EĞİTİM - 12 Ocak 2021 Salı 11:38

Rektör Ünal: “OMÜ, Türkiye’deki sayılı yeşil kampüslerden biri”

A
A
A
Rektör Ünal: “OMÜ, Türkiye’deki sayılı yeşil kampüslerden biri”

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektörü Prof.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, Öğrenci Topluluklarının Temsilcileri ile OMÜ’de gerçekleştirilecek sosyal sorumluluk projelerinin konuşulduğu video konferansa katıldı.


Çevrim içi olarak gerçekleşen toplantıya Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cengiz Batuk, Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı (SKS) Güngör Kural, Öğrenci Konseyi Temsilcisi Enes Melih Aktürk ve Öğrenci Topluluklarının Temsilcileri katıldı.



“Pandemiyi fırsata çevirmek sizin elinizde”


Pandemi döneminde toplulukların yaşadığı etkileşim sorunlarını, gerçekleştirmek istedikleri projeleri dinleyen ve toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Prof. Dr. Yavuz Ünal, “Şu an bu toplantıda olan öğrenci arkadaşların tamamıyla gönül isterdi ki yüz yüze olalım. Lakin pandemi şartları buna elvermiyor maalesef. Tabi bu bizim yan yana olamamamız, beraber çalışmalar yürütemeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Bu noktada özellikle tüm öğrenci arkadaşlarımızın hayal kurmasını istiyorum. Kurduğunuz bu hayaller hayata geçiş noktasında sizin özgüveninizi, mesleki tecrübenizi arttırarak, topluma yararlı birer birey olmanıza katkı sağlayacaktır. Pandemiyi fırsata çevirmek sizin elinizde” dedi.



Pandemi döneminde evde karantinada kaldığı süreleri değerlendirebileceğine değinen Rektör Ünal, “Bu süreçte kendinize yatırım yapmanız oldukça önemli. Bu her alanda olabilir. Sizlerin oluşturduğu her projeyi hayata geçirirken bizlerde öğrencilerimize destek olmak istiyoruz. Burada bir ideal ortaya koyup birlikte hareket ederek bu idealleri gerçekleştirmek istiyoruz. Bu yolda sizlerin bizi yönlendirmesini ve yönetmesini arzu ediyoruz” diye konuştu.



"Temiz kampüs, temiz çevre farkındalık çalışması"


Öğrenci Konseyi Temsilcisi Enes Melih Aktürk, 14 Ocak Perşembe günü saat 11.00’de öğrenci topluluklarının da katkılarıyla üniversite kampüsünde ‘Temiz Kampüs, Temiz çevre farkındalık çalışması’ başlığıyla çöp toplama etkinliği düzenleyeceklerini dile getirdi.



“OMÜ, Türkiye’deki sayılı yeşil kampüslerden biri”


Temiz Çevre, Temiz Doğa etkinliğiyle ilgili görüşlerini dile getiren Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal, “Düşünmüş olduğunuz ve gerçekleştireceğiniz bu proje çok anlamlı bir çalışma. Projeye bende dahil olmayı çok isterim. Biz sizlerin düzenlediği bu etkinliklerin dışında kampüsün bütününü yaşanabilir kılmak adına yürüttüğümüz bazı projeler var. Bu yıl içerisinde kampüste ciddi oranda ağaç dikimi gerçekleştirdik. OMÜ, zaten Türkiye’deki sayılı yeşil kampüslerden biri. Lakin kullanılmayan ormanlar yerine sizlerin hizmetine açık daha kullanışlı yeşil alanlar oluşturmak daha yararlı olacaktır. Bunun içine OMÜ Göleti’nin temizlenmesi ve geleceğinin kurtarılması da dahil. Sizler üniversiteye geri döndüğünüzde her şeyin hazır ve tamamlanmış olmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.



“Gelecek hayatınızda hatırlayacağınız hem güzel birer anı hem de mesleki açıdan birer tecrübedir”


Birçok fakülteden öğrencilerin katıldığı toplantıya geçmişte yapılmış olan projelerden gelecekte yapılacak olanlara kadar genel bir değerlendirme yapılarak bir yol haritayı çizildi. Bu haritada gerçekleştirilmek istenen projelerden biri ise Tıp Fakültesi ve Diş Hekimliği Fakültesi öğrencilerinin, pratisyen hekimlerinde yardımıyla bir köy okuluna giderek, öğrencilerin göz, ağız, diş ve genel sağlık kontrollerinin yapılarak, Kovid-19’a karşı bilinçlendirilmeleri için düzenlenecek olan seminer yer alıyor. Böyle bir projenin gerçekleştirilmesi için ellerinden gelen tüm yardımları yapacağını dile getiren Rektör Ünal, “Böyle bir projenin hayata geçirilmesi, hem o okulda okuyan öğrenciler için hem de bu projeyi gerçekleştiren sizler için çok faydalı olacaktır. Gelecek hayatınızda hatırlayacağınız hem güzel birer anı hem de mesleki açıdan birer tecrübedir. Ayrıca sizlerin gerçekleştirmiş olduğu bu projeler kimliğiniz açısından, yaşadığı dünyayı okuyabilen, buradaki ihtiyaçları tespit edebilen, sorunları görebilen ve çözümü konusunda da misyon üstlenebilen bireylere dönüşmeniz noktasında katkı sağlayacaktır” açıklamasında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Doç. Dr. Savaş Eğilmez; “Türk Devleti birçok bölgede barışı tesis ediyor” Atatürk Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Türk devletinin bir çok bölgede barışı tesis ettiğini söyledi. Türklerin tarihleri boyunca coğrafi olarak çok geniş, ekonomik olarak zengin, nüfus olarak kalabalık ve çok uluslu, askeri olarak da çok güçlü devletler kurduğunu ifade eden Doç. Dr. Savaş Eğilmez, “Türk kültürünün ve Türk iktidarının en önemli unsurları adalet ve hoşgörüdür. Dolayısıyla kurdukları devletlerle hakim oldukları coğrafyalarda ve yönettikleri kavimler üzerinde adaleti, hoşgörüyü ve dolayısıyla da barışı tesis etmeyi başarmışlardır. Son devletimiz Türkiye Cumhuriyeti, coğrafi olarak Türk tarihinin küçük diyebileceğimiz devletlerinden biridir. Türk Devleti yüz ölçümü olarak seleflerine nazaran küçük olsa da kültürel mirasının ortaya çıkardığı etki oldukça büyüktür. Türk ordusunun varlığı, Cumhuriyet döneminin en geniş sınırlarına ulaşmıştır. Nitekim son yıllarda Türk Devleti’nin çeşitli alanlarda mesafe kat edip oldukça güçlenmesi, bahsettiğimiz güçlü mirastan gelen sorumlulukla birleşince, bulunduğu her bölgede barışı tesis eden Türk ordusunun varlığı, Cumhuriyet döneminin en geniş sınırlarına ulaşmıştır” diye konuştu. Türk Devletinin; KKTC, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Kosova, Arnavutluk, Libya, Suriye, Irak, Katar, Somali’de barışı koruma adına askeri varlığını sürdürmeye devam ettiğini anlatan Doç. Dr. Savaş Eğilmez, “Aynı zamanda Türk donanması, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum kesimi ile artan gerginliklerin tam da merkezinde, enerji ve bölgesel çıkarlar üzerinde çok önemli bir güç odağı olarak Akdeniz ve Ege denizlerinde devriye gezip, bölgenin tamamına güçlü varlığını hissettirmeye devam ediyor” diye konuştu. Libya Doç. Dr. Savaş Eğilmez, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Libya’nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter, ülke içinde daha fazla bölgeyi silah zoruyla kontrolü altına alırken, darbeci lidere bazı Avrupa ve bölge ülkeleri de destek veriyor. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır, ve Fransa gibi ülkelerin desteğini alan Hafter’in, Nisan 2019’da milislerine Trablus’u ele geçirmek için saldırı emri vermesiyle, zaten uzun süredir istikrarsızlıkla boğuşan Libya yeni bir şiddet sarmalına sürüklendi. Hafter, bölgesel destekçilerinden tedarik ettiği mali kaynak, ağır silah, paralı asker, silahlı insansız hava araçları (SİHA), savaş uçakları ve bunları kullanacak askeri danışmanlık desteğiyle Trablus’un kapılarına kadar dayandı. Başından beri Hafter ve bölgesel destekçilerinin, başkenti ve ülkeyi silah zoruyla kontrol altına alma niyetindeki bu darbe girişimine karşı çıkan Türkiye, uluslararası meşruiyete sahip Libya hükümetine desteğini açıkladı. Türkiye, Birleşmiş Milletler tarafından tanınan hükümeti desteklemek için Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) bağlı askeri uzmanlar Libya’ya gelerek, Libyalı muhataplarına danışmanlık hizmeti vermeye başladı. Türkiye’nin destekleri neticesinde Libya’da Başbakan Fayez al-Sarraj hükümeti Hafter’e karşı üstünlüğü ele geçirdi. Suriye Türkiye’nin Suriye’ye askeri müdahalesi, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra gerçekleştirilen en büyük dış operasyonlardan biri. Türk devleti, 2016 yılında hem DEAŞ hem de ABD destekli PKK/PYD terör örgütüne karşı Suriye’nin kuzeyine yönelik barış harekâtları düzenlemeye başladı. Türk Devleti, Mart 2017 tarihinde Fırat Kalkanı, bir yıl sonra Zeytin Dalı ve Ekim 2019 tarihinde düzenlediği Barış Pınarı harekâtları ile Suriye’deki yerleşim yerlerine barış ve huzur getirdi. Türk birlikleri ayrıca, Suriye’deki savaştan Türkiye’ye kaçan 3 milyondan fazla Suriyeliyi evlerine dönmeye teşvik etmek ve yeni bir mülteci dalgasını önlemek ayrıca bölgede bir terör koridoru oluşmasını engellemek amacıyla Kuzey Suriye’nin önemli bir kısmını kontrol altında tutmaya devam ediyor. Irak Kuzey Irak bölgesi PKK terör örgütünün yapılanması nedeniyle hayati öneme sahiptir. Uzun yıllardır bölgeye yerleşen ve yayılan terör örgütü Türkiye’nin güvenliğini tehdit etmektedir. İrili ufaklı birçok kamp bölgeye yayılmış durumdadır. Terör örgütü Türkiye, İran ve Suriye sınırlarının sağladığı avantajları kullanmaktadır. Her üç sınıra yakın olmak örgüte uygun coğrafya, maddi imkân ve silah temini açısından güvenli bir ortam sağlamaktadır. Uyuşturucu ticaretinden silah ve insan kaçakçılığına kadar birçok alanda önemli gelirler elde edilmektedir. Suriye ve Lübnan’dan Kandil bölgesine geçişle beraber Türkiye’yi hedef alan birçok terör eylemi bu bölgeden yönetilmiştir. Türkiye içine rahatlıkla geçilerek terör faaliyetleri gerçekleştirilmiştir. Kandil bölgesi sahip olduğu zorlu coğrafi şartlar ve İran-Irak sınırlarını kapsayan konumuyla PKK terör örgütünün rahatlıkla hareket edebildiği bir bölge konumundadır. Türkiye’nin bu bölge üzerinde direkt bir kontrolünün olmaması terör örgütünün kendini güvende hissetmesine yol açmaktadır. 1980’lerden itibaren TSK gerçekleştirdiği başarılı sınır ötesi operasyonlarla PKK’yı birçok kez dağılma noktasına getirdiyse de bu bölgenin sahip olduğu konum sayesinde örgüt yeniden toparlanabilme imkânı yakalamıştır. Bu durum karşısında terörle mücadeleyi daha etkin kılabilmek için Türkiye bölgede askeri üsler kurma yoluna gitmiştir. Katar Türkiye ile Katar arasında varılan anlaşma gereği Türk askerinin başkent Doha’da bulunan El Rayyan Üssü’nde bulunması kararlaştırıldı. Katar’da açılan askeri üsse izin veren ilk adım olan “Türkiye-Katar Askeri İş Birliği Anlaşması” 2015’in Mart ayında Meclis Genel Kurulu’ndan ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın onayından geçmişti. Resmi kaynaklara göre Katar’da bulunacak Türk birliğinin asli görevi; “Gerçekleştirilecek müşterek/birleşik tatbikatların ve eğitimlerin vasıtasıyla Katar’ın savunma imkânının ve kabiliyetlerinin geliştirilmesinin desteklenmesi, her iki tarafın da diğer ülkelerin silahlı kuvvetleri ile eğitim/tatbikatlar icra edebilmesi, terörizmle mücadele ile uluslararası barışa katkı sağlamak” şeklinde belirlenmiştir. Somali Türkiye, 2017 yılında en büyük denizaşırı üssünü Mogadişu’da açtı; burada Türk askerleri, onlarca yıldır süren iç çatışmalarla harap olmuş bir ülkenin yeniden inşasına yardımcı olmak amacıyla Somalili askerlere eğitim veriyor. Türkiye, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Erdoğan’ın 2011’deki ziyaretinden bu yana Afrika Boynuzu’ndaki yerini güçlendirerek eğitim, sağlık ve güvenlik gibi hizmetlerin canlandırılmasına yardımcı oluyor. Türkiye 2015 yılında Somali ile savunma ve sanayi anlaşmaları da imzalandı. Azerbaycan Türkiye silahlı kuvvetlerinin ayrıca Kardeş ülke Azerbaycan’da faaliyetlerini sürdürüyor. Türkiye, işgalci Ermenistan ile mücadelesinde ortak askeri eğitim ve tatbikatların yanı sıra başta Türk yapımı insansız hava araçları, füzeler ve elektronik savaş cihazlarının da bulunduğu yeni savunma sistemleri sağlama noktasında Azerbaycan’ı bir çok alanda desteklemektedir.”