ÇEVRE - 08 Haziran 2021 Salı 16:33

OMÜ’de ‘Doğaya Saygı Yürüyüşü’

A
A
A
OMÜ’de ‘Doğaya Saygı Yürüyüşü’

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) tarafından Dünya Çevre Günü dolayısıyla ‘Doğaya Saygı Yürüyüşü’ yapıldı.

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) tarafından Dünya Çevre Günü dolayısıyla ‘Doğaya Saygı Yürüyüşü’ yapıldı.


OMÜ, Dünya Çevre Günü dolayısıyla rektörlük binası önünde çevre etkinliği yaptı. Protokol konuşmaları ile başlayan etkinlik, çiçek dikme seremonisi ve öğrencilerin doğaya saygı sözü konuşmalarıyla devam etti.



Rektör Ünal: “Marmara Denizi’nde şu anda yaşadığımız şey aslında hepimize birer ibrettir”


Programın açılışında konuşan OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, “Marmara Denizi’nde şu anda yaşadığımız şey aslında hepimize birer ibrettir. Bugün Marmara’da yaşananın yarın Karadeniz’de yaşanmaması için hiçbir neden yoktur. Çünkü hunharca kullandık, her şeyi katlettik. İmar etmek yerine ihmal ettik, itlaf ettik. Ağaçtır, eko sistemdir, çevredir ve benzeri şeyleri katlettik. Bugünden itibaren Dünya Çevre Günü’nü esas almak suretiyle geleceğe yönelik bir perspektif oluşturulmalı. Artık çevre konusunda duyarlı olmak entelektüel bir hareket filan değildir, insani bir zorunluluktur. Her birimiz çevrenin kirletilmesine izin vermeyecek, tepki gösterecek bireyler olarak bu toplumda yaşamak zorundayız. Yaşamımızı sürdürebilmek için tüketmek zorundayız ama paranızın var olması, mülkün sahibinin tapusunun sizde olması burayı istediğiniz gibi kullanma hakkı vermez. Çünkü bu geçici olarak size verilmiş bir emanettir. Gelecek nesillerin de buralarda hakkı vardır. Asıl korunması gereken şey onlara bırakılacak bu emanettir” dedi.



“OMÜ Samsun’un en önemli değeri, artık OMÜ’nün de Samsun’a değer katması gerekir”


Çevre konusunda OMÜ olarak Samsun’a değer katmak için çalıştıklarının altını çizen Prof. Dr. Ünal, “Musilaj öylesine bir etki gücüne sahip ki oksijeni bitiriyor. Daha doğrusu suyun üstü ile altı arasındaki ilişkiyi koparıyor. Böyle olunca su altındaki tüm varlıklar hayatını idame ettiremiyor. Ya göçmek zorundalar ya da ölecek. Başka bir seçenek yok. Buradan hareket edersek yarın iklim göçlerinden hareket edeceğiz. Düne kadar Samsun’un yakınındaki bir takım göletlerin su seviyelerinin sıfır düzeyinde su barındırdığını konuşuyorduk. OMÜ’yü temsil eden senatonun bu konuda son derece duyarlı, duyarlılığını da arttırarak sürdürmesini istiyoruz. Bu noktada kampüsümüzün dışarıya örnek olması gerekiyor. OMÜ Samsun’un ürettiği en önemli değeridir. Bugün Samsun’un ürettiği değerin Samsun’a geriye değer katması gerekiyor. Bu da bizim sorumluluğumuzdur. Bu sorumluluğu yerine getirmek üzere önce yaşayan ve yaşanabilir bir kampüsü inşa edeceğiz. Kampüsün her bir noktasına dokunacağız. Burada insanın yaşam kalitesini arttırırken nitelikli ormanlara kavuşmak, nitelikli orman bilinci oluşturmak temel hedefimiz” diye konuştu.



Başsavcı Kılıç: “Samsun genelinde en fazla fidan diken kurum olduk”


Çevreye duyarlı işler konusunda oldukça cömert olduklarını ifade eden Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Sabri Kılıç, “Üniversiteler şehirlerin lokomotifidir. OMÜ de Samsun’un lokomotifi konumundadır. Birçok hizmet ve faaliyette önderlik yapıyor. Yakın zamanda Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı ve OMÜ olarak bir protokol imzalamıştık. Bölgemizdeki hakim ve savcıların yüksek lisans-yabancı dil eğitimi konusunda protokol imzalamıştık. Bu protokol Türkiye’ye örnek oldu. Diğer iller de bizden protokolün örneğini isteyerek, onlar da kendi şehirlerinde protokol oluşturdular. Üniversite ile iş birliğimiz sadece eğitim konusunda değil, her konuda devam edecek. Geçen yıl üniversitemizde ağaçlandırma, fidan dikme faaliyeti gerçekleşmişti. Samsun genelinde en fazla fidanı diken kurum olarak orman bölge müdürlüğümüzden plaket ve teşekkür belgesi almıştık. Bu yıl da yine Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik Müdürlüğü olarak üniversitemizin her türlü konuda emrinde olduğumuzu ve yine rekora imza atarak en fazla fidan diken kurum olacağımızı buradan ifade etmek istiyorum” şeklinde konuştu.



Başkan Deveci: “İklim değişiyor, coğrafyamızı kaybediyoruz”


İklimin kötü yönde değiştiğine değinen Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci ise şunları söyledi:


“Ben Karadenizliyim, Boyabatlıyım. Orada köyümüzün için çok gür bir su akıyordu. Orta ölçekli bir baraj var. Geçen kardeşlerimle görüştüm. Su derinliği yarım metreye indi dediler. Boyabat’ın içme suyunun bir yarısı da oradan karşılanıyor. 7-8 köy arazisi de oradan sulanıyor. Yani yağmur yağmasa bile sabah neminden oradaki bitki örtüsü etkilenirken, hiç yağmur yağmamış. İklim değişiyor. Coğrafyamızı kaybediyoruz. Sahip çıkmamız gerekiyor. Çocuklarımız kullandığı slogandaki metinlere uysak, daha yeşil, bize yaraşır, daha mutlu olabileceğimiz güzel bir Türkiye’yi çocuklarımıza armağan edebiliriz. Bu bizim sorumluluğumuz. Bu konuda hassas olmalıyız. OMÜ bugün çok güzel bir etkinlik ile önemli bir konuya dikkat çekti. Herkesi çevre dostu olmaya davet ediyorum.”


Etkinlik, konuşmaların ardından Doğaya Saygı Yürüyüşü ile devam etti. Rektörlük binası önünden başlayan yürüyüş, Kampüs Camisi önünde son buldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.