GENEL - 04 Mayıs 2019 Cumartesi 15:19

TGK, 18. Başkanlar Kurulu sonuç bildirgesi

A
A
A
TGK, 18. Başkanlar Kurulu sonuç bildirgesi

Türkiye Gazeteciler Konfederasyonunun 18.

Türkiye Gazeteciler Konfederasyonunun 18. Başkanlar Kurulu Toplantısı sonunda sonuç bildirgesi yayımlandı.


“Dünya Basın Özgürlüğü Günü” kapsamında gerçekleşen ve 8 gazeteciler federasyonu ile 84 gazeteciler cemiyeti başkanı ve temsilcisinin katıldığı toplantının ilk gününde Basın Etik Kuralları ve Basında Çoğulculuk Çalıştayı yapıldı.


Toplantının ikinci gününde ise TGK 18. Başkanlar Kurulu Toplantısı gerçekleştirildi. Divan Kurulu Başkanlığına TGK Genel Başkan Vekili Feridun Fazıl Özsoy, üyeliklere ise Karadeniz Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Erdoğan Erişen ile TGK Genel Sekreteri Ergun Ata’nın seçildiği TGK 18 Başkanlar Kurulu Toplantısı’nda yaklaşık 200 basın mensubu hazır bulundu.


Toplantının açılışında konuşan Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı Nuri Kolaylı, basının demokrasinin gelişiminde oynadığı önemli role dikkat çekti. Konulmasında, basın özgürlüğünün önemine değinen Genel Başkan Kolaylı, “Birleşmiş Milletler, 1993 yılında, 3 Mayıs’ı Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak ilan etti ve dünyaya bağımsız basının önemi için çağrıda bulundu. Bugün bu çağrıyı Sinop’tan tekrarlıyoruz. Ülkemizde bazı kanun ile yönetmeliklerde yer alan basın özgürlüğünü kısıtlayıcı maddeler, meslektaşlarımızı baskı altına almaktadır. İfade ve basın özgürlüğü konusunda mevzuattan ve uygulamadan kaynaklanan sorunlar yaşıyoruz. Halkın haber alma hürriyetinin işlerliği için, basın ve ifade özgürlüğünün temel gereklilik olduğunu hatırlatıyor, ülkemizde gerçek anlamda basın özgürlüğünün sağlanmasını bekliyoruz” dedi.


Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu 18. Başkanlar Kuruluna katılan çeşitli illerin gazeteciler cemiyeti ile basın meslek örgütü başkanlarının yaptığı konuşmaların ardından, sonuç bildirgesi hazırlandı. Türkiye Gazeteciler Konfederasyonunun 18. Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirgesi’nde şu görüşlere yer verildi:


“Ülkemiz medya sektöründe yaşanan son gelişmelere baktığımızda, basın özgürlüğünden çalışma koşullarına, mesleki standartlardan basın ilanlarına ve basın kartlarına kadar bir dizi sorunun acil çözüm beklediği görülmektedir. Bu nedenle Türkiye genelindeki binlerce yerel gazete, televizyon, radyo ve internet sitesi ile bu medya kuruluşlarında görev yapan on binlerce basın çalışanı adına diyoruz ki;



“Basın özgürlüğü sağlanmalı”


“Meslektaşlarımızın öncelikli sorunu, darbe dönemlerinden bu yana değişmeyen Türk Ceza Kanunu’nda ve bazı kanun ile yönetmeliklerde yer alan basın özgürlüğünü kısıtlayıcı maddelerdir. İfade ve basın özgürlüğü konusunda mevzuattan ve uygulamadan kaynaklanan sorunlar yaşanmaktadır. Unutulmamalıdır ki; ifade ve basın özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmazıdır. Halkın haber alma hürriyetinin işlerliği için, basın ve ifade özgürlüğü temel gerekliliktir. Bu nedenle, ülkemizde gerçek anlamda basın özgürlüğünün sağlanmasını bekliyor, toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla bu önemli sorunun çözümlenmesini istiyoruz.”



“Basın meslek yasası çıkarılmalı”


“Gazetecilik/habercilik sektörü, kendine özgü bir basın meslek yasasına sahip değildir. Türk basını, gazetecilik mesleğini ve bu mesleği kimlerin yapabileceğini düzenleyen ‘Gazetecilik Meslek Yasası’na ihtiyaç duymaktadır. Bu yasa, teknolojik gelişmeler ve internet haberciliği de göz önüne alınarak günümüz koşullarına uygun çıkarılmalıdır. Siyasetçiler, bürokratlar, hukukçular ve en büyük medya örgütü olan Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu temsilcilerinin katılımıyla çalışma grupları oluşturularak, ‘Gazetecilik Meslek Yasası ivedilikle ülkemize kazandırılmalıdır.”



“İnternet yayıncılığı yasasını bekliyor”


“Teknolojinin hızla ilerlemesi ve internet ağının hemen hemen her noktaya ulaşması ile birlikte, dünyada olduğu gibi ülkemizde de internet haberciliği büyük bir gelişim göstermiştir. Sektörde istihdam sağlayan ve gazete ile televizyonlarla eşdeğer habercilik yapan kurumsal internet haber sitelerinin yanında, internet deyimiyle “kopyala yapıştır” kolaycılığından öteye gitmeyen haber siteleri yer almaktadır. Bu kapsamda internet medyasının gerek yayıncılık, gerekse devlet destekleri konusunda düzenlemeye ihtiyacı vardır. İstihdam sağlayan, gerçek anlamda habercilik yapan ve kurumsallaşan internet haber siteleri desteklenmelidir. Bu kurumlarda habercilik yapan meslektaşlarımız da, yeni düzenleme yapılarak gazeteci sayılmalıdır.”


“Yerel gazetelerin mali kayıp yaşamasına neden olan bir diğer gelişme; İletişim Başkanlığınca yerel gazetelerin tüm sayfalarının gazeteler yayına çıkmadan önce kurumun internet sitesinde paylaşıma açılmasıdır. Yürürlükteki Yönetmeliğin 7. Maddesinin (g) bendinde; süreli yayınların basılı nüshalarının gönderim süreleri ile elektronik ortamda iletim şartı düzenlenmiştir. Ayrıca, 8. Maddenin (b) bendinde de haber ve fotoğraf ajanslarının elektronik ortamda ürettikleri haber fotoğraflarının Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na iletilmesi hükme bağlanmıştır. Özellikle yerel gazetelerin PDF nüshalarının Başkanlık internet sitesinde çevrim içi kullanıma, üstelik de gazeteler bayi satışına ulaşmadan önce açılıyor olması, basın işletmelerini zor durumda bırakmaktadır. Ticarete konu olan bir alanda İletişim Başkanlığının mevzuatı gereği elde ettiği verileri kullanıma açması sektörümüzde hak kaybına neden olmaktadır. Son yapılan düzenleme ile “sayfa yayınlamama” seçeneği konulsa da; çoğu gazete bu butonun varlığının farkında değildir. Oysa yaygın gazeteler için böyle bir uygulama Başkanlıkça gerçekleştirilmemektedir. Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu olarak İletişim Başkanlığından bu sorunun çözümünü bekliyoruz.”



“Basın Kartı Komisyonu derhal toplanmalı”


“Bilindiği gibi; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiş ile birlikte Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü kapatılarak görevleri Cumhurbaşkanlığı bünyesinde oluşturulan İletişim Başkanlığına devredilmiştir. Bu değişimin ardından, yaklaşık bir yıllık süre içinde özellikle basın kartları konusunda kelimenin tam anlamıyla belirsizlik yaşanmaktadır. 5510 sayılı Sosyal Güvenlik Kanunu’nun 40. maddesinde 2013 yılında yapılan değişiklikle, gazetecilerin erken emeklilik hakkından yararlanabilmeleri ancak basın kartı sahibi olmaları ile mümkündür. Ancak, İletişim Başkanlığınca yaklaşık bir yıldır başka bir belirsizliğin söz konusu olduğu basın kartı komisyonu toplanmadığından; meslektaşlarımız erken emeklilik için gerekli olan basın kartlarına kavuşamamakta, dolayısıyla yıpranmadan kaynaklanan erken emeklilik hakkını kazanamamaktadır. Beklentimiz, Basın Kartı Komisyonunda belirsizliğin ortadan kaldırılarak derhal toplantıya çağrılması ve meslektaşlarımızın daha fazla mağdur olmalarının önüne geçilmesidir.”



“Komisyon demokratik yapısına kavuşturulması”


“Basın Kartları Komisyonunun yapısını anti-demokratik hale getiren yönetmelik değişikliği, basın kartı konusunda olumsuz bir adımdır. Yeni yönetmelik, basın kartı komisyonunun oluşumunda tüm inisiyatifi İletişim Başkanına bırakmakta, mesleki temsil ve teamüller göz ardı edilmektedir. Seçimle gelenlerin yerini atamayla belirlenen üyeler almaktadır. Komisyon, meslek temsilcilerinin yer aldığı demokratik bir yapıya zaman geçirilmeden kavuşturulmalıdır. Ayrıca basın kartlarının değişim sürecinde, kamuoyunda sarı basın kartı olarak oturmuş olan renk, mavi ile değiştirilmektedir.”



“Basın kartı sarı kalmalıdır”


“Beklentimiz rengin eskisi gibi sarı olması ve kartlarda bulunan çiplerin tüm mahalli idarelerin sistemlerine tanıtılarak her il için ayrı kart çıkarılmasına gerek kalmadan kullanılabilmesinin sağlanmasıdır. Sonuç olarak Türkiye Gazeteciler Konfederasyonunca defalarca dile getirdiğimiz sorunların zaman kaybedilmeden ele alınmasını ve çözülmesini bekliyoruz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Hisarcıklıoğlu: “Adana, yüksek dönüşüm kapasitesine sahip iller arasında” Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Adana’nın yüksek dönüşüm kapasitesine sahip iller arasında olduğunu belirterek, “Sürdürülebilir olması için iş birliği içinde, stratejik planlarla gelecek vizyonu oluşturulmalıdır” dedi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Adana Sanayi Odası’nı ziyaret ederek, Adana Sanayi Odası Meclis Başkanı İsrafil Uçurum, Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Meclis Üyeleri ile bir araya geldi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Adana Sanayi Odası’nı ziyaret ederek, kentin sanayi potansiyeli ve geleceği hakkında değerlendirmelerde bulundu. Hisarcıklıoğlu, Adana’nın sadece bölgesel değil, aynı zamanda ulusal ve uluslararası düzeyde önemli bir sanayi merkezi olduğunu vurguladı. Kendisinin ve TOBB’un Adana’nın sanayi alanındaki gelişimini yakından takip ettiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şehrin sanayi altyapısının güçlendirilmesi ve yenilikçi projelerle desteklenmesi gerektiğini ifade etti. Hisarcıklıoğlu, “Adana, Anadolu’nun sanayileşmesinin lokomotif illerinden biridir. Adana, yüksek dönüşüm kapasitesine sahip iller arasında yer alıyor. Ancak, bu başarı sadece bugüne ait değil, aynı zamanda gelecekte de sürdürülebilir olmalıdır. Bunun için, sanayi odaları, yerel yönetimler ve iş dünyası iş birliği içinde olmalı ve stratejik planlarla gelecek vizyonu oluşturmalıdır” dedi. Ayrıca, teknolojik dönüşümün öneminin altını çizen Hisarcıklıoğlu, Adana’nın dijitalleşme ve yenilikçilik konularında da öncü bir rol üstlenmesi gerektiğini vurguladı. TOBB Başkanı ayrıca, Adana’nın sahip olduğu coğrafi konumun ve lojistik altyapısının, uluslararası ticarette önemli bir avantaj olduğunu belirtti. Hisarcıklıoğlu, Adana Sanayi Odası’nın üyelerinin yaşadığı sektörel sıkıntıları ve taleplerini dinleyerek, çözüm odaklı yaklaşımların benimsenmesi gerektiğini ifade etti. Üyelerin karşılaştığı sorunların çözümü için iş birliği ve dayanışma içinde olunması gerektiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, Türkiye ekonomisinin güçlenmesi için Adana’nın öneminin giderek artacağını belirtti. Adana olarak büyük bir değişimin ve dönüşümün eşiğinde olduğunu belirten Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, “Adana’mız, yüzyılı aşkın bir süredir edindiği sanayi kültürü ile kentimizde çok çeşitli üretimin gelişimini desteklemiştir. Bugün, otomotivden elektronik karta, makineden mobilyaya, gemiden, tekstilde, yemeklik yağdan, kimya ürünlerine kadar yüzlerce farklı alandaki üretimiyle dünya pazarlarında yer almaktadır. TEPAV tarafından yapılan çalışmada Adana, Türkiye’de gelişim potansiyeli yüksek iki ilden biri olarak gösterilmiştir. Bu ilin gelecekteki konumu açısından önemli bir mesaj niteliğindedir. Adana’mız, toplam 5 yeni organize sanayi bölgesi, 15’e yakın küçük sanayi sitesinin kurulmasıyla Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında ülkemiz ekonomisine katkı sağlayacak en önemli illerin başında yer alacaktır. Şimdilik 100 milyon metrekarenin üzerinde alanı sanayiye açıyoruz. Adana’mız bu yatırım alanların faaliyete geçmesiyle Türkiye’nin ikinci bir Marmara bölgesi olacaktır” dedi.