalışma döneminde olduğu gibi önümüzdeki yıllarda da iş birliğimiz sürecektir. Herkesin birlik olması ve Adana’nın çıkarı için el ele çalışması gerekiyor. Bizler bundan sonra bir ve beraber olarak Adana’nın çıkarlarını korumak için çalışacağız” diye konuştu.
Ankara TBMM özel oturumu AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, “Türkiye Büyük Millet Meclisinin millî mücadelemizde gönüllerde yaktığı istiklal ateşi en karanlık günlerde aziz milletimizin yolunu aydınlatmış, halkımıza güç, cesaret ve moral aşılamıştır” dedi. TBMM Genel Kurulu’nda 23 Nisan dolayısıyla özel oturum toplantısı düzenlendi. AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, 23 Nisan gününün tarihi şan ve şerefle dolu aziz milletin ulusal egemenliğini demokrasi çatısı altında güvene kavuşturmuş olduğu bir gün olduğunu belirterek, “Türkiye Büyük Millet Meclisinin açıldığı 23 Nisan 1920 “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” diyerek bağımsızlığımızı ve millî iradenin hâkimiyetini dünyaya ilan ettiğimiz tarihtir. Vatanımızın işgal edildiği, aziz milletimizin özgürlüğüne ve geleceğine kastedildiği hayati bir dönemde açılan Büyük Millet Meclisimiz istikbal mücadelemizin ve bağımsızlığa giden yolun öncüsü olmuştur. Türkiye Büyük Millet Meclisinin millî mücadelemizde gönüllerde yaktığı istiklal ateşi en karanlık günlerde aziz milletimizin yolunu aydınlatmış, halkımıza güç, cesaret ve moral aşılamıştır. Emsalsiz bir azim ve kararlılıkla Kurtuluş Savaşı’nı başlatan aziz milletimiz tüm imkânsızlıklara rağmen ayağına pranga vurulmasına, bağımsızlığının elinden alınmasına izin vermemiş ve bütün zorluklara rağmen çetin mücadelesini şanlı bir zaferle taçlandırmıştır. İstiklal Harbi’mizin karargâhı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi aynı zamanda demokrasimizin, ulusal egemenliğin ve istiklalimizin de âdeta bir sembolü hâline gelmiştir” dedi. CHP Genel Başkanı ve Grup Başkanı Özgür Özel, Meclisin 104 önce Türkiye’nin dört bir tarafı işgal altındayken kurtuluşa inanan 436 temsilcinin katılımıyla açıldığını hatırlatarak, “Sinop Mebusu Şerif Bey’in en yaşlı üye sıfatıyla yaptığı konuşmayla vazifeye başlayan Büyük Millet Meclisinin eline milletimizin yazgısı emanet edilmişti. O gün oluşan iradenin önünde büyük engeller vardı; önlerindeki engel, işgal ordularından ibaret değildi. En büyük engel, işgal ordularını kırmızı halıyla karşılayıp onların himayesinden medet uman, bir acziyete teslim olan muktedirlerdi ancak kurucu kadroların o günkü şiarı milletin istiklalini yine milletin azim ve kararının kurtaracağına olan inançlarıydı. Kurucu iradenin demokrasiye verdiği önemi anlamak için hatırlanmalıdır ki bu Meclisin Şerif Bey’in konuşmasından sonra aldığı ilk karar, gelen mebusların mazbatalarının doğruluğunu tespit etmek için kurduğu Mazbata Tetkik Komisyonudur. Yüz dört yıl önce bu çatı altında tüm milletin iradesine ayna olan Meclis önce kurtuluş mücadelesini yönetmiş, ardından bağımsızlığımızı kazanmış ve Türkiye Cumhuriyeti devletini var etmiştir. Bugün bulunduğumuz koltukları kıymetli kılan gerçeklik Meclisin bir askerî mücadele sonucunda kurulmadığı, Meclisin bir askerî zaferi yönettiği ve devlet kurduğu gerçeğidir. Dolayısıyla dünya tarihinde sandıktan çıkan iradenin kurduğu tek bir ülke varsa o da kuşkusuz Türkiye Cumhuriyeti devletidir” ifadelerini kullandı.