SAĞLIK - 19 Temmuz 2021 Pazartesi 09:50

Göz tembelliği sosyal yaşamı etkiliyor

A
A
A
Göz tembelliği sosyal yaşamı etkiliyor

Göz Hastalıkları Uzmanı Opr.

Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Mustafa Duran, “Ambliyopi (göz tembelliği) yaşamda, iş seçiminde, okul ve arkadaşlık ilişkilerinde, sağlam gözün herhangi bir nedenle kaybı durumunda çocuğu psikososyal yönden etkileyen ciddi ve maddi külfetli sosyal bir sorundur. Bu yüzden erken tanı çok önemlidir” dedi.


Medicana International Samsun Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Mustafa Duran göz tembelliğine dair bilgiler verdi.


"Göz tembelliği , görme keskinliğinde tek veya iki taraflı belirgin düşüklükle karakterize olan bir durumdur" diyen Duran, ”Görme göz ve beynin koordineli çalışmasıyla gerçekleşir. Normalde dış dünyadaki görüntüler her iki gözümüze birden sinirsel uyarılar olarak gelir. Herhangi bir nedenle iki gözdeki görüntü tek görüntüye dönüştürülemezse bir gözden beyne daha zayıf uyarı ulaşır. Böylece daha düşük görme gerçekleşir. Göz tembelliğinde gözler anatomik olarak tamamen normaldir” şeklinde konuştu.



Göz tembelliği ne kadar yaygındır?


Göz tembelliğine her 100 çocuktan 2-3 tanesinde rastlandığını belirten Mustafa Duran, "Erken tespit ve tedavi edilmezse genç erişkinlerde en sık görülen görme sorunu olarak karşımıza çıkar. Göz tembelliği yaşamda iş seçiminde, okul ve arkadaşlık ilişkilerinde, sağlam gözün herhangi bir nedenle kaybı durumunda çocuğu psikososyal yönden etkileyen ciddi ve maddi külfetli sosyal bir sorundur. Bu yüzden erken tanı çok önemlidir. Göz tembelliğini erken teşhis etmek amacıyla gelişmiş ülkelerde kreşlerde görme taramaları yapılmaktadır. Bizde kısmen ilkokullarda yapılan bu taramaların daha erken yaşta yaygın olarak kullanılmaya başlatılması gerekir" ifadelerin kullandı.



Aileler çocuklarını göz tembelliğinden nasıl koruyabilir?


Göz tembelliğinin ne kadar erken yakalanırsa tedavisinin o kadar başarılı olduğu ve kısa sürdüğünü söyleyen Opr. Dr. Duran, "Bu yüzden hiç şikayet olmasa bile 6 ay-1 yaş arası, 3-5 yaş arası ve 7 yaş civarlarında rutin göz muayenesi gerekir. Bunun dışında şu belirtiler görülürse doğumdan itibaren hiç beklemeden çocuk göz uzmanına (pediatrik oftamolog) başvurulmalıdır. Bunlar, şaşılık, erken doğum, gözde beyazlık, nistagmus (gözlerde titreme), cisimlere yakından veya yan bakma, başı omuza eğerek veya çeneyi kaldırarak bakma, gözleri ovuşturma, kırpıştırma, gererek açma, bir gözü kısma veya kapatma, ailede gözlük kullanımı veya tembelliktir" diye konuştu.



Göz tembelliği nasıl tedavi edilir?


Tedaviye ilişkin bilgiler veren Dr. Duran şunları söyledi:


"Göz tembelliği tedavisinin temelinde tembel olan gözün çalıştırılarak beyin ile olan sinirsel bağlantılarının güçlendirilmesi yatar. Öncelikle göz muayenesi yapılarak ihtiyaç varsa gözlük verilir. Sağlam göz belirli süreler ile kapatılarak tembel göz çalışmaya sevk edilir. Bu çalışma evde yapılabildiği gibi CAM çalışması şeklinde de (ki bu durumda çocuk belli bir yaşa ve görme düzeyine sahip olmalıdır) yapılabilir. Seyrek olarak kapatmaya dirençli çocuklarda ise sağlam gözde gözbebeği genişletilip bulanık görme yaratılır yani tembel gözü çalıştırmaya sevk edecek damla tedavisi uygulanır. Göz tembelliği tedavisi çocuk, aile ve hekim koordinasyonunu gerektiren bir tedavidir. En iyi sonuçlar ilk 4 yaşta alınmaktadır. 4-7 yaş arası çocuğun kapatmaya direnç gösterdiği, hem aile hem çocuk için zorlu bir dönem olmasına rağmen bu yaşta da sonuçlar oldukça yüz güldürücüdür. Daha önceleri 10’lu yaşlarda terk edilen ambliopi tedavisi son çalışmalar ışığında günümüzde 15 yaşa kadar sürdürülebilmektedir."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sağlık Bakanı Koca: "Malpraktis, Türkiye’de kökten çözülüyor" Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ni ziyaret eden Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Beyaz reformla birlikte düzenlenen Malpraktis Yasası var. Dünyada benzeri olmayan şekliyle Malpraktis, Türkiye’de kökten çözülüyor" dedi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Zeytinburnu’nda esnafları ziyaret ederek vatandaşlarla bir araya geldi. Bakan Fahrettin Koca’ya Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, eşlik etti. Öğle namazını Millet Camii’nde kılan Bakan Koca, 58. Bulvar esnafını ziyaret etti. Ziyaretin ardında Bakan Koca, Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesine geldi. Başhekimlik binasında hastane yöneticileri ve çalışanları ile bir araya gelen Bakan Koca, daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu. "Dünyada hekimlik, sigorta şirketleri ile avukatlar arasına sıkışmış durumda” Hekimlerin yapmış oldukları operasyonlardan sonucu kötü olan ve hekimlerin tazminat ödemelerini sonlandıran yasa ile konuşan Bakan Koca, “Beyaz reformla birlikte düzenlenen Malpraktis Yasası var. Dünyada benzeri olmayan şekliyle Malpraktis, Türkiye’de kökten çözülüyor. Kasıt olmadıkça sağlık çalışanına veya hekime rücu edilme durumu söz konusu değildir. 1 buçuk yıldan fazla zaman geçti, devam eden davalar dahil olmak üzere bugüne kadar hiçbir hekim arkadaşımıza rücu söz konusu olmadı. Kasıt olmadıkça rücu söz konusu olmayacak. Kasıt varlığı mahkeme kararıyla sabitse o zaman cezaevinde olan bir kişiden bahsediyoruz. Bu anlamda beyaz reformun en büyük kazanımlarından bir tanesi Malpraktis Yasası oldu. Dünyada hekimlik, sigorta şirketleri ile avukatlar arasına sıkışmış durumda. Türkiye uygulamada dünyada örneği olmayan bir ülke hekim arkadaşlarımızın uygulamadaki başarılarını biliyoruz” dedi. “Bahsettiğiniz bilirkişi raporuyla tespit edilen özel sektörde çalışan biriyle ilgili olan bir davadan bahsediyoruz” Özel sektörde çalışan bir hekimin 39 milyon tazminat ödemesiyle ilgili konuşan Bakan Koca, “Malpraktis, bu uygulamadaki başarımızı sürdürmek için son derece önemli bir yasaydı. Bu yasa ile kasıt olmadıkça rücu söz konusu olmayacak. Bahsettiğiniz bilirkişi raporuyla tespit edilen özel sektörde çalışan biriyle ilgili olan bir davadan bahsediyoruz. Kamuda çalışan hiç kimsenin bu anlamda kasıt olmadıkça rücu durumu söz konusu olmayacak. Özel sektör ayrı. Kamuyla ilgili güvence sağlanmış durumda. Bu anlamda hiçbir hekim arkadaşımız endişe etmesin. Devam eden ve bundan sonra olacak olan davalarla ilgili kasıt, mahkeme kararıyla sabit değilse hiçbir şekilde rücu söz konusu olmayacak. Bu yasa dünyada benzeri olmayan hekimleri güvence altına alan bir yasa olduğunu bilelim” şeklinde konuştu. “700 yataklı bir hastanenin yakında yapım ihalesine çıkıyoruz” Zeytinburnu’nda yeni bir hastanenin yapım ihalesine çıkıldığını söyleyen Bakan Koca, “Zeytinburnu’yla ilgili ciddi bir sağlık kuruluşuna ihtiyacımızın olduğunu biliyoruz. Buradan arsasını planladığımız, imar durumunu belediye başkanımın da bu noktada bitirdiği ve projesini de bitirmiş olduğumuz 700 yataklı bir hastanenin yakında yapım ihalesine çıkıyoruz. Var olan hastanenin 300 yataklı hastane ile birlikte sağlık kampüsünde toplam 1000 yataklı eğitim, araştırmasın Zeytinburnu kavuşmuş olacak. Bununla ilgili 2026 yılı sonunda bitirmeyi planladık. Burada göğüs hastalıkları, göğüs cerrahisinin önemli olduğunu biliyoruz. Göğüs hastalıkları, göğüs cerrahisinin önde olduğu ama onkoloji, KVC dahil bütün birimleriyle yetkin olan hastanın bir başka hastaneye sevk edilmediği, şehir hastanesi standartlarında bir hastaneye Zeytinburnu kavuşmuş olacak. 2026 yılı sonu için bitirmeyi planladık” ifadelerini kullandı. Zeytinburnu’na yeni bir sağlık kompleksine ihtiyacı olduğunu söyleyen Bakan Koca, “Başkanımla da konuştum, var olan alanın sağlık alanı olarak, sağlık kuruluşu yapılmasından yanayım. Bu konuyla da ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Mehmet Özhaseki’yle onunla görüşmüş olacağım. Burayı da sağlık alanına katmak istiyoruz. Çabamız o yönde olacak” cümlelerini kullandı. Bakan Koca, açıklamaların ardından hastaneden ayrıldı.