EKONOMİ - 18 Aralık 2018 Salı 17:02

Hindiye rağbet yok

A
A
A
Hindiye rağbet yok

Kış aylarının ve yılbaşının önde gelen yiyeceklerinden olan hindiye bu sene rağbet yok.

Kış aylarının ve yılbaşının önde gelen yiyeceklerinden olan hindiye bu sene rağbet yok.


Kış aylarında sık tüketilen hindi, ördek ve kaz gibi yiyecekler bu sene hem üreticisini hem de tüketicisini memnun edemedi. Vatandaşlar yüksek fiyatlardan dolayı bu yiyeceklerini alamazken, satıcılar ise satış yapamamaktan şikayetçi. Satıcılar, vatandaşların 200 liralık hindi almak yerine, 22 lira değerindeki 3 kiloluk bütün tavuk alıp, hindi gibi içini doldurduklarını ifade ettiler.



“Hindi yerine tavuk alıp, içini dolduruyorlar”


Vatandaşların hindi almak yerine bütün tavuk alıp, içini doldurduğunu ifade eden kanatlı hayvan satıcısı Hüseyin Kanca, “Bütün hindinin kilo fiyatı 17-20 lira arasında değişiyor. Bir hindi ortalama 110 lira civarında tutuyor. Köy hindisinin kilosu da 25-30 lira arasında değişiyor. Onun da bütün bir hindinin fiyatı 200 lira tutuyor. Vatandaşlar bütün hindiye değil ama parça hindiye ilgi gösteriyorlar. Hindi doldurma olayında geçen sene de bu sene de büyük bir azalma var. İnsanlar yılbaşında genellikle tavuk dolduruyor. İnsanlar 200 lira köy hindisine vermek yerine 22 liralık tavuk alıp onu dolduruyor. Bunların yanı sıra hindi yüreğinin kilosu 15, taşlığının kilosu 13, kanadının kilosu 11, boynunun kilosu 13 lira ve budunun kilosunu da 20 lira. Ördeğin kilosu 20 liradan satılırken, kazın kilosu ise 45 liradan alıcı buluyor. Bütün kaz 240, ördek ise 100 lira civarında” dedi.



“Hindiyi soran çok, alan yok”


Hindinin fiyatını duyan vatandaşın almaktan vazgeçtiğini belirten hindi üreticisi Cevat Tanrıkulu, “Hindi fiyatları normal ama işler oldukça düşük. İstediğimiz hindi talebi şu anda yok. Geçen sene bu zamanlarda çok daha fazla hindi satıyorduk. Piyasalardaki olumsuz hava, hindi satışlarını da etkiledi. Köy hindisinin kilosunu 28-30 liradan satıyoruz ama rağbet yok. Vatandaşlar hindiyi soruyorlar, ilgi gösteriyorlar ama fiyatını duyunca almaktan vazgeçiyorlar. Vatandaşlar hindiyi alıp yemek istiyor ama fiyatı bütçeleri zorluyor. Sadece hindi değil, kaz ve ördeğin fiyatını soran vatandaşlar da alım gücünden dolayı vazgeçiyorlar. Tek umudumuz yılbaşından önceki gün. Yine de bu seneki hindi satışlarından ümitsiziz” diye konuştu.


Hindi, kaz ve ördeğin fiyatının pahalı olduğunu söyleyen vatandaşlar da bütün tavuk almayı tercih ettiklerini dile getirdiler.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kira tespit davalarında dava sayısını ve mağduriyeti azaltacak bir ihtiyati tedbir önerisi Kanun’a göre kira tespit davaları, en erken altıncı kira yılı için açılabilir (TBK 344/3). Bu davayı genellikle kiraya veren taraf kiracıya karşı açar ve davanın konusu, kira bedelinin emsalleri düzeyine yaklaştırılmasıdır. Kiraya verenin tespit davasını kazanacağı neredeyse kesin olmasına rağmen sonuçlanmasının birkaç yıl sürdüğünü belirten Prof. Dr. Umut Yeniocak, emsal kiraya yakın ihtiyati tedbir kararının mağduriyeti azaltacağını açıkladı. Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Umut Yeniocak, yüksek enflasyon sebebiyle hızla artan kiraların ev sahibi ile kiracıları çok sık karşı karşıya getirdiğini hatırlattı. Prof. Dr. Umut Yeniocak, kiraya verenin açacağı tespit davasını kazanacağı neredeyse kesin olmasına rağmen sonuç alınabilmesinin maalesef birkaç yıl sürebildiğini belirtti. Kiraya verenin davanın sonunu beklemesi hatta geçmişe dönük kira farklarının tahsili talebiyle kararı icraya koyması için de mahkeme kararının kesinleşmesini beklemesi gerektiğini ifade etti. Yeniocak’a göre kiraya veren, yıllar süren davanın sonunu bekleyip geçmişe dönük kira farkını faiziyle talep ettiğinde, kanun gereği kendisine ödenen faiz de enflasyon karşısında oldukça düşük düzeyde olduğundan, bir mağduriyet de bu aşamada yaşanıyor. “Emsal kiraya yakın ihtiyati tedbir kararı, mağduriyeti azaltır” Bu tabloda müdahale edilmesi gereken çok şey olduğuna değinen Yeniocak, “Elbette, enflasyon kalıcı olarak düşürülmedikçe bu sorunun sadece hukuk yoluyla kalıcı olarak çözümü mümkün değildir” değerlendirmesini yaptı. Ancak kısa vadede kira tespit davalarında davacı kiraya veren tarafın, davalı kiracının dava süresince emsal kiraya yakın bir kira ödemesi yönünde ihtiyati tedbir talep etmesi ve mahkemenin de dosyada sıra dışı bir durum yoksa özellikle içinde bulunduğumuz yüksek enflasyon şartlarında bu tedbir kararını vermesi gerektiğini vurguladı. Böylece dava boyunca yükseltilmiş kira bedelini tahsil eden ev sahibi için davanın uzun sürmesinin ikinci bir mağduriyet sebebi olmaktan çıkacağını kaydetti. Yeniocak, son olarak mahkemelerin bu yönde tedbir kararı vermeleri hâlinde uyuşmazlıkların arabuluculuk aşamasında anlaşmayla çözülme ihtimali de artacağından dava sayısının azalacağını öne sürdü. Ayrıca bu uygulamanın, taraflar arasındaki menfaat dengesine daha uygun bir çözüm olacağına da dikkat çekti.