SAĞLIK - 11 Temmuz 2020 Cumartesi 12:09

Sünneti ’oldu bitti’ye getirmeyin

A
A
A
Sünneti ’oldu bitti’ye getirmeyin

Sünnetin genellikle aileler tarafından ’küçük bir işlem’ olarak görülmesinin yanlış bir düşünce olduğunu belirten Çocuk Cerrahisi Uzmanı Opr.

Sünnetin genellikle aileler tarafından ’küçük bir işlem’ olarak görülmesinin yanlış bir düşünce olduğunu belirten Çocuk Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Dilek Polat, "Ciddi bir cerrahi girişim olan sünnet ’kesip bitecek, oldu da bitti maşallah’ denilecek kadar basit bir işlem değildir” dedi.


Liv Hospital Samsun Çocuk Cerrahisi Kliniği’nden Opr. Dr. Dilek Polat, sünnet hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Modern tıbbın gereği olarak cerrahi her türlü müdahalede olduğu gibi sünnetin de ameliyathane ortamında gerçekleşmesi gerektiğini söyleyen Dr. Polat, “Sünnet uygun ortamlarda, uygun kişilere yaptırılmalıdır. Kesinlikle yıllar önceki uygulamalar örnek teşkil etmemelidir. Sünnet cerrahi bir müdahaledir, cerrahi müdahalelerde bilim ne söylüyorsa o şekilde yapılması çocuklarımızın sağlığı ve geleceği açısından çok önemlidir” diye konuştu.



“Çocuğunuzu şaka yollu korkutmayın”


Ailelerin çocuklarını bir an önce sünnet ettirmek için merasim düzenleme telaşına girmemesi gerektiğinin altını çizen Dr. Polat, “Eğlenceden önce sağlığın geldiğini unutmamalıyız. Bazen dikkatsiz ve yanlış uygulamalar hem çocuğun hem de ailelerin hayatını kabusa dönüştürür. Sünnet dinimizce emredilen, sağlık açısından da yararlı bir müdahaledir. Ufak bir müdahale olmasına rağmen, cerrahi bir girişim olduğu unutulmamalıdır. Çocuklar maalesef büyükler tarafından bu konuda zaman zaman korkutulabilmektedirler. Hatta bu korkutmalar bazen, şaka yollu tehditvari bile olabilmektedir” şeklinde konuştu.



“Sünnet vakti çocukların psikolojisini etkiliyor”


Sünnet vaktinin yaklaşması çocuklar üzerinde olumsuz psikolojik etkiler de yapabildiğini vurgulayan Polat, “Çocuk için sünnet yaşı 2-6, özellikle de 3-5 yaş arası psikososyal gelişme evreleri olduğu için psikologlar tarafından kesinlikle önerilmemektedir. Çocuk 7 yaşından sonra ergenlik çağına kadar bu psikososyal evrenin durgunluğuna girer. Bu yaşlarda yapılacak sünnet, çocuğun psikososyal açıdan gelişmesini sağladığı gibi, çocuğun toplumun bir üyesi olduğunu fark etmesinde etkili olur. Ailenin koruyucu davranış sergilemesinde yapılan hatalar ile çocuklar psikolojik olarak etkilenmektedir. 9 yaşında sünnet olan bir çocuk üzerinde bile koruyucu tutum sergilendiği zaman çocuk yürümekte, çamaşırını giymekte ve tuvalet ihtiyacını yapmakta sıkıntılar ile karşı karşıya kalabilir” ifadelerini kullandı.



“Hijyenik aletlerin kullanılması şart”


Özellikle kırsal kesimlerde ve ilçelerde yapılan tek ve toplu sünnetlerde ortamın steril olmasının hayati önem taşıdığını da sözlerine ekleyen Polat, “Sünnet gerçekleşmeden önce yapılacak ortamın temizlik şartlarının iyi olması ve yapacak kişinin işinin ehli olması gerekir. Sünnetten önce tıbbi muayene sünnet kadar önemlidir çünkü çocuğun kanaması sünnetten sonra ortaya çıkabiliyor. Bunu daha önceden bilmek ve önlemini almak gerekir. Her sünnet edilecek çocuk için hijyen ve sterilite açısından ayrı ayrı aletlerin kullanılması gerekir. Zira aynı aletleri kullanmak suretiyle birçok hastalığın bulaşmasına fırsat tanınmış olur” açıklamasında bulundu.



“Yan yana sünnet yapılmamalı”


Sünnet yapılacak çocukların aynı ortamda toplu olarak yan yana sünnet edilmemeleri gerektiğini ifade eden Polat şunları söyledi: “Korku nedeniyle ağlayan çocuklardan olumsuz etkilenmeler kaçınılmazdır. Çocukların bozulacak olan psikolojik halleri ilerideki yıllarda o çocuğun cinsel yaşamında ciddi yıkımlar yapabilir. Ayrıca sünnet müdahalesinin mutlaka bir uzman tarafından yapılması önemlidir. Son zamanlarda ‘koter’ denilen elektrikli bir aletle yapılan sünnetlerde ciddi sıkıntılar olduğu da görülmektedir. Yine sünnetten sonra kanama, enfeksiyon gibi problemlerin de yaşanabildiği de ortadadır. Netice olarak sünnet, uygun ortamlarda, uygun kişilere yaptırılmalıdır. Kesinlikle yıllar önceki uygulamalar örnek teşkil etmemelidir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da kontrolden çıkan otobüs bahçe duvarına çarptı: 8 yaralı Aksaray’da önüne aniden bir otomobilin geçmesi üzerine fren yapan tıra, arkadan gelen yolcu otobüsü çarptı. Çarpmanın etkisiyle kontrolden çıkan otobüs bir fabrikanın bahçe duvarına çarparak durabildi. Kazada otobüs sürücüsüyle birlikte toplam 8 kişi yaralandı. Kaza saat 02.00 sıralarında Aksaray - Adana Karayolunun 6. kilometresinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Ankara’dan Diyarbakır’a giden Muhammet T. (45) idaresindeki 42 EKB 68 plakalı demir profil yüklü tır, önüne aniden geçen Şammas A. (29) yönetimindeki 68 AE 610 plakalı otomobili son anda fark ederek ani fren yaptı. Ani fren yapmasıyla birlikte tırın arkasından seyreden İstanbul - Adıyaman seferini yapan Murat T. (43) idaresindeki 02 AG 525 plakalı yolcu otobüsü tıra arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle kontrolden çıkan otobüs bir fabrikanın bahçe duvarına çarparak durabildi. 21 yolcunun bulunduğu otobüs kazasında otobüs şoförü ve 7 yolcu olmak üzere 8 kişi yaralandı. Kazayı gören diğer sürücüler durumu hemen 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekiplerince ilk müdahalesi yapılan 3 yaralı ambulanslarla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisine kaldırılırken, hafif yaralanan 5 yolcuya olay yerinde ayakta müdahale yapıldı. Hastanede tedavi altına alınan otobüs sürücüsü ve 2 yolcunun da durumlarının iyi olduğu öğrenilirken, tır ve otomobil sürücüsü gözaltına alındı. Yaşanan kazayı anlatan tır sürücüsü Muhammet T., “Şahin bir gitti bir geldi derken, ben tanımıyorum sürücüsünü ama önüme durdu. Durunca da ben fren yaptım. Çok sert fren yapmadım aslında yavaştım ben, otobüs de vurmuş arkamdan. Ben Ankara’dan Diyarbakır’a gidiyordum” dedi. Otobüste bunulan yolculardan Kadir Göçer (54) ise “Şahin taksi tırın önünde ani fren yaptı. Tır şoförü de ona vurmamak için ani fren yapıyor. Otobüste ona vurmamak için sağa kırınca duvara vuruyor. İyi ki de duvara vurmuş. Direk tıra vursaydı çok kötü olurdu” diye konuştu. Kazanın ardından yolcular otobüs firması tarafından olay yerine tahsis edilen servis minibüsü ile terminalde bulunan başka bir otobüse taşındı. Kazayla ilgili tahkikat başlatıldı.
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.