GENEL - 12 Ocak 2021 Salı 14:48

Şef Barbaros ve Başkan Deveci birlikte yemek hazırladı

A
A
A
Şef Barbaros ve Başkan Deveci birlikte yemek hazırladı

MasterChef Türkiye Finali’nde yarışan Samsunlu Şef Barbaros Yoloğlu, Atakum Belediye Başkanı Av.

MasterChef Türkiye Finali’nde yarışan Samsunlu Şef Barbaros Yoloğlu, Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci ile birlikte Pandemi Destek Ekibi’nin mutfağına girdi. Şef Barbaros, kentte korona virüs salgını nedeniyle izolasyonda kalan vatandaşlar için Başkan Deveci ile birlikte yemek hazırladı.


Atakum Belediyesi, PCR testi pozitif çıkan ve temaslı oldukları gerekçesiyle evlerinde karantina altında bulunan vatandaşlara yaklaşık iki aydır sıcak yemek desteği sağlıyor. Atakum Belediyesi’ne ait sosyal tesislerin mutfağında üretilen yemekler, Pandemi Destek Ekibi tarafından haftanın yedi günü aralıksız şekilde yararlanıcılara ulaştırılıyor. MasterChef Türkiye Finali’nde yarışan Samsunlu Şef Barbaros Yoloğlu, Atakum’un dört bir yanına yardım eli uzatan Pandemi Destek Ekibi’ne dayanışma ziyaretinde bulundu. Bugüne dek 4 bin 156 kişiye ulaşan ekip ve Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci ile birlikte mutfağa giren MasterChef Barbaros, ön hazırlıklarını yaptığı yemekleri kaplara doldurdu, paketleme yaptı. Atakum Belediyesi’nin önemli bir hizmete imza attığına dikkat çeken Yoloğlu, “Böyle bir şeyin öncülüğünü yaptığı için Cemil Başkanıma çok teşekkür ederim. Burada çalışan aşçı arkadaşlarıma, yararlanıcılara yemekleri ulaştıran arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Her birinin emeği var. Burada yemekler çok steril bir ortamda üretiliyor. Bugün de Başkanımla beraber yaptık” dedi.



“İki ayda 4 binden fazla atakumluya yemek ulaştırdık”


Barbaros Yoloğlu’nun Atakum Belediyesi’nin en önemli sosyal dayanışma projelerinden biri olan Pandemi Destek Ekibi’ne gerçekleştirdiği ziyaretin çok önemli olduğunu belirten Başkan Deveci, “Barbaros kardeşimiz Samsun’u başarılı bir şekilde temsil etti. Biz de kendisini yakından takip ettik, desteğimiz, gönlümüz onunlaydı. Yarışmada gösterdiği başarının ardından hemşehrilerini unutmadı. Burada bugün bizimle. Biz Barbarosla gurur duyuyoruz, dayanışma ziyareti için de çok teşekkür ediyoruz. Pandemi yoğunlaşıp hasta sayısı arttıkça ihtiyaçları da arttı. Belediye olarak biz de en azından yemek ve diğer ihtiyaçlarını karşılamak üzere Pandemi Destek Ekibi oluşturduk. Belediye çalışanları ve gönüllüler ihtiyaç sahiplerinin yemek ve alışveriş ihtiyaçlarını karşılıyorlar. İki aylık süreç içerisinde yaklaşık 2 bin haneye, 4 binin üzerinde de Atakumlu yurttaşımıza destek sağlayabildik. Bu desteğimiz devam edecek. Dilerim pandemi süreci hızlı biter. Herkes kendi yemeğini, kendi mutfağında gönlünce yapmaya başlar. Biz de onlara belediyenin başka alanlarında hizmet sunarız. İsteğimiz insan yaşamının, halkımızın günlük hayatının ve belediye çalışmalarımızın rutine dönmesi. Bunun olabilmesi için de pandemiden korunarak maske, mesafe ve temizlik kurallarına özen göstermemiz gerekiyor. Benim Atakum Belediye Başkanı olarak hemşehrilerimizden tek dileğim budur” diye konuştu.



“Nasıl büyük bir aile olduğumuzu gördüm”


Bir Samsunlu olarak hemşehrilerine zor günlerinde destek olan emekçilerle bir araya gelmenin gurur verici olduğunu kaydeden Barbaros Yoloğlu, “Pandemi Destek Ekibi’nin kendini izole etmiş ailelere yardım amaçlı hem sağlık hem gıda ve diğer ihtiyaçlarında yardımcı olduğunu öğrendim. Bu beni çok memnun etti. Burada Cemil Başkanıma çok teşekkür ederim, böyle bir şeyin öncülüğünü yaptığı için. Daha önce böyle bir şey duymamıştım. Bu dönemde birçok belediyeye gittiğimizde açıkçası böyle bir durumla karşılaşmadım. Bu beni çok gururlandırdı. Nasıl birbirimize tutunduğumuzu, büyük bir aile olduğumuzu gösterdi. Öncelikle burada çalışan aşçı arkadaşlarıma, yararlanıcılara yemekleri ulaştıran arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Her birinin emeği var. Burada yemekler çok steril bir ortamda üretiliyor. Bugün Başkanımla hep beraber yaptık. Açıkçası çok memnun oldum, inşallah tez zamanda ve kısa sürede bu hastalıktan kurtuluruz. Bunlara hiç gerek kalmaz. Daha farklı şekilde yardımlaşarak daha iyiye doğru gideriz. En sevindiğim konu, ilk başlarda günde 250 haneye yemek ulaştırılırken bugün bu ise 40 haneye düşmüş olması. Demek ki izolasyon ve desteklerle hastalığın önüne geçme gibi bir durumla karşı karşıyayız. Umarım böyle devam eder ve en kısa sürede bu durumdan çıkarız” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce 786 Milyon Euro hibe desteği sağlanacak DÜZCE(İHA) –Tarımsal ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) tarafından Düzce’de çiftçilere hibe desteği imkanları anlatıldı. Düzce Valiliği Toplantı Salonu’nda ki toplantıya Vali Selçuk Aslan, TKDK Ankara İl Koordinatörü Dr. Mehmet Ali Çakal ve Tarım Orman İl Müdürü Esra Uzun, İl protokolü, sivil toplum örgütleri temsilcileri, üreticiler ve girişimcilerin katıldığı bu toplantıda bölgedeki çiftçilere ve yatırımcılara yeni hibe imkanları hakkında bilgi verildi. IPARD III, Avrupa Birliği ve Türkiye’nin ortak fonundan finanse edilen bir program olduğu ve 81 ilde uygulanacağı ve toplamda 786 milyon Avro hibe desteği sağlanacağı bildirildi. Vali Selçuk Aslan, toplantıda yaptığı konuşmada "IPARD III programı ile ilimizde kırsal kalkınma ve tarım sektöründe ek bir destek başlatmış oluyoruz. Düzce’nin bu programdan iyi fayda sağlayacak iller arasında yer alacağına inanıyorum" dedi. Dr. Mehmet Ali Çakal, programın yalnızca tarımsal üretimi desteklemekle kalmayıp, aynı zamanda çevre koruma ve yenilenebilir enerji kullanımını da teşvik ettiğini belirtti. Çakal, "Yeni irtibat ofisimiz aracılığıyla, Düzce’den gelen projelerin değerlendirilmesini sağlayacağız" şeklinde konuştu. İl Müdürü Esra Uzun ise, Düzce’nin tarımsal potansiyeline vurgu yaparak, IPARD III’ün kırsal altyapı modernizasyonuna büyük katkı sağlayacağını ifade ederek "Bu desteklerle, ilimizdeki kırsal altyapımız daha modern hale gelecektir" dedi. Toplantı TKDK uzmanlarının IPARD III programının içeriği hakkında bilgi vermesinin ve soruların cevaplanmasının ardından sona erdi. IPARD III Programıyla; Tarım işletmelerinin rekabet gücünün artırılması, Yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaştırılması, Gıda güvenliği, hijyen, çevre koruması ve hayvan refahı standartlarına uyum sağlanması, Yeni pazar fırsatları ve teknolojiye dayalı inovasyonun teşviki, AB standartlarına uyum, çevre dostu yatırımlar ve istihdamın artırılması ve Kırsal alanlarda ekonomik faaliyet düzeyinin yükseltilmesi ve kırsal nüfusun desteklenmesi gibi konularda projeler beklenmektedir.
İstanbul KAMİAD ‘Şehir Toplantıları Etkinliği’ni İstanbul’da gerçekleştirdi Kamu Müteahhitleri ve İş İnsanları Derneği paydaşları İstanbul’da düzenlenen Şehir Toplantıları Etkinliği’nde bir araya geldi. Kamu Müteahhitleri ve İş İnsanları Derneği (KAMİAD) paydaşları, İstanbul’da bir otelde düzenlenen Şehir Toplantıları Etkinliği’nde bir araya geldi. Toplantıya KAMİAD Genel Başkanı Ali Adıgüzel, İstanbul Ticaret Odası’nın 44, 45 ve 46 nolu meslek komitelerinin başkanları ve bir çok müteahhit katıldı. Etkinlik, dünyadaki 5 büyük yapı fuarından biri olan ’46. Yapı, İnşaat Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı’ vesilesiyle yapıldı. Başkan Adıgüzel toplantıda yaptığı konuşmada 6 Şubat’ta meydana gelen depremde inşaat sektörünün ne kadar önemli olduğuna değindi. Adıgüzel, kamu müteahhitliği sektörünün karşılaştığı sorunlara da yer verdi. Başkan Adıgüzel, toplantıda yaptığı konuşma sonrasında ise katılımcıları dinleyerek sorularını da yanıtladı. İstanbul Ticaret Odası’nın 44, 45 ve 46 nolu meslek komitelerinin başkanları ile gerçekleşen toplantıda konuşan KAMİAD Başkanı Ali Adıgüzel, “KAMİAD ailesi olarak şehir toplantılarımızın ilkini 6 Şubat depreminin yıl dönümü vesilesiyle 16-17 Şubat tarihleri arasında orada gerçekleştirdik. Toplantılarımızın ikincini ise ülkemizde her yıl düzenlenen, dünyadaki beş büyük yapı fuarından biri olan ‘46. Yapı, İnşaat Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı’ vesilesiyle İstanbul’da yapmaktayız” dedi. “Kamu müteahhitliği, istisna bir meslek gurubudur” Kamu müteahhitliğinin, altyapı ve yapı projelerinde devletin doğrudan veya dolaylı olarak rol aldığı bir yapılanma türü olduğunu kaydeden KAMİAD Başkanı Adıgüzel, “Kamu müteahhitliği, büyük ölçekli projelerin finansmanını sağlamak, teknik becerileri ve deneyimi kullanmak, kalite standartlarını sağlamak ve toplumun genel refahına katkıda bulunmak gibi önemli avantajlar sunan istisna bir meslek gurubudur. Ancak mesleki alanda uzun yıllardan beri karşılaştığımız ve çözüm aradığımız sıkıntılarımızın olduğu da su götürmez bir gerçektir” şeklinde konuştu. "Fiyat farkı hesabı reel piyasa artışlarını karşılamıyor" Kamu müteahhitliği sektörünün karşılaştığı sorunlara da değinen Başkan Adıgüzel, “Kamuya ait binaların yapım işinin asgari bir yıldan fazla sürmesi ve buna karşın anahtar teslimi götürü bedel işlerin yüksek enflasyon karşısında yapılamayışı, sözleşmelerde verilen fiyat farkı hesabının reel piyasa artışlarının karşılamaması. Kamu kurumları ile imzalanan sözleşmelerde her ne kadar yüklenici bir işin tarafı kabul edilse de ihale kanununun yükleniciyi koruyan hükümlerinin neredeyse hiç olmayışı ve tarafların eşitlik ilkesinin olmayışı sebebiyle hep alttan alan kurumun kamu müteahhitleri olmasıdır. Üçüncü en önemli problem, ihale kanunu uyarınca en düşük teklife işin verilmesi ve ülkemizde yüklenici bolluğu yüzünden yaşanan aşırı rekabet ortamı nedeniyle, işlerin çok düşük fiyatlarla ihale edilmesidir. Dördüncüsü yüklenici hak edişlerinde yaşanan ödeme gecikmeleri, altyapı eksiklikleri ve kamu ihale süreçlerindeki karmaşıklık. Beşinci en temel sorun ise kamu kurumlarının eksik proje ve şartnamelerle işleri ihale etmesi ve yapım süreçleri içinde bu eksikliklerin giderilmesi nedeniyle geciken süre ve olumsuz şartların yüklenicinin aleyhine işlemesidir” ifadelerini kullandı. “Kamuya ait binaların, deprem toplanma merkezi olarak seçilmiş olması bizler için kaynağı olmuştur” İnşaat sektörünün 6 Şubat’ta meydana gelen depremde ne kadar önemli olduğuna dikkat çeken Başkan Adıgüzel, “Ülkemizde 6 Şubat depremi, inşaat sektörünün ne kadar önemli bir iş kolu olduğunu bir kez daha göstermiştir. Depremin yıkıcı etkisi ne kadar büyük olsa da; kamu müteahhitleri tarafından yapılan binaların çok az oranda hasar görmesi, afet bölgesinde özellikle Toplu Konut İdaresi tarafından yapılmış konutların nerdeyse hasarsız olarak ayakta kalması, elbette doğru yapılan uygulamaların bir sonucudur. Bölgede kamuya ait binaların, deprem toplanma merkezi olarak seçilmiş olması ve depremden etkilenen vatandaşlarımızın bu binalarda ağırlanması, yaşadığımız büyük acıyı dindirmese de bizler için bir nebze gurur kaynağı olmuştur” diye konuştu. “Sorunlarımızın çözülmesini talep etmekteyiz” Adıgüzel konuşmasının devamında ise, “Biz KAMİAD olarak, her şeyden önce kamunun yararına çalışan ve devletinin emrinde hizmet eden iş insanları olarak; öncelikle ‘yüklenici’ adının saygın bir meslek olması için 4734 ve 4735 sayılı yasanın bazı eksikliklerin giderilmesini, sorunlarımızın çözülmesini talep etmekteyiz. Özellikle son yıllarda yüksek enflasyon ile birlikte iş yapamaz bir hale gelen yüklenicilerin ve devlet ihalelerinin uygulamadaki sorunlarını içeren sektörel raporlarımızı başta Kamu İhale Kurumu Başkanlığı’na, Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na sunmuş bulunmaktayız. Sonuç olarak; bizler bu çalışmaları yaparken siz meslektaşlarımızdan bize destek vermenizi, bir araya gelmenin ne kadar büyük bir güç oluşturduğunu görmenizi istiyoruz” diye konuştu.