GENEL - 22 Mayıs 2022 Pazar 10:25

Samsun karavancıların uğrak yeri oldu

A
A
A
Samsun karavancıların uğrak yeri oldu

Türkiye’de pandeminin ardından karavan turizminin canlanmasıyla birlikte ’Samsun Karavan Parkı’nda da hareketlilik arttı.

Türkiye’de pandeminin ardından karavan turizminin canlanmasıyla birlikte ’Samsun Karavan Parkı’nda da hareketlilik arttı.


Eşsiz bir deniz manzarasına sahip Samsun Büyükşehir Belediyesi Karavan Parkı, yeni misafirlerini ağırlamaya başladı. Her yıl yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri olan Samsun Karavan Parkı’nda bu yıl da yoğunluk yaşanması bekleniyor. Denize nazır ve ulaşımın kolay olması, birçok farklı imkanı sunmasından dolayı karavan tutkunlarının tercih ettiği tesis, misafirlerine huzurlu bir ortamda tatil imkanı sağlıyor.


Karavan Kamping ve SUKAY İşletme Müdürü Erdal Yavuz, "Tesisimiz dünyanın bütün ülkelerinden kampçılara hizmet veren bir tesistir. Aynı zamanda karavan park kamp tesisimizle aynı alanda olan su kayağı sporları tesisimiz ve hemen yine bitişinde aqua park yüzme tesislerimiz var. Bu tesislerimizde tam donanımlı hizmet veriyoruz. Kafeteryalarımız, çocuklara uygun havuzumuz, kaydıraklar, karavan kamp alanlarımız bulunuyor. Karavan kamp alanlarımızda ayrıca elektrik, su, sıcak banyo yapma imkanı mevcut. Karavan ve tatilcilere hizmet verecek donanıma sahibiz. Ayrıca plaj voleybol sahamız var. Orayı da ayrıca tesisimize gelen müşterilerimiz kullanabiliyor. Geçen sene pandemi vardı. Pandemi döneminde haliyle düşük bir misafir potansiyelimiz oldu. Pandemi ile birlikte açık hava turizmine, kamp karavan turizmine de bir yönelme oldu. Bunun da şu anda etkilerini görmeye başladık. Önceki yıllara oranlar karavan sahibi olan kişi sayısı çok fazla arttı. Bize gelen talepler de çok fazla arttı. Geçen yıla oranla daha yoğun bir sezon yaşayacağımızı tahmin ediyorum. Sezonumuz başladı. Gelen kampçılarımıza hizmet veriyoruz” dedi.



"İnşallah böyle bir yer diğer illerin belediye başkanlarına ilham olur”


Giresun’dan Samsun’a ailesiyle gelen Mehmet Kart, "Buraya sabaha karşı geldik. Hafta sonu tatilini değerlendirmek istiyoruz. Müzeleri, Bandırma Vapuru’nu merak ediyorduk. Çocuğum da merak ediyordu. Burayı tercih ettik. Güzel bir kamp yeri. Sahilde olması ayrı bir güzel. Burayı yapanlara teşekkür ediyoruz. Son yıllarda karavan kampçılığının gelişmesi, her ilde aslında böyle güzel kamp yerlerinin yapılması güzel olur. İnşallah böyle bir yer diğer illerin belediye başkanlarına ilham olur” diye konuştu.


Karavan Park’ta kalan öğrenci Sonkan Barutçu, “Burayı çok güzel buldum. Şehre yakınlığı, denizi içinde barındırması, hijyenik olması, fiyatının uygun olması burayı tercih etmemi sağladı. Neredeyse hiçbir şikayetinizin olacağı bir yanı yok. Burada kuralların olması insanlara rahat bir yaşam sağlıyor” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Üniversite öğrencilerinden Mudanya’da tarihi gezi Mudanya Belediyesi, Frankfurt Goethe Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden mimarlık fakültesi öğrencilerini ilçede ağırladı. Proje çerçevesinde Mudanya’nın tarihi yapılarını ziyaret eden öğrenciler, araştırmalarını sanal sergi yoluyla duyuracak. Frankfurt Goethe Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin (ODTÜ) işbirliğinde gerçekleştirilen “Bizans ve Osmanlı Dönemi Yapılarının Mimari Karşılaştırmaları” projesi çerçevesinde mimarlık fakültesi öğrencileri Mudanya, Kumyaka ve Tirilye’yi ziyaret etti. Öğrenciler, projeyi yürüten akademisyenler eşliğinde Kumyaka Baş Melekler Kilisesi, Tirilye Kültür Merkezi, Taş Mektep, Dündar Evi, Kemerli Kilise, Fatih Cami ve Tirilye Hamamı’nda incelemelerde bulundu. Tarihi gezinin ardından öğrenciler tarafından elde edilen sonuçlar, sanal sergi yoluyla duyurulacak. Araştırma projesi kapsamında birçok gezi düzenlediklerini ifade eden ODTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Pelin Yoncacı, “Araştırma projesi kapsamında Osmanlı ve Bizans eserlerinin öğrenciler tarafından münazara edildiği, gelişimlerin, devamlılıkların ve kesintilerin konuşulduğu bir araştırma projesi gerçekleştirdik.” dedi. İTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr.Bilge Ar, projenin lisansüstü öğrencilerin eğitimi ve ağ oluşturmasıyla ilgili olduğunu belirterek, “Gezilerde öğrencilerimiz kendi uzmanlık alanlarına göre aralarında bilgi alışverişi sağlıyorlar” dedi. İki senedir devam eden program kapsamında öğrencilere çeşitli görevler verdiklerinin de altını çizen Ar, “Bu görevler kapsamında öğrencilerimiz hem görsel olarak hem de yapacakları arşiv araştırmalarıyla tamamlayacakları bilgi verici posterleri sanal bir sergi ile tamamlayacaklar” dedi. Proje kapsamında İstanbul, Bursa ve Tirilye gezisi gerçekleştirdiklerini ifade eden İTÜ Mimarlık Tarihi öğrencisi Ömer Faruk Ulusoy, Osmanlı ve Bizans miraslarını inceleyerek, proje de yer alan konular kapsamında gerçekleştirecekleri sergiye hazırlandıklarını söyledi. Gerçekleşen geziye Mudanya Belediye Meclis üyeleri Nilgün Arslanoğlu, Jale Büyükurgancı ile Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü personelleri de eşlik etti.
Bursa Kadınlar, yazar Fatma Burçak’la kitabını konuştu Nilüfer Belediyesi’nin, özellikle kırsaldaki kadınları kitapla tanıştırmak amacıyla düzenlediği Nilüfer’de Kadın Hayata Yakın etkinliğine konuk olan yazar Fatma Burçak, önce “Tahtaboşa Gelen Kuşlar” kitabının ortaya çıkış hikayesini anlattı ardından da “Ah Zeliş” isimli öyküsünü kadınlarla birlikte okuyarak öykü üzerine sohbet ettiler. Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü’nün düzenlediği Nilüfer’de Kadın Hayata Yakın Buluşmaları’nın 36’ncısı kırsaldaki kadınların yoğun katılımıyla Çatalağıl Kadın Dayanışma Derneği’nde gerçekleşti. Etkinliğin bu seferki konuğu yazar Fatma Burçak oldu. Buluşmaya, “Tahtaboşa Gelen Kuşlar” isimli kitabıyla katılan Fatma Burçak, önce 19 hikayenin yer aldığı kitabının ortaya çıkış hikayesini anlattı. Bir gün anneannesinin İstanbul’da geçen bir hikayesinde “Tahtaboş”tan bahsettiğini belirten Burçak, “Kelimenin anlamını bilemedim. ‘Tahtaboş nedir bilmiyor musun? Evlerin balkonu değil ama çamaşır asılan boşlukları var. Orası’ dedi. Kelimelerin benim için kulağa gelen fonetiği önemli. İngilizce’de de kulağıma güzel gelen kelimeler var. Anlamı hiç önemli değil. Tahtaboş da öyle bir kelime. Derken tahtaboşun içinde geçenler ilgimi çekmeye başladı. Tahtaboş ile ilgili olan eski evleri görmeye başladım. Daha sonra tahtaboş ile ilgili bir öykü çıktı. Sonunda kitabı yayınlamaya karar verdiğimde anneannemi anmak, İstanbul’un yok olan tahtaboşlarını onurlandırmak adına kitaba Tahtaboşa Gelen Kuşlar ismini verdim. İçinde yeni, eski öyküler var. Farklı zamanlarda yazılmış kadın öyküleri bulunuyor. Çeşitli kadınlık hallerini barındırıyor. Genç bir kızın, olgun bir kadının hikayesi var” dedi. Daha sonra öykülerinden “Ah Zeliş”i kadınlarla birlikte okuyan Burçak, kitabı ve okuma üzerine sohbet etti. Okumanın insana önemli katkılarının olduğunu belirten Burçak, “Hayatımızı bize anlatabilecek; edebiyatın, kitapların içinde yer almak önemli. Kendimizi fark etmemizi sağlıyor” diye konuştu. Okuyarak kadının özgürleşeceğini de ifade eden Burçak, “Kadının ne istediğini bilmesi, kendi için bir şeyler yapması, günün en azından bir saatini kendine ayırması değerli. Kendinizi iyi hissetmek ve çocuklarınıza örnek olmak için bu çok önemli” dedi. Nilüfer’de bulunan Gölyazı ve Misi’deki Yazıevleri’ne daha önce geldiğini söyleyen Burçak, çocuk romanını da burada yazdığını dile getirdi. Nilüfer’de olmaktan mutlu olduğunu belirten Burçak, “Bursa, bana çok iyi geliyor. Daveti alınca çok mutlu oldum. Sizlerle karşılaşmak, sohbet edebilmek, farklı hikayeler dinleyebilmek çok kıymetli. Enerjiniz çok güzel geçti. Umarım benim enerjim de size geçmiştir. Çok teşekkür ederim” diye konuştu.