SAĞLIK - 20 Kasım 2020 Cuma 15:59

Samsun’da kan ve organ bağışı kampanyasına büyük destek

A
A
A
Samsun’da kan ve organ bağışı kampanyasına büyük destek

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Samsun İl Başkanlığı tarafından korona virüsü salgını sürecinde kan stoklarının azalması nedeniyle başlatılan ‘kan’ ile ‘organ ve doku bağışı’ kampanyasına protokol ve vatandaşlardan yoğun ilgi geldi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Samsun İl Başkanlığı tarafından korona virüsü salgını sürecinde kan stoklarının azalması nedeniyle başlatılan ‘kan’ ile ‘organ ve doku bağışı’ kampanyasına protokol ve vatandaşlardan yoğun ilgi geldi.


MHP Samsun İl Başkanı Abdullah Karapıçak, korona virüsü salgını sürecinde kan stoklarının azalması nedeniyle Kızılay ve Samsun Sağlık İl Müdürlüğü ile birlikte ‘kan’ ile ‘organ ve doku bağışı’ kampanyası başlattı. 20-21-22 Kasım 2020 tarihlerinde Samsun Cumhuriyet Meydanı’nda 3 gün süreyle gerçekleştirilecek olan kan, organ-doku ve plazma bağışı kampanyasının ilk bağışları bugün toplanmaya başladı.


Açılışta konuşan MHP Samsun İl Başkanı Abdullah Karapıçak, “Yakın zamanda çok değerli Kızılay Samsun Şube Başkanı Dr. Habib Demirel’i kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Önceki hafta Kızılay’ı ziyaret etmiştik. Ziyarette kan bağışının Türkiye yarı yarıya düştüğünü, Samsun’da ise daha fazla düştüğünü söylediler. Biz de MHP olarak bir ekip oluşturduk, Kızılay ve Samsun Sağlık İl Müdürlüğü de bir komisyon oluşturdu. Görüşmeler neticesinde bugünden itibaren 3 gün boyunca kan bağışı kampanyası başlattık. Pandemi dönemindeyiz ama kana da çok ihtiyaç var. Kan bağışının önemli bir ihtiyaç olduğuna karar verince bu organizasyonu düzenleme kararı aldık. Organ bağışı konusunda da birçok yanlış ve eksik bilgi var. Ben de bir organ bağışçısıyım. Organ bağışı ve immün plazma bağışı da bu süreçte çok büyük önem arz ediyor. Kan, organ ve plazma bağışlayan tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bu kampanyanın haricinde Kızılay kan bağışı arabası her zaman Cumhuriyet Meydanı’nda duruyor. Herkesi kan, organ ve plazma bağışlamaya davet ediyorum” dedi.



Başkan Demir: “Virüsün yayılımında hızlanma var herkese görev düşüyor”


Kendisinin de düzenli bir kan bağışçısı olduğunun altını çizen Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, “Çok olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Kan vermek hem ihtiyaç hem de veren açısından da sağlıklı bir durum. Ben de düzenli bir bağışçısıyım. Aradan 3 ay geçince hemen vücudumda hissetmeye başlıyorum. Kan verince de bir rahatlama hissediyorum. Organ bağışı konusunda da bazen endişeler oluyor. Endişeye kapılmaya gerek yok. Beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerin organları dünyada başka bir kişiye nakledilerek ona yaşama umudu veriyor. Allah kimseyi sağlığından etmesin. Böyle bir organa ihtiyaç duyduğumuz anda önemi anlaşılır. Kan bağışçısı olmak kadar organ ve plazma bağışçısı olmak da çok önemli. Kış mevsiminin girmesiyle korona virüsü yayılımında bir hızlanma var. Bunun için hepimize çok büyük görevler düşüyor. Ana görev; virüsü yaymamak konusunda elimizden gelen gayreti sarf etmektir. Kendimizi korurken herkesi de koruma adına hassasiyet bekliyoruz. Bu konuda da Türkiye’de en hassas olan illerden biriyiz. Allah tüm insanlarımıza şifa versin” diye konuştu.


1 kan bağışçısının 3 kişiye umut olduğunun altını çizen Kızılay Samsun Şube Başkanı Ahmet Ali Bulut, “Kızılay’ın hedefi tek başına insandır. Din, dil ve ırk ayırmadan insan. Bu kutsi görevi biz yapmaya çalışıyoruz. Biz değil hepimiz yapmaya çalışmalıyız. Çünkü biz amatör olarak çalışıyoruz. Sermayemiz de insanlardır. Dolayısıyla kan imal edilemeyen tek madde olduğuna göre kan bağışçısı olmak da bağışlayana ve kurtardığı 3 cana faydadır. Bu organizasyonda emeği geçen herkese ve bağışçı olan tüm vatandaşlara teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.


Yapılan kampanya ile çok güzel bir farkındalık oluşturulduğunu belirten Samsun Sağlık İl Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Ali Oruç, “Geçen hafta Kızılay Haftası’ydı orada kan bağışını işledik. Bu hafta da Organ Bağışı Haftası. Hem organ bağışını arttırmak hem de farkındalık oluşturmak adına güzel bir organizasyon oldu. Duyarlılıktan dolayı herkese teşekkür ediyorum. Kan sürekli bir ihtiyaç olduğundan dolayı sürekli bağışçı olmamız gerekiyor. Organ bağışı da ihtiyacımız olduğunda aklımıza gelen bir şey olmasın. Biz bağışlarımızı yapalım, çevremize örnek olalım. İnşallah bizlerin ihtiyacı olmaz ama bir hastamızı kurtarabilirsek bu bizim açımızdan da manevi bir mutluluk olmakta. Katkı veren herkese teşekkürlerimi sunuyorum” ifadelerini kullandı.



Dr. Kazak: “Organ bekleyen 30 bin hastadan 22 bini böbrek bekliyor”


Türkiye’de 30 bin kişinin organ nakli için sıra beklediğinin altını çizen Samsun Organ ve Doku Nakli Bölge Koordinasyon Merkezi Sorumlusu Dr. Mehmet Kazak ise birçok hastanın organ nakli beklerken hayatını kaybettiğine değinerek, şunları söyledi:


“Ülkemizde 30 bin tane organ ve doku bekleyen vatandaşımız var. Bunlardan 22 bini böbrek bekliyor. 2 bini karaciğer bekliyor. Bir kısmı da kalp bekliyor. Maalesef bu bekleyen insanlar bu süreçte hayatlarını kaybedebiliyor. Samsun, Türkiye’de en çok bağış alınan illerden bir tanesi konumunda bulunuyor. Organ bağışı sadece beyin ölümü gerçekleşen kişilerden alınabiliyor. Geçen sene 420 bin kişi öldü. Bunun sadece 2 bini beyin ölümü. O da yoğun bakımda yatıyor olacak. Birçok test yapıldıktan sonra aile izin verirse organlar alınabiliyor. Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde karaciğer, böbrek ve kornea nakilleri gerçekten çok başarılı bir biçimde yapılıyor. Bu pandemi sürecinde organ bekleyen birçok kişi var. İmmüm plazma konusunda da korona virüsü geçirmiş insanlarımızın bağışlarına ihtiyacımız var. Kovid-19 geçiren yakınlarınıza da bağış yapmaları konusunda farkındalık oluşturursanız sevinirim.”


Etkinliğe ayrıca Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal ve birçok STK temsilcisi katıldı. Kampanya sayesinde birçok kişi kan, organ ve plazma bağışçısı oldu. Kan, organ ve plazma bağışı kampanyası Pazar akşamına kadar devam edecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.