GENEL - 25 Eylül 2019 Çarşamba 11:06

Şehit oğlundan, düğününde halay çeken generallere teşekkür

A
A
A
Şehit oğlundan, düğününde halay çeken generallere teşekkür

Şırnak’ın Uludere ilçesinde, PKK’lı teröristlerce evinin önünde şehit edilen güvenlik korucusu Mehmet Paksoy’un oğlu Abdülkerim Paksoy’un düğününe katılan generaller Kürtçe şarkılar eşliğinde halaylar çekti.

Şırnak’ın Uludere ilçesinde, PKK’lı teröristlerce evinin önünde şehit edilen güvenlik korucusu Mehmet Paksoy’un oğlu Abdülkerim Paksoy’un düğününe katılan generaller Kürtçe şarkılar eşliğinde halaylar çekti. 3 gün 3 gece süren görkemli düğünün sonunda Paksoy, kendilerini yalnız bırakmayan generaller, bürokratlar ve vatandaşlara teşekkür ederek, "Babam gelmedi belki ama onların gelişi babamın gelişi kadar güzeldi” dedi.


31 Ağustos 2017 günü PKK’lı teröristlerin evinin önünde pusu kurarak şehit ettiği güvenlik korucusu Mehmet Paksoy’un oğlu Abdülkerim Paksoy Belgin Yıldırım ile dünyaevine girdi. 3 gün 3 gece süren düğün törenine, Şırnak Vali Yardımcısı Tunahan Efendioğlu, Şırnak Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Ahmet Hacıoğlu, Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Tümgeneral Haci İlbaş, 23’üncü Sınır Tümen Komutanı Tuğgeneral Halil Soysal, Uludere Kaymakamı Ahmet Solmaz, İlçe Emniyet Amiri Tayyar Arıkan, Belediye Başkanı Sait Ürek ve binlerce vatandaş katıldı. Masalları aratmayan bir törenle evlenen Paksoy, yaşadığı mutluluğu İhlas haber Ajansı (İHA) muhabirine anlattı.



“Generaller bana baba şefkatiyle yaklaştı”


Düğünlerine katılan generallerin kendisine baba şefkati ile yaklaştığını kaydeden Paksoy, zaman zaman gözyaşlarına hakim olamadığı konuşmasında, “Babam haince şehit edildi hem de bayram arifesinde. 31 ağustos 2017 gecesinde evin önünde teröristler babamı şehit etti. Bu süreç içerisinde paşalarımız, komutanlarımız sürekli yanımızda oldu. Allah razı olsun. 2 yıl sonra evlenme kararı aldım, bu sürede tüm generalleri, komutanları, kaymakamları ve valimizi ailemiz bildik davet ettik. Allah razı olsun düğünüme geldiler, gelişleri beni ve ailemi çok mutlu etti. Babam gelmedi belki ama onların gelişi babamın gelişi kadar güzeldi” dedi.



“Hepsine ayrı ayrı teşekkür ederim”


Şehit Mehmet Paksoy’un eşi Zeynep Paksoy ise 40 yıldır böyle güzel bir düğün görmediğini söyledi. Zeynep Paksoy, “Oğlumu mutlu gününde yalnız bırakmayan tüm komutanlarımıza ve eşlerine çok teşekkür ederim. 40 yıldır böyle güzel bir düğün görmedim. Bu mutluluğu yaşatanlardan Allah razı olsun” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.