- 23 Ağustos 2019 Cuma 21:44

TUBİTAK ‘Samsun Bilim Merkezi’ne desteğini çekti

A
A
A
TUBİTAK ‘Samsun Bilim Merkezi’ne desteğini çekti

TÜBİTAK Başkanı Prof.

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, ‘Samsun Bilim Merkezi’ne verdikleri desteği çektiklerini açıkladı.


Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde (OMÜ) konferans vermek için Samsun’a gelen TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, bir dizi ziyaretlerde bulundu. Prof. Dr. Mandal’ın programı, OMÜ Atatürk Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen “Bilim, Teknoloji ve Yenilik Ekosisteminde Durum Değerlendirmesi ve TÜBİTAK Odaklı Yeni Süreçler” konulu konferans ile devam etti.



“Samsun’da medikal kümelenme Türkiye’de dikkat çekecek boyutta”


Konferans öncesinde söz alan OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç, Samsun’da medikal kümelenmenin Türkiye’de dikkat çekecek boyutta ve çok önemli olduğunu belirterek, “Çünkü en çok ithalat yaptığımız alanlardan birisi. Bu alanın olması gereken noktaya çekilmesi herkesin bir hassasiyeti ve gayreti var ama maalesef hala istenilen noktada değil. Başkanımız da bunun farkında olarak, o alanı yerinde görmek istediler. Bu anlamda başkanımızla beraber öğlen saatlerine kadar sanayi bölgesindeydik ve üretim yapan sanayicilerle bir araya geldik. Başkanımız buraya gelirken tabii ki üniversitemizin fotoğrafını çekerek geldi. Neredeyiz? Hangi noktadayız? Olmamız gereken seviyede miyiz? Sorularının cevaplarını hep birlikte göreceğiz” dedi.



“OMÜ’yü istenilen noktaya taşıyabilmemiz, gayretle çalışmamızla mümkün”


OMÜ’yü istenilen noktaya taşıyabilmelerinin hep birlikte buna inanıp ve gayretli bir şekilde çalışmalarıyla mümkün olduğunu kaydeden Rektör Bilgiç, “Sınırsız bütçe imkanlarımız yok. Dünyanın hiç yerinde de yok. Bizden daha fazla AR-GE bütçesine sahip ülkeler dahi bu bütçeleri kullanırken çok hassas davranıyor. Kurumların gerçeklerini ve ihtiyaçlarını, hep birlikte düşünerek, bunları en verimli alanlarda kullanma planları yapmalıyız. Bizim sadece bir çalışma yapmak için veya akademik fikirlerimizi tamamlamak adına yaptığımız her şey attığımız her adım israf ve ülkemizin yararına uzak sonuçlar getirmekte olduğunu hepimiz farkındayız. Artık bunu farkında olan bilim camiasının hakkı teslim etmesini, ülke sevgisinin, vatan sevgisinin buradan geçtiğini bilmesi ve gereğini yerine getirmesi lazım. Belki rakamlara bakarak değil en iyi ve en yararlı sonucun öne çıktığı süreçlere geçmemiz gerekiyor. Fakat adaletli değerlendirme sistemi kurabilmek adına, rakamlarla belirlediğimiz bazı kriterlerin olduğunu ve bunun arasında kaldığımızı farkındayız. Bunları da değiştirecek adımları hep birlikte atacağız” diye konuştu.



“Bilim, teknoloji ve yenilikler üniversiteyle değer kazanıyor”


Bilim, teknoloji ve yeniliklerin üniversiteyle anlam kazandığını vurgulayan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ise, “Sabah ilk olarak MEDİKÜM Derneği ve sanayicilerle bir araya geldik. Bizim açımızdan bilim, teknoloji ve yenilik noktasında önemli ve kritik bir kitlenin oluştuğu bir nokta olarak görüyoruz. Bunun da üniversiteyle anlam kazandığını ve sonraki aşamalarda da yine üniversiteyle değerleneceğine inanıyoruz. Bu doğrultuda ziyaretimizi planlamışken, değerli hocamız Prof. Dr. Sait Bilgiç’e üniversiteyi ziyaret etmek istediğimi ilettim. Sağ olsun çok dar bir zamanda bu organizasyonu gerçekleştirdi. Ben bu yaz gününde katılımın bu denli yoğunluğun olacağını hiç düşünmemiştim, o nedenle katılımcıların her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Umarım amaca uygun bir katkı sağlamış olurum. Konuşmamın başlığı ‘Bilim, Teknoloji ve Yenilik Ekosisteminde Durum Değerlendirmesi ve TÜBİTAK Odaklı Yeni Süreçler’. Kendimce ya da kurumumca bir durum değerlendirmesi olacak. Bu yaparken öncelikle Türkiye’nin dünyadaki akımlar boyutuyla giriş gelişme noktasında değerlendirmesini yapacağım. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemimizde oluşturulmuş 9 politik kuruldan birisi olan Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu. O kurul ile ilişkilendirilmiş bir şekilde biraz daha makro boyutta Türkiye’deki durumun değerlendirilmesini yaparak sonrasında konuşma başlığında belirtildiği gibi TÜBİTAK’ta yeni süreçlerimiz nelerdir bunları ele alacağız” şeklinde konuştu.



“Önceliklendirilmemiş bir süreç yönetilememiş bir süreçtir”


Üniversitelerde hedef odaklı yaklaşımlar kapmasında etki, çıktı ve süreç konusuna değinen Mandal, “Anahtar kelimelerimizden bir tanesi etki odaklı bir süreç, etki odaklı bir süreci sosyoekonomik bir faydaya dönüştürebilme. Bunu nasıl yapacağımızın yaklaşımı süreci girdi ve çıktı temelinde değil tamamen etki odaklı, etkiye göre çıktı tasarımı. Bunu üniversiteye indirgediğimiz zaman şunu görüyoruz. Türkiye’de üniversitelerimiz araştırma yapıyor fakat çok sınırlı sayıda üniversitelerimiz araştırmayı yönetiyor. Etkiden çıktıya bir süreci yönetebilmek için araştırmayı yapmaktan daha çok, araştırmayı yönetmek gerekiyor. Araştırmayı yönetmekten kastımız bazı şeyleri önceliklendirmek demek. Önceliklendirilmemiş bir süreç yönetilememiş bir süreç demektir. O yüzden mutlaka beklenen çıktıyı etkiye dönüştürebilmek için, üniversitelerimizin araştırma yönetim sürecini geliştirmeleri gerekiyor” ifadelerin kullandı.



“27 farklı teknoloji alanını değerlendirmeye aldık”


TÜBİTAK’ın çalışma aşamalarının detaylarının altını çizen Prof. Dr. Mandal, “Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu olarak dünyadaki bütün gelişmelere bakarak, Dünya Ekonomik Forumu gibi birçok göstergeye bakan 27 farklı teknoloji alanını değerlendirmeye aldık. Bu çalışma bizim için kendi ekosistemimizin ihtiyaçları noktasında çalışma yapıldı. Çalışma yaparken iki ana eksende yapıldı. Bir tanesi az önce de açıkladığım etki boyutundaydı. Etkiyi ekonomik etki, toplumsal fayda etkisi ve ulusal güvenlik etkisi olarak gruplandırıyoruz. Güvenlik çok önemli, ulusal güvenlik sadece savunma değil, dijitalleşmesinin beraberinde getirdiği risklerden oluşan güvenliği örnek verebiliriz. Evet, bu teknolojileri buluyoruz, 27 farklı teknolojiyi etki anlamında önceliklendirmeye çalışıyoruz. Aynı zamanda bunu yaparken etkisi yüksek olanın yapılabilirliğini de değerlendiriyoruz. Yapılabilirlikte, akademik bilgi birikimi birinci sırada, sonrasında özel sektörlerin yetkinliği, araştırma altyapıları, patent yönetimi, insan kaynağı ve finansmana erişimi gibi pek çok neden var ama en önemlisi belirli bir aşamaya gelinip gelinmediğini doğru bir şekilde tespit edebilmektir” açıklamasında bulundu.



TÜBİTAK, Samsun Bilim Merkezine desteğini çekti


Konferansta daha sonra soru cevap bölümüne geçildi. TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Mandal bu bölümde bir soru üzerine çeşitle sebeplerle Büyükşehir Belediyesi ile birlikte yürüttükleri Samsun Bilim Merkezine verdikleri desteği çektikleri bilgisini paylaştı.


Konferansın sonunda Rektör Bilgiç konuğuna, bu yıl TÜBİTAK Bilim, Özel, Hizmet ve Teşvik Ödülü almaya hak kazan Doç. Dr. Ayşenur Büyükgöze Kavas ve daha önce aynı ödülü alan emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Fevzi Köksal ile birlikte hediyelerini sundu.



TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Mandal Samsun Teknopark’ta


TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Mandal, Samsun Teknopark, OMÜ-TTO, AR-GE ve kuluçka firmalarını da ziyaret etti. Samsun Teknopark ziyaretinde Genel Müdür Dr. Buğra Çolak’tan Teknopark hakkında bilgi alan Prof. Dr. Mandal, ardından kuluçka ve ön kuluçka merkezini ziyaret ederek Samsun Teknopark Bilim Atölyesinde etkinlik gerçekleştiren çocuklarla sohbet etti. Çocuklar ve eğitmenden etkinlikler hakkında bilgi alan Prof. Dr. Mandal, daha sonra BiggSamsun girişimcilerinin eğitimine katılarak, girişimci adaylarıyla projeleri hakkında bilgi alışverişinde bulundu. Ziyaretine Samsun Teknopark Ar-Ge firmaları Nibiru Teknoloji, Mikroliz Biyoteknoloji, Bulut Ar-Ge Yazılım ve kuluçka firması SDATAM ziyaretiyle devam eden Mandal, firmaların geliştirdikleri ürün ve faaliyetleri hakkında sorular sordu. Nibiru Teknoloji geliştirdikleri mobil ultrason cihazını, Mikroliz Biyoteknoloji ilaç ve ürünlerini anlatırken Bulut AR-GE ve SDATAM geliştirdikleri yazılımları anlattı. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisini (OMÜ-TTO) de ziyaret eden Prof. Dr. Mandal, Koordinatör Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Mortaş ve modül uzmanlarıyla sohbet ederek gerçekleştirdikleri çalışmalar hakkında bilgi aldı.


TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal’a Samsun Teknopark ziyaretinde OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Selahattin Altunsoy, OMÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Vedat Ceyhan ve Prof. Dr. Mehmet Ali Cengiz, Rektör Yardımcısı ve Samsun Teknopark Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Kuran, OMÜ Genel Sekreteri Doç. Dr. Menderes Kabadayı, Genel Müdür Dr. Buğra Çolak, OMÜ-TTO Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Mortaş, Teknopark ve TTO personeli eşlik etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Büyükkılıç, Pınarbaşı’da KAYMEK kursiyerleri ve ilçe esnafları ile bir araya geldi Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Pınarbaşı Sosyal Yaşam Merkezi’ni ziyaret ederek KAYMEK kursiyerleri ile bir araya geldi. İlçe esnafları ile de buluşan Başkan Büyükkılıç, Pınarbaşı’da çalışmaları süren park bahçe düzenlemelerini de yerinde inceledi ve çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı. Başkan Büyükkılıç, başarılı bir şekilde tamamladığı 5 yıllık hizmet döneminde olduğu gibi yeni hizmet döneminde de merkez ve kırsal ilçe ziyaretlerini sürdürerek Büyükşehir’in hem ilçelerdeki tesislerini ziyaret ediyor hem de esnaf ve vatandaşlarla kucaklaşıyor. Bu kapsamda Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Pınarbaşı ilçesi ziyaretinde Pınarbaşı Sosyal Yaşam Merkezi’ni ziyaret ederek KAYMEK kursiyerleri ile bir araya geldi. Burada KAYMEK’in giyim kursuna katılan kadın kursiyerlerle sohbet eden Büyükkılıç, kurs içeriği hakkında eğitmenden bilgi aldı. Doğum günü olan kadın bir kursiyerin doğum gününü kutlayan Başkan Büyükkılıç, kursiyere termos hediye etti. KAYMEK kursiyeri kadınlar da ilgi, alakası ve hizmetlerinden dolayı Başkan Büyükkılıç’a teşekkür ettiler. Büyükkılıç, daha sonra Pınarbaşı ilçesinde faaliyet gösteren esnaf dükkânlarını ziyaret etti. İlçe merkezindeki esnaf dükkânlarını tek tek dolaşan Başkan Dr. Memduh Büyükkılıç, esnaf ve vatandaşların samimi ilgisi ile karşılaştı. Esnaflara hayırlı ve bereketli işler temennisini ileten Başkan Büyükkılıç, işletme sahipleri ve vatandaşlarla sıcak sohbetler gerçekleştirdi. İlçede çalışmaları süren park bahçe düzenlemelerini de yerinde inceleyen Büyükkılıç, çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı. Başkan Büyükkılıç’a ziyaretleri esnasına Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ali Hasdal ve daire başkanları da eşlik etti.
Trabzon Antalya’daki teleferik kazasının ardından Trabzon’da teleferik tatbikatı yapıldı Antalya’da geçtiğimiz günlerde meydana gelen ve bir kişinin ölümü, 7 kişinin yaralanması ile sonuçlanan teleferik kazası sonrasında Karadeniz Bölgesi’nin 3 bin 600 metre uzunluğu ile en uzun mesafeli teleferik tesisinde bugün tatbikat yapıldı. Trabzon’un Beşikdüzü ilçesinde vargel sisteminin bulunduğu ve 55 kişilik çift kabinli teleferik istasyonundaki tatbikatta senaryo gereği arıza durumunda teleferikte mahsur kalan vatandaşları kurtarmaya yönelik tahliye işlemi gerçekleştirildi. Tatbikatta itfaiye ekipleri de yer alırken, güvenlik önlemleri eşliğinde kabinde yer alan tahliye kapağının açılmasıyla yolcular halat yardımıyla futbol sahasına indirildi. Başarılı geçen tatbikatla ilgili açıklamalarda bulunan istasyon görevlisi Ömer Faruk Abak, her yıl en az 3 kere tatbikat gerçekleştirdiklerini hatırlattı. Abak "Buradaki teleferik sistemleri zaten dünyanın en güvenli sistemlerinden bir tanesi. Vargel Sistemi. Bu sistemde kurtarma malzemeleri teleferik kabininin içinde oluyor. Bizim olası bir durumda teleferiğimiz duruş yaşadığı zaman dışarıdan herhangi bir müdahale olmadan kurtarma yapabiliyoruz. Kurtarma malzemeleri kabinin içinde olduğu için de biz anında kabin içerisindeki operatör arkadaşımız hemen kabin içindeki misafirlerimizi tahliye edebiliyor. Yani en az beş dakikada operasyona başlamış oluyoruz” dedi. “İki kabinde de aynı anda kurtarma operasyonuna başlayabiliyoruz" Teleferik istasyonunda bulunan iki kabinde aynı anda kurtarma operasyonu başlatabildiklerini kaydeden Abak, “Kurtarmayla alakalı personellerimiz her yıl iş güvenlik uzmanlarımızdan yüksekte çalışma eğitimi alıyorlar, bunlarla alakalı eğitiliyorlar, her an denetleniyorlar. Mesela elektrik gitti, burada jeneratörümüz var. Jeneratör bozulduğu zaman dizel tahliye edebilecek ekipmanlarımız var. Şu anki tatbikatta da kabin gidecek. Kabin içinde operatör arkadaşlarınız olacak. Kabine 5 ya da 6 misafir alacağız. Bir kurtarma senaryosu yapacağız. Yüz metre ileride bir futbol sahası var. Oranın içine indireceğiz yolcularımızı. Aşağıdan tahliyesini yapacağız. Bununla beraber jandarma ve itfaiye ekiplerimiz de burada bize destek olacak. İki kabinin aynı anda arıza verirse sistem birbirine bağlı, kabinlerin biri giderken öteki de aşağıya geliyor. Vargel sisteminde bu süreç böyle. İki kabinde de bu kurtarma sistemleri mevcut. İki kabinde de kurtaracak arkadaşlarımız mevcut. Yani iki kabinde de aynı anda kurtarma operasyonuna başlayabiliyoruz” şeklinde konuştu. “Bir yolcuyu ortalama 5 dakikada tahliye ediyoruz” “Vargel Sisteminde bu kabinlerde ortalama 55 kişi taşıyoruz” diyen Abak, “Bu sistemin dışındaki sistemlerde kurtarma ekipmanları dışarıdan geliyor. Kurtarıcı önce direğe çıkıyor, sonra kabine inip yolcuyu kurtarıyor. Fakat bizim ekipmanlarımız kabinin içerisinde olduğu için anında müdahale edebiliyoruz. Bir yolcuyu ortalama 5 dakikada tahliye ediyoruz. Tabi bu süre bulunulan yüksekliğe göre de değişiyor. Kabinlerimizin düşme ihtimali diğerlerine sıfır çünkü burası Sanayi Bakanlığı tarafından denetlenen bir kurum. Ayrıca Türkiye Makine Mühendisleri Odası’ndan da bizi denetliyorlar. İnanılmaz kontroller yapılıyor. Ayrıca bu şirketin yani firmasının kendi denetimleri, denetmenleri tarafından da gelip denetleniyor” ifadelerini kullandı.
Eskişehir Enflasyonda düşüşe ’yeşillik’ desteği Eskişehir’de yeşillik üretimi yapan çiftçiler, 9 günlük Ramazan Bayramı tatilinden dolayı semt pazarlarının kurulamadığını ve buna bağlı olarak yarı yarıya ürünlerinin fiyatlarının düştüğünü belirtti. Geçtiğimiz pazar günü biten 9 günlük Ramazan Bayramı tatili insanların dinlenmesi, sevdikleri ile hasret gidermesi ve tatil için güzel bir fırsat olarak değerlendirildi. Tatil genel manada insanları mutlu ederken bazı üreticilerin ise işleri sekteye uğradı. Pazarlara yeşillik satışı yapan Eskişehirli çiftçilerin ürünleri kurulmayan semt pazarlarından dolayı ellerinde kaldı. Haftanın neredeyse kenttin çeşitli yerlerindeki pazarlara yeşillik sevk eden çiftçiler, 9 günlük süreçte zorluk çekti. Arz talep mantığı ile belirlenen ve çiftçinin de elinde yüklü miktarda mal kalmasına bağlı olarak da fiyatlar yarı yarıya düştü. Durum çiftçilerde mağduriyete sebep oldu. “Malın kalması demek veya yetişkin bir ürünün tarladaki heba olması demek” 9 günlük tatilin çiftçi için çok uzun olduğunu belirten Yeşil Sakarya Üreticiler Başkanı Süleyman Buluşan, “9 günlük bayram tatili. Ülkemizin tarımsal olarak belki bize çok büyük zararı var. Ama bu sadece hani turizme, faydası olan bir konu. Örneğin şimdi bugün bayram öncesi biliyorsunuz Ramazan ayı dolayısıyla veya söylentilere göre marul mesela pazarlarda 30 liraya kadar çıktı. Ama bunun arz ve talep meselesi olduğunu hepimiz unutuyoruz. Çünkü bizim malımız hiçbir zaman için rayiç fiyatı kendi kendine yükseltemez. Burada her şeyden önce planlı üretim ve bunlar akabinde de gelen 9 günlük bayram tatili sürecinde, tabii tatile gidenler için belki çok hoş bir seda ama biz üreticiler için çok büyük sıkıntı. Çünkü neden? Günde mesela şu araç her gün çıkması gerekiyor. Her gün giden bir araç bir anda 9 gün kımıldamıyor. Bu tarlada malın kalması demek veya yetişkin bir ürünün tarladaki heba olması demek. Kaldı ki ekonomisinde de çok büyük etki yapıyor. Neden? Biz mesela şu anda en büyük sıkıntımız tarladaki işçi. Tarladaki işçiye hemen dönüş yapabilmesi için parasını ödeyebilinmesi için ekonomi dokuz gündür durdu. Ama işçi ne yapıyor burada, devam ediyor. Mevcut olarak bütün ürünlerde yarı yarıya bir fiyat farkı var. Bunun işte sebebi bir kere bir anda malın depoda stokta durup dururken hepsi birden çıkması. 15-20 gün önce, 30 lira civarlarında olan bir marul, şu anda 20 ile 15 liraya düştü. Bu tarlada 10 lirayken 5 liraya düştü” dedi. “Pazarlar kapalı, üretici, ürettiği ürünü satamadı” Çiftçi Kadir Yavaş ise üreticilerin ürünlerini satmamasından dolayı fiyatların düştüğünü belirtirken şöyle konuştu; “9 günlük tatil süresince bu havaların da sıcak gitmesiyle Türkiye genelinde olan yeşil grupların hepsi yetiştiği için bir de millet tatilden yeni çıktı. Arz talep meselesi de azaldı. Bu yüzden yani istekler azaldı biraz. Bunlarda fiyatlarda düşüşe neden oldu. Bayramdan önce yani maksimum yüksek satışlarda şu an yarı yarıya gerileme var. Bu havaların ısınmasıyla birlikte olan bir şey. Bir de 9 günlük bayram süreci olunca sevkiyat olmadığı için bütün mallar birbirini sıkıştırdı Türkiye genelinde. Pazarlar kapalı, üretici, ürettiği ürünü satamadı, pazarlayamadı. Ya elinde varsa dışarıya attı ve de bekletti, bir şeyler yaptı, bir şekilde. Herkesin ürünü yetiştiği için mecbur sıkıntılı bir dönem oldu.” (BT-