GENEL - 03 Aralık 2020 Perşembe 16:48

OMÜ Rektör Yardımcısı Fehmi Yazıcı: “Gıda alanında kendimize yetmek zorundayız”

A
A
A
OMÜ Rektör Yardımcısı Fehmi Yazıcı: “Gıda alanında kendimize yetmek zorundayız”

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektör Yardımcısı Prof.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fehmi Yazıcı, “Her ne kadar bazı alanlarda gerekli atılımları atamamış olsak da, kendi kendine yetebilen bir ülke olarak hala kendimizi kabul edebiliriz. Eksikliklerimizi hızlı bir şekilde gidererek gıda alanında kendimize yetmek zorundayız” dedi.


Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) ile Tarım ve Gıda Etiği Derneği (TARGET) iş birliğinde çevrimiçi ortamda "Tarım ve Gıda Etiği Güz Semineri" düzenlendi. OMÜ Uzaktan Eğitim Merkezi imkanlarıyla gerçekleştirilen seminerde katılımcılar ‘Gıda Güvenliği ve Etiği’ konularında görüşlerini dile getirdi.


Programın açılış konuşmasını Tarım ve Gıda Etiği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Ankara Üniversitesi Önceki Rektörü Prof. Dr. Cemal Tepe gerçekleştirdi. Programın daha önce yüz yüze olarak Samsun’da yapılmasının planlandığını ancak pandemi nedeniyle bu online buluşmaya karar verdiklerini dile getirdi.


Prof. Dr. Tepe şunları söyledi: “Kovid-19 salgını tarım ve gıdanın yaşamsallığını, gelecek için önemini, insan için değerini çok açık bir biçimde ortaya koymuştur. Aynı zamanda gerek küresel, gerek ulusal gerekse de yerel düzeyde tarım ve gıda sistemlerinin kırılganlıklarını ve zaaflarını göstermiştir. Bu anlamda derneğimiz ekseninde bilim ve etiğin birlikte yer aldığı, daha adil, daha paylaşıcı ve doğaya saygılı bir tarım ve gıda sistemi oluşturulmasını savunmakta ve buna katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.”


OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fehmi Yazıcı, “Ülkemiz bu konuya şiddetle ihtiyacı var. Özellikle gıda alanında çok büyük eksikliklerimizin olduğunu düşünüyorum. Pandemi sürecini yaşıyoruz ama bittiğinde pek çok alan çok daha farklı olacak. Bunlardan bir tanesi de doğal olarak tarım ve gıda alanı. Biz şunu gördük: Teknolojisi son derece ileri olan ülkeler, daha önce hiç önemsemedikleri çok küçük denilebilecek konularda sıkıntı yaşadılar. Global dünya pandemiden sonra artık daha merkezi hale gelmek zorunda. Ülkeler kendi ürünlerini, gıdalarını; kendileri maksimum seviyede yetiştirmek zorunda olduklarını anladılar. Buna dönük sistemleri kurmak zorunda olduklarını herkes anladı. Bu bakımdan Türkiye şanslı bir ülke. Her ne kadar bazı alanlarda gerekli atılımları atamamış olsak da, kendi kendine yetebilen bir ülke olarak hala kendimizi kabul edebiliriz. Eksikliklerimizi hızlı bir şekilde gidererek gıda alanında kendimize yetmek zorundayız. Çünkü kriz anında, pandemi anında; paranız olsa bile bunları dışarıdan alamıyorsunuz. Pandemi bir diğer hususu daha öne çıkardı o da gıda güvenliği ve etiği. Biz bir şekliyle gıdayı topraktan tüketiciye kadar güvenli bir şekilde getirmek zorundayız. Eğer biz gıda güvenliğini, etik ilkeler doğrultusunda sağlayabilirsek insanımızı maksimum ölçüde korumuş oluruz. Sağlık harcamalarımızı maksimum oranda azaltmış oluruz ve sağlıklı beyinler, sağlıklı nesiller ortaya çıkmış olur” diye konuştu.


Programda Ankara Üniversitesi Gıda Güvenliği Enstitüsü Kurucu Müdürü Prof. Dr. Nevzat Artık, “Türkiye ve Avrupa Birliği Ülkelerinde Gıda Güvenliği Uygulamaları” konusundan bahsetti. OMÜ Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Evren ise “Gıda Etiği” konusunda sunum gerçekleştirdi. Samsun’da bir gıda işletmesi sahibi olan Ümit Dedezade gıda üretiminde sektörde karşılaşılan zorluklara dair deneyimlerini paylaştı.


Nevzat Artık, “Bizim ülkemizdeki çalışmalarda fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik açıdan tüketicilere uygun gıda maddelerinin sunulmasıdır. Endüstride halk sağlığını korumak için gıda güvenliğini korumak çok önemli. Birincil üretimden başlayarak (tarla, bahçe, ahır, kümes), üretim, işleme, muhafaza, taşıma ve dağıtım koşullarında tüketicilere uygun gıda maddelerinin sunulmasıdır. Avrupa Birliği’nde 2002 yılında bir kriz oldu. 181 bin adet deli dana hastalığı oluştu. Bu hastalık sığırlarda görülüyor. Hayvanın beyninde problem oluşuyor kendini öldürmek için duvara vuruyor kendisini. O hayvanın etini yerseniz hastalık size de hastalık geçebiliyor. Bundan ötürü AB yeni bir yaklaşıma geçti. Çünkü risk o dönemde başladı. Bizim ülkemizde de çalışmalar 2002 yılında başladı” şeklinde konuştu.


İnsan faktörünün gıda güvenliğinde etkili olduğuna değinen Mustafa Evren, “Gıda etiği ne yediğimizin üretilme, dağıtılma, pazarlanma, hazırlanma ve sonuçta tüketilme şekli dahil insan, hayvan ve gezegen sağlığını ve refahını nasıl etkilediğine dair disiplinlerarası bir çalışmadır. Gıda üretimi ve pazarlamasında etik olmayan davranışlara karşı tüketiciler, yasalar ve çeşitli kalite standartlarıyla korunmaya çalışılmaktadır. Ancak sadece standartlar ve yasalar tüketicileri korumak için yeterli değildir. Çünkü gıda zincirinin her basamağında insanlar ve davranışları etkili olmaktadır. Bu nedenle etik ilkelerin olmadığı gıda üretimi güvenli bulunmamaktadır” ifadelerini kullandı.


Kendisi gibi gıda mühendislerinin işletmelerin başına geçmesi gerektiğini dile getiren Ümit Dedezade, “İşletmelerin o ışıl ışıl dış görünüşlerine değil mutfaklarına arkadaki görünmeyen kısımlarına geçtikçe gördüğüm manzara nasıl bir iş yapmamam gerektiğini bana tekrar tekrar öğretti. Kurduğum ilk imalathaneden itibaren üretimimizi şeffaf plakalar ardında gerçekleştirdik. Bu pek de görmeye alışık olmadığımız bir şeydi ve inanıyorum ki ciddi bir güven tazeledi. Bugün bile aynı soruyu soruyorum. Neden bir fırını, gıda işletmesini, dondurma işletmesini restoranı meslektaşlarım açmıyor. Güvenle yemek yiyebildiğimiz işletmelerin sayısı kaç tane sizce? Çünkü kimse konfor alanında çıkıp işin başına geçmek risk almak istemiyor. Fakat inanın bunun değişmesi lazım" sözlerine yer verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Ziraat Türkiye Kupası: Trabzonspor: 3 - Fatih Karagümrük: 2 (Maç sonucu) Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final ilk maçında Trabzonspor, sahasında karşılaştığı Fatih Karagümrük’ü 3-2 mağlup etti. Maçtan dakikalar (İkinci yarı) 49. dakikada Visca’nın pasında ceza sahası içinde topla buluşan Fountas, kaleci Sirigu’nin solundan topu ağlarla buluştu. 3-1 74. dakikada Mendy’in sol çaprazdan ceza sahası içine ortasında Visca’nın gelişine vuruşunda top kaleci Sirigu’dan döndü. 81. dakikada sağ taraftan ceza sahası yapılan ortada Trabzonspor savunmasından seken topla buluşan Paoletti’nin şutu ağlara gitti. 3-2 89. dakikada Mendes’in sağ taraftan ceza sahasına ortasında Nasım Sangare’nin kafa vuruşunda meşin top kaleci Uğurcan Çakır’da kaldı. Hakemler: Ali Şansalan, Murat Tuğberk Curbay, Süleyman Özay Trabzonspor: Uğurcan Çakır, Meunier, Mendy, Denswill, Eren Elmalı, Berat Özdemir (Fernandez dk. 86), Bardhi (Umut Güneş dk. 86), Fountas (Onuachu dk. 58), Visca, Pepe (Orsic dk. 90), Enis Destan Yedekler: Muhammet Taha Tepe, Baniya, Umut Bozok, Kerem Şen, Göktan Gürpüz, Arif Boşluk Teknik Direktör: Abdullah Avcı Fatih Karagümrük: Sirigu, Veseli (Nazım Sangare dk. 46), Biraschi, Ceccherini, Levent Mercan, Rohden (Can Keleş dk. 78), Feghouli (Teklic dk. 88), Emre Mor (Paoletti dk. 78), Eysseric, Mendes, Güven Yalçın (Vinicius dk. 56) Yedekler: Emre Bilgin, Emir Tintiş, Salih Dursun, Adnan Uğur, Adnan Uğur, Tarık Tuğyan Teknik Direktör: Tolunay Kafkas Goller: Visca (dk. 15), Denswill (dk. 41), Fountas (dk. 49) (Trabzonspor), Mendes (dk. 22), Paoletti (dk. 81) (Fatih Karagümrük) Kırmızı kart: Enis Destan (dk. 44) (Trabzonspor) Sarı kartlar: Eren Elmalı, Fountas (Trabzonspor), Biraschi, Emre Mor, Levent Mercan, Eysseric (Fatih Karagümrük)
Antalya ALKÜ’de Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi’nin (ALKÜ) gurur günü olan “Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni” eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın katılımıyla yapıldı. Akdağ, “Daha ileriye gitmemiz gerekiyorsa ezber bozmamız gerekiyor. Yeni yöntemlerle ezber bozarak devam etmemiz gerekiyor” dedi. Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni bilim dünyasına büyük katkılarıyla bilinen Yazar Alev Alatlı’nın isminin verildiği konferans salonunun kurdele kesimiyle başladı. Salonun açılış kurdelesini eski Bakan Recep Akdağ, ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan ile protokol heyeti kesti. Açılışın ardından heyet, Alev Alatlı Konferans Salonu’ndaki törene katıldı. “Daha ileriye gitmemiz için ezber bozmamız gerekiyor” Törenin onur konuğu 58, 59, 60, 61 ve 65. hükümetlerde Sağlık Bakanlığı görevini yürüten Recep Akdağ konuşmasında böyle bir törene katılmaktan gurur duyduğunu dile getirdi. Antalya ve Alanya’nın bir Selçuklu kenti olduğunu vurgulayan Akdağ, kadim Selçuklu Devleti’nin hatırasını yaşatmanın da büyük bir öneme sahip olduğunu belirtti. ALKÜ’nün kısa sürede gelişmiş bir üniversite haline geldiğini söyleyen Akdağ, "Bu kıymetli salonumuza değerli yazarımız Alev Alatlı’nın isminin verilmesi hepimizi gururlandırdı. Bilimsel alanda ileriye gitmemiz için akademisyenlerimizin büyük bir önemi var. Daha ileriye gitmemiz gerekiyorsa ezber bozmamız gerekiyor. Yeni yöntemlerle ezber bozarak devam etmemiz gerekiyor. Uzun süre yaptığım bakanlık görevinde yeni uygulamalarla ezber bozarak ülkemize sağlık alanında büyük gelişmeler yaşattık. Bugün burada 115 öğretim üyemizin yeni cübbelerini giyecek olması inanılmaz mutluluk verici bir olay. Bu törende giyilen her cübbenin arkasında annelerin, babaların, eşlerin ve çocukların büyük emeklerinin olduğuna ben bizzat şahidim. Cübbelerini giyen akademisyenlerimize başarılar diler; törenin üniversitemize, ülkemize ve bilim dünyasına hayırlı olmasını dilerim” dedi. “ALKÜ olarak nice başarılara şahit olacağız” Rektör Türkdoğan konuşmasında törenin yapıldığı konferans salonunun düşünce dünyasına ışık tutan mütefekkir yazar Alev Alatlı’nın isminin verildiği bir gün olduğunu vurguladı. ALKÜ Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni’nin büyük bir gurur günü olduğunu söyleyen Rektör Türkdoğan, “Bilime katkı sağlayan 115 akademisyenimizin yükselmelerinin heyecanına şahit oluyoruz. Ülkemizin kalkınması için bilimin ışığında yetişen akademisyenlerimizin yetişmesi kolay olmuyor. Bir akademisyen zamanının çoğunu ailesinden, çocuklarından feragat ederek bilime ayırıyor. ALKÜ çok daha büyük bir üniversite olacak ve nice başarıları hep birlikte kutlayacağız. Bu onurlu başarıyı bizlere yaşatan ailelere ve değerli akademisyenlerimize yürekten teşekkür ediyorum” dedi. Rektör Türkdoğan, Piri Reis tarafından çizilen Alanya ve Alanya Kalesi’nin tablosunu eski Bakan Akdağ’a hediye etti. 115 akademisyen yeni cübbelerini giydi Konuşmaların ardından ALKÜ’lü akademisyenler atama ve yükselme ile yeni cübbelerini giydi. ALKÜ’de 22 profesör, 50 doçent, 43 doktor öğretim üyesi olmak üzere toplamda 115 öğretim üyesi atama ve yükselme ile yeni ünvanlarına erişti. Bunun yanında 15 akademisyene akademik başarı ödülü, 5 akademisyene de tanınırlık ödülü takdim edildi. Öte yandan emekli olan bir akademisyen ve bir idari personele teşekkür plaketi verildi. Unvanlarına kavuşan akademisyenlere cübbelerini eski Bakan Akdağ, Rektör Türkdoğan, protokol üyeleri ve akademisyenlerin aileleri giydirdi. Törenin devamında ALKÜ’nün kuruluşunun 9’uncu yılı dolayısıyla pasta kesimi yapıldı. Akademik Atama, Yükseltme ve Ödül Töreni, toplu hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi. Törene eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın yanısıra Alanya Kaymakamı Dr. Fatih Ürkmezer, Alanya Belediye Başkan Yardımcısı Abdullah Akbaş, ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan, Alanya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mesut Güner, Almanya Federal Cumhuriyeti Antalya Konsolosu Martin Tscherner, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Kılıç, Prof. Dr. Atıf Bayramoğlu, Prof. Dr. Mehmet Akın, Alanya İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Hüseyin Direk, Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Yılmaz Güler, ALKÜ Genel Sekreteri Dr. Sinan Kartal, akademisyenler ve aileleri katıldı.