EĞİTİM - 03 Kasım 2019 Pazar 13:24

Şırnak’ta 8 bin öğretmen evleri ziyaret ediyor

A
A
A
Şırnak’ta 8 bin öğretmen evleri ziyaret ediyor

Eğitimde başarıyı artırmayı hedefleyen Şırnak Valiliği ve İl Milli Eğitim Müdürlüğünce hayata geçirilen projeyle öğretmen, öğrenci ve veli buluşması sağlandı.

Eğitimde başarıyı artırmayı hedefleyen Şırnak Valiliği ve İl Milli Eğitim Müdürlüğünce hayata geçirilen projeyle öğretmen, öğrenci ve veli buluşması sağlandı. Proje kapsamında 8 bin öğretmen, 8 bin evi ziyaret ediyor.


Eğitimde Türkiye sıralamasında son sıralarda yer alan Şırnak’ta başarıyı artırmak için Vali Ali Hamza Pehlivan ve İl Milli Eğitim Müdürü Nurettin Yılmaz harekete geçti. Başlatılan çalışma kapsamında "Şırnak eğitimde başaracak" temasıyla hazırlanan Duy Beni Projesi ile öğretmen, öğrenci ve velilerin buluşması sağlandı. ‘Bize de Gel Öğretmenim’ başlığıyla 8 bin öğretmen, ziyaret ettikleri evlerde öğrencilerin durumunu görüştü, başarının önündeki engellerin kaldırılması amacıyla sorunları tespit etti.



“Eğitim kalkınmak, gelişmek demek”


Vali Pehlivan da proje doğrultusunda kızı Nevra’nın öğretmenini evlerinde misafir etti. Pehlivan, “Bu akşam kızımız Nevra’nın öğretmenini evimizde ağırlamaktan mutlu olduk. Eğitim tartışmasız toplumlar için, ülkeler için çok kıymetli, çok hayati bir hizmet alanıdır. Her şeyin temelinde eğitim var. Eğitim bu günlerimiz demek, yarınlarımız demek. Eğitim kalkınmak demek, gelişmek demek. Bu kadar önemli bir alanda da ve çağın bu kadar hızlı değişim gösterdiği bir durumda da eğitime hakkıyla ehemmiyet vermek gerekiyor. Bu konuda altyapı hizmetlerinin belli bir noktaya eriştiğini görüyoruz. Cumhurbaşkanımızın önderliğinde okullarımızın, dersliklerimizin, sayısı artıyor, teknolojik donanımları iyileşiyor. Her geçen günden akıllı tahtalardan laboratuvarlarına kadar iyileşme oluyor. Şırnak’ta, bütün illerimiz gibi çok önemli yatırımlar hayata geçtiğini görüyoruz” dedi.



8 bin öğretmen 8 bin evi ziyaret etti


2015 ve 2016 yıllarında hendek ve barikat dönemi olarak bilinen ve bölücü terör örgütünün insafsızca yıkıp yaktığı okullar da dahil olmak üzere onların bakımı, onarımı ve yeniden yapılması çalışmaları da dahil olmak üzere ilde eğitimde altyapı hizmetinin belli bir noktaya geldiğini belirten Vali Pehlivan, konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Bu geldiğimiz noktada eğitimde kaliteyi artırmaya biraz daha fazla odaklanmamız gerektiğini düşünüyoruz. Cumhurbaşkanımızın himayelerinde Milli Eğitim Bakanlığımızın koordinasyonunda hayata geçirilen 2023 eğitim vizyon belgesinde de açıkça ortaya konulmuş durumdadır. Bizim Şırnak olarak yapmaya çalıştığımız öncelikle bir durum tespiti yapmak. Eğitimde ne durumdayız ve eğitim öğretimde ne durumdayız. Bununla ilgili son iki aydır belli çalışmalar üzerinde odaklandık. Bir çerçevede proje hazırladık. Bu projenin ismini de Duy Beni koyduk. Düşün, uygula, yaşat. Duy Beni biraz daha Şırnak’ın eğitimde bende varım anlayışını ortaya koymak için böyle bir isimlendirme yaptık. Nitekim Şırnak eğitimde başaracağım diyor diye bir alt başlıkta oluşturduk. Biz eğer ilimizde eğitim öğretim kalitesini ve başarı düzeyini artıracaksak bunu öğretmenlerimiz ile birlikte yapacağız. Bu işin merkezinde öğretmenlerimiz var. Biz öğretmenlerimizi de yalnız bırakmamız gerekiyor. Öğretmenlerimize bu konuda en büyük desteği sağlayacak olan elbette devletimizin ilgili kurum ve kuruluşlarıdır. Ama bununla birlikte de velilerimiz ve eğitimin diğer paydaşlarıdır. Bunu çok önemsiyoruz. Öğretmenlerimizin bire bir içinde olduğu bir çalışmayı da ayriyeten hayata geçirmek istedik. Bu akşam bizim evimizde dahil, ilimiz genelinde 8 bin öğretmenimiz 8 bin ayrı evde ev ziyaretinde bulunuyor. Bu inşallah bundan sonra da devam edecek. Belki parça parça yapılıyordu. Ama istiyoruz ki bir plan dahilinde ve sadece bir hafta veya bir ayla değil, bütün sezonla, bütün yıl boyunca, hatta yıllar boyunca bu iletişim ve koordinasyon sıkı bir şekilde sağlansın. Öğretmenlerimiz şu an evlerde öğrencilerin aileleriyle iletişim içerisinde bilgi alışverişi yapmak suretiyle, değerlendirmeler yapmak suretiyle öncelikle çocukların eğitim öğretimdeki aşamaları ile ilgili durumları değerlendiriyorlar. Bunun yanında bir takım sıkıntıları da varsa, onları da yerinde tespit etmiş oluyorlar. Varsa problemleri notlarını da alıp, ilgili birimlere de iletebilirler. Sonrasında da bir takım geri dönüşler ve raporlamalarda olacak. Ben inanıyorum ki bu ilimizde bir farkındalık teşkil edecektir. Çünkü malumunuz sıralamalarda ilimiz eğitimde özellikle sınavlardaki başarı konusunda arka sıralarda gibi gözüküyor. Biz bunu bir kader veya her har zaman böyle olacak diye düşünmüyoruz. Bu elimizde olan bir şey, bu başarı seviyesini yükseltmek elimizde olan bir durumdur. Başarıya da salt not sınav geçme olarak ta bakmıyoruz. Çocuklarımızın bilgileri ile beraber becerilerinin de gelişmesini çok önemsiyoruz. Öğretmenlerimizin velilerimiz ile kuracakları bu iletişim sayesinde inşallah yönlendirme konusunda da daha objektif adımların atılmasını da sağlamış olacağız.”



“Öğretmenlerimize inanıyor ve güveniyoruz”


Her fırsatta okul ziyaretlerinde bulunduklarını aktaran Vali Pehlivan, şu ifadeleri kullandı:


“Biz sene başında okul müdürleri ile toplantılar gerçekleştirdik. Şu anda da okul okul dolaşıyorum. Her gittiğim okulda da öğretmenlerimiz ile bir toplantı gerçekleştiriyorum. Onlara beklentilerimizi dile getiriyoruz. Sadece il olarak değil ülke olarak beklentilerimizi dile getirmeye çalışıyoruz. Bilgi alışverişinde bulunuyoruz. Onları dinliyoruz ne önerdiklerine bakıyoruz ve dinliyoruz. Bir okula gittiğimizde idarecisiyle öğrenci, öğretmen ve veliyi kattığımızda bir bütünlük teşkil ediyor. Bu başarıya da yansıyor ve yansıyacak. Biz öğretmenlerimize inanıyor ve güveniyoruz. Çünkü her birimizin bir öğretmeni oldu. Öğretmenlerimiz bu konuda özverili hareket ettiği sürece makul süreler sonucunda basamakları birer birer tırmandığımızı göreceğiz. Bu sene adeta bir seferberlik anlayışıyla ortaya koyduk. Tabi ki bu güne kadar yapılmış çalışmalar var. Ama buna daha üst bir heyecan ve özveriyle yeniden başlıyormuş gibi ve geçmişteki tecrübelerimizi de buna katarak yola çıkarsak, eğitim artık yakındığımız bir alan olmaktan ziyade önümüze ışık tutacaktır. Bunu yapmak için toplumun bütün kesimleri ile birlikte yapacağız. Bu çalışmamıza iştirak eden bütün öğretmenlerimize teşekkür ediyorum. Onların çalışmalarını çok önemsiyoruz. Bir idareci olarak değil bir veli olarak söylüyorum. Kendi kızımızdan da biliyorum. Kızım öğretmenin evimize gelsin dediğimde havalara uçtu, çok sevindi. Kızımızın yüzü nasıl gülüyorsa öğretmenlerimizin uğradığı hanelerde de yaşanacaktır.”



“Şırnak eğitim alanında ben de varım diyor”


Şırnak’ın artık terör veya bununla bağlantılı sorunlarla gündeme gelmesini istemediklerini dile getiren Vali Pehlivan, “Burada iyi şeyler de oluyor. Güzel adımlar ve çalışmalar da oluyor. Gerçekten devletimizin son zamanlarda bütün ilgili kurum ve kuruluşları gayreti ve çabasıyla şehrimize bir huzur ve güvenlik ortamı söz konusudur. Vatandaşlarımızın hem kendisine hem de devletiyle olan işbirliği daha da sağlamlaşıyor. Bu huzur ortamına daha fazla sahip çıkıyor ve çıkacak. Bu ortam sağlandığında diyoruz ki buna dört elle sarılmamız lazım. Bununla birlikte de bütün hizmet alanlarında etkin ve verimli bir gayret ortaya koyup somut neticeler alınacağına inanıyoruz. Eğitim alanında bu çalışmamızı sadece il düzeyinde değil, ülke düzeyinde de farkındalık adına bu çalışmayı yapıyoruz. Şırnak ilimizde eğitim deyince 8 binin üzerinde öğretmenimiz, 655 okulumuz, 160 bin öğrencimiz var, velilerimiz var. Burada da bir gayret var. Şırnak bende eğitim alanında varım diyor. Amacımız bunun altını çizmek ve buradan bütün Türkiye’ye olumlu bir selam olumlu bir izlenim göndermek için bunu yapmayı uygun gördük” diye konuştu.


İl Milli Eğitim Müdürü Nurettin Yılmaz da, “Şırnak kent genelinde 8 bin öğretmen 8 bin aileyi ziyaret ederek okul aile iş birliğini ön plana çıkarmak için valiliğimiz öncülüğünde Duy Beni sloganıyla kent genelinde eğitimde seferberlik projesinin ilk ayağını başlattık. Oğlumun okul öğretmeni ve müdürünün bizleri ziyaret etmesi ve öğrenci ile ilgili bilgileri aktardılar. Var olan eksikleri görme şansımız oldu. Bizler belki iş yoğunluğundan okullara gidemiyoruz ama öğretmenlerin ayağımıza gelmesi ve öğrencilerin daha nitelikli bir eğitim alabilmesi hedefiyle bu ziyaretler gerçekleşiyor. Kentte şuan çok güzel bir eğitim ortamımız var. Okullarımızın fiziki altyapı, öğrenci sayısı ve motivasyonlarının yanında, öğrencilerimizin heyecanı ile velilerimizi istekleriyle bize yarınlara umutla bakmamızı sağlıyor. Terör 4 yıl önce en büyük şehri kentimize verdi ve verdiği zararda şer odakların eğitimleri hedef almasıyla birçok okulumuz yakılıp yıkıldı devletimiz onların yerine daha modernini eğitime kazandırdı. Kentte 160 bine varan öğrenci potansiyelimizle onlara iyi bir miras bırakmak öncelikli hedefimizdir” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır’da vektörlere karşı ilaçlama çalışmaları sürüyor Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ekipleri, kent genelinde ilaçlama çalışmalarını aralıksız bir şekilde sürdürüyor. Belediyeden yapılan açıklamada, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı Veteriner İşleri ve Halk Sağlığı Şube Müdürlüğü İlaçlama Birimi ekipleri, sivrisinek, karasinek, yakarca, kene ve benzeri haşere popülasyonlarının insan sağlığını tehdit etmeyecek düzeyde tutulması ve bunlardan bulaşabilecek sıtma, tifo, kolera, dizanteri, sarıhumma, şark çıbanı gibi hastalıkların önlenmesi için bilimsel mücadele yöntemleriyle ilaçlama çalışmalarına hız verdi. İlaçlama faaliyetleri; 274 personel, 80 adet araç, 34 adet holder, 1 adet traktör holderi, 15 adet atomizör, 50 ulv cihazı, 200 adet sırt pompası, 1 adet misblower, 5 adet termal sisleme cihazı ile 17 ilçe ve 1046 mahallede sürüyor. İlaçlama çalışmaları, sivrisinek ve karasinek larvalarına karşı havuz, göl, gölet, kanalizasyon, sazlık alanlar, bataklıklar, fosseptikler, birikinti sular, bodrum suları, süs havuzları, hayvan gübrelerinin biriktiği alanlar, ahırlar, organik atıkların toplandığı ve biriktiği yerler, çöplükler, çöp konteynırları, çöp aktarma istasyonları vb. üreme alanlarında belli periyotlarla yapılıyor. İlaçlama hizmetleri, mühendisler gözetiminde yıl boyunca Sivrisinek, karasinek, tatarcık gibi zararlıların erginlerine karşı üredikleri, beslendikleri, barındıkları ve dinlendikleri tüm alanlarda biyosidal ürünler, araç ve cihazlar kullanılarak devam edecek.
Ankara AYM üyeliğine seçilen Çınar için yemin töreni düzenlendi Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeliğine seçilen Ömer Çınar, düzenlenen törenle ant içip, cübbe giyerek görevine başladı. Anayasa Mahkemesi’nin 62. kuruluş yıldönümü ve yeni üye Prof. Dr. Ömer Çınar’ın göreve başlaması dolayısıyla tören düzenlendi. Anayasa Mahkemesi Yüce Divan Salonu’nda gerçekleştirilen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Karaköse ile birçok yargı mensubu katıldı. Törende açılış konuşmasını gerçekleştiren AYM Başkanı Kadir Özkaya, AYM’nin yeni üyesi Ömer Çınar’ı tebrik etti. Ülkeye hayırlara vesile olmasını dileyen Özkaya, ”Liyakatli üyelerden oluşan AYM’nin yeni üyesinin kendisinden beklenen katkıyı sağlayacağını umuyorum” dedi. "Hakimler özgürce karar vermelidirler" Hakimlerin kimsenin etkisinde kalmadan tarafsız bir şekilde karar vermesi gerektiğini ifade eden Özkaya, “Adaletin sağlanması bakımından en önemli sorumluluk hakimlere düşer. Hakimin terazisi hep doğru tartmalıdır. Hiçbir neden onları hakkı ayakta tutmaktan alıkoymamalıdır. Örnek ahlak sahibi olmalı, kişilik ve vicdanlarını kirletmemelidirler. Herhangi bir dışsal etki altında kalmadan özgürce karar vermelidirler. Bağımsız ve tarafsız yargının varlığı bağımsız ve tarafsız hakimlere bağlıdır” diye konuştu. “Gazze’deki ikiyüzlülüğü kabul etmiyorum” İsrail’in Gazze’ye yaptığı zulmü kabul etmediklerini vurgulayan Özkaya, “Millet olarak ortak menfaatlerimiz için kenetlenip çalışmalıyız. Gazze başta olmak üzere zulümlere karşı gösterilen ikiyüzlülüğü kabullenemediğimizi dile getirmeyi bir görev biliyorum. İnsanlığa adaleti anlatan devletlerin zulme ve haksızlığa gözlerini ve vicdanlarını kapatmaları, insanlığı gelecek adına umutsuzluğa sevk etmektedir” dedi. Özkaya’nın konuşmasının ardından AYM’nin yeni üyesi Çınar kürsüde yemin etti.
Erzurum Tarih Derneği ve Türk Ocakları’ndan 24 Nisan tepkisi ABD ve Fransa gibi ülkelerin 24 Nisan’ı Ermeni Soykırımı olarak anma günü olarak kabul etmesine tepki gösteren Erzurum Tarih Derneği Başkanı Prof. Dr. H. Ömer Özden ile Türk Ocakları Erzurum Şube Başkanı Av. Nizam Işık, Ermenilerin Türklere karşı yapmış oldukları soykırımın belgelerle ortada olduğunu söylediler. Konuyla ilgili olarak ortak bir basın açıklaması yapan Prof. Dr. Ömer Özden ile Av. Nizam Işık, 24 Nisan 1915 yılında asıl soykırıma uğrayanların Doğu Anadolu’da yaşayan Türkler olduğunu belirterek, asıl bunun dünya gündemine oturtulması gerektiğini ifade ettiler. ABD, Fransa ve Almanya gibi ülkelerin 24 Nisan’ı Ermeni Soykırımı Anma Günü ilan etmesinin yıl dönümünde ortak bir açıklama yapan Erzurum Tarih derneği Başkanı Prof. Dr. H. Ömer Özden ile Türk Ocakları Erzurum Şube Başkanı Av. Nizam Işık, şu ifadeleri kullandılar: “24 Nisan 1915 tarihinde, Ermenilerin Türklere yönelik tedhiş ve terör eylemlerine karşı bir tedbir olmak üzere Osmanlı Devleti’nin Sevk ve İskân Kanunu, bir tehcir değil, Ermenileri iskân etme kanunudur. Bu kanun gereğince Ermeni nüfus hem güvenli bölgelere nakledilmiş ve orada iskan edilmiş hem de Osmanlı ordusuna karşı yapabilecekleri suikastler önlenmeye çalışılmıştır. Bu iyi niyetli girişim, sonraki zamanlarda ters döndürülerek bir soykırım yapıldığı gibi yalan bir beyanın etrafında insanlar aldatılmaya çalışılmış ve Türk toplumuna ve devletine yönelik bir karalamaya dönüştürülmüştür. 1918 yılında Anadolu coğrafyasında Ermenilerin Türklere karşı yapmış oldukları soykırım ise belgelerle ortadadır. 1915 yılında çıkarılan yasanın bir sevk ve iskan yasası olduğu da yine belgelerle ortadadır. Tarih ise belgelerden yola çıkılarak yapılan bir bilimdir. Belgeden yoksun anlatılan hiçbir olayın kıymeti harbiyesi bulunmamaktadır. Bu bakımdan her 24 Nisan’da karşımıza çıkarılan sözde Türklerin Ermeni kıyımı yaptığı gibi bir yalanı artık bütün ülkelerin anlamasını ve bu yalanın artık tutmadığını görmelerini istiyoruz. Asıl soykırıma uğrayan Doğu Anadolu’da yaşayan Türklerdir ve asıl dünya gündemine oturtulması gereken budur. Doğu Anadolu’nun muhtelif bölgelerinde ortaya çıkarılan toplu mezarlar bunun en önemli kanıtıdır ve batılı ülkelerin özellikle de Amerika ve Fransa’nın artık bunu görüp anlaması gerekmektedir. 24 Nisan’da bir sözde Ermeni kıyımının yapıldığı iddiasını Türk Ocakları Erzurum Şubesi ve Erzurum Tarih Derneği olarak kınıyor ve böyle bir iddianın asılsız olduğunu tüm dünya kamuoyuna açıkça ilan ediyoruz.”