ASAYİŞ - 22 Haziran 2020 Pazartesi 14:49

Cizre OSB’de fabrika yangını

A
A
A
Cizre OSB’de fabrika yangını

Şırnak’ın Cizre ilçesindeki Organize Sanayi Bölgesinde bulunan ve hizmete açılmayı bekleyen mermer ile bazalt üretim fabrikası idari binası kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından kundaklanarak ateşe verildi.

Şırnak’ın Cizre ilçesindeki Organize Sanayi Bölgesinde bulunan ve hizmete açılmayı bekleyen mermer ile bazalt üretim fabrikası idari binası kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından kundaklanarak ateşe verildi. Çıkan yangında bina kullanılamaz hale geldi.


Cizre OSB’de 80 kişiye istihdam alanı oluşturmak için inşa edilen mermer ve bazalt üretim fabrikası hizmete açılmadan kundaklanıp ateşe verildi. Fabrikanın idari binasında kundaklama sonucu çıkan yangın sonrası büyük çapta maddi hasar oluşurken, bina kullanılmaz duruma geldi.


Bölge ekonomisine ve gençlere iş alanı oluşturmak için böyle bir yatırım yaptıklarını ifade eden fabrika sahibi genç iş adamı Metin İğdi, "Biz istihdam ve hizmet derdindeyken idari binamızın kundaklanarak ateşe verilmesine bir anlam veremiyoruz. Bu olayı bölge insanının hak etmiyor. Fabrikayı kurmamızdaki amacımız mermer ve bazalt üretip hem ilçe ekonomisine katkıda bulunmak hem de 80 insanımıza istihdam alanı oluşturmaktı. Ama maalesef gece saat 01.00 sularında kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından kundaklanıp ateşe verildi" dedi.



"Bölgemiz bunu hak etmiyor"


Burayı çok önemsediklerini ifade eden İğdi, "Fabrika, bölgenin kalkınması ve gençlerimize iş olanağı sağlama açısından çok önemliydi ama maalesef böyle bir durumla karşı karşıyayız. Biz memleketimize hizmet etme derdindeyken gecenin bir vaktinde gelip böyle bir durumla karşılaşmak tabi ki hiç kimsenin görmek istemediği bir görüntü. Biz bu tür şeyleri bölgemizde istemiyoruz, olayı gerçekleştirenleri de kınıyoruz ve Türk adaletine de güveniyoruz. İnşallah güvenlik güçlerimiz suçluları yakalayacak ve gereken cezayı verecektir. Çünkü bölgemiz ve halkımız böyle bir şeyi hak etmiyor. Bu anlamda olayı gerçekleştiren zanlı veya zanlıların yakalanarak gerekli cezayı görmelerini istiyorum" diye konuştu.


Olayla ilgili geniş çapta inceleme başlatıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.