ÇEVRE - 21 Haziran 2022 Salı 12:38

Siverek’in tarih kokan sokakları, aslına uygun hale getiriliyor

A
A
A
Siverek’in tarih kokan sokakları, aslına uygun hale getiriliyor

Siverek Belediyesi, sokak sağlıklaştırma projesi çerçevesin tarih kokan kent sokaklarını aslına uygun olarak restore ediyor.

Siverek Belediyesi, sokak sağlıklaştırma projesi çerçevesin tarih kokan kent sokaklarını aslına uygun olarak restore ediyor.


Kentin tarihine ışık tutacak restorasyon ve çevre düzenlemelerine ağırlık veren Siverek Belediyesi, az sayıdaki tarihi sokağın gelecek nesillere ulaştırılması amacıyla başlattığı çalışmalar sürüyor.


Belediye Başkanı Ayşe Çakmak’ın tarihi sokakların korunmasına yönelik çalışma yapılması talimatının ardından harekete geçen Fen İşleri Müdürlüğü, sağlıklaştırma projesi çerçevesinde Hasan Çelebi Mahallesi’ndeki tarihi sokakları aslında uygun hale getiriyor.


Tarihin korunması ve tarihin gelecek nesillere aktarılmasının hedeflendiği projede, sokaklar Arnavut taşlarıyla kaplandı.


Proje çerçevesinde tarihi özelliği olan evlerin dış cephesi aslına uygun olarak restore edilirken çalışmaların sürdüğü belirtildi.


Çalışmalar hakkında bilgi veren mimar Hilal Çetin, Arnavut taşı döşemesinin tamamlandığını dile getirdi.


Bazı evlerin dış cephelerinde çalışma yapıldığını aktaran Çetin, “Bir süre önce çalışmalarına başladığımız projede çalışmalar devam ediyor. Proje sayesine sokaklarda Arnavut taşı döşeme çalışmaları tamamlandı. Tarihi nitelikteki evleri de yine aslına uygun olarak horosan harcıyla dış cep iyileştirmesi yapıyoruz. Dış cephe iyileştirmesinin ardından yine kapılar ve pencerelerde aslına uygun olanlarla değiştirilecek.” dedi.


Tarihe sahip çıkmanın önemini anlatan mimar Mine İncaz ise, “Projemizin amacı kültürel hazineler korunması, gelecek nesillere aktarılması ve tarihi yapıların harap olan bölümlerinin daha fazla tahrip olmasını önlemek için aslına uygun bir şekilde yinelenmesidir.” diye konuştu.


Yürütülen çalışmalar nedeniyle duydukları memnuniyeti dile getiren Hasan Çelebi sakinleri, Belediye Başkanı Ayşe Çakmak’a tarihe sahip çıktıkları için teşekkür etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.