ASAYİŞ - 21 Eylül 2021 Salı 18:15

Silahlı saldırıda ölen baba ile çocuğun ailesi konuştu

A
A
A
Silahlı saldırıda ölen baba ile çocuğun ailesi konuştu

Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde otomobile düzenlenen silahlı saldırıda hayatını kaybeden baba ile çocuğun ailesi konuştu.

Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde otomobile düzenlenen silahlı saldırıda hayatını kaybeden baba ile çocuğun ailesi konuştu. Saldırıyı gerçekleştiren kişilerin yakalanmasını isteyen aile, can güvenliklerinin olmadığını söyledi.


Şanlıurfa’nın Suruç ilçesine bağlı Aligör Mahallesi’nde 15 Ağustos’ta otomobile düzenlenen silahlı saldırıda yaralanan 47 yaşındaki Kadir Altın kaldırıldığı hastanede aynı gün hayatını kaybederken, 11 yaşındaki oğlu Yusuf Altın ise tedavi gördüğü hastanede 11 gün sonra yaşamını yitirdi. Saldırının failleri olayın üzerinden 1 aydan fazla zaman geçmesine rağmen yakalanamadı.


Saldırıda eşini ve 11 yaşındaki oğlunu kaybeden Fehime Altın, 2 erkek çocuğunun daha olduğunu ve onların da öldürülmesinden korktuğunu söyledi. Yetkililere seslenen acılı kadın, can güvenlikleri olmadığını belirterek katil ya da katillerin en kısa sürede yakalanmasını istedi.



Acılı kadın diğer çocuklarının da öldürülmesinden korkuyor


Küçük oğlunun hiçbir suçu olmadan öldürüldüğünü söyleyen Kadir Altın’ın eşi Fehime Altın, “Kadir Altın’ın eşiyim. Oğlumu ve eşimi hiçbir sebep yokken boş yere öldürdüler. Benim 2 oğlum daha var, onları da öldürecekler. Oğlumu öldürdükten sonra ben ne yapacağım. Onu tutuklasalar ne olacak, tutuklamasalar ne olacak. Oğlum dışarı çıkamıyor, ben kadınım kendim dışarı çıkıyorum, alışveriş yapıyorum ama ben bile korkuyorum. Ben bunların tutuklanmasını istiyorum çünkü eşimin hiçbir suçu yoktu. O küçük çocuğun ne suçu vardı. O gün öğleden sonra Aligör’de misafirliğe gittim. İkindiden sonra eve döndüm. Kapının önünde beni çağırdılar, Kadir Altın ve oğlunu vurmuşlar dediler. Hastaneye gittim, baktım biri ölmüş, birini de yoğun bakıma koymuşlar” dedi.


Eşinin hiçbir suçu olmadığını söyleyen Fehime Altın, “Suçu olsaydı yakalanırdı. Bunlar öldürmeyi kafasına koymuşlardı. Her gün gelip kapının önünde duruyorlardı. Kanlısı belliydi, vuran kişi belliydi, ölen kişi belliydi. Eşimin hiçbir ilgisi yoktu. Sadece ölmeden önce beraber oturup çay içmişler. İkindiden sonra eşimi iki defa aramış, eşim telefonu açmamış. Sonra oğlumu aramışlar” şeklinde konuştu.



"Buradan gidelim dedik ama babam bizi dinlemedi"


Kadir Altın’ın kızı Tuğba Altın ise babası ile kardeşinin suçsuz yere öldürüldüğünü belirterek, "Bu olayın babamla ilgisi yoktu. 6 ay önce Selçuk Turan ile Fırat P. İstanbul’da tartıştılar. Daha sonra bu olay Adana’ya taşındı. Fırat P. Selçuk Turan’ı öldürdü. Selçuk Turan’ı öldürdüler, bu olayın babamla bağlantısını kurdular. Hatta babam gidip ifadesini verdi ve aynı gün serbest bırakıldı. Bir suçu olsaydı devlet onu tutuklardı. Bu 6 ay boyunca babamı takip ediyorlardı. Babam takip etsinler, benim bir suçum yok diyordu. Bir önlem falan da almıyordu. Biz de buradan gidelim diyorduk ama babam hayır diyordu. Babam benim bir suçum yok, bir suçum olsa kendim giderdim diyordu. Aradan 6 ay geçti ve sonra öldürdüler. Bu adamın yakalanmasını istiyorum. Benim 2 tane erkek kardeşim daha var, birisini zaten öldürdüler. Bu ikisini de öldürmek istiyorlarmış. Ben iki tane kardeşimi daha kaybetmek istemiyorum. Babam zaten gitti. Bir tane erkek kardeşim daha 11 yaşındayken öldürdüler. Küçücük çocuğu öldürdülerse diğer 2 kardeşimi de öldürürler. Buradan yetkililere sesleniyoruz, bir an önce bu adamların yakalanmasını istiyorum” dedi.



"Gelip beni ve kardeşimi de vurabilirler"


Can güvenliklerinin olmadığını söyleyen Mehmet Altın da, "Olay Adana’da oldu. Selçuk’un öldürüldüğü gün ben de şahit oldum. Fırat P. ile Selçuk Turan zaten İstanbul’dan kavgalıydı. Fırat onu İstanbul Hipodromunda bıçakla kovalamış zaten. Sonra bunlar Adana’ya da gelmiş, burada da yine kavga etmiş. Selçuk öldükten sonra bazıları Kadir yüzünden olmuş diyordu. Fırat’a demiş ki sen vur diye. Annesine para vermiş. Gelip karşıda dururlardı. Hep gidip geliyorlardı. Daha sonra gelip babamla kardeşimi suçsuz, sebepsiz yere vurdular. Can güvenliğimiz yok. Gelip benle kardeşimi de öldürebilirler. Öyle söylentiler de alıyoruz, dışarı çıkamıyoruz. Bir an önce bunun yakalanmasını istiyoruz" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Artvin Trafik kazasında hayatını kaybeden İHA Artvin eski muhabiri son yolculuğuna uğurlandı Artvin’de önceki gün meydana gelen kazada hayatını kaybeden İHA Artvin eski muhabiri Tolga Gül son yolculuğuna uğurlandı. Kaza, Çarşamba günü merkeze bağlı Oruçlu köyünde saat 18.00 sıralarında meydana geldi. Alınan bilgiye göre, 34 FZJ 841 plakalı Dacia Duster aracın sürücüsü gazeteci Fatih Tüysüz’ün (37), Yusufeli’nden Artvin’e dönüş yolunda iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu otomobil yol kenarında bulunan kayalara çarptı. Çarpmanın etkisiyle sürücü ve yanında bulunan İHA’nın Artvin eski muhabiri Tolga Gül (48) yaralandı. Hastane kaldırılan Gül, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Hayatını kaybeden gazeteci Gül için bugün veda töreni düzenlendi. Bir dönem Artvin Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı yapan Gül’ün cenazesi veda töreni için cemiyetin önüne getirildi. Burada yapılan veda töreninde meslektaşları fotoğraf makinesi, kalem, bilgisayar, gazeteler ve Trabzonspor bayrağı ile Gül’ün tabutunu karşıladı. Gül, cenaze namazının kılınması için Merkez Camii’ne götürüldü. Gözyaşları içerisinde kılınan cenaze namazının ardından gazeteci Gül, aile kabristanlığına defnedildi. Cenazeye katılan Gül’ün 5 yaşındaki kızı Irmak, 19 yaşındaki oğlu Eray ve eşi Arzu Gül gözyaşlarına hakim olamadı. Veda töreninde konuşan gazeteci Tolga Gül’ün eşi Arzu Gül, “Tolga ile önce arkadaş olduk. Sonra dost olduk. Sonra baktık ki bizden çok güzel eş olur ve nişanlandık. 24 yıldır Tolga ile evliydim. Tolga ile hep tartıştık. Tolga’nın Artvin sevdası üzerine tartıştık. Bizim sesimiz evde başka bir şeyden ötürü çıkmadı. Tolga’yı hep eleştirdiler ben üzüldüm. Tolga’ya dedim ki seni çok eleştiriyorlar ben dayanamıyorum. Sen bunları hiç hak etmiyorsun diyordum. O da boş ver derdi. Ben iddia ediyorum ki Artvin’i Tolga’dan daha fazla seven olmadı. Biz son 15 gündür Tolga ile bir araya gelemedik. Sürekli Arzu cumartesi işim bitiyor. Pazar günü çok yoğun olacağım. Cumartesi sizle ilgileneceğim dedi. Bekledik ama olmadı” şeklinde konuştu.
Denizli Pamukkale Adayı Ertemur, “Pamukkale ittifakı’nı oluşturduk, tamam inşallah” DENİZLİ(İHA) – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Pamukkale Belediye Başkan Adayı Ali Rıza Ertemur, Pamukkale’de gönülleri birleştirdiklerini ve değişeme hazır olduklarını söyledi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Pamukkale Belediye Başkan Adayı Ali Rıza Ertemur, yerel seçimlere 2 gün kala seçimi kazandıkları mesajını verdi. Yaklaşık 50 gündür saha çalışmaları yapan Ertemur, vatandaşların yaklaşımlarının değişimin kapısını sonuna kadar araladığını belirtirken, Pamukkale İttifakı’nı oluşturduklarının altını çizdi. Ertemur; “Bu yola çıkarken Pamukkale’mizi hak ettiği hizmete kavuşturacağımıza inandık. Günler geçtikçe vatandaşlarımızın bize inanmasıyla Pamukkale İttifakı’nı oluşturduk. Tamam inşallah” diye konuştu. “Vatandaşımızın oyları ile seçilenler, vatandaşımızı yok saydı” Seçim süreci hakkında değerlendirmelerde bulunan Ertemur, “10 yıldır aynı zihniyet tarafından yönetilen Pamukkale’miz hizmetten yoksun kaldı. Vatandaşlarımız mutsuz, umutsuz. Belediyecilik yaptıklarını sananlar vatandaşlarımızı unuttular. En basit belediyecilik hizmetleri bile vatandaşlarımıza çok görüldü. Çöpler toplanmadı, yollar yapılmadı, projeler yapılmadı, başlanan projeler yarım bırakıldı. Ekonomik krizde, pandemide vatandaşlarımıza destek vermekten imtina ettiler. Vatandaşımızın oyları ile seçilenler, vatandaşımızı yok saydı. 50 gündür sahadayız. Vatandaşımız artık kendilerini önemseyen muhatap istiyor. Biz bu yüzden yola çıktık. Pamukkale’mizi değiştirebileceğimize, güzelleştirebileceğimize ve mutlu insanların şehri yapabileceğimize inandığımız için yola çıktık” dedi. “Pamukkale ittifakını oluşturduk” Pamukkale’deki her sokakta her insana dokunmaya çalıştıklarını belirten Ertemur, “Vatandaşımızın arasındaydık, yanındaydık. Onlara insan odaklı belediyecilik anlayışımızı anlattık. Onları nasıl hizmetlerle buluşturacağımızı anlattık. Onlar bize inandı. Pamukkale’mizin hizmeti hak ettiğini bizlere söylediler. Vatandaşlarımızın gözlerindeki, gönüllerindeki değişim isteğini gördükçe kararlılığımız arttı. Gönüller Pamukkale’mizde birleşti. Günler geçtikçe vatandaşlarımızın bize inanmasıyla Pamukkale İttifakı’nı oluşturduk. Tamam inşallah” ifadelerini kullandı.